S
SiR ReaLiST
Guest
Türklerde ilk sporcuların yetiştiği Kadıköy, ilk spor kulüplerinin de kuruluş yeri olmuştur. İzmir'de futbolun öncülüğünü yapan La Fontaine ailesinden James La Fontaine, 1889'da İstanbul'a gelip yerleştiğinde Kadıköy'de İngilizlerden kurulu bir "rugby-football" takımının varlığına şahit olmuştur.
La Fontaine, İzmir'den İstanbul'a tayin olan bazı vatandaşların da katılımlarıyla, 1897'de İstanbul'un Kadıköy semtinde ilk "Football-Association"ı kurdu. La Fontaine'in de bizzat katıldığı bu takım Kadıköy çayırlarında akşamları antrenmanlar yapıyor, İngiliz gemicileriyle iddialı karşılaşmalar yapmıştır.
Müslüman Türkler için cemiyet kurmak, hatta mevcut yabancı topluluklara katılmak o dönem hüküm süren istibdat rejimi tarafından yasaklandığından, Kadıköy çayırlarında meşin top peşinde koşan İngilizlere ancak Rumlar katılabilmiş, Türk gençleri sadece seyirci kalmışlardır. 1875'te başlayıp 33 yıl süren bu istibdat rejiminin cemiyet kurmak veya onlara dâhil olarak spor yapmak hakkını Türklere yasak edilmesi, bu bölgede ilk modern spor kulüplerinin yabancı ve Gayri-Müslimler tarafından kurulması sonucunu doğurmuştur.
Bu arada 1899 yılında Robert Kolej muallimlerinden Reşat Danyal Bey, İngilizlerden görüp öğrendiği futbola heves etmiş, Mehmet Ali ve Fuat Hüsnü ‘Kayacan' ile birlikte "Black- Stoking-Siyah Çoraplılar" ismiyle ve tamamıyla Türklerden oluşan bir kulüp kurulmasına öncülük etmiştir. Reşat Bey'in kulübüne bir İngiliz ismi vermesi, o zamanlar şiddetle hüküm süren istibdat rejiminden ileri gelmiştir. Kulüp başkanlığına Reşat Bey, genel kaptanlığa Mehmet Ali Bey, takım kaptanlığına da Fuat Bey getirilmişlerdi.
Reşat Danyal'ın denetiminde 3 ay durmaksızın Papazın Çayırı'nda antrenman yapan "Black Stoking" ilk maçını yine o tarihlerde Kadıköylü Rumlardan oluşan bir takımla yapmıştır. Üç aylık çalışmanın ardından futbolu öğrendiklerini düşünen Black Stoking takımı, Kadıköylü Rumların takımına farklı yenilmiş ve bir daha toparlanamamıştır.
Bu maçtan sonra Fuat Hüsnü Bey bir ara görevi gereği İstanbul'dan ayrılmak zorunda kalmış ve o sıralarda eski ve meşhur gazeteci Baba Tahir'in çıkartmakta olduğu "Servet ve Malumat" isimli gazetede şöyle bir haber çıkmıştır: "Reşat Efendinin reisliğinde bir kulüp teessüs etmiştir." Bu bir satırlık haber ortalığı karıştırmaya ve zamanın meşhur hafiyelerini harekete geçirmeye yetmiştir.
İkinci Abdülhamit'in koyu istibdat'ının en şiddetle hüküm sürdüğü devirde "Reşat Efendi" isminde birinin kulüp kurması önemli bir gelişmeydi. Kulüp, yani cemiyet kurulması da önemli bir olaydır. Ayrıca Reşat isminde birisinin -isim benzerliği de olsa- kulüp kurması ortalığı karıştırmaya vesile olmuş, Fuat Hüsnü o sırada İstanbul'da olmadığı için, o hariç bütün kulüp üyeleri Başta Reşat Danyal olmak üzere tutuklanmış ve bir müddet sonra Reşat Danyal'a Tahran sefaretinde bir görev verilerek İstanbul'dan uzaklaştırılmış, diğer futbolcular da ülkenin dört bir tarafına sürülmüştü.
İlk futbol tutkunu Türk gençleri tarafından başlatılan bu girişimin sonuçsuz bırakılmasına karşılık yabancı ve gayri-müslümlerin üzerine çok konuşulan törenlerle kurdukları ilk kulüpler yaşamışlardır. 15 asırlık aradan sonra Olimpiyatlar'ın yeniden doğuş ve Atina'daki açılış gününe rastlayan 6 Nisan 1896'da Tatavlalı ‘Kurtuluş' Rum vatandaşların girişimleriyle "Tatavla-Heraklis Jimnastik Kulübü" kurulmuşken, Türklerin bir yıl önce kurdukları ve iki ayda kapatıp sürgün edilmekten kurtuldukları "Kadıköy Futbol Kulübü" de 1902 senesinde İngiliz ve Rumlar tarafından faaliyete geçirilmişti. La Fontaine'in girişimiyle kurulan Kadıköy İngiliz ve Rum Kulübü, Tatavla Jimnastik'ten sonra, Osmanlı topraklarında kurulmuş ilk kulüptür.
