Aziz Yıldırım' ın mektubu ve.....

yyildirayy

Moderatör
Moderatör
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
20,694
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ATATÜRK' ü inkar eden bizden değil; ondan bundandı
Aziz Yıldırım’ın medyada yer alan son mektubunu okuyunca, iddianamede anlatılan olayları ve konuları hatırladım… Mektubun bazı satır araları çok anlamlıydı… İddianamede de özel ve iş konuşmaları, dedikodular, şakalar, hakaretler, doğrular yalanlar her şey birbiri içindeydi… Aynen belgeler, bilgiler ve fotoğraflarda olduğu gibi!

Aziz Yıldırım’ın mektubu doğrudur yanlıştır, herkes kendine göre tartışabilir… Benim doğru bildiğim; kararı hukuk verecek, varsa cezalar çekilecek çekilmeli… Ama süreç öylesine farklı bir noktaya geldi ki “veya” taşındı ki; her önüne gelen spor hukuku ulaması gibi konulara girdi ve dolayısıyla şike operasyonu amacından uzaklaştı adeta farklı bir hesaplaşmaya dönüştü!

Eğer her şey hakim ve savcılara bırakılarak hukuksal sürecin bitimi beklenseydi, inanın böylesine kaos yaşanmazdı… Özellikle spor medyasının dışından gelen “Devşirme” yorumcu ve konuşmacılar gündeme gelebilmek ve gündemde kalabilmek için olaylara “sporun etik değerleriyle değil” sokak kültürü ve kavgacı ruhuyla yaklaşarak günlerce çirkin şovlarını yaptılar!

Şike operasyonuyla ön plana çıkmak için her türlü şaklabanlığı ve şarlatanlığı yapan “onlar” hiçbir zaman akıllarıyla hukuksal ve bilimsel verileri birleştiremediler… Birleştiremezlerdi, çünkü “onlar” sporun fair play özündeki ahlaki bölümleri hiç tanımıyorlar… Maalesef, onlar “kendi egoları ve ihtirasları doğrultusunda” senaryoyu düşündüler, yazdılar, işlerine geldiği gibi uygulamaya koydular…

Belki duymuşsunuzdur… Adamanın biri New York’ta bir otele gitmiş, odasına yerleşip biraz dinlendikten sonra akşam saatlerinde otelin barına gidip, garson kızların yakalarında yazılı olan isimlerine dikkatlice bakarak Monika adlı garsonu çağırmış ve “Bu gece benimle yemek yer misin” diye sormuş… Monika “ Bilmem ki” diye kırıtırken, adam “ Merak etme güzelim, çekinecek bir şey yok. Bu İncil’de yazılı” deyince, Monika biraz şaşkın bir edayla “Peki” demiş.

Akşam restoran da buluşup yemiş içmişler… Yemek bitince adam kızı odasına davet etmiş. Monika “ Hayır olmaz, gelemem” deyince, adam yine “Merak etme güzelim, çekinecek bir şey yok. Bu İncil’de yazılı” cevabını verince, Monika yine şaşkın bakışlarla daveti kabul etmiş…

Adamın odasına çıkmışlar birkaç kadeh içki, biraz müzik derken, adam sevişmek isteyince, Monika “Hayır katiyen olmaz” diye itiraz etmiş. Adam yine “ Merak etme güzelim, çekinecek bir şey yok bu İncil’de yazılı” demeye hazırlanırken cümlesi bitmeden, Monika “Hani İncil’in neresinde yazılı göster bakalım” demiş.

Adam yatağın yanında duran masanın üzerindeki otel İncil’ini almış, Monika’ya kapağın içini göstermiş… Orada bir kalemle yazılmış şu cümle varmış “ Bardaki garson kız Monika muhteşem sevişiyor.”

İşte yukarıdaki anlatımda olduğu gibi, bazı insanlar çıkar ve menfaatleri için kutsal kitabı bile istismar ediyorlar, edebiliyorlar… Aynen şike operasyonuyla yaşanan süreçte olayları hep kendi ihtirasları için yalan yanlış yorumlayıp konuşarak, hukuk tanımayan, sporun etik değerlerini ve toplumsal ahlakın gözeneklerini hiç sayanlar gibi!





Maraton.com.tr
 
,ike iddiasını yapanlar savunanlar Günlerce Kamuoyununu kandırdılar haksız yere insanlara leke attılar,iftira anlaşılan bunun cezasını çok kötü ödeyecekler!!! Fenerbahçenin ne olduğunu Tüm Fenerbahçe Düşmanları görecek..ve gerçekden Türkiye sallanacak galiba..
 
,ike iddiasını yapanlar savunanlar Günlerce Kamuoyununu kandırdılar haksız yere insanlara leke attılar,iftira anlaşılan bunun cezasını çok kötü ödeyecekler!!! Fenerbahçenin ne olduğunu Tüm Fenerbahçe Düşmanları görecek..ve gerçekden Türkiye sallanacak galiba..

Evet Evet haklısın !!1!!birbir
 
Geri
Üst