єяєη
є-∂єsїgηєя
- Katılım
- 14 Ocak 2006
- Mesajlar
- 1,573
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Yıldırım: Transfer İçin Yazı Bekleyin
Fenerbahçe kulübü başkanı Aziz Yıldırım transfer için yaz dönemine hazırlandıklarını belirtirken, TFF'ye de sınırsız yabancı hakkı için mesaj yolladı.
Başkan Aziz Yıldırım'ın, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün resmi yayın organı Fenerbahçe Dergisi'nin 84 nolu Şubat sayısında yayınlanan başyazısı şöyledir:
Sevgili Fenerbahçeliler, Fenerbahçe Spor Kulübü'nü gerek Türkiye'deki, gerek dünyadaki diğer kulüplerden ayıran çok belirgin bir özelliği vardır: Taraftarı. Fenerbahçe taraftarının tutkusu, coşkusu ve kulübüne bağlılığı bugün ülkemiz sınırlarını aşmış bir üne sahiptir.
Herkes son derece iyi bilmektedir ki Fenerbahçe taraftarının bu bağlılığı şüphesiz kişilere değil, kulübe ve onu temsil eden değerleredir. Halkımızın Fenerbahçe Spor Kulübü var olduğu günden bugüne kadar, geçirdiği savaşlara, ekonomik krizlere, buhranlara karşın, Fenerbahçe taraftarı kulübüne olan desteğinin, bu tür olumsuzluklardan etkilenmesine izin vermemiştir. Bugün, benzeri durumların, seyircisi az maçlara mazeret olarak gösterilmesi tarihimizin inkarıdır. Formamızın içindeki kim olursa olsun, galip gelmek için gösterdiği çaba ve akıttığı ter, taraftarımızın sporcusuna destek olması için yeterlidir. İletişim aldatmacalarını bir yana itip, tutkunu olduğumuz takımımızı galip gelmek için gösterdiği çabada desteklemek, Fenerbahçeliliğin gereğidir ve bu zaten bizlerin kanında, ruhunda vardır. Kaldı ki, takımlarımızın tamamı şampiyonluk hedefine ulaşacak değerli sporculara, teknik adamlara sahiptir. Sporcularımız ve teknik adamlarımız da şampiyon olma yolunda, mücadele etme, terini dökme inanç ve kararlılığına sahiptir. Taraftarımızın bunları da hatırlayarak, hiçbir ön yargı edinmeksizin, stadyum ve salonlara gelmesi, şampiyonluk yolunda tıpkı bizden önceki nesiller gibi coşku ve tutkuyla takımlarını desteklemesi gerekmektedir. Bu birliktelik bizi her branşta koyduğumuz hedeflere ulaştıracak ve tarih yine bizi yazacaktır. Bu duygusal bağ, inanç, azim ve kararlılık bugün de mevcuttur. Tıpkı tarihimizde geriden gelerek kazandığımız maçlardaki gibi tribünlerde çakılacak bir kıvılcım ile coşku tüm Türkiye'ye hakim olacaktır. Bu gerçeği günlük hiçbir gelişme değiştiremeyecektir. Bu yüzden taraftarlarımızı, önümüzdeki tüm maçlarda tribünlerdeki yerlerini almaya davet ediyoruz; Fenerbahçelilik bunu gerektirir. Asla boyun eğmeyecek ve her zaman her yerde biz galip geleceğiz. Bunu da bugüne dek olduğu gibi yine birlikte başaracağız.
Bu noktada camiamıza çeşitli yol ve vesilelerle umutsuzluk aşılamaya çalışanlar, bir kez daha Fenerbahçe karşısında hüsrana uğrayacaklardır. Bu inanç, bizleri diğerlerinden farklı kıldığı gibi yine şampiyonluklara ulaşmamızı sağlayacaktır.
'Yayın haklarının değeri 400 milyon dolarlara ulaşacak' dediğimde beni hayal görmekle itham edenler, geçen ay yapılan yayın ihalesinde bir kez daha yanıldılar. Ancak bu noktada önemle altını çizmek isterim ki; kulüplerin büyük maddi imkanlara ulaşması ile birlikte, belli kurallar ile kulüplerin harcamaları düzenlenmeli ve denetlenmelidir. UEFA Kulüp Lisans Kriterleri'nin mali konulara ilişkin düzenlemeleri, TFF tarafından bir an önce sıfır tolerans ile uygulamaya konulmalıdır.
Yabancı oyuncu sınırlamasının belirli kriterlerle kaldırılması, transfer piyasasında oluşan suni köpüğü almak konusunda en uygun çözüm olacaktır. Bütün bu konular önümüzdeki sezondan itibaren düzenleme ile hayata geçirilmeli, popülist yaklaşımlar ve söylemlerle bu girişim engellenmemelidir. Bugün, 'Türkiye'deki futbolun değeri bu değil' diyenler unutmamalıdır ki bir başka şirket de ihalede Digitürk ile yarışmış ve sadece 50 bin dolarlık bir farkla ihaleyi alamamıştır. Özetle, bugünkü fiyatı veren firma sayısı bir değil ikidir. Bu yüzden kimse yayının rakamsal değeri hakkında şüphe duymak ya da sahiplenmek lüksüne sahip değildir.
