Vampirella
New member
- Katılım
- 20 Nis 2006
- Mesajlar
- 125
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 44
Avrupa nereye?
Madonna "İtalya'da yeni sinema yönetmenlerinden kimi beğeniyorsunuz" sorusuna "Ferzan Özpetek" cevabını verdi ya...
İtiraf edeyim, çok sevindim.
"Madonna bir Türk'ü seviyor" kompleksiyle değil.
Zaten Özpetek'e sorulsa belki de "İtalyan'ım" diyecektir.
Burada önemli olan, Türk asıllı bir İtalyan yurttaşının Akdeniz'in çizmesinde sinemanın umudu olarak görülmesidir.
Bu niye önemli?
İtalya "yabancı"ların "maymun" muamelesi gördüğü faşist mazisine doğru yönelmeye başladı da ondan...
* * *
"Zoro olayı"nı duymuşsunuzdur.
Marc Zoro, İtalyan Messina takımının Fildişi Kıyısı'ndan transfer ettiği defans oyuncusu...
Önceki pazar Sicilya'da oynanan İnter-Messina maçında top ne zaman Zoro'nun ayağına geçse İnter taraftarları protestoya başladı.
Hem de "Huh..huh.." diye maymun sesi çıkarıp maymun gibi zıplayarak...
Sonunda Zoro maçın 66. dakikasında durdu, topu eline alıp saha dışına yöneldi. Futbolcu arkadaşları ve hakemler onu dönmeye ikna ettiler. Çıkışta "Yeter artık! Nereye gitsem bu muamele..." dedi.
Sonunda UEFA'nın uyarısıyla İtalyan Futbol Federasyonu harekete geçti. Artan ırkçılığı protesto amacıyla bu haftaki maçları 5 dakika geç başlattı.
UEFA bu tür durumlarda hakemlere maçı tatil etme yetkisi vermeyi ve taraftarı ırkçılık yapan kulüplere yaptırımlar uygulamayı da düşünüyor.
* * *
İtalya böyle de Avrupa'nın kalanı farklı mı?
Batı basınına bir göz atalım:
Fransa, nefreti teşvik ettiği gerekçesiyle 7 rap grubu hakkında dava açmaya hazırlanıyor. Le Monde bu konudaki tartışmaya katılırken "Aklımızı başımıza toplayalım. Fransa'daki isyanı rapçiler gerçekleştirmedi. Bu grupların peşine düşmek saçmalık" diye yazdı.
Fransa'nın, sömürgeciliği okullarda "insanlığı geliştiren bir uygulama" olarak öğretme konusunu tartıştığını da hatırlatalım.
Bir haber de Guardian gazetesinden:
Kraliyet Deniz Piyadeleri'ne yeni katılan askerlere yapılanlar İngiltere'yi ayağa kaldırdı. Kışlada kaydedilen görüntülerde, çırılçıplak soyulan bir asker kollarına dolanan keçe parçalarıyla, çamurluk bir yerde üstleriyle dövüşe zorlanıyordu.
* * *
Pazar günü, tüfekli komandoların arasından geçerek Strasbourg Havaalanı'na geldim.
Le Pen için "O haklı çıktı" afişlerinin asıldığı, yabancılar için "Ya sev ya terk et" sloganının atıldığı, İçişleri Bakanı'nın göçmenleri "Çapulcular" diye adlandırdığı Fransa'dayım.
Bir zamanlar dünyaya öncülük eden ülkede geçen hafta soğuktan sokaklarda 7 kişinin öldüğünü öğrendim.
Avrupa hasta...
İsyan, işsizlikle birlikte büyüyor.
Edebiyat, sanat, bilim gerilerken ırkçılık ilerliyor.
Ve üvey çocukları isyan ederken kendi değerlerinden vazgeçen Avrupa, kapısını çalan Türkiye'ye o değerleri şart koşuyor.
Fransa'nın simgesi neden horozmuş biliyor musunuz?
Sadece horoz, ayağı pislik içindeyken böyle etrafa bağırırmış da ondan...
