Avrupa'nın Türkiye ile ilgili büyük korkusu!

AntidepresaN

New member
Katılım
25 Haz 2005
Mesajlar
1,584
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
AtaTürkçü Düşünce Sistemi..
Avrupa'nın Türkiye ile ilgili büyük korkusu

İngiltere''nin The Times gazetesinin 4 Eylül 2005 tarihli sayısında, eski Savunma Bakanı Michael Portillo'nun yazdığı bir makale, Avrupa'nın gerçek görüşünü seslendiriyordu:

"Türkiye, küresel satranç tahtasında stratejik bir kareyi elinde tutan geniş bir ülkedir. Suriye, Irak ve İran ayrıca hassas birer eski Sovyet devleti olan Ermenistan ve Gürcistan ile sınırdaştır. Türkiye eğer haydut devletlerden biri haline gelir de terörü besler ve ihraç ederse bu, Rusya, Amerika, Avrupa ve İsrail için bir felaket olur. Halihazırda İsrail ve Türkiye arasında samimi ilişkiler mevcut.

Bu sebeple ABD'nin, Türkiye'nin AB üyeliğinin savunuculuğunu yapmasına şaşmamak lazım. Türk parlamenterlerin, iyi birer demokrat gibi davranıp halkın duygularına cevap vererek 2003''te giriştiği savaşta ABD'nin Irak'a Türkiye üzerinden saldırmasına izin vermemesi üzerine Washington hayal kırıklığına uğramıştı. Ancak bu bile Türkiye'nin bizim yörüngemizden çıkması durumunda işlerin ne kadar fena olabileceğinin altını çiziyor.

Amerikalılar öyle düşünüyor ki, bunu engellemek için Türkiye'yi AB'ye buyur ederek ülkenin demokratik kurumlarına destek vermemiz gerekmektedir.
AB liderlerinin birçoğu stratejik düşünmüyor.
Aslında Amerika'nın baskısı olmasaydı Türkiye'nin birliğe dahil edilmesini AB belki hiçbir zaman düşünmeyecekti."


İngiltere'de yayımlanan The Financial Times gazetesinin 07 Eylül 2005 tarihli sayısında, Fabian Society Genel Sekreteri Sunder Katwala imzasıyla bir okuyucu mektubu yayınlandı. Katwala, şöyle diyordu:

"Resmi görüşmelerin başlamasının ardından, Türkiye'nin başarıyla üye olmasını sağlamak için uzun yıllar boyunca yapılacak çok iş var. Ancak eğer Türkiye'deki ve ötesindeki retçiler çok önemli bir tarihi fırsatı raydan çıkarmayı başarırsa hepimiz kaybederiz."

İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, Die Welt gazetesinin 15 Eylül 2005 sayısında "konuk yazar" olarak bir makale yazdı. Straw'un makalesi şu cümlelerle bitiyordu:

"Hepimiz Türkiye'nin geleceğine ve bu ülkenin reformlarına ilgi duyuyoruz. Şimdi bir hata yaptığımız taktirde, kısa sürede evimizin önünde bir kriz çıkabilir."

Demek ki, Straw'un korkusu da Türkiye'nin hayır demesiydi!

KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, 3 Ekim'den sonra yaptığı açıklamasında şöyle diyordu:

''Bütün oyun Türkiye'yi adadan söküp atma oyunudur. Bunun karşılığında Türkiye'ye 20-30 yıl sonra ne olacağı bilinmeyen bir söz verilmektedir.
Bu sözün verilebilmesi için canla başla uğraşmış olan İngiliz Dışişleri Bakanı Straw'ın zorluk çıkaran bir karşıtına söylediği söz unutulmamalıdır;
'Tavşanı evvela yakalayalım, derisini sonra yüzersiniz.' "

Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye yönelik baskıları, yeni bir Haçlı Seferi demektir. Gümrük Birliği, Kopenhag Kriterleri, Katılım Ortaklığı Belgesi ve Türkiye'nin bu şartları kabul ettiği sözde "Ulusal Program" gibi belgeler, Türkiye'nin adım adım teslim edilmesi anlamını taşır.

Türkiye'nin savunduğu "Tek Türkiye"dir... Fakat, Almanya ağırlıklı olursa yeni bir Hitler modeli demek olan Batı Roma karşısında "tek parça" kalabilmenin birinci şartı, onu dengeleyecek yeni bir güç merkezi oluşturmaktır. Tek Türkiye'nin devam edebilmesi ise büyümesiyle ve Atatürk'ün tarih tezini doğru zemine oturtmasıyla doğru orantılıdır. Sadece Türklüğün değil, bütün insanlığın geleceği, böyle bir güç merkezi oluşturulabilmesine bağlıdır. Asıl alternatif Türkiye merkezli yeni bir güç kurmaktır.
AB'ye ve bütün küresel güçlere asıl alternatif
Türk Birliği'dir.

Arslan BULUT
 
bencede avrupa Türkiye ye böyle davranmaya devam ederse bi gün bizi kaybedicek.
ve biz onlara muhtac olmadığımızı belkide turk birliği sayesinde onlara odeticez
 
'Tavşanı evvela yakalayalım, derisini sonra yüzersiniz.' "

yüzsünler de görelim
 
Geri
Üst