Atatürk Şiirleri

o.baba1

New member
10 KASIM'IN DÜSÜNDÜRDÜGÜ
Emrinde tümen olsak, alay, tabur olsak;
Sen pasalar pasası, yagız atının üstünde.
Basında kalpagın, gözlerin ısıl ısıl;
Geçsek önünden Dumlupmar'a dogru:
Elin kıpagmda selâm dursan...
Emrinde pasa olsak, subay olsak, er olsak;
Sen pasalar pasası, yagız atımn üstünde.
Akdeniz'i gösterse bir ok gibi parmagın.
Atlıların elinde daîgalansa bayragın.
Komut versen, düsmanı vatandan kovsan...
Yolunda sose olsak, geçit olsak, su olsak;
Yürüsek Samsun'dan, Erzurum'a dek.
Dag basım duman almıs diyerek;
Tüm ulusun ardında; tek vücut, tek yürek,
Köroglunda mola versen, otursan...
Önünde okul olsak, sıra, kitap olsak;
Sen hocalar hocası, tebesirin elinde.
Kara tahta basında alfabeden baslasan
Kılıcıyla kalemiyle nice devrimler yazan;
Ders versen; soru sorsan, bizi okutsan...
Kabrinde mermer olsak, agaç olsak, kus olsak;
Yüz sürsek tasına; basında nöbet tutsak;
Sen Atalar Atası seslensen safaklardan;
Uzatsan ellerini o nazlı bayraklardan
Kor olsan içimizde, bizlere ısık tutsan...
Yıldırım Dogan ERGENIÂ

ON KASIM
Yıl otuz sekiz on kasım persembe
Hatırdan çıkmayacak bir sonbahar
Sarsılıyor Istanbul yedi tepe
Yaman esmis Dolmabahçe'de rüzgâr
Gerçek olamaz olsa olsa bir düs
Dokuzu bes geçe Atatürk ölmüs
Böyle toptan bir yas nerde görülmüs
Beraber aglıyoruz kurtlar kuslar
Bu memlekete en çok hizmet eden
Bu ask ile daglara gücü yeten
On sekiz milyonun omzunda giden
Atam Ankara sırtlarında yatar
Cahit Sıtkı TARANCI

10 KASIM'DA AGLAYAN ÇIÇEK
Bir çiçek gördüm
Iri ve parlak
Yol kenarında
Bu sabah
Özleme kesmisti
Yaprak yaprak.
Yürekten sevmis ATATÜRK'Ü
Canım feda olsun diyor yoluna
Koparıp götürsün bir çocuk Bu
10 Kasımda
Beni de sunsun O'na.
Kasımlar yagmurludur
Kasımlar hüzünlü
Kim bilmez ki 10 Kasımda
ATATÜRK'ün öldügünü.
Çocuklar döküldü yollara erken
Her birinin ellerinde bir çiçek
Sel gibi akar okullara
ATATÜRK'e verecek.
Hava biraz garipti
Hüzünlüydü gökler
Tüm çocuklar gelip geçti
Ellerinde çiçekler.
Kimse dönüp bakmadı ona
Kederinden kahroldu çiçek
Haykırdı birden:
— Çiçek degil miyim ben
Neyim
Alın, götürün beni de ATATÜRK'e
Çiçekligimi bileyim.
Kimse dönüp bakmadı ona
Kederinden kahroldu
Boyun bükmüs bir kösede
Baktım ki aglıyordu.
Sabahattin KÖMÜRCÜOGLU