Bu noktada bir öngörüde daha bulunmak istiyorum; Türkiye'de futbolun kurumsal yapısı da orta vadede değişecektir. Tıpkı İngiltere'de olduğu gibi futbolun mali ve ekonomik hakları, bu hakların gerçek sahibi olan ve kulüpler tarafından oluşturulan yeni bir yapıya devredilecek ve federasyon sadece organizasyondan sorumlu kalacaktır. Bu kaçınılmaz bir evrim olup futbolun tüm aktörlerinin bu değişime hazırlanması gerekmektedir.
Fenerbahçe Spor Kulübü de bu değişime hazırlanmakta ve daha bugünden birçok uygulaması ile bu yönde adımlar atmaktadır. Örneğin artık transferler Sportif Direktörümüzün denetiminde teknik heyetin ihtiyaçlarını gösteren raporları ile şekillenmektedir. Başkan ve Yönetim Kurulu'nun sürece katkısı, yapılacak transferlere kaynak yaratmakla sınırlıdır. Bu çerçevede yaz dönemine yönelik, Sportif Direktörümüz Aykut Kocaman'ın liderliğinde Latin Amerika ve Afrika kıtasında bazı çalışmalarımız olmuştur ve bunlar halen de devam etmektedir. Uzun vadeli bu çalışmalar, bugünden yarına değil ama yakın gelecekte olumlu sonuçlarını göreceğimiz önemli girişimlerdir.
Kadromuzda sezon başında yaptığımız revizyon, devre arasında bir arayışa ihtiyaç bırakmamaktadır. Nitekim Gökhan Ünal'ın transferi de sezon başındaki yeniden yapılanmanın bir parçası olup, günlük alınmış bir kararla ara transfere özgü değildir. Kulübümüzün futbolcu transferi konusunda gelecekteki girişimleri de yine aynı uzun vadeli planlar ve yapılanmalar çerçevesinde gerçekleşecektir. Dolayısıyla daha geniş kapsamlı çalışmalar ara transferler dönemlerinde değil yaz dönemlerinde sonuçlandırılacaktır.
Kaynak: Fenerbahçe Resmi Sitesi

Fenerbahçe kulübü başkanı Aziz Yıldırım transfer için yaz dönemine hazırlandıklarını belirtirken, TFF'ye de sınırsız yabancı hakkı için mesaj yolladı.
Başkan Aziz Yıldırım'ın, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün resmi yayın organı Fenerbahçe Dergisi'nin 84 nolu Şubat sayısında yayınlanan başyazısı şöyledir:
Sevgili Fenerbahçeliler, Fenerbahçe Spor Kulübü'nü gerek Türkiye'deki, gerek dünyadaki diğer kulüplerden ayıran çok belirgin bir özelliği vardır: Taraftarı. Fenerbahçe taraftarının tutkusu, coşkusu ve kulübüne bağlılığı bugün ülkemiz sınırlarını aşmış bir üne sahiptir.
Herkes son derece iyi bilmektedir ki Fenerbahçe taraftarının bu bağlılığı şüphesiz kişilere değil, kulübe ve onu temsil eden değerleredir. Halkımızın Fenerbahçe Spor Kulübü var olduğu günden bugüne kadar, geçirdiği savaşlara, ekonomik krizlere, buhranlara karşın, Fenerbahçe taraftarı kulübüne olan desteğinin, bu tür olumsuzluklardan etkilenmesine izin vermemiştir. Bugün, benzeri durumların, seyircisi az maçlara mazeret olarak gösterilmesi tarihimizin inkarıdır. Formamızın içindeki kim olursa olsun, galip gelmek için gösterdiği çaba ve akıttığı ter, taraftarımızın sporcusuna destek olması için yeterlidir. İletişim aldatmacalarını bir yana itip, tutkunu olduğumuz takımımızı galip gelmek için gösterdiği çabada desteklemek, Fenerbahçeliliğin gereğidir ve bu zaten bizlerin kanında, ruhunda vardır. Kaldı ki, takımlarımızın tamamı şampiyonluk hedefine ulaşacak değerli sporculara, teknik adamlara sahiptir. Sporcularımız ve teknik adamlarımız da şampiyon olma yolunda, mücadele etme, terini dökme inanç ve kararlılığına sahiptir. Taraftarımızın bunları da hatırlayarak, hiçbir ön yargı edinmeksizin, stadyum ve salonlara gelmesi, şampiyonluk yolunda tıpkı bizden önceki nesiller gibi coşku ve tutkuyla takımlarını desteklemesi gerekmektedir. Bu birliktelik bizi her branşta koyduğumuz hedeflere ulaştıracak ve tarih yine bizi yazacaktır. Bu duygusal bağ, inanç, azim ve kararlılık bugün de mevcuttur. Tıpkı tarihimizde geriden gelerek kazandığımız maçlardaki gibi tribünlerde çakılacak bir kıvılcım ile coşku tüm Türkiye'ye hakim olacaktır. Bu gerçeği günlük hiçbir gelişme değiştiremeyecektir. Bu yüzden taraftarlarımızı, önümüzdeki tüm maçlarda tribünlerdeki yerlerini almaya davet ediyoruz; Fenerbahçelilik bunu gerektirir. Asla boyun eğmeyecek ve her zaman her yerde biz galip geleceğiz. Bunu da bugüne dek olduğu gibi yine birlikte başaracağız.
