Auguste Comte'un Pozitivist Anlayişi

AUGUSTE COMTE’UN POZİTİVİST ANLAYIŞI

Hayatı: Auguste Comte 18 ocak 1793 de Montpellier’de doğmuştur. Veznedar olan babası örnek bir memur tipidir. Kanaatlarından dönmeyen,çetin,çok dürüst bir adam.1797 de kendisinden 12 yaş büyük olan Félicité Rosalie Boyer ile evleniyor. Dört çocukları oluyor. İki kız,iki erkek. Auguste Comte bunların en büyüğüdür.
Auguste Comte yaşlı bir öğretmenden okumayı,yazmayı biraz da Latinceyi öğrendikten sonra dokuz yaşında (1807) Montpellier lisesine yatılı olarak giriyor. On beş yaşında (1813) liseyi bitiriyor. Yaşı küçük olduğu için ancak ertesi yıl ‘Polytechnique’ in yarışmasına girmek hakkını kazanıyor. İmtihanı başarılı geçiyor. Ekim ayında (1814) Paris de ‘Polytechnique’ e yerleşiyor.ama 1816 da Lefebvre adlı bir müzikareciye,bütün sınıf birlik olarak (öğrencilere kötü davrandığı için) bir daha dershaneye ayak basmamasını bildiren bir mektup gönderiyorlar. Başta Comte’un imzası var. Kısa bir süre önce ‘Polytechnique’ öğrencileri ‘Napoléon’a taşkınca gösterilerde bulunduğu için yeni iktidar zaten öğrenceleri cezalandırmaya bahane aramaktadır. Bunu fırsat sayan iktidar,okulu kapatıyor,öğrencileri de evlerine gönderiyor.
Comte böylece Montpellier’ye dönüyor. Orada tıp fakültesi derslerine devam ediyor. Polis peşinde olduğu için hiç kimseyle temas etmiyor. Biraz sonra Nimes’ den ve Lyon’ dan geçerek gene Paris’e geliyor.
A.Comte hayatını kazanmak için bir yandan özel dersler veriyor,bir yandan ingilizce,bir geometri kitabını fransızcaya çeviriyor. Bu arada da Mogne,Condorcet,Laplace,Montesquieu’yü okuyor.
1817 yılının ortalarına doğru Saint Simon’la tanışıyor. Sekreteri oluyor. Yedi yıl beraber çalışıyorlar. Tarih,politika ve toplum konuları üzerinde düşünmek zevkini ondan alıyor.1824 yılında Saint Simon’dan ayrılıyor.
Auguste Comte 1821 yılında Caróline Massin adında bir sokak kadınıyla tanışıyor. Ziyaretlerini gittikçe sıklaştırıyor,sonunda onunla evleniyor. Comte onu yola getirmeye ,geçmişini unutturmaya çalışıyor ama nafile...Daha evliliklerinin ilk yılında kadın evden kaçıyor. Tekrar geliyor. Kavgalı gürültülü bir hayat sürüyorlar,1812’de ise artık bir daha dönmemek üzere evden gidiyor.
Auguste Comte 2 nisan 1826’da kendi apartmanında ‘Müspet Felsefe Dersleri’ni vermeye başlıyor. Dinleyicilerin sayısı az ama,hepsi seçkin. Aralarında Poinsot, de Humboldt, d’Eichthal, Hippo’lyte, Carnot gibi ünlü kişiler var. Birinci,ikinci dersler çok başarılı geçiyor. Ama üçüncü dersi dinlemeye gelenler kapıyı kapalı buluyorlar. Fazla çalışmadan,maddi sıkıntıdan bunalan,tam o sırada karısının kaçmasından dolayı da fena halde sarsılan Comte,zihinsel kriz geçirmektedir. Enghien de Esquirol’un kliniğinde tedavi ediliyor. Karısı Caroline, dönerek şefkatle,sadakatle Comte’a bakıyor. İyileşmeye yüz tutunca Montpellier’ye gidiyor. Bir müddet dinleniyor.1829 yılının ocak ayında Saint-Jacques caddesindeki 159 numaralı apartmanında yeniden derslerine başlıyor. Dinleyicileri arasında Fourier,Binet,Broussais ve kendini tedavi eden Esquirol da vardır.1830’da ‘Müspet Felsefe Dersleri’nin ilk cildini yayınlıyor. Altı ciltlik bu yapıtın basımı ancak 1842’de tamamlanıyor. Tarih karısı Caroline’in bir daha dönmemek üzere ayrıdığı zamana düşer.
1842 yılında Comte hem Polytechnique’deki görevinden affediliyor,hem de ‘laville’ kurumda verdiği dersleri bırakması rica ediliyor. Maddi bakımdan büyük sıkıntıya düşüyor. O sırada John Stuart Mill’in desteğiyle bazı zengin ingilizlerin gönderdikleri parayla geçimini sağlıyor.
Comte 1844 yılında ‘Traité Philisophique d’Astronomie Populaire’i yayımlıyor. Littré yapıt üzerine çok ilgi çeken bir sıra makale yazıyor. İşte ileride ‘Pozivist Derneği’nin üyelerini meydana getirecek olanlar ,daha o zamandan Comte’un etrafında toplanmış bulunuyorlar.
Yine bu sıralarda Auguste Comte bir eski öğrencisinin kız kardeşiyle (Clotilde de Vaux) karşılaşıyor (1844). Clotilde bir tahsildarla evliydi. Kocası kendisinin olmayan bir parayı kumarda yitirdiği için hapse mahkum olmuştur. Clotilde otuz yaşlarında,ince,zayıf bir kadın. Edebiyatla uğraşıyor. Comte kendisine kitaplar getiriyor. Ziyaretlerini sıklaştırıyor. Sonunda 1845 yılının mayısında ona içini açıyor. Mektuplaşma başlıyor. Ciğerlerinden rahatsız olan Clotilde verdiği cevapta: (O kadar bitkinim ki her akşam kendi kendime:Acaba ertesi güne çıkamaz mıyım? Diye sorarım’ demektedir. Gerçekten ertesi yılın (1846) nisan ayında Mme. De Vaux, Comte’un kolları arasında ölüyor. O dönemde Fransa’da boşanma mümkün olmadığından ,birbirleriyle evlenememişlerdi.
Comte ona ait her şeyi ,kokladığı çiçekleri,her gün dinlendiği koltuğunu,,yazdığı mektupları,kısacası taptığı kadına ait bütün eşyayı saklamıştır. Bundan sonra da felsefesinde,ahlakında,toplumla ilgili düşüncelerinde onun kadınlara önemli bir yer verdiği görülecektir.
Comte sisteminde ,sevdiği kadını ölümsüz kılmak ,kutsallaştırmak için elinden geleni yaptı. Hatta onu ‘Ulu Varlık’ diye adlandırdığı insanlığın somut bir sembolü sayarak tanrılaştırmaya bile kalkıştı.
Comte ölünceye kadar tam on üç yıl ‘koruyucu melekler’ in en yetkini diye adlandırdığı Clotilde’ini anmak için günde üç vakit duaya koyulurdu. Sabahın beşinde kalkar ,hürmetle Clotilde’in dinlendiği koltuğun önünde diz çöker ,kırk dakika kadar ,tarih sırasıyla sevgilisinin anılarını anarak ,onu gözünü önünde
 

HTML

Üst