Bağırsak temizliğinde nereden nereye?
Temmuz 2007’de Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, katıldığı bir televizyon programında devam eden Ergenekon soruşturması kapsamında yaşanan gelişmeleri değerlendirerek, 'Bu sıkıntılar Türkiye'nin bağırsaklarını temizlemesidir. Türkiye ilk defa bu sancılarla karşılaşmadı. Ama halının altına süpürülen pislikler gibi yıllarca korkularak, ertelenerek, görmezden gelinerek bugünlere daha devası sorunlarla ulaştık. Bunda her kurumun kabahati var" demişti.
Çok benzer ifadeler Şubat 2009’da Belçika’da ``Türkiye`de büyük temizlik`` başlığıyla yayınlanan bir makalede de kullanılmıştı. ``Türkiye, bağırsaklarını mı temizliyor?`` sorusu da makalede yer almıştı.
Bazı emekli generallerin ifade verecek olması, ortaya çıkan yeni belgeler, ses kayıtları ve Danıştay'ın katsayı kararıyla ilgili Genelkurmay İstihbaratının da çalıştığı bilgisinin kamuoyuna yansıması gibi gelişmeler bana tekrar bu söylemleri hatırlattı.
Ve dedim ki:
Ne bağırsakmış ama temizlenmek bilmiyor.
Şimdi 2004 yılında görev yapan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İbrahim Fırtına darbe girişimi iddialarıyla ilgili ifade verecek. (2. Ergenekon iddianamesine yansıyan bilgilere göre Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz, Eldiven adlı darbe planlarının ayrı ayrı girişimler değil tek ve etkili bir darbenin 4 aşamalı harekat planı olduğu öğrenilmişti. Komutanlara bu planlar sorulacak)
Yeni dalgalar, gözaltılar, tutuklamalarda devam edecek.
Asker, siyasetçi, bürokrat, işadamı, gazeteci…
Deşifre olmayan isimler arasında da ne ararsan var.
Dahası ordunun içerisindeki cuntacılarda işin cabası…
Yeni planlar, suç delillerinin yok edilmesi gibi kışla dışı işler için görev başındalar.
Ama her şeye rağmen böyle bir temizleme sürecine girebilmemiz bile çok önemli.
Açık ya da örtülü bir şekilde darbecilerle kıran kırana bir mücadele yapabilecek konuma gelinebileceği bile kısa bir süre öncesine kadar düşünülemiyordu.
28 Şubat’a bile gitmeye gerek yok.
Daha çok yakın bir tarihte, Cumhurbaşkanlığı seçiminde meclis kilitlenmiş AKP’ye kapatma davası açılmıştı.
Birileri Başbakan Erdoğan’ı rahmetli Menderes gibi ipe gönderme hayalleriyle yatıp kalkıyordu.
Türkiye’yi askeri vesayet altında istediği yöne çevireceklerini zannedenler içinde bu gelişmeler sürpriz oldu.
Ne umdular ne buldular.
Aklıma şimdi de Cumhuriyet mitinginin düzenleyicilerinden olan Gazeteci Tuncay Özkan geldi. “Danıştay cinayeti Cumhuriyet'e saldırıdır” palavralarını sıkıp kitaplar yazan, meydanlarda avaz avaz bağırıp topluma fitne tohumları atan Özkan, şimdi sitesinden açtığı “Silivri’ye mektup yaz” köşesinde sevenlerinden destek bekliyor.
Birde halende umutluymuş!
YÖK’TE ikna odaları, YAŞ kararları, En büyük tehlike İrtica propagandası…
Ne günlerdi ama!
---------------------
İstediğini yapmak için “her yol mubah” diyenler elbette ki boş durmayacak. Türkiye’nin sağlıklı bir bağırsağa kavuşması içinse ne kadar bir süre gerekli, şimdiden bilinmez.
İtalya’da Gladyo’nun varlığı 26 yaşındaki sulh yargıcı Felice Casson tarafından 7 yıl süren soruşturma ile ortaya çıkmıştı. Süreci anlatan savcının yaşadıkları şu an bizim yaşadıklarımızla büyük benzerlik gösteriyor. Örneğin, yargının süreci baltalama çabaları bu benzerliklerden sadece biri.
Dilerim sonucu da aynı olur.
Yasadışı örgüt içerisinde kim varsa mahkûm olur.
