Atilla İLHANI anıyoruzz :(

MaΨèŔcİķ

Altın Üye
Katılım
24 Eyl 2005
Mesajlar
5,734
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
HHancient
arkadşlar gösterin kendinizi herkes görsün hackhell i herkesden atilla İLHANIN o güzel eserlerinden istiyorum pc imde ona ait bi kütük yacıcam saygılar


Rüzgar Gülü

önümden çekilirsen İstanbul görünecek
nerede olduğumu bileceğim
sisler utanacak,

eğilecek
ağzının ucundan öpeceğim
saçına kalbimi takacağım
avcunda bir şiir büyüyecek
nerede olduğumu bileceğim

bu çıplak geceler yok mu
bu plak böyle ağlamıyor mu
camları kırmak

işten değil
delirecek miyim neyim
kirpiklerimden mısra dökülüyor
kenya'da simsiyah yalnızım
yoksul bir şilepte gemiciyim
malezya'da yük bekliyorum
önümden çekilirsen ,

İstanbul görünecek
nerede olduğumu bileceğim

gözlerini söndürme

muhtacım
ben senin aydınlığına muhtacım
yepyeni bir ilkbahar harcayıp
bir yaz boğup,

bir sonbahar harcayıp
rüzgar gülünü arayacağım
oran'da pernanbouc'ta timbuktu'da
vinçler yine akşamları indirecekler
yine karanlığa bulaşacağım
gözlerin rüzgarda savrulacak

ikimiz iki sap buğday olsak
sen benim olsan,

ben senin olsam
bir gece vakti aklına gelsem
uykunu tutsam

bırakmasam
seni kucaklasam,

kucaklasam
birbirimizin kalbini dinlesek
dünyanın kalbini dinlesek
büyük ateşler yaksalar
iki güvercin uçursalar
nerede olduğumuzu bilsek...


ÖZ GEÇMİŞ;
Attila İlhan 15 Haziran 1925’te Menemen’de doğdu. İlk ve orta eğitiminin büyük bir bölümünü İzmir ve babasının işi dolayısıyla gittikleri farklı kentlerde tamamladı. İzmir Atatürk Lisesi birinci sınıfındayken mektuplaştığı bir kıza Nazım Hikmet şiiri göndermesi nedeniyle 1941’de tutuklandı ve okuldan uzaklaştırıldı. Üç hafta gözetim altında kaldı. İki ay hapiste yattı.
 
hackhell in bu kadar duyarsız oldu¨ğunu bilmiyodum çok ~üzüld~üm ~valla:(
 
" insan olmanın bütün komplekslerini yenmiş,
günü dipdiri yakalayan, hayatın anlamını çözmüş
bir bilge insan; bir yol gösterici. "
desede nedret catay , ben kisa ve oz olarak agir kafalarin adami olarak nitelendireceim bu zat'i...

ne kadinlar sevdim zaten yoktular...

ayrıca

"gözlerin gözlerime değince
felaketim olurdu,, ağlardım
beni sevmiyordun bilirdim
bir sevdiğin vardı duyardım"

ve tabii ki

şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
o mahur beste çalar müjgan'la ben ağlaşırız
gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
yalnız kederli yalnızlığımız da sıralı sırasız
o mahur beste çalar müjgan'la ben ağlaşırız

bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
gittiler akşam olmadan ortalık karardı

bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra
sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
geceler uzar hazırlık sonbahara

not:yukardaki yorum alıntıdır,ayrıca aynen katılıyorum,ağır kafaların adamıydı rahmetli.
 
Geri
Üst