Ayşe tatile çıkacak mı?

gazap17

New member
Ayşe tatile çıkacak mı?

Tekin bir coğrafyada yaşamıyoruz. Üstelik dünya da tekin bir yer değil. Asr-ı Saadet'te Peygamber Efendimizin (s.a.v) arkadaşları, şehrin güvenliği için Medine taşlıklarında geceler boyu devriye gezer, belli noktalarda nöbet tutarlardı. Medine Site Devleti'nin güvenliği için uzak ve yakın mesafelere küçük askeri birlikler (seriyyeler) gönderilir, bazen bu birlikler, günler sonra Medine'ye dönerdi.

Demek oluyor ki, bir devletin güvenliği için sınır ötesi harekât yapmak, öteden beri olagelen bir şeydir ve gerektiğinde zorunluluk arz eder.

Hasılı bu dünyada, güvenlik meselesi her zaman ve herkes için önemli bir sorun olmuştur.

Dün gibi hatırlıyorum; Marmara İlâhiyat'ta öğretim üyesi olan Emin Işık Hocamız, bir gün derste, pencereden dışarıya doğru bir süre bakıp, kederli bir yüzle sınıfa dönerek; “Arkadaşlar, bu ülkede güvenlik meselesi her zaman birinci derecede önemli olmuştur” dedi. Hepimizin ağzı bir karış açılmıştı, hocamız devam etti: “Hatta Batılıların Muhteşem Süleyman dediği, bizim ulu sultanımız Kanuni Sultan Süleyman Han zamanında bile. Hem de İstanbul'da, payitahtta, başkentte. Oysa Kanuni zamanı, Türk Çağı olarak bilinir ve öyledir de.”

Şaşırıp kalmış, hocanın ağzına bakıyorduk. Hoca kederli, hoca meyustu. Derin bir kaygı vardı yüzünde. Şöyle dedi bakışlarını üzerimizde gezdirerek:

“Yeniçeri şehre girip, bazı yanlış işler yapıyordu. Mesele iç güvenlik meselesiydi anlayacağınız. Zaten sınırlar her zaman tehlike arz eder.”

Batılıların bir sözü vardır, “Safety first”. Bunun Türkçe karşılığı, “Önce emniyet” demektir ve bazı işletmelerin duvarlarına bu ifadenin yazıldığını çoğumuz görmüşüzdür.

Evet, önce emniyet… Güvenlik yoksa ve tehlikedeyse, hiçbir şey yoktur ve var olan şeyler de tehlikede demektir. Bir hatırlatma yapalım: Dinler de güvenlik için vardır ve bu amaçla Allah (c.c) tarafından gönderilmişlerdir. Dini hayatı nasıl tanzim edeceğimizi bize öğreten ilmihal kitaplarında dini yasaların gönderiliş amacı beş madde halinde şöyle açıklanır:
1. Akıl emniyeti,
2. Nesil emniyeti,
3. Can emniyeti,
4. Mal emniyeti,
5. İnanç (hürriyeti) emniyeti. (*)

Dinlerin gönderiliş gayesi, görüldüğü üzere, insan ve insana ait değerlerin korunmasına yöneliktir.

Hz. Peygamber (s.a.v), “Şeriat kılıçların gölgesindedir” buyurmuşlardır. Bu hadis-i şerifte geçen “şeriat”, İslâm hukuku anlamına gelir. Demek oluyor ki sosyal hayatı tanzim eden (düzenleyen) hukuk düzeni, ancak kılıçla korunabilir. Kılıçtan kasıt, iç ve dış güvenlikten sorumlu devlet birimleridir. Millet olarak, huzur ve güvenimizin bekçisi olan güvenlik birimlerimizin üzerine titremeli, onların morallerini yüksek tutmalıyız.

İnsanoğlu, başta güvenlik kaygısı olmak üzere, sosyal ve ekonomik nedenlerle tarih boyunca çareler aramış, devlet kurumu, bu mülâhazalarla (düşüncelerle) ortaya çıkmıştır.

Türkiye, içinde yaşadığınız şu günlerde ciddi güvenlik sorunlarıyla karşı karşıyadır ve ülke güvenliği, sadece ilgili birimlere havale edilemeyecek kadar önemlidir. Vatandaş olarak, iki bin altı yüz yıllık geçmişi olan Türk Ordusu'nun tecrübe ve öngörülerini ciddiye almalı, mevcut yasalar içinde ve sorumluluk bilinciyle hareket etmeliyiz.
_______________________________________

(*) İslâm Dini, Ahmed Hamdi Akseki, D.İ.B. Yayını, Sh. 88, 1966, Ankara.

Kaynak:http://www.tellal.com.tr/anasayfa/yazi.asp?yazilar_id=926&yazar_id=28
 

HTML

Üst