- Katılım
- 11 Mar 2008
- Mesajlar
- 20,694
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Aziz Yıldırımın medyada yer alan son mektubunu okuyunca, iddianamede anlatılan olayları ve konuları hatırladım
Mektubun bazı satır araları çok anlamlıydı
İddianamede de özel ve iş konuşmaları, dedikodular, şakalar, hakaretler, doğrular yalanlar her şey birbiri içindeydi
Aynen belgeler, bilgiler ve fotoğraflarda olduğu gibi!
Aziz Yıldırımın mektubu doğrudur yanlıştır, herkes kendine göre tartışabilir Benim doğru bildiğim; kararı hukuk verecek, varsa cezalar çekilecek çekilmeli Ama süreç öylesine farklı bir noktaya geldi ki veya taşındı ki; her önüne gelen spor hukuku ulaması gibi konulara girdi ve dolayısıyla şike operasyonu amacından uzaklaştı adeta farklı bir hesaplaşmaya dönüştü!
Eğer her şey hakim ve savcılara bırakılarak hukuksal sürecin bitimi beklenseydi, inanın böylesine kaos yaşanmazdı Özellikle spor medyasının dışından gelen Devşirme yorumcu ve konuşmacılar gündeme gelebilmek ve gündemde kalabilmek için olaylara sporun etik değerleriyle değil sokak kültürü ve kavgacı ruhuyla yaklaşarak günlerce çirkin şovlarını yaptılar!
Şike operasyonuyla ön plana çıkmak için her türlü şaklabanlığı ve şarlatanlığı yapan onlar hiçbir zaman akıllarıyla hukuksal ve bilimsel verileri birleştiremediler Birleştiremezlerdi, çünkü onlar sporun fair play özündeki ahlaki bölümleri hiç tanımıyorlar Maalesef, onlar kendi egoları ve ihtirasları doğrultusunda senaryoyu düşündüler, yazdılar, işlerine geldiği gibi uygulamaya koydular
Belki duymuşsunuzdur Adamanın biri New Yorkta bir otele gitmiş, odasına yerleşip biraz dinlendikten sonra akşam saatlerinde otelin barına gidip, garson kızların yakalarında yazılı olan isimlerine dikkatlice bakarak Monika adlı garsonu çağırmış ve Bu gece benimle yemek yer misin diye sormuş Monika Bilmem ki diye kırıtırken, adam Merak etme güzelim, çekinecek bir şey yok. Bu İncilde yazılı deyince, Monika biraz şaşkın bir edayla Peki demiş.
Akşam restoran da buluşup yemiş içmişler Yemek bitince adam kızı odasına davet etmiş. Monika Hayır olmaz, gelemem deyince, adam yine Merak etme güzelim, çekinecek bir şey yok. Bu İncilde yazılı cevabını verince, Monika yine şaşkın bakışlarla daveti kabul etmiş
Adamın odasına çıkmışlar birkaç kadeh içki, biraz müzik derken, adam sevişmek isteyince, Monika Hayır katiyen olmaz diye itiraz etmiş. Adam yine Merak etme güzelim, çekinecek bir şey yok bu İncilde yazılı demeye hazırlanırken cümlesi bitmeden, Monika Hani İncilin neresinde yazılı göster bakalım demiş.
Adam yatağın yanında duran masanın üzerindeki otel İncilini almış, Monikaya kapağın içini göstermiş Orada bir kalemle yazılmış şu cümle varmış Bardaki garson kız Monika muhteşem sevişiyor.
İşte yukarıdaki anlatımda olduğu gibi, bazı insanlar çıkar ve menfaatleri için kutsal kitabı bile istismar ediyorlar, edebiliyorlar Aynen şike operasyonuyla yaşanan süreçte olayları hep kendi ihtirasları için yalan yanlış yorumlayıp konuşarak, hukuk tanımayan, sporun etik değerlerini ve toplumsal ahlakın gözeneklerini hiç sayanlar gibi!
Maraton.com.tr
Aziz Yıldırımın mektubu doğrudur yanlıştır, herkes kendine göre tartışabilir Benim doğru bildiğim; kararı hukuk verecek, varsa cezalar çekilecek çekilmeli Ama süreç öylesine farklı bir noktaya geldi ki veya taşındı ki; her önüne gelen spor hukuku ulaması gibi konulara girdi ve dolayısıyla şike operasyonu amacından uzaklaştı adeta farklı bir hesaplaşmaya dönüştü!
Eğer her şey hakim ve savcılara bırakılarak hukuksal sürecin bitimi beklenseydi, inanın böylesine kaos yaşanmazdı Özellikle spor medyasının dışından gelen Devşirme yorumcu ve konuşmacılar gündeme gelebilmek ve gündemde kalabilmek için olaylara sporun etik değerleriyle değil sokak kültürü ve kavgacı ruhuyla yaklaşarak günlerce çirkin şovlarını yaptılar!
Şike operasyonuyla ön plana çıkmak için her türlü şaklabanlığı ve şarlatanlığı yapan onlar hiçbir zaman akıllarıyla hukuksal ve bilimsel verileri birleştiremediler Birleştiremezlerdi, çünkü onlar sporun fair play özündeki ahlaki bölümleri hiç tanımıyorlar Maalesef, onlar kendi egoları ve ihtirasları doğrultusunda senaryoyu düşündüler, yazdılar, işlerine geldiği gibi uygulamaya koydular
Belki duymuşsunuzdur Adamanın biri New Yorkta bir otele gitmiş, odasına yerleşip biraz dinlendikten sonra akşam saatlerinde otelin barına gidip, garson kızların yakalarında yazılı olan isimlerine dikkatlice bakarak Monika adlı garsonu çağırmış ve Bu gece benimle yemek yer misin diye sormuş Monika Bilmem ki diye kırıtırken, adam Merak etme güzelim, çekinecek bir şey yok. Bu İncilde yazılı deyince, Monika biraz şaşkın bir edayla Peki demiş.
Akşam restoran da buluşup yemiş içmişler Yemek bitince adam kızı odasına davet etmiş. Monika Hayır olmaz, gelemem deyince, adam yine Merak etme güzelim, çekinecek bir şey yok. Bu İncilde yazılı cevabını verince, Monika yine şaşkın bakışlarla daveti kabul etmiş
Adamın odasına çıkmışlar birkaç kadeh içki, biraz müzik derken, adam sevişmek isteyince, Monika Hayır katiyen olmaz diye itiraz etmiş. Adam yine Merak etme güzelim, çekinecek bir şey yok bu İncilde yazılı demeye hazırlanırken cümlesi bitmeden, Monika Hani İncilin neresinde yazılı göster bakalım demiş.
Adam yatağın yanında duran masanın üzerindeki otel İncilini almış, Monikaya kapağın içini göstermiş Orada bir kalemle yazılmış şu cümle varmış Bardaki garson kız Monika muhteşem sevişiyor.
İşte yukarıdaki anlatımda olduğu gibi, bazı insanlar çıkar ve menfaatleri için kutsal kitabı bile istismar ediyorlar, edebiliyorlar Aynen şike operasyonuyla yaşanan süreçte olayları hep kendi ihtirasları için yalan yanlış yorumlayıp konuşarak, hukuk tanımayan, sporun etik değerlerini ve toplumsal ahlakın gözeneklerini hiç sayanlar gibi!
Maraton.com.tr