* * * B E D İ R * * *

DayWalkerr

ABDUSSABUR
İçinde Bedir ashabının geçtiği dua ne güzel bii duadır...Allah Bedir zaferini yaşatanlardan razı olsun...






Dursun Ali Erzincanlı - BEDİR -

Video1 >> http://www.youtube.com/watch?v=IaPgIMFkmpw
Video2 >> http://www.youtube.com/watch?v=31r9zu0Ai-A
Video3 >> http://www.youtube.com/watch?v=sZinBUlxnF4 (ingilizce alt yazılı)​

-BEDİR-



Hazırlanın uzunca bir yolculuk var şimdi.
Asr-ı saadete Cezîretül araba gidiyoruz.
Bismillah diyin
Bedir’e öyle girin
Gökte melekler, yerde siz
Ve bekleyin sessiz…
Gelince
İyi bakın onlara;
Hem kendi zamanlarının
Hem tüm zamanların en cesur yiğitleridir onlar
Gökte yıldız; yerde arslandır onlar
Yüz yirmi beş bin beden
Ama bir tek ruh,
Muhammedî ruhtur onlar

Aslanlar çıkmıştır Medine’den
Şimdi yoldadır Bedrin Arslanları
İşte bakın şu Hz.Umeyr
Aslan yavrusu.
Yaşı küçük diye geri çevirecek rasulullah
Ama öyle ağlıyor ki umeyr izin veriyor nebi
Ey sad bin ebi vakkas!
Sen bağla kardeşin Umeyr’in kılıcını
Boyu kısa bağlayamıyor.

Hz.Hamza’nın belinde iki kılıç duruyor.
Attığı her adım bir kalbi durduruyor.
Ey Hamza
Gördüğün hiçbir şeyden korkmazsın bu doğru
Ama heybetini gizli tut
Yürüyüşün ölümü korkutuyor.

Dinleyin Âlemlerin sultânını
O konuşunca rüzgar bile susuyor;
“Ey ashap! Hazır mısınız?”
Sad bin muaz ayakta:
“Ya Rasulallah!” diyor
“Seni hak dinle gönderen Allah’a andolsun ki,
Sen bize şu denizi gösterip dalarsan,
Biz de seninle birlikte dalarız.
Allah’ın bereketiyle yürüt bizi!”
Tebessüm buyuruyor Habîb-i Zîşan!
O, gülünce suya kanıyor susamışlar.
Güller açıyor yüreklerde.
Kederler unutuluyor.
O gülünce, cennetler yaratılıyor.
Gülüyor nebi ve yürüyorlar!
Mekke’de çekilen acılar dinmiş
Yürüyorlar!
Sanki yıldızlar yere inmiş.
Önlerinde Kâinatın Güneşi

İşte Hz.Ömer ve Hz. Ali
Biri Hattaboğlu!
Biri Haydâr-ı Kerrar!
Ve kolkola
Ölümün ağzına giriyorlar!

……………….

Bedir’de baba oğul,
Bedir’de kardeş kardeşe…
Mekke müşrikleri Üç yiğit istiyorlar önce
Üç yiğit gösterin aranızdan bize.
Melekler Alemlerin sultanına bakıyor
Kimi işaret edecek Sultan-ı Rasul.
Çünkü o işaret edince ay ikiye bölünüyor.
Acaba mübarek elleri kime uzanacak;

“Kalk ya Ubeyde! Kalk ya Hamza! Kalk ya Ali!”
Gördünüz mü yiğitleri!
Hamza’yı gördünüz mü?
Nasıl da salına salına gidiyor.
Ya Ali?
Sanki gökten iniyor, velilerin babası!
Ubeyde ayağından yara alıyor
Efendisine gidiyor hemen
“Ya Rasulallah, ben şehit miyim?” diyor
“Evet sen şehitsin”

Ve dua ediyor efendiler efendisi;
Rabbi Rahimine uzatıyor ellerini

“Allah’ım bana yaptığın va’dini yerine getir.
Allahım bu bir avuç insanı helak edersen,
Artık sana yeryüzünde ibadet edecek kimse kalmaz.

Bir fırtına kopuyor Bedir’de…
Hz.Mikail’in komutasında bin melek Rasulullah’ın Sağında!
Bir fırtına kopuyor Bedir’de
Hz. İsrafil’in komutasında bin melek Rasulullah’ın solunda
Ve bir firtina daha!
Hz. Cebrail,
Bin melekle Rasulullah’ın önünde
Üç bin melek alaca atlarla.

