Avrupai futbol...

Vampirella

New member
Katılım
20 Nis 2006
Mesajlar
125
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
44
Avrupai futbol...

Limanları Rum'a açtık.
Ters köşe, altın gol başlıkları atıldı.
Öyle midir gerçekten?
Dün Mustafa Denizli'nin, "Bu millet tarihi boyunca aç ve susuz kalmıştır ama, hürriyetini asla kaybetmemiştir" şeklindeki sözlerini aktardım.
Bugün devamı var.
Madem siyasi yazarlar, bu işi futbola benzetiyor... Peki, işin erbabı olan futbol yazarları ne düşünüyor?
Sordum... Buyrun.
HH
Şansal Büyüka: Madem maça benziyor... 40 küsur senedir oynuyoruz. Atak yapıyoruz, hakem engelliyor. Gol atıyoruz, saymıyor. Bu arada ofsayttan devamlı gol yiyoruz, santrayı gösteriyor. Demek ki, bu hakemlerle bir 40 küsur sene daha oynasak, gene kaybedeceğiz.
Ahmet Çakar: Avrupa Birliği'ne girmek, Türk insanının yararına. Ama bu iş, bir gecede verilen tek taraflı tavizlerle olmaz. Taviz verilir. Karşılığında taviz alınır. Teslimiyetçi politika, asla doğru değil.
Turgay Şeren: Biz Atatürk çizgisinde büyüdük. AB'ye değil, kendimize güvenmeliyiz. Karakterli olmalıyız. Kişilikli olmalıyız. Bize bu yakışır. Bir çalışıyorsak, üç çalışmalıyız. Benim bildiğim taviz de, karşılıklı olur... Biz ise, her dediklerini yapıyoruz.
Ziya Şengül: Tek cümlelik yorumum var... Kendi kalemize gol attık.
Gökmen Özdenak: En rahatsız olduğum şey şu... 8 milyonluk Yunanistan, 70 milyonluk Türkiye'ye baskı yapıyor. Lobilerine bak. Bir de bize bak... Türk, Türk'e küs. Temel sorun bu. Biz Türkler, birbirimizi sevmiyoruz, birbirimize saygı duymuyoruz. Maalesef, arsız kişisel ihtiraslar nedeniyle, ülke menfaatleri ikinci plana atılıyor. Halbuki biz birlik olabilsek, Avrupa Birliği'ne de ihtiyacımız kalmayacak.
Doğan Koloğlu: Sporun sembolü, Olimpiyat'ın kurucusu Yunanistan... Avrupa kültürünün kökeni de Yunanistan... Ama Yunanistan, bu tavrıyla, hem spor kültürüne ihanet ediyor, hem de Avrupa kültürüne ihanet ediyor.
Selçuk Yula: Eskiden ABD emperyalizmi vardı üzerimizde. Şimdi de AB emperyalizmi var. Kabahat bizde... Adamlar bizi sömürmemek için çaba harcıyor. Biz, "Allah aşkına bizi sömürün" diye yalvarıyoruz. Türkiye, ekonomik ve siyasi bağımsızlığını kazanmazsa, biz bu kapıda daha çok bekleriz.
Osman Tamburacı: Hakem hatalı, hakem... Bu işte mühim olan, pozisyonları değerlendirmek... Daha fazla konuşursak, hükümet de bizi ters köşeye yatırır!
Kazım Kanat: Sahaya hep 1-0 mağlup çıkıyoruz... Bakın, "üye olsanız bile, serbest dolaşım yok" diyorlar. Bu ne demek? Seyircisiz oynayacağız demek... Bizim seyircimizi engelliyor ama, PKK'lıya pankart astırıyor, Ermeni teröristine pankart astırıyor. Çatır çatır taviz alıyor. Bastıra bastıra, golü de kendi kalemize attırdılar sonunda... Ama biraz da kendimize bakmamız lazım. Biz nerede hata yapıyoruz? Çünkü şerefli yenilgiler dönemi gerilerde kaldı... Kendimizi kandırmayalım.