Kadıköy Futbol Kulübünde, üyeler arasında doğan bir anlaşmazlık üzerine, bazı İngilizler ayrılmışlar ve 1903 yılında tamamıyla İngilizlerden oluşan "Moda Futbol Kulübü"nü kurmuştur. Bu kulübü de, yine bir yıl sonra, çoğunluğu Kadıköylü Rumlardan oluşan "Elpis" adlı üçüncü bir futbol kulübünün kuruluşu takip etmiştir.
1904 yılı sonbaharında kurulan "Constantinople Football Ligue"ye o sene sadece dört takım katılmıştır: İngiliz elçilik gemisi personel takımı "İmogene", yalnız İngilizlerden kurulu "Moda Football Club", Bobby takma adıyla katılan Fuat Hüsnü'nün ‘Kayacan'da yer aldığı "Cadi-Keuy ‘Kadıköy' Football Club" ve yalnız Rumlardan kurulu "Elpis".
Lig kurulu başkanı James Lafontaine, şampiyonanın ilgi toplaması ve maçlara heyecan ve iddia katmak için İngiltere'den bir şilt ısmarlamıştı. 40x50 cm. boyutlarında ve gümüşten yapılan bu kıymetli şilt her sezon sonunda şampiyon olan takıma törenle verilecek ve 10. yılın sonunda en çok şampiyonluk kazanan kulübün malı olacaktı.
Bu ilk yılın tek devreli olarak yapılan maçları sonunda İmogene birinci, Moda ikinci, Kadıköy üçüncü ve Elpis'de dördüncü olmuşlardır. Maçlar Kuşdili çayırında oynanmış ve hakemlik görevini genellikle ligin kurucusu James Lafontaine yapmıştır.
Not: Yazı dizisinin bu ve bir önceki bölümünde birçok kaynaktan yararlanılmıştı. Ama en çok Cem Ertuğrul'un ntvmsnbc için yaptığı araştırmalara yer verdiğimi belirtmek isterim.
NTVSPOR
10 Mart 2008 Pazartesi

La Fontaine, İzmir'den İstanbul'a tayin olan bazı vatandaşların da katılımlarıyla, 1897'de İstanbul'un Kadıköy semtinde ilk "Football-Association"ı kurdu. La Fontaine'in de bizzat katıldığı bu takım Kadıköy çayırlarında akşamları antrenmanlar yapıyor, İngiliz gemicileriyle iddialı karşılaşmalar yapmıştır.
Müslüman Türkler için cemiyet kurmak, hatta mevcut yabancı topluluklara katılmak o dönem hüküm süren istibdat rejimi tarafından yasaklandığından, Kadıköy çayırlarında meşin top peşinde koşan İngilizlere ancak Rumlar katılabilmiş, Türk gençleri sadece seyirci kalmışlardır. 1875'te başlayıp 33 yıl süren bu istibdat rejiminin cemiyet kurmak veya onlara dâhil olarak spor yapmak hakkını Türklere yasak edilmesi, bu bölgede ilk modern spor kulüplerinin yabancı ve Gayri-Müslimler tarafından kurulması sonucunu doğurmuştur.
Bu arada 1899 yılında Robert Kolej muallimlerinden Reşat Danyal Bey, İngilizlerden görüp öğrendiği futbola heves etmiş, Mehmet Ali ve Fuat Hüsnü ‘Kayacan' ile birlikte "Black- Stoking-Siyah Çoraplılar" ismiyle ve tamamıyla Türklerden oluşan bir kulüp kurulmasına öncülük etmiştir. Reşat Bey'in kulübüne bir İngiliz ismi vermesi, o zamanlar şiddetle hüküm süren istibdat rejiminden ileri gelmiştir. Kulüp başkanlığına Reşat Bey, genel kaptanlığa Mehmet Ali Bey, takım kaptanlığına da Fuat Bey getirilmişlerdi.
Reşat Danyal'ın denetiminde 3 ay durmaksızın Papazın Çayırı'nda antrenman yapan "Black Stoking" ilk maçını yine o tarihlerde Kadıköylü Rumlardan oluşan bir takımla yapmıştır. Üç aylık çalışmanın ardından futbolu öğrendiklerini düşünen Black Stoking takımı, Kadıköylü Rumların takımına farklı yenilmiş ve bir daha toparlanamamıştır.