Ey Ebu Cehil!
Ne oldu?
Düğüne gider gibi çıkmıştın Mekke’den
Bedir’e çalgılarla, güle oynaya gelmiştin.
Sen Allah’ın Rasulünü
Ve O’na sevda çekenleri
Sahipsiz mi sanmıştın?
…………….

Dönüyorlar Bedir’den.
Esirler arasında Peygamber amcası Hz.Abbas!
Vakit gece…
Esirlerin elleri bağlı
Abbasın elleri sıkıca bağlı
Bir inilti yayılıyor geceye.
Uyuyamıyor rahmet peygamberi…
Ya rasulallah niçin uyumuyorsunuz?” diyor sahabiler.
“Amcamın iniltisi uyutmuyor beni”
ve hemen Ashâb-ı Güzin
Çözüyor peygamber amcasının ellerini.
Rasulullah öğrenince durumu emir veriyor:
“Tüm esirlerin çözün ellerini!”

Dönüyorlar Bedir’den,
Esirler arasında Peygamber damadı var.
Fidye karşılığı serbest kalacak.
Allah rasulüne bir gerdenlık uzatılıyor
Kızınız Hz.Zeynep göndermiş,
Beyinin fidyesi olarak…
Şefkat peygamberinin gözleri doluyor.
Çünkü bu gerdanlık,
Kızının düğününde Hz.Hatice’nin taktığı kendi gerdanlığıdır.
Yaşlı gözlerle konuşuyor nebi;
“ O’nu salıverseniz, gerdanlığı da zeynep’e gönderseniz olur mu?
“Olur Ya rasulallah sen üzülme!
Sen bize canlarımızdan daha azizsin!
Buyur, canımız feda sana yeter ki sen üzülme!”

Dönüyorlar Bedir’den
Sevgilileri dua ediyor
Peygamber duasıyla dönüyorlar;
“Kuluna yardım eden, dinini üstün tutan Allah’a hamdolsun.”
Hamdolsun Âlemlerin Rabbi’ne
Hamdolsun Âlemlerin Sahibi’ne.

Dursun Ali Erzincanlı​




Youtube bedir- Bedir savaşı Bölüm 1.(çağrı filminden) >>> http://www.youtube.com/watch?v=qH-u6q1IC7E

Youtube bedir- Bedir savaşı Bölüm 2.(çağrı filminden) >>> http://www.youtube.com/watch?v=ooeTdkB9lhs








**ASHAB-I BEDR** Youtube
http://www.youtube.com/watch?v=SmDHmNCd-bo



Bedir Zaferi - Yusuf Ziya Özkan Youtube
http://www.youtube.com/watch?v=buN0rkhdB3M



BEDİR<<<<<


İsmi Kocaman Bedir, Anlı ve Kanlı Bedir;
Bedir, Allah cenginde eşsiz muharebedir.
Bir yanda bin, bir yanda sadece üçyüz kişi;
Uçyüzün, sonsuzluğu getirmek bütün işi...
Karşılıklı iki saf, ruhta ayrı, soyda eş.
Oğul babaya karşı çıktı, kardeşe kardeş.

Bedirde öğrenildi, gerçek soydaşlık neymiş?..

Ruh olmayınca, madde vücutsuz bir gölgeymiş.

İslam, bütün renkleri tek renkte birleştiren,

Ve kainatı aynı hevenkte birleştiren,

Allah'ın seçtiği din... Inkılap bu inkliap!

Baba, oba, her şeyi silip götüren seylap...

Bedir, küçük cenk, ama bu davanın gazası;

Küçücük de, mânada büyüklüğlin fezası.

İlk çekilen kılıç ki,pırıl pırıl merhamet;

Bedrin kılıcındadır acıdaki keramet;

Mağrur safları küfrün, Bedirde tuz—buz oldu.

Bedir, küfrün başına inen ilk topuz oldu.
Hala, geçen yolcular Bedirde cenk yerinden,

Rüzgârda sesler duyar, derinden mi derinden...

At kişiler, ok vızıldar, tekbir sedası gürler.

Gözlerini yumanlar o sahneyi görürler.