DAG BASINI DUMAN ALMIS
Bir sisli kasım sabahıdır bu;
Düstüler yollara Kırklar Yediler..
Dag basını duman almıs kardesim,
Gün dogmayacakmıs, dediler.
Baktım ki bütün gökyüzü bastan basa tenha,
Bir kapkara matem sarıyor memleketi,
Her sineyi bir kapkara yas dolduruyor,
Ev ev bacalardan tasıyordu.
Bir sisli kasım sabahı baktım,
Bastan basa öksüz koca bir yurt,
Tas tas dögünüp aglasıyordu.
Nereden çıktı bu ferman nereden?
Dag basını duman almıs kardesim,
Ansızın bir karayel esti meger pencereden,
Karıstı tarihin sayfaları..
Toz duman içinde Anafartalar!
Samsun, Erzurum, Sivas,
Bas döndürücü bir hız geçiyor memleketi,
Nefesler tıkanıyor, adımlar sasıyordu.
Büyüdü ellerim, ayaklarım, kafam!
Sakarya boylarında bir yanık türkü,
Akdeniz'i gösteriyor Mustafa'm!
Kagnılar mermi degil, iman tasıyordu.
"Dag basını duman almıs" kardesim,
"Gümüsdere durmaz akar."
Bir dert ki kemirir içimizi kasım sabahları,
Bir dert ki yakar!
Yeni bir bayrama girmisti vatan,
Her taraf mutlu ve hür,
Tuttu bastan basa Türk yurdunu bir resmi geçit,
Yürüyor koskoca millet,
Yürüyor basta Atam,
Devrim devrim geçiyor memleketi,
Tepelerden gece gündüz asıyordu.
Med miydi, cezir miydi bilinmez,
Bir seyrediyor söyle uzaktan uzaga,
Bir yaklasıyordu.
"Rabbim yeni bir mucize versin, diye Türk'ü
Gönderdi bu dünyaya muhakkak Atatürk'ü."
Böyle söylerdi kesik kollu dedem.
Gördüler de analar babalar o kara günleri,
"Allah gönderdi Gazi'yi,
Allah yüzümüze bakmıs." Dediler.
Ama bir gün
Bir sisli kasım sabahı
Dag basını duman almıs, kardesim;
Gün dogmayacakmıs, dediler!
Baktım ki bütün gökyüzü bastan basa tenha
Bir kapkara matem sarıyor memleketi,
Her sineyi bir kapkara yas dolduruyor,
Ev ev bacalardan tasıyordu.
..........................................
Bir sisli kasım sabahı baktım,
Hâlâ vuruyor nabızlarımızda,
Hâlâ yasıyordu.
Lâkin kesilip dinmedi ruhumda o sancı,
Hâlâ o yetim bakıslarımda
Donmus bir avuç hâtıra kalmıs!
Dag basını duman almıs kardesim,
Dag basını duman almıs!
Bekir Sıtkı ERDOGAN

ATATÜRK'Ü DINLERKEN
Yay yine gerilmede, fırlayacak yine ok;
Yine vatanımızın yeryüzünde esi yok;
Bozkurt, Ergenekon'u yeni delmis gibidir:
Her biri ihtiraını seyre gelmis gibidir.
Kalpler ellerde çarpar gibi alkıs kopuyor;
Her ruh bir tutam ısık ve her göz bir damla kor:
En büyük, en sevgili, en genç, en mert geliyor;
Dünya imtihanını veren tek fert geliyor;
Kürsüye her çıkısta, Türk daha yükselecek,
Dinle: Her cümlesinde doguyor bir "gelecek"
Aslan, insan ve Tanrı bir arada bu basta,
Kıvılcımlar doguyor bastıgımız her tasta.
Önümüzde mesafe ve zaman çökmekte diz;
Bir Inönü azmiyle ardındayız hepimiz.
Yerine getirmeye yeni dileklerini,
Koymus on yedi milyon, yola yüreklerini.
"Mars! Mars! Öz yurdu fethe!" Simdi manen, yeniden:
Deliyor dagı tası öncümüz gibi tren,
Fabrikalar kalemiz, kanallar siperimiz
Ve bu fetih olacak bizim saheserimiz...
Behçet Kemal ÇAGLAR

