Kurtuluş Savaşını kazandıktan sonra bir Bursa ziyaretinde,Atatürk din düşmanı diye bazı insanlar galeyana getirilmiş ve linç edilmek istenmiştir.
Ertesi günde Atatürk halkı galeyana getiren şeriatcıların hepsini saat kulesinde asmıstır.
Düşünebiliyormusunuz,tüm avrupaya karsı bir savas veriliyor bunu kazanıyorsunuz ve bu savaşın kahramanı din ile ilgili birkaç yalanla linç edilmeye çalışılabiliyor.
İşte dinin siyasetteki gücü ve özellikle gariban edebiyatı yapılarak insanların nasıl yanlıs yönlendirilecegi taa o günlerden günümüze güzel bir örnek olarak gelmiştir.
İşte hep bu yüzden diyorum eğer Baykal % 20 barajını geçmek istiyorsa hacca gitmeli,cuma namazı çıkışı halkı selamlamalı,
iftarını bir iki garibanın evinde açmalı.
Hiçkimse garibanın evine giderken bindigin mersedese bakmaz,ya da oglunun evlilik töreninde yapılan trilyonlarca masrafa,ama iftarını zeytinle açar bide yere bagdaş kurup oturursan,halkın gözünde içimizden biri olursunuz.
Sonra biner mersedesinize yalınıza dönersiniz.
Ama secim zamanı geldiginde oyların cogunlugu sizdedir.Ve ne yazıkki türkiyede secimler böyle kazanılır...