Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi

jacksparrow

Banned
Katılım
15 Eyl 2005
Mesajlar
65
Reaction score
0
Puanları
0

Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi


Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyet'ini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur.

Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir.

İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır.

Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetln imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin!

Bu imkân ve şerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir.

İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.

Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dagıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.

Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hiyanet içinde bulunabilirler.

Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır!

Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!

Mustafa Kemal Atatürk, 20 Ekim 1927



"Atatürk'ün gençliğe hitabesi"nin Ord.Prof.Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu tarafından günümüz Türkçe'sine uyarlanmış hali



Ey türk gençliği! Birinci ödevin Türk bağımsızlığını, Türk cumhuriyetini, sonsuza dek korumak ve savunmaktır.

Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur.

Bu temel, senin en değerli (güven) kaynağındır.

Gelecekte de, yurt içinde ve dışında, seni bu kaynaktan yoksun etmek isteyecek kötüler bulunacaktır.

Bir gün, bağımsızlığını ve cumhuriyetini savunmak zorunda kalırsan, göreve atılmak için içinde bulunacağın ortamın olanak ve koşullarını düşünmeyeceksin!

Bu olanak ve koşullar çok elverişsiz olabilir.

Bağımsızlığına ve cumhuriyetine kıymak isteyecek düşmanlar, bütün dünyada benzeri görülmedik bir yenginin temsilcisi olabilirler.

Zorla ya da aldatıcı düzenlerle, sevgili yurdunun bütün kaleleri alınmış, bütün gemi yapım yerleri ele geçirilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve yurdun her köşesine eylemli olarak girilmiş olabilir.

Bütün bu durumlardan daha acı ve daha korkunç olmak üzere, yurdun içinde yönetim başında bulunanlar, aymazlık ve sapkınlık ve üstelik hayinlik içinde bulunabilirler.

Dahası, yönetim başında bulunan böyleleri, kişisel çıkarlarını, yurduna girip yayılmış olan (dış) düşmanların siyasal amaçlarıyla birleştirebilirler.

Ulus, yoksulluk ve darlık içinde ezgin ve bitkin düşmüş olabilir. Ey Türk geleceğinin genç kuşakları! İşte bu ortam ve koşullarda bile ödevin, Türk bağımsızlığını ve cumhuriyetini kurtarmaktır.

Gereksindiğin güç, damarlarındaki soylu kanda vardır.

Mustafa Kemal Atatürk, 20 Ekim 1927
 
bize bunu sadece okuttular hiç anlatmadılar ama hiç sadece okuttular ya kendimiz bulacaktık ya içinde kaybolacaktık utanmadılar bunu yaparken hala da devam ediyorlar anlatın din nedir anlatın ama bunları anlatmayın öbür dünyalarını kurtarın insanların bakalım kim haklı çıkacak
 
Bu yazinin icinde her$ey sakli ,

Bakmak ve Gormek gerek, okurken harfleri ve cumleleri , kelimeleri degil tum benligini kapmak gerek

Ozaman sorulariniz kendiliginden cevap bulacaktir dostum
 
bize bunu okuturlardı eger bunları okuyamassan benden egitimi dersine almıyorlardı
(gençlige hitabe) (istiklal marşı) bide türküm dogruyumu felan okuturlardı)
 
bende arkadaşım onu diorum sadece okuturlardı ezberletirlerdi ne demek istio ne anlamlar taşıo bunun üstünde hiç durulmazdı dursa bile bir iki tane atatürkçü hoca dururdu biz allahtan öylelerine rastladık ama gün geldi rastladık ya hiç rastlamayanlar?
 
Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, 1904-1992
Günümüz yazarlarından.
Hıfzı Veldet Velidedeoğlu Trabzon Lisesi'ni bitirdi. Yüksek öğrenimim Hukuk Fakültesi'nde tamamladı. 23 Nisan 1920'de açılan ilk Meclis'te sekreter olarak görev yaptı. Fransa'ya giderek doktora çalışması yaptı. İÜ Hukuk Fakültesi'nde 1975 yılma kadar derslere girdi. Ordinaryüs profesör oldu.
Cumhuriyet gazetesinde haftalık sürekli yazıları çıktı. Atatürk'ün Söylev'ini günümüz diliyle yeniden hazırladı.
"Hocaların Hocası" unvanı verildi. 1992 yılında öldü.

Eserleri:

Devirden Devire, İlk Meclis, Millî Mücadele'de Anadolu, TBMM'nin 70. Yılı 1920-1990, Yol Kesen Irmak , Çağdaş Düşünce, Anıların İzinde,
 
wala bize herseyi acıklatırlardı...ii de yapmslar...eline saglık...herkesın bilmesi lazım...
 
Onu yazanın ve onu anlatanın Ellerine ÖpMeLi...
Bİz BöYle Bir MiLletiz İşte Acaba Bu Kahpe Dünyada Bashke Bir Millete BöyLe Bir Hitabe Şekli Varmı...
Amerikan Gibi Bİr MilLette Asker Gücünü Artıırmak İçin Para Veriyorlar Biz ise Vatanımızı Son Kanımıza kadar KoruyANların OSMANLILARIN TORUNLARIYIZ...

Saol Arkadaşım +10000000000000 ne diyeyim
 
bilmeyen öğrenmeyen kalmasın saol bu güzel paylaşımın için
 
ATATÜRK daha o zamandan geleceği görmüş ve bizleri uyarmış. :aba:
türkçe açıklama için tşkr :)
 
Teşekkürler arkadaşım bilmiyordum böyle olduğunu. Güzel bi bilgi oldu benim için, çok saol..
 
Geri
Üst