Ve Erman Toroğlu...
İlla AB'ye gireceğim diye yalakalık yapmaya gerek yok... Hangi Avrupa ülkesi, gideyim de Türk milletini kurtarayım diye düşünür... Bize bizden fayda var. Bizi, ancak biz kurtarabiliriz. Kendi insanıma saygı göstereyim. O da bize saygı gösterecek o zaman. Kendi kendimizi yemekten, elaleme enerjimiz kalmıyor. İçerde herkes birbirini yemeye çalışıyor. Ne AB'si yahu? Ben ona mecbur olmayayım, o bana mecbur olsun... Ben zaten AB'deyim. Almanya'da Fransa'da Hollanda'da milyonlarca insanımız var. AB dediğin, yaşlı ülke grubu. Toprağı bitmiş. Madeni bitmiş. Toprak almaya geliyor bize. Ev almaya geliyor Antalya'ya Didim'e. Aptal mı? Adam benden banka almaya geliyor, banka... Ben hâlâ adama gideceğim diye yalvarıyorum. Madem kötüyüm... Neden geliyorsun banka almaya? Bize, bizden fayda var arkadaş... Ben kendimi düzelteyim, gerisi kolay.




Görüşler böyle...
Demek ki neymiş?
Sağlam kafa, hakikaten sağlam vücutta bulunurmuş.


YILMAZ ÖZDİL
 
Ziya Şengül: Tek cümlelik yorumum var... Kendi kalemize gol attık.

En kısa ve net yorum bu oLmuş..Gerçekten bravo..FutboL bu yüzden hayatımızda büyük önem taşıyor ama bu demek değiLmiş ki FutboL otoriteLeri sadece futboLdan anLıyor...
SiyasiLerden bekLencek cevap spor otoriteLerinden geLiyor..SiyasiLerimizde haLı saha maçLarında da mecListe de sınıfta kaLıyor
 
Yazarın bir başka yorumu da şu;


Büyük Mustafa...



Ters köşe.
Altın gol.
Türkiye'nin Avrupa Birliği karşısındaki hezimetini böyle ambalajlıyor şerefli Türk basını.

*

Madem futbola çok benziyor bu iş...
O halde işi erbabına bırakmak lazım.
"Yenildik ama ezilmedik"
edebiyatını silip atan... Türk futbolundaki Avrupa kompleksini yıkan adam...
Mustafa Denizli.
İşte sözleri...

"Utanç verici şeyler yaşıyoruz. Hakikaten utanç verici... Yani ben, Türk insanı olarak, bunları utanç verici buluyorum. 43 yıldır bu oluşumun içindeyiz. Biz bu işe başladığımızda, coğrafyada, haritada yeri olmayan ülkeler, 10 sene, 15 sene evvel kurulmuş ülkeler, Türkiye için neler konuşuyor... Bu tamamen Sevr'in rövanşı... Lozan kaldırılmak isteniyor. Bunların önemli bölümü, Atatürk döneminde, Kurtuluş Savaşı döneminde bu ülkeden kovulmuş. Bizi parçalamak isteyenleri bu ülkeden kovmuşuz... Bu, tamamen onun rövanşı... Şu konuştukları, Ankara Protokolü, Kıbrıs ile ilgili kararlar, limanların açılması, hakikaten utanç verici. Türkiye bu mücadeleden kendi gücüyle çıkabilecek bir ülke. Kendi ayakları üzerinde durabilecek bir ülke... Türkiye, emperyalizme karşı gücünü gösterebilecek bir ülke... Bu, silahsız bir kuşatmadır. Türkiye, 1915'lerde silahlı bir kuşatmaya alınmıştı. Bu, silahsız bir kuşatma... Türk insanı, sağduyusunu ortaya koydu. Avrupa Birliği'ne sempati ve antipati iki yılda ne kadar değişti, gördük. Çünkü Türkiye, tarihi boyunca aç ve susuz kalmıştır ama, hürriyetini ve değerlerini kaybetmemiştir."

Hanımlar beyler...
Yürek budur.
Madem futbola çok benziyor bu iş...
Otorite görüşü de budur.

*

Kiminle maç yaptığımızı idrak edemeyen bazı siyasi kalemlerin, Mustafa Denizli kadar cesur olmasalar da, zeki, çevik ve ahlaklı olmalarını dilerim.
 
Geri
Üst