crazymafya
New member
Bundan 100 milyon yıl ila 1 milyar yıl sonra, Dünya'nın atmosferinden o kadar karbondioksit eksilmiş olacak ki bitkiler ve ağaçlar sözcüğün tam anlamıyla boğulmaya başlayacak ve sonunda Dünya'daki yaşam da onlarla birlikte bitecek. Yapılan bir araştırmada bu sonu geciktirmek için bir yol öneriliyor: Atmosfer basıncını azaltmak.
Dünya'nın jeolojik tarihi boyunca atmosferdeki karbondioksit seviyesi düşüş gösterdi. Bugünkü konstrantasyonlar milyarlarca yıl öncekinin çok küçük bir yüzdesi kadar. Bitkiler, algler ve fotosentez yapan diğer canlılar karbondioksit tüketir ancak bu canlılar ölünce karbondioksitin büyük bir kısmı sonuçta atmosfere döner. O halde karbondioksiti kalıcı olarak tutan başka bir süreç var. Eldeki kimyasal bulgular kayaçlardaki silikaları işaret ediyor. Bileşikler karbonu bir şekilde bikarbonata çeviriyor ve böylece biyosferden uzaklaştırıyor. Araştırmacılar bu eğilim sürekli devam ederse Dünya'da bir milyar yıl onra fotosentez yapılamayacağını söyledi.
Pasadena'daki Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nden fizikçi King-Fai Li'nin yönettiği bir ekip, bu oası yıkımı durdurmanın bir yolu olup olmadığını merak etti ve Dünya atmosferinin önümüzdeki birkaç milyar yıla ilişkin modellerini oluşturdu. Karbondioksit seviyesini sabit tutarak yaptıkları hesaplamalar sonucu ilginç bir durumla karşılaştılar: Değişim, atmosfer basıncının deniz seviyesinde şimdi olduğunun altıda biri kadar olmasını gerektiriyordu. Araştırmacılar Proceedings of National Academy of Sciences'da yayımladıkları makalede, bu değişimle biyosferin 1,3 milyar yıl kadar daha var olabileceğini belirtiyor. Araştırmacılar, atmosfer basıncındaki düşüşün, atmosferin karbondioksit ve azotun deniz suyuyla ve okyanus dibindeki kayaçlarla karmaşık etkileşimini etkisizleştireceğini, sonuçta karbonun atmosferden kalıcı olarak uzaklaşmasının yavaşlayacağını ve böylece fotosentezin ömrünün uzayacağını düşünüyor.
Bu basınç düşüşünü sağlamanın bir yolunun %78 oranla atmosferin büyük bölümünü oluşturan azotu havadan emecek bir teknoloji geliştirmek olduğu düşünülüyor. Bu durumda hava oksijen bakımından zenginleşecek ama havanın incelmesi gibi bir olumsuzluk doğacak. Bu da, o zaman yaşayacak torunlarımızın, başka insanları ya hasta eden ya da ölümün eşiğine getiren yüksekliklerde rahatça yaşayabilen Şerpalarla aynı fizyolojiyi geliştirmesini gerektirecek. Yine de konuya olası bir yıkım açısından bakacak olursak, bu şartlar gelecekteki torunlarımıza birazcık nefes aldırabilir!
Atmosferdeki düşük karbon kontsantrasyonlarının yol açacağı sonuçlar üzerine çalışan, Stanford'daki Carnegie Enstitüsü'nden küresel ekolog Kenneth Caldeira, araştırmacıların basıncın gezegenimizin uzun vadedeki atmosferik içeriği üzerinde önemli bir rol oynayabileceğine ilişkin ikna edici bir tablo çizdiğini, ancak kendisinin toplam atmosfer basıncının gelecekte nasıl olacağının bilinebileceği konusunda konusunda kuşkulu olduğunu belirtiyor.
Web Adresi: www.sciencenow.sciencemag.org/cgi/content/full/2009/601/1?rss=1
Kaynak: Bilim ve Teknik 07/09
Dünya'nın jeolojik tarihi boyunca atmosferdeki karbondioksit seviyesi düşüş gösterdi. Bugünkü konstrantasyonlar milyarlarca yıl öncekinin çok küçük bir yüzdesi kadar. Bitkiler, algler ve fotosentez yapan diğer canlılar karbondioksit tüketir ancak bu canlılar ölünce karbondioksitin büyük bir kısmı sonuçta atmosfere döner. O halde karbondioksiti kalıcı olarak tutan başka bir süreç var. Eldeki kimyasal bulgular kayaçlardaki silikaları işaret ediyor. Bileşikler karbonu bir şekilde bikarbonata çeviriyor ve böylece biyosferden uzaklaştırıyor. Araştırmacılar bu eğilim sürekli devam ederse Dünya'da bir milyar yıl onra fotosentez yapılamayacağını söyledi.
Pasadena'daki Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nden fizikçi King-Fai Li'nin yönettiği bir ekip, bu oası yıkımı durdurmanın bir yolu olup olmadığını merak etti ve Dünya atmosferinin önümüzdeki birkaç milyar yıla ilişkin modellerini oluşturdu. Karbondioksit seviyesini sabit tutarak yaptıkları hesaplamalar sonucu ilginç bir durumla karşılaştılar: Değişim, atmosfer basıncının deniz seviyesinde şimdi olduğunun altıda biri kadar olmasını gerektiriyordu. Araştırmacılar Proceedings of National Academy of Sciences'da yayımladıkları makalede, bu değişimle biyosferin 1,3 milyar yıl kadar daha var olabileceğini belirtiyor. Araştırmacılar, atmosfer basıncındaki düşüşün, atmosferin karbondioksit ve azotun deniz suyuyla ve okyanus dibindeki kayaçlarla karmaşık etkileşimini etkisizleştireceğini, sonuçta karbonun atmosferden kalıcı olarak uzaklaşmasının yavaşlayacağını ve böylece fotosentezin ömrünün uzayacağını düşünüyor.
Bu basınç düşüşünü sağlamanın bir yolunun %78 oranla atmosferin büyük bölümünü oluşturan azotu havadan emecek bir teknoloji geliştirmek olduğu düşünülüyor. Bu durumda hava oksijen bakımından zenginleşecek ama havanın incelmesi gibi bir olumsuzluk doğacak. Bu da, o zaman yaşayacak torunlarımızın, başka insanları ya hasta eden ya da ölümün eşiğine getiren yüksekliklerde rahatça yaşayabilen Şerpalarla aynı fizyolojiyi geliştirmesini gerektirecek. Yine de konuya olası bir yıkım açısından bakacak olursak, bu şartlar gelecekteki torunlarımıza birazcık nefes aldırabilir!
Atmosferdeki düşük karbon kontsantrasyonlarının yol açacağı sonuçlar üzerine çalışan, Stanford'daki Carnegie Enstitüsü'nden küresel ekolog Kenneth Caldeira, araştırmacıların basıncın gezegenimizin uzun vadedeki atmosferik içeriği üzerinde önemli bir rol oynayabileceğine ilişkin ikna edici bir tablo çizdiğini, ancak kendisinin toplam atmosfer basıncının gelecekte nasıl olacağının bilinebileceği konusunda konusunda kuşkulu olduğunu belirtiyor.
Web Adresi: www.sciencenow.sciencemag.org/cgi/content/full/2009/601/1?rss=1
Kaynak: Bilim ve Teknik 07/09