Bu maçtan sonra Fuat Hüsnü Bey bir ara görevi gereği İstanbul'dan ayrılmak zorunda kalmış ve o sıralarda eski ve meşhur gazeteci Baba Tahir'in çıkartmakta olduğu "Servet ve Malumat" isimli gazetede şöyle bir haber çıkmıştır: "Reşat Efendinin reisliğinde bir kulüp teessüs etmiştir." Bu bir satırlık haber ortalığı karıştırmaya ve zamanın meşhur hafiyelerini harekete geçirmeye yetmiştir.
İkinci Abdülhamit'in koyu istibdat'ının en şiddetle hüküm sürdüğü devirde "Reşat Efendi" isminde birinin kulüp kurması önemli bir gelişmeydi. Kulüp, yani cemiyet kurulması da önemli bir olaydır. Ayrıca Reşat isminde birisinin -isim benzerliği de olsa- kulüp kurması ortalığı karıştırmaya vesile olmuş, Fuat Hüsnü o sırada İstanbul'da olmadığı için, o hariç bütün kulüp üyeleri Başta Reşat Danyal olmak üzere tutuklanmış ve bir müddet sonra Reşat Danyal'a Tahran sefaretinde bir görev verilerek İstanbul'dan uzaklaştırılmış, diğer futbolcular da ülkenin dört bir tarafına sürülmüştü.
İlk futbol tutkunu Türk gençleri tarafından başlatılan bu girişimin sonuçsuz bırakılmasına karşılık yabancı ve gayri-müslümlerin üzerine çok konuşulan törenlerle kurdukları ilk kulüpler yaşamışlardır. 15 asırlık aradan sonra Olimpiyatlar'ın yeniden doğuş ve Atina'daki açılış gününe rastlayan 6 Nisan 1896'da Tatavlalı ‘Kurtuluş' Rum vatandaşların girişimleriyle "Tatavla-Heraklis Jimnastik Kulübü" kurulmuşken, Türklerin bir yıl önce kurdukları ve iki ayda kapatıp sürgün edilmekten kurtuldukları "Kadıköy Futbol Kulübü" de 1902 senesinde İngiliz ve Rumlar tarafından faaliyete geçirilmişti. La Fontaine'in girişimiyle kurulan Kadıköy İngiliz ve Rum Kulübü, Tatavla Jimnastik'ten sonra, Osmanlı topraklarında kurulmuş ilk kulüptür.
Kadıköy Futbol Kulübünde, üyeler arasında doğan bir anlaşmazlık üzerine, bazı İngilizler ayrılmışlar ve 1903 yılında tamamıyla İngilizlerden oluşan "Moda Futbol Kulübü"nü kurmuştur. Bu kulübü de, yine bir yıl sonra, çoğunluğu Kadıköylü Rumlardan oluşan "Elpis" adlı üçüncü bir futbol kulübünün kuruluşu takip etmiştir.
1904 yılı sonbaharında kurulan "Constantinople Football Ligue"ye o sene sadece dört takım katılmıştır: İngiliz elçilik gemisi personel takımı "İmogene", yalnız İngilizlerden kurulu "Moda Football Club", Bobby takma adıyla katılan Fuat Hüsnü'nün ‘Kayacan'da yer aldığı "Cadi-Keuy ‘Kadıköy' Football Club" ve yalnız Rumlardan kurulu "Elpis".
Lig kurulu başkanı James Lafontaine, şampiyonanın ilgi toplaması ve maçlara heyecan ve iddia katmak için İngiltere'den bir şilt ısmarlamıştı. 40x50 cm. boyutlarında ve gümüşten yapılan bu kıymetli şilt her sezon sonunda şampiyon olan takıma törenle verilecek ve 10. yılın sonunda en çok şampiyonluk kazanan kulübün malı olacaktı.
Bu ilk yılın tek devreli olarak yapılan maçları sonunda İmogene birinci, Moda ikinci, Kadıköy üçüncü ve Elpis'de dördüncü olmuşlardır. Maçlar Kuşdili çayırında oynanmış ve hakemlik görevini genellikle ligin kurucusu James Lafontaine yapmıştır.
Not: Yazı dizisinin bu ve bir önceki bölümünde birçok kaynaktan yararlanılmıştı. Ama en çok Cem Ertuğrul'un ntvmsnbc için yaptığı araştırmalara yer verdiğimi belirtmek isterim.
NTVSPOR
10 Mart 2008 Pazartesi