admiral
New member
- Katılım
- 30 Haz 2006
- Mesajlar
- 12,510
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Kartal buraya kadar
Belki de İnönü’de son maça gelen Siyah-Beyazlılar bu anlamlı gecenin tadını çıkardılar. Saha içinde ise her iki takım adına ‘utanılacak’ oyun vardı. Özetle futbolun güzellikleri lehine bir şey göremedik. Maç bitse de, tatile çıksak havası esip, durdu. Böyle oyunca da, ilk yarı 45 değil, 145 dakika gibi geldi herkese. Gecenin olayı ise, devre bitiminde yaşandı. Burak kendisine sert girdiği gerekçesi ile kovaladığı Ernst’e tokadı bastı! Ligin gol kralı olmuş. Herkesin sevgisini kazanmışsın. Hakem atladı diye, faturayı kesmeye kalkıyorsun. Hem de meslektaşına vurarak. Burak çok ayıp etti. O tokadı Alman oyuncuya değil, kendine attı!
Atamazsan, yersin..
Maçın ikinci yarısında Beşiktaş, eksik rakibi önünde kontrolü tamamen ele geçirdi. Sağlı sollu ataklarla, Trabzon’u abluka altına aldı. Nitekim 70’de arzuladığı golü buldu. Ceza alanında topla buluşan Holosko sert vurdu. Yan direğe çarpan top ağlarla buluştu: 1-0. Golün ardından sinirler gerildi. Karşılıklı sertlikler başladı. Kartal 82’de maçı bitirebilirdi. Sağdan giren Q7 ortaladı, Almeida bomboş durumda golü atamadı. Futbolun altın kuralı devreye girdi. 85’te kazanılan serbest atış öncesi, Tolga kalesinden gelip Olcan’ın kulağına bir şeyler söyledi. Atışı kullanan başarılı oyuncu da şık vuruşla Cenk’i avladı: 1-1.