Can Dündar...
Madonna "İtalya'da yeni sinema yönetmenlerinden kimi beğeniyorsunuz" sorusuna "Ferzan Özpetek" cevabını verdi ya...
İtiraf edeyim, çok sevindim.
"Madonna bir Türk'ü seviyor" kompleksiyle değil.
Zaten Özpetek'e sorulsa belki de "İtalyan'ım" diyecektir.
Burada önemli olan, Türk asıllı bir İtalyan yurttaşının Akdeniz'in çizmesinde sinemanın umudu olarak görülmesidir.
Bu niye önemli?
İtalya "yabancı"ların "maymun" muamelesi gördüğü faşist mazisine doğru yönelmeye başladı da ondan...
* * *
"Zoro olayı"nı duymuşsunuzdur.
Marc Zoro, İtalyan Messina takımının Fildişi Kıyısı'ndan transfer ettiği defans oyuncusu...
Önceki pazar Sicilya'da oynanan İnter-Messina maçında top ne zaman Zoro'nun ayağına geçse İnter taraftarları protestoya başladı.
Hem de "Huh..huh.." diye maymun sesi çıkarıp maymun gibi zıplayarak...
Sonunda Zoro maçın 66. dakikasında durdu, topu eline alıp saha dışına yöneldi. Futbolcu arkadaşları ve hakemler onu dönmeye ikna ettiler. Çıkışta "Yeter artık! Nereye gitsem bu muamele..." dedi.
Sonunda UEFA'nın uyarısıyla İtalyan Futbol Federasyonu harekete geçti. Artan ırkçılığı protesto amacıyla bu haftaki maçları 5 dakika geç başlattı.
UEFA bu tür durumlarda hakemlere maçı tatil etme yetkisi vermeyi ve taraftarı ırkçılık yapan kulüplere yaptırımlar uygulamayı da düşünüyor.
* * *
İtalya böyle de Avrupa'nın kalanı farklı mı?
Batı basınına bir göz atalım:
Fransa, nefreti teşvik ettiği gerekçesiyle 7 rap grubu hakkında dava açmaya hazırlanıyor. Le Monde bu konudaki tartışmaya katılırken "Aklımızı başımıza toplayalım. Fransa'daki isyanı rapçiler gerçekleştirmedi. Bu grupların peşine düşmek saçmalık" diye yazdı.
Fransa'nın, sömürgeciliği okullarda "insanlığı geliştiren bir uygulama" olarak öğretme konusunu tartıştığını da hatırlatalım.
Bir haber de Guardian gazetesinden:
Kraliyet Deniz Piyadeleri'ne yeni katılan askerlere yapılanlar İngiltere'yi ayağa kaldırdı. Kışlada kaydedilen görüntülerde, çırılçıplak soyulan bir asker kollarına dolanan keçe parçalarıyla, çamurluk bir yerde üstleriyle dövüşe zorlanıyordu.
* * *
Pazar günü, tüfekli komandoların arasından geçerek Strasbourg Havaalanı'na geldim.
Le Pen için "O haklı çıktı" afişlerinin asıldığı, yabancılar için "Ya sev ya terk et" sloganının atıldığı, İçişleri Bakanı'nın göçmenleri "Çapulcular" diye adlandırdığı Fransa'dayım.
Bir zamanlar dünyaya öncülük eden ülkede geçen hafta soğuktan sokaklarda 7 kişinin öldüğünü öğrendim.
Avrupa hasta...
İsyan, işsizlikle birlikte büyüyor.
Edebiyat, sanat, bilim gerilerken ırkçılık ilerliyor.
Ve üvey çocukları isyan ederken kendi değerlerinden vazgeçen Avrupa, kapısını çalan Türkiye'ye o değerleri şart koşuyor.
Fransa'nın simgesi neden horozmuş biliyor musunuz?
Sadece horoz, ayağı pislik içindeyken böyle etrafa bağırırmış da ondan...
Can Dündar...