ayrılığın ilanı

1907gfb1995

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
373
Reaction score
0
Puanları
0
ayrılığın acısı

Avucumdaki iki çizgiden biri olmuştun ve ben nasıl ayrılabilirdim ki senden. Duyulan, yaşanılan ve çekilen her derdin üzerine kazıdım adını ve umudun adını değiştirdim senin yüzünden.
Sen bunu hiç bilmedin. Ne sen acılarından bıktın ne de ben.
Ekimde ki sonbahar gibiydi gelişin. Ve gidişin, gidişinin tarifini yapsam neye yarar ki! Sayamadığım kırgınlıklarımın arasında kaybettim seni.
Bir şeyleri anlatmanın zorluğunu çekiyorken ve anlamanı bekliyorken çekildin bu kıyılardan.şimdi kan kaybeden geçmişimin en önemli yarası haline geldin. Nasıl dayanırım buna. Hadi bu gece de sen uyuma ve bir kez olsun sahip çık göz yaşlarıma. Sessizce girdiğin hayatımdan fırtınalar kopartarak çekip gitme. Gelişini hissetmedim ama gidişin yakıyor.
Keşke gidişinde gelişin kadar sessiz olsaydı. Bilmek gibiydi, anlamak gibiydi, vurulmak gibiydi yokluğun... Sana, vurulmuşluğumu saklayamıyorum ne yazık. Tek eksik, gelmeden gitmen oldu sensizliğime.
Bende şimdi gittiğin yerdeyim, sensizliğimdeyim.
 
Gidiyor musun diye sorma bana. Gönderen sensin. Ne terk etmeyi istedim seni, ne de daha yaşamadığımız bu aşkı toprağa gömmeyi. Senin kadar öfkeliyim ben de, senin kadar endişeli...

Bir dokunuşunla bin kenti yıkacak güç verirdin bana, ama inandıramadım seni. Sen sorgularken beni kafanda, ben gözlerinin içine bakıyordum kuşkuyla. Bir tek sözün bağlardı beni sana, oysa sen hep susmanın koynunda..

Aşkın içine bir kez girdi mi kuşu, teslim alır bedenleri de. Sütten çıkmış at kaşık değildim ama yalanı sokmadım iki kişilik dünyamıza.
O dünya ki, bazen minicik bir odada bazen kentin ortasında şekillendi. Nasıl da güzeldi. Zaten varsın diye her şey güzeldi ama sen buna inanmadın.

Ah bu sorular... Yaşamak varken sevdayı delice, niye boğarız sorularla? Nasıl ikna edebilirdim seni? Ben "aşk" dedikçe sen "hayır" dedin. Zaten az konuşan sen, olumsuz ne kadar sözcük varsa bulup çıkardın ortaya. Ben bir şey diyemedim.

Ne kadar zarar vermişim sana meğer... Nasıl değiştirmişim seni... Oysa hiç böyle düşünmemiştim. Kimseye zarar vermek istemem ben. Kimseyi olduğundan farklı bir hale getirmek istemem. Ama öyle oldu işte... Demek ki gitmelerin zamanı geldi şimdi.

Çocukluğuna sığınır atlatırsın bu acıyı. Ne sevişmelerimiz kalır aklında ne sevda sözlerimiz. "Rahat değilim" diyordun ya, rahat ol artık. Gülüşlerini saklaman için bir neden kalmadı. Tedirginliğinin sebebi be kalktı ortadan.

Gidişim yürekten değil, zorunluluktan. Sanma bu toy sevdayı başka kimliklere taşırım. Sanma ki benden sakladığın dülüşlerini yalancı yüzlerde ararım. Seni de götürürüm yüreğimde. Yokluğunu taşırım.

Bulup bulup kaybettim seni.. Ne yazık ki toz-duman edemedim kuşkularını, ne yazık ki kalamadın bana. Öpücüğümün kokusu kalacak kapının eşiğinde. Kokladıkça bizi bir yanlışa mahkum ettiğini anlayacaksın.

Ne çok tanıdığımız var ayrılığımıza....
 
Geri
Üst