Ateş Ve Tuğla..

guzelmıs.............................
 
ne denebiLir ki..

inanmayıp işin koLayına kaçanLar o gün geLdiğinde nereye kaçacakLar..
 
ALLAH'a inanmayanlara İmam-ı Azam'dan müthiş cevaplar

Üç kişi İmam Azam Hazretleri'ne birer soru sordular.Büyük İmam hepsine birbirinden güzel cevaplar verdi:

1-)Bize ALLAH'ın gösterebilirmisin?

2-)Cehennem ateş olduğuna göre,ateşten yaratılan cinler ve şeytanlar orada nasıl azap göreceklerdir?

3-)Hem kaza ve kadere inanmamızı istiyorsun,hemde insanın iradesinden bahsediyorsu.Halbuki insan herşeyi mecburen yapar,kendi iradesi yoktur?

Bu soruları alan büyük imam,eline aldığı bir avuç toprağı soranların yüzüne attı.Üçüde bu davranışa tepki gösterdiler.İmam-Azam bunun üzerine şöyle dedi; "ALLAH'ı göremediği için inkar etmeye çalışan adam! Toprağın yüzünde meydana getirdiği acıyı görebildinmi? Daha yüzündeki acıyı göremezken ALLAH'ı göremediğin için nasıl inkar edersin?Ya sen ikinci sorunun sahibi! Bildiğin gibi insan topraktan yaratılmıştır.Ama bu bir avuç toprak senin yüzünü acıtmaya yetti.Demek ki Cehennemin ateşi de ateşten yaratılan varlıkları yakabilir.İnsanın iradesini inkar eden adam! Madem benim iradem yok,ne diye yüzüne attığım toprak için benden şikayetçi oluyorsun?"

Aldıkları bu cevaplar karşısında şaşkına dönen adamlar ne diyeceklerini bilemeden oradan uzaklaştılar.

 
Bazılarına ne desen boş. Ama süper bir kıssadan hisse olmuş dai, eline sağlık.
 
Üç mesle. (İmam-ı Azam'dan)

İmam-ı Azam Ebu Hanife Hazretleri r.a., hac için yola çıkıp Medine'ye ulaştığında karşılaştığı Seyyid Muhammed Bâkır Hazretleriyle arasında şöyle bir konuşma geçer. Seyyid Muhammed Bâkır:
-Sen kendi aklınca kıyas yaparak, Peygamber dedemin dinini ve hadislerini değiştiriyorsun, der.
-Böyle bir şey yapmaktan Allah'a sığınırım efendim. Lütfen oturunuz. Rasulullah'a olduğu gibi benim size de hürmetim var, der İmam-ı Azam. Seyyid Muhammed Bâkır'a yer gösterir. Her ikisi de yerini aldıktan sonra Ebu Hanife Hazretleri söze başlar:
-Üç mesele soracağım. Birincisi şu: Erkek mi daha güçsüz kadın mı?
-Kadın erkekten güçsüzdür.
-Mirasta adamın payı kaç, kadının kaçtır?
-Erkeğin mirastaki payı iki, kadının birdir.
-İşte bu ceddin Peygamber s.a.v.'in sözüdür. Eğer onun dinini değiştirmiş olsam, benim akıl ve kıyas yoluyla, kadın daha zayıf olduğu için ona iki pay, erkeğe bir pay düşer derdim.
Ebu Hanife Hazretleri tekrar sorar:
-Namaz mı daha üstün, oruç mu?
-Namaz oruçtan üstündür.
-İşte bu da deden Rasulullah'ın sözüdür. Eğer ceddinin dinini akıl ve kıyasla değiştirmiş olsaydım, âdet halindeki kadının kılamadığı namazları kaza et mesini, orucu kaza etmemesini emrederdim.
Ebu Hanife Hazretleri üçüncü soruyu sorar:
-Sidik mi daha pis, meni mi?
-Sidik meniden pistir.
-Eğer deden Peygamber s.a.v.'in dinini kıyasla değiştirmiş olsaydım, sidikten dolayı gusletmek gerektiğini ve meniden dolayı da sadece abdest almak gerektiğini söylerdim. Fakat akıl ve kıyasla bu dini değiştirmekten Allah'a sığınırım.

Seyyid Muhammed Bâkır Hazretleri yerinden kalkar ve Ebu Hanife'yi kucaklar. Tebrik edip ona ikramda bulunur.
 
Hoca ile ateist genç

Hikaye odur ki:
Genç bir delikanlı senelerce yurt dışında okuduktan sonra vatanına ateist olarak geri döner. Üç sorusuna hiç kimse cevap veremediğinden dolayı canı gayet sıkıntılıdır. Ebeveyni oğullarına yardım etmek niyetiyle büyük ilim sahibi olan köyün hocasına götürürler. Hoca ve delikanlının arasında geçen dialog şöyle devam eder.

Delikanlı: Kimsin sen? Sorularıma cevap verebilecek misin?
Hoca: Allah(c.c.)'ın bir kuluyum ve Onun izniyle sorularına cevap verebileceğim.
Delikanlı: Emin misin? Profesörler bile cevap veremedi bana. Hoca: Allah(c.c.)'ın izniyle cevap vermeye çalışırım

Delikanlı: 3 sorum var

1. Allah(c.c.) yaşıyor mu? öyle ise şeklini bana göster
2. Takdir (kader) nedir?
3. Eğer şeytan ateşten yaratıldıysa neden cehenneme yollanıyor
cehennemde ateş dolu değil mi? Ateş ateşi nasıl yaksın. Tanrı bunu düşünemedi mi?

Bu arada aniden bizim hocamız delikanlının başı üzerinde bir saksı kırar.
Delikanlı canı yana yana sorar; Neden sinirlendin ki?
Hoca: Sinirlenmedim. Bu benim üç soruna bir cevabım der.
Delikanlı: Hiç bir şey anlamadım.
Hoca: Nasıl hissetin kendini saksıyı başında kırınca
Delikanlı: Tabii ki fena bir acı hissettim.
Hoca: Yaniu acının varlığına inanıyor musun?
Delikanlı:Evet
Hoca: Bana bu acının şeklini göster ozaman!
Delikanlı:Gösteremem.
Hoca: Bu benim ilk cevabım. Herkes Allah(c.c.)'ın varlığını hisseder ama
Allah(c.c.)'ı göremez.
Hoca: Dün gece rüyanda benim başında saksı kırdığımı gördün mü?
Delikanlı:Hayır.
Hoca: Bugün böyle birşey ile karşılaşacağını hiç düşündün mü?
aklından geçti mi?
Delikanlı:Hayır
Hoca: Bu işte takdir’dir. (kader)
Hoca: Biz neyden yaratıldık? topraktan yaratılmış değil miyiz?
Delikanlı: Evet böyle denir.
Hoca: E o zaman ? Saksıda topraktan yapılmadı mı? Allah(c.c.) isterse
ateşten yaratılan şeytanı ateşin içinde cezalandıramaz mı
 
Geri
Üst