İsmi Kocaman Bedir, Anlı ve Kanlı Bedir;

Bedre sor, merhameti getiren kılıç nedir?



Üstad Necip FAZIL KISAKÜREK



Ebû HUZEYFE (RA)
(Şehitlerim, Can Şehidlerim: 36)
(Yemâme’de Hicri 12’de şehid düştü)


Ebû HUZEYFE (RA)

Ebû Huzeyfe Mihşem bin Utbe bin Rebia,
Künyesi ile bilinir, adı bilinmiyor,
Kaynaklarda Mihşem, Hâşim ve Hüşeym geçiyor,
İlk Müslüman olanlardandır Ebû Huzeyfe’m.

Babası, Utbe bin Rebia müşriklerden,
Rebia ki; hoşlanmadı İslamiyet’ten,
Çok kişiye eziyet etti sahabeden,
Veliden deli, deliden nur doğar yiğidim.

Huzeyfe, kırk dördüncü Müslüman’dı denir,
Okuma-yazma bilen On’dan birisidir,
Karısının adı da, Sehle bin Süheyl’dir,
Habeşistan’a hicrete giden Huzeyfe’m.

Huzeyfe, Habeşistan’dan Mekke’ye döner,
O, Mü’minlerle Medine’ye hicret eder,
Onunla birlikte köle Sâlim’de gider,
Resûle “İstihâze”yi soran Huzeyfe’m.

Medine’de Abbâd bin Bişr’in misafiri,
Muâhât’ta, Huzeyfe kardeşi bilindi,
Huzeyfe, Râsûlullah hizmetine girdi,
Hz. Muhammed’e hizmeti seven Huzeyfe’m.

O, Batn-ı Nahle Seriyyesi’ne katıldı,
Bedir, Uhud ve Hendek Savaşı’nda vardı,
Savaş alanında yiğit bir kahramandı,
Şahadet aşkıyla yayan Ebû Huzeyfe’m.

Müşrikte olsa babasını sevmekteydi,
Babası Bedir’de müşrikler içindeydi,
Babasını Mübazere’ye davet etti,
Râsûlullah buna engel oldu yiğidim.

Bedir Savaşı bitip, şehitler alınmış,
Müşrik cesetleri de kuyuya atılmış,
Atılanlarda Utbe’nin cesedi varmış,
Hakk düşmanı belasını bulur yiğidim.

Ebû Süfyan’ın karısı Hind kardeşiydi,
Uhud’ta Hind, hicveder kardeş Huzeyfe’yi,
Hind, küçük düşürmek istemiş kardeşini,
Dünyaya gönül vermeyen Ebû Huzeyfe’m.

Ebû Huzeyfe’nin kölesi Sâlim vardı,
Azad ettikten sonra da evlat edindi,
O’nu yeğeni Fatıma’yla evlendirdi,
O, gönlü gani, kalbi yumuşak Huzeyfe’m.

O’na “Sâlim, Mevlâ Ebû Huzeyfe” denir,
Sâlim, her harpte Huzeyfe’yle beraberdir,
Hicri on iki de Yemâme’ye gitmiştir,
Sâlim ile Yemâme’de şehid Huzeyfe’m.

Huzeyfe şehid olduğunda daha gençti,
Denilir ki, elli dört yaşlarında idi,
Şahadete Sa3lim ile birlikte gitti,
Selam olsun sizlere şanlı şehitlerim.

Oğlu Muhammed, Habeşistan’da doğmuştu,
O oğul ki; Hz. Osman’a karşı durmuştu,
Sonunda layık olduğu cezayı buldu,
Deliden veli, veliden deli doğar yiğidim.

İmanın yüceliğini Huzeyfe’de gör,
Bir yanda babası Utbe ki, kalp gözü kör,
Diğer yanda oğlu Muhammed ki, hor görür,
Deliden veli, veliden deli doğar yiğidim.

Allah’ım! Bizleri evlad imtihanıyla değil,
Allah’ım! Bizleri şu dünyanın malıyla değil,
Allah’ım! Bizleri ar-namus yanlışıyla değil,
Allah’ım! Bizlere yolunda can imtihanı ver.


Muâhât: Mekke’den Medine’ye hicrette kardeşlik tesisi
Mübazere: Karşılıklı teke tek vuruşmak,​

Şair: Abdullah Yaşar Erdoğan.
 

HTML

Üst