Kısacası bağırsakları temiz bir Türkiye için durmak yok yola devam…
Arzu Erdoğral / Bağırsak temizliğinde nereden nereye? - En Doğru ve Güncel Haber
Temmuz 2007’de Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, katıldığı bir televizyon programında devam eden Ergenekon soruşturması kapsamında yaşanan gelişmeleri değerlendirerek, 'Bu sıkıntılar Türkiye'nin bağırsaklarını temizlemesidir. Türkiye ilk defa bu sancılarla karşılaşmadı. Ama halının altına süpürülen pislikler gibi yıllarca korkularak, ertelenerek, görmezden gelinerek bugünlere daha devası sorunlarla ulaştık. Bunda her kurumun kabahati var" demişti.
Çok benzer ifadeler Şubat 2009’da Belçika’da ``Türkiye`de büyük temizlik`` başlığıyla yayınlanan bir makalede de kullanılmıştı. ``Türkiye, bağırsaklarını mı temizliyor?`` sorusu da makalede yer almıştı.
Bazı emekli generallerin ifade verecek olması, ortaya çıkan yeni belgeler, ses kayıtları ve Danıştay'ın katsayı kararıyla ilgili Genelkurmay İstihbaratının da çalıştığı bilgisinin kamuoyuna yansıması gibi gelişmeler bana tekrar bu söylemleri hatırlattı.
Ve dedim ki:
Ne bağırsakmış ama temizlenmek bilmiyor.
Şimdi 2004 yılında görev yapan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İbrahim Fırtına darbe girişimi iddialarıyla ilgili ifade verecek. (2. Ergenekon iddianamesine yansıyan bilgilere göre Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz, Eldiven adlı darbe planlarının ayrı ayrı girişimler değil tek ve etkili bir darbenin 4 aşamalı harekat planı olduğu öğrenilmişti. Komutanlara bu planlar sorulacak)
Yeni dalgalar, gözaltılar, tutuklamalarda devam edecek.
Asker, siyasetçi, bürokrat, işadamı, gazeteci…
Deşifre olmayan isimler arasında da ne ararsan var.
Dahası ordunun içerisindeki cuntacılarda işin cabası…
Yeni planlar, suç delillerinin yok edilmesi gibi kışla dışı işler için görev başındalar.
Ama her şeye rağmen böyle bir temizleme sürecine girebilmemiz bile çok önemli.
Açık ya da örtülü bir şekilde darbecilerle kıran kırana bir mücadele yapabilecek konuma gelinebileceği bile kısa bir süre öncesine kadar düşünülemiyordu.
28 Şubat’a bile gitmeye gerek yok.
Daha çok yakın bir tarihte, Cumhurbaşkanlığı seçiminde meclis kilitlenmiş AKP’ye kapatma davası açılmıştı.
Birileri Başbakan Erdoğan’ı rahmetli Menderes gibi ipe gönderme hayalleriyle yatıp kalkıyordu.
Türkiye’yi askeri vesayet altında istediği yöne çevireceklerini zannedenler içinde bu gelişmeler sürpriz oldu.
Ne umdular ne buldular.
Aklıma şimdi de Cumhuriyet mitinginin düzenleyicilerinden olan Gazeteci Tuncay Özkan geldi. “Danıştay cinayeti Cumhuriyet'e saldırıdır” palavralarını sıkıp kitaplar yazan, meydanlarda avaz avaz bağırıp topluma fitne tohumları atan Özkan, şimdi sitesinden açtığı “Silivri’ye mektup yaz” köşesinde sevenlerinden destek bekliyor.
Birde halende umutluymuş!
YÖK’TE ikna odaları, YAŞ kararları, En büyük tehlike İrtica propagandası…
Ne günlerdi ama!
---------------------
İstediğini yapmak için “her yol mubah” diyenler elbette ki boş durmayacak. Türkiye’nin sağlıklı bir bağırsağa kavuşması içinse ne kadar bir süre gerekli, şimdiden bilinmez.
İtalya’da Gladyo’nun varlığı 26 yaşındaki sulh yargıcı Felice Casson tarafından 7 yıl süren soruşturma ile ortaya çıkmıştı. Süreci anlatan savcının yaşadıkları şu an bizim yaşadıklarımızla büyük benzerlik gösteriyor. Örneğin, yargının süreci baltalama çabaları bu benzerliklerden sadece biri.
Dilerim sonucu da aynı olur.
Yasadışı örgüt içerisinde kim varsa mahkûm olur.
Kısacası bağırsakları temiz bir Türkiye için durmak yok yola devam…
Arzu Erdoğral / Bağırsak temizliğinde nereden nereye? - En Doğru ve Güncel Haber