Vtnsvr
New member
Mehmet BÜLENT
Jorge Blanco Villalta 1930'lu yıllarda babasının diplomatik görevi gereği İstanbul ve Ankara'da bulundu.
Yıllar sonra kendiside diplomat olarak ülkemize geldi. Atatürk ile ilgili Arjantin'de yayınlanan bir kitap yazdı.
Fatih Özsu çevirisi ile Kültür Bakanlığı Atatürk serisinde yayınlanan ATATÜRK isimli kitapta şunları söyler yazar:
" Atatürk'ü bir diktatör olarak değerlendirenlere hatırlatmak istediğim nokta var. Eğer etkin şekilde halkının kültürü ile uğraşan, ülkesini entellektüel düzeye yükseltebilmek için çabalayan bir adam ille de diktatör sayılacaksa ancak hümanizm diktatörü, bir kültür diktatörü, ilericilik diktatörü ya da demokrasi diktatörü sayılabilir. "
ATATÜRK'ÜN DİN ANLAYIŞI VE KATKISI:
Tekkelerin kapatıldığı gün Kenan Rufai şunları söyler:
" Tekkelerin kapatılması çok isabetli oldu. Tekke şeyhlerinin bir çokları cahildi. Şeyh demek mürşid demektir. Cahil bir insan mürşid olamaz. Gerçek mürşid sadece tekkede değil her yerde halkı irşad edebilir. "
Din bilgini vaiz Ercüment Demirer şunları söyler:
" İslam'a hizmet hilafetle mi olur ? Yüce Fatih bir Türk hükümdarı olarak İstanbul'u Türklere armağan etti. Fatih'in uhdesinde hilafet yoktu. Osmanlı devleti hilafetsiz kuruldu, hilafet yüzünden battı. Fatih'te Atatürk gibi başbuğ ve askerdi. İkisi de Türk milletine hizmet etmişlerdir. Bu fark niyedir ? ( Fatih'i yüceltenlerin Atatürk'ü karalamaları üzerine) "
Yüce Önder bakın ne diyor:
" Bizi yanlış yola yönelten kötülükler, biliniz ki, çok kez din perdesine büründürülmüştür. Temiz ve seçkin halkımızı hep şeriat sözleriyle aldata gelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz, görürsünüz ki, milleti mahveden, tutsak eden, harap ve perişan eden fenalıklar hep din giysileri içindeki küfür ve melanetten doğmuştur. "
Din tacirlerine, tatlı su demokratlarına, liboşzadelere son sözüm Mustafa Kemal ATATÜRK'ten olsun: " Ölmek isteyen bir milleti hiçbir kuvvet kurtaramaz.Türk milleti ölmek istemez; o daima yaşayacaktır efendiler !.. "
Jorge Blanco Villalta 1930'lu yıllarda babasının diplomatik görevi gereği İstanbul ve Ankara'da bulundu.
Yıllar sonra kendiside diplomat olarak ülkemize geldi. Atatürk ile ilgili Arjantin'de yayınlanan bir kitap yazdı.
Fatih Özsu çevirisi ile Kültür Bakanlığı Atatürk serisinde yayınlanan ATATÜRK isimli kitapta şunları söyler yazar:
" Atatürk'ü bir diktatör olarak değerlendirenlere hatırlatmak istediğim nokta var. Eğer etkin şekilde halkının kültürü ile uğraşan, ülkesini entellektüel düzeye yükseltebilmek için çabalayan bir adam ille de diktatör sayılacaksa ancak hümanizm diktatörü, bir kültür diktatörü, ilericilik diktatörü ya da demokrasi diktatörü sayılabilir. "
ATATÜRK'ÜN DİN ANLAYIŞI VE KATKISI:
Tekkelerin kapatıldığı gün Kenan Rufai şunları söyler:
" Tekkelerin kapatılması çok isabetli oldu. Tekke şeyhlerinin bir çokları cahildi. Şeyh demek mürşid demektir. Cahil bir insan mürşid olamaz. Gerçek mürşid sadece tekkede değil her yerde halkı irşad edebilir. "
Din bilgini vaiz Ercüment Demirer şunları söyler:
" İslam'a hizmet hilafetle mi olur ? Yüce Fatih bir Türk hükümdarı olarak İstanbul'u Türklere armağan etti. Fatih'in uhdesinde hilafet yoktu. Osmanlı devleti hilafetsiz kuruldu, hilafet yüzünden battı. Fatih'te Atatürk gibi başbuğ ve askerdi. İkisi de Türk milletine hizmet etmişlerdir. Bu fark niyedir ? ( Fatih'i yüceltenlerin Atatürk'ü karalamaları üzerine) "
Yüce Önder bakın ne diyor:
" Bizi yanlış yola yönelten kötülükler, biliniz ki, çok kez din perdesine büründürülmüştür. Temiz ve seçkin halkımızı hep şeriat sözleriyle aldata gelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz, görürsünüz ki, milleti mahveden, tutsak eden, harap ve perişan eden fenalıklar hep din giysileri içindeki küfür ve melanetten doğmuştur. "
Din tacirlerine, tatlı su demokratlarına, liboşzadelere son sözüm Mustafa Kemal ATATÜRK'ten olsun: " Ölmek isteyen bir milleti hiçbir kuvvet kurtaramaz.Türk milleti ölmek istemez; o daima yaşayacaktır efendiler !.. "