Bu noktada camiamıza çeşitli yol ve vesilelerle umutsuzluk aşılamaya çalışanlar, bir kez daha Fenerbahçe karşısında hüsrana uğrayacaklardır. Bu inanç, bizleri diğerlerinden farklı kıldığı gibi yine şampiyonluklara ulaşmamızı sağlayacaktır.
'Yayın haklarının değeri 400 milyon dolarlara ulaşacak' dediğimde beni hayal görmekle itham edenler, geçen ay yapılan yayın ihalesinde bir kez daha yanıldılar. Ancak bu noktada önemle altını çizmek isterim ki; kulüplerin büyük maddi imkanlara ulaşması ile birlikte, belli kurallar ile kulüplerin harcamaları düzenlenmeli ve denetlenmelidir. UEFA Kulüp Lisans Kriterleri'nin mali konulara ilişkin düzenlemeleri, TFF tarafından bir an önce sıfır tolerans ile uygulamaya konulmalıdır.
Yabancı oyuncu sınırlamasının belirli kriterlerle kaldırılması, transfer piyasasında oluşan suni köpüğü almak konusunda en uygun çözüm olacaktır. Bütün bu konular önümüzdeki sezondan itibaren düzenleme ile hayata geçirilmeli, popülist yaklaşımlar ve söylemlerle bu girişim engellenmemelidir. Bugün, 'Türkiye'deki futbolun değeri bu değil' diyenler unutmamalıdır ki bir başka şirket de ihalede Digitürk ile yarışmış ve sadece 50 bin dolarlık bir farkla ihaleyi alamamıştır. Özetle, bugünkü fiyatı veren firma sayısı bir değil ikidir. Bu yüzden kimse yayının rakamsal değeri hakkında şüphe duymak ya da sahiplenmek lüksüne sahip değildir.
Bu noktada bir öngörüde daha bulunmak istiyorum; Türkiye'de futbolun kurumsal yapısı da orta vadede değişecektir. Tıpkı İngiltere'de olduğu gibi futbolun mali ve ekonomik hakları, bu hakların gerçek sahibi olan ve kulüpler tarafından oluşturulan yeni bir yapıya devredilecek ve federasyon sadece organizasyondan sorumlu kalacaktır. Bu kaçınılmaz bir evrim olup futbolun tüm aktörlerinin bu değişime hazırlanması gerekmektedir.
Fenerbahçe Spor Kulübü de bu değişime hazırlanmakta ve daha bugünden birçok uygulaması ile bu yönde adımlar atmaktadır. Örneğin artık transferler Sportif Direktörümüzün denetiminde teknik heyetin ihtiyaçlarını gösteren raporları ile şekillenmektedir. Başkan ve Yönetim Kurulu'nun sürece katkısı, yapılacak transferlere kaynak yaratmakla sınırlıdır. Bu çerçevede yaz dönemine yönelik, Sportif Direktörümüz Aykut Kocaman'ın liderliğinde Latin Amerika ve Afrika kıtasında bazı çalışmalarımız olmuştur ve bunlar halen de devam etmektedir. Uzun vadeli bu çalışmalar, bugünden yarına değil ama yakın gelecekte olumlu sonuçlarını göreceğimiz önemli girişimlerdir.
Kadromuzda sezon başında yaptığımız revizyon, devre arasında bir arayışa ihtiyaç bırakmamaktadır. Nitekim Gökhan Ünal'ın transferi de sezon başındaki yeniden yapılanmanın bir parçası olup, günlük alınmış bir kararla ara transfere özgü değildir. Kulübümüzün futbolcu transferi konusunda gelecekteki girişimleri de yine aynı uzun vadeli planlar ve yapılanmalar çerçevesinde gerçekleşecektir. Dolayısıyla daha geniş kapsamlı çalışmalar ara transferler dönemlerinde değil yaz dönemlerinde sonuçlandırılacaktır.
Kaynak: Fenerbahçe Resmi Sitesi