NÖBETÇI MILLET
Yaradan hey Yaradan !
Dört yıl degil bin yıl geçse aradan
Sensin ates diye kanımızdaki
Sesin ısık diye önümüzdeki !
Ey yanımızdaki
Bes on mermere, bir avuç topraga sıgan
Sınırsız mavi umman hey !
Yeni kıyılar bulur, yeni yarlar kazardın
Sen her köpürüp tasmanda;
Her konusmanda
Milletin alın yazısını yeniden yazardın..
Bakısların inanmayanı ezerdi
Sag kolun bir tırpana benzerdi:
Baslardı yurt tarlasında düsüncenin hasadı.
Cümlelerin ya örsten kalkardı
Ya çıkardı kından.
Basak saçların sarkardı harman alnından:
Halk, biçilmis ekin gibi, düserdi dizlerine.
Milyonlar katılırdı sözlerine
Mıknatısa kosan zerreler gibi.
Köhne kanaatler, köhne küreler gibi
Sözünde çarpısıp düserdi.
Tam sustugun gün kıyamet oldu
Tam konustugun anlarsa mahserdi:
Rab, gökte "dinleyin" derdi meleklerine;
Yıldızlar girerdi yeni mahreklerine;
Nehirler kavusurdu yeni denizlerine:
Halk biçilmis ekin gibi düserdi dizlerine.
Simdi nöbetçi olmak için Anıtkabrine
Tamamlayabilmek için tavafını
Sarmıs yalın kılıçlar gibi etrafını
Tutuyor nöbet..
Bu millet:
Bu, vaktiyle ayaklarını ummanlar yalayan,
Bu, üç kıtayı atının nallarıyla damgalayan,
Bu, Timur'u, Atilla'yı, Oguz'u
Bu, Yıldırım'ı, Fatih'i, Yavuz'u
Bu, seni yetistiren ulu millet.
Vakar ve haysiyetle dimdik
Uyanık, tetik
Anıtkabrinde tutuyor nöbet.
Dünya dönüp dolasıp
Bogazlasıp dalasıp
Ergeç ve ancak
Milli misaklarda karar kılacak.
Ey en büyük usta!
Düsünen olmadı bu hususta
Senden evvel ve senden ileri.
Ilk müjdeyi, ilk haberi
Senden almıstı cihan
Ta o zamandan
Anlayamadıgına yansın.
Sen, dünyanın dönüp dolasıp gelecegi
Ugrunda milyonların seve seve ölecegi
En büyük maksat için
Dünyaya ilk karsı koyansın.
Nasıl içimizdeysen bütün varınla
Iste öylece dünya davalarındasın!
O ısık saçların, o alev sözlerinle
O gök gözlerinle sen.
Ey ıssız geceler içinden
Bize essiz sabahı getiren!
Ey asırlardır dul bayragın esi,
Ey geceyarılarımızın günesi,
Ey ısık saçlar,
Ey yele kaslar,
Ey çekilmis hançer bakıslar,
Ey fikri döven sakaklar,
Ey kalem parmaklar,
Ey ay-yıldızlı el,
Ey en güzel,
Ey en büyük,
Ey Atatürk!
Getir dudaklarını bir bir alnımıza koy,
Daglansın atesinle bu soy.
Oy Atatürk oy!
Irkilmez Ata çocugu irkilmez:
Zaptedilmez, Atam, zaptedilmez
Biz varken senin hisarının burçları:
Bakıslarımız kılıç uçları,
Bekliyoruz devrimini biz.
Çökmeyecegiz diz..
Isterse hayat zehrolsun,
Isterse refah kahrolsun,
Isterse kursun düssün yanımıza, belimize,
Isterse geçinmek için, bir dilim
Kuru ekmek geçmesin elimize.
Halel gelmez bizim atesimize;
Dünya düsse pesimize,
Yer sarsılsa yerinden,
Ne senden geçeriz, ne senin eserinden ...
Behçet Kemal
 

HTML

Üst