Bülent Arınç, RTÜK Başkanı tarafından yalanlanınca ne hissetti?

MG_eVİL

New member
Katılım
20 May 2008
Mesajlar
3,623
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Sevsenizde sevmesenizde sonuna kadar Atatürk ve fi
Acaba yine kızdı mı? Bakışlarını bir noktada donuklaştırıp, dişlerini sıktı mı?

Hani o çok iyi bildiğimiz, “Şeyini şey ettiğimin şeyi” sözleri, yine öfkeden kurumuş dudaklarının arasından döküldü mü?

Kimden bahsettiğimi anlamışsınızdır: Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Arınç’tan...

Hani bir televizyon programına katılmış ve Deniz Feneri Almanya davasının soruşturulmakta olan zanlılarından RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın, yeni RTÜK üyelerinin belirlenmesinin ardından istifa edeceğini söylemişti ya...

İşte o Zahid Akman önceki gün aynı televizyonun bir başka programcısını aramış ve hanımefendinin yazdığına göre aynen şunları söylemiş:

“Bugüne kadar kimse istifamı istemedi. Bülent Arınç’a hayırlı olsun ziyaretine gitmiştim. Konu olaylardan açıldı. O da bana bu süreç içinde istifa etmeyi hiç düşünüp düşünmediğimi sordu. ‘Hayır’ dedim. ‘İstifayı hiç düşünmedim. İstifayı düşünmek demek yanlış yaptığına, suçlu olduğuna inanmak demek’ dedim. ‘Ama benim yüzümden kurum yıpratılmak isteniyor, görev sürem bitince aday olmayı düşünmüyorum’ diye ekledim. Ortada bir istifa isteği olmadı.”

Bitmedi... Yazara göre, şöyle devam etmiş Akman:

“Başbakan arkamda olmasaydı, beni desteklemeseydi, ben bugün bu koltukta oturabilir miydim sorarım size?”

***


Bu yazının yayınlanmasından sonra dün Zahid Akman’ın avukatı gazetelere bir açıklama gönderdi ve RTÜK Başkanı’nın kesinlikle, “Başbakan arkamda olmasaydı, beni desteklemeseydi, ben bu koltukta oturabilir miydim” demediğini, bunu yazar hanımın uydurduğunu söyledi.

Arkasından da yazarı, bu sözlerin söylendiğini ispata davet etti.

***


Gördüğünüz gibi; Akman’ın avukatı, sadece “Başbakan”la ilgili bölümü yalanlıyor... Bu da, diğer sözlerinin arkasında olduğu anlamına geliyor.

Eeeeee... Bu durumda koskoca Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç çıldırmasın da ne yapsın!

O, “İstifasını istedim” diyor; RTÜK Başkanı onu yalancılıkla suçlayarak, “Kimse benden istifamı istemedi” diye meydan okuyor...

Bu durumda çiçeği burnunda Başbakan Yardımcısı kızmaz mı?

Bakışlarını bir noktada donuklaştırıp, “Şeyini şey ettiğimin şeyi” diye mırıldanmaz mı?

***


Mırıldanır mırıldanmasına da; sonuçta yine “Kol kırılır, yen içinde kalır...”

Çünkü; Zahid Akman’ın etrafında öyle müthiş bir koruma ağı var ki...

Ona, Arınç bile dokunamaz!

*****


AKLAMA!

İktidar, kaçakçılara, kara ve kayıt dışı para baronlarına; paralarını aklamaları için bir şans daha verecekmiş.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “yurt dışındaki ekonomik varlıkları sisteme kazandırmak” için geçtiğimiz aylarda çıkarılan Varlık Barışı Yasası’nın süresini uzatmayı planladıklarını söylemiş...

Hatırlarsınız; kimlikleri saklanan kişiler, belirtilen süre içerisinde 14 milyar TL’ye yakın parayı Türkiye’ye getireceklerini söylemişler; ama gerçekleşme bu tutarın çok altında kalmıştı.

Hükümetin bu konudaki ısrarını anlamak, gerçekten olanaksız!


*****



ERZURUM PAŞASI FUTBOL OYNARSA!

Yıllardan 1996’ydı... 13 ilçe ve beldede ara yerel seçim vardı ve Erbakan’ın yolu Yozgat’ın Sorgun İlçesi’ne düşmüştü. Bir ara abdest almaya niyetlenmişti Hoca; ama, abdesti ona korumaları aldırtıyordu... Bir koruma hortumla su tutuyor, biri havluyla bekliyor, biri de kollarını yıkamasına yardım ediyordu...

O görüntüler için Erbakan’ı yıllarca eleştirdik...

Meğer ne büyük haksızlık etmişiz?

Geçen hafta Erzurum’da bürokratlar ile siyasetçiler arasında bir futbol maçı oynanmış... Vali Sami Bulut’u karşılaşmaya koruma polisleri hazırlamış. Yakın korumalarından biri Vali Bey’e eşofmanlarını, bir diğeri de spor ayakkabılarını giydirip, bağcıklarını bağlamış...

Ne o? Vali Bey maça çıkıyor!

***


Bu beyefendiye bundan sonra “Erzurum Paşası” demek daha doğru olmaz mı?

*****



GÜNÜN SORUSU


Sorum; Polis Akademisi Başkanı’na:

Müfredatınıza, yakın koruma olarak hizmet verecek polis adayları için, “ayakkabı bağcığı bağlama ve eşofman giydirme dersleri”ni de koymayı düşünüyor musunuz?

..::KAYNAK::..
 
Yazının sadece son kısmını okuduğumu söyleyeyim ilk..

Eşofman konusunu filan vali gecenin 00.47 sinde yazılı olarak sitede açıklamış ..

Yalan yanlış yazmasınlar..

Ve bir eskiden polis akademisinde şöyle bir soru sorulmuş..

Bir araba var .. tek kişilik yer var .. hiç ekleme filan yapamıyorsun .. ve o tek kişilik yere Hz.Muhammed'i mi alırsın yoksa Mustafa Kemal Atatürk'ü mü ..?

Bir de buradan yak istersen ..
 
Geri
Üst