Sahilim
New member
CHP'nin seçim sonuçlarına tepki gösteren Vatan Yazarı Can Ataklı partinin akıbetiyle ilgili şok bir öneri ortaya koydu. ...
Biz Atatürk’ün partisiyiz” demenin anlamsız ve Atatürk'e saygısızlık olduğunu belirten Vatan Yazarı Ataklı, 'CHP tamamen kapatılmalı" dedi.
Can Ataklı/ Vatan
CHP artık müze olsun
Başlığa bakınca şaşıracaksınız mutlaka. Söylediğim anda ben de şaşırdım. Dün Bugün TV’de öğle saatlerinde bir canlı yayına katıldım. Konu doğal olarak seçim sonuçları ve yaratacağı etkilerdi. Karşımda Samanyolu TV’den Faruk Mercan vardı. Söz CHP’ye geldi elbette.
Soru basit: CHP başarılı mı değil mi? Mercan CHP’nin aslında başarılı, özellikle yeniliklere açık hale gelmesinin umutlandırıcı olduğunu söyledi.
Ben de “bakış açısının” önemli olduğunu belirterek “CHP beklentilerin altında kaldı. Şimdi eleştiriliyor. Atatürk’ten söz etmemekle, laikliği ağzına almamakla, Ergenekoncuları aday göstermekle, anlaşılmayan Kürt açılımı ile kıyasıya eleştiriliyor. Oysa bunların hangisinin oyları geride bıraktığını bilmiyoruz. Ya da eğer CHP tam tersi bir politika uygulasaydı daha mı aşağıda kalacaktı, yukarı mı çıkacaktı, yoksa yine aynı oyu mu alacaktı” dedim.
Şahsi kanaatim CHP’nin hangi politikayı uygularsa uygulasın alacağı oyun yine bu olacağı yönünde.
Ancak CHP’nin artık değişmesi gerek. Daha da ileri gittim; “CHP’nin kapanması ve yerine yeni ve yeniden bir partinin kurulması belki de en iyi çözüm” dedim.
Canımı en çok sıkan söylem şu: “Atatürk’ün partisi CHP.” Bu büyük bir yanılgı. Evet CHP’yi Atatürk kurdu ama, Atatürk Cumhuriyet’i kurdu. Türk devrimini gerçekleştirdi. Parti yeni Cumhuriyetin demokrasiye geçişi için atılan ilk adımıydı.
Bugün kalkıp da “Biz Atatürk’ün partisiyiz” demenin bir anlamı yok. En başta da Atatürk’e saygısızlık. Atatürk adımı atmış, ölümüne dek şeklen partinin başında olmuştur ama asıl yeri Cumhuriyet’in başıdır. O açıdan bakılınca çok partili hayata geçtiğimiz yıldan bu yana kurulan bütün partiler, bugünkü AKP de dahil Atatürk’ün partisidir, çünkü O’nun kurduğu Cumhuriyet’in ve temelini attığı demokratik hukuk düzeninin ürünleridir.
“Atatürk’ün partisi” tanımı CHP’ye bir psikolojik ağırlık da veriyor. Cumhuriyet’in ilk partisi olması dışında 88 yıllık bir marka değeri olması, tüm çarpışmalarda CHP’yi odak haline getiriyor. CHP düşüncesindeki herkes bu marka içinde kalmak ve paylaşımı burada gerçekleştirmek istiyor.
Şimdi CHP’de kavga var. Bir olasılık partinin bölünmesidir. Ama CHP yine kalacak ve “Atatürk’ün partisi” psikolojisi partiyi ezecek.
Bu da yeni fikirlerin, yeni oluşumların önünün açılmasını engelliyor. O halde akılcı bir yol var. CHP’yi tamamen kapatmak. Atatürk’ün kurduğu ve yaşattığı Cumhuriyet’in ilk partisi olarak bir “demokrasi müzesi” haline getirmek.
Ondan sonra yeni bir partiyi, yeni anlayışla, yeniden kurmak... Bu yeniden kuruluş biraz kural dışı olabilir. Nasıl yeni Meclis’in açılışını en yaşlı üye yapıyorsa, partinin en yaşlısı “geçici genel başkan” olarak atanır. Ardından partiyi yönetmek isteyen gruplar ortaya çıkar, her ilde tüm üyelerin katıldığı seçimle delegeler belirlenir, Kurultay toplanır, kıyasıya tartışılır ve partinin yeni çatısı ortaya çıkarılır.
CHP de Türkiye de bir nefes alır.
Biz Atatürk’ün partisiyiz” demenin anlamsız ve Atatürk'e saygısızlık olduğunu belirten Vatan Yazarı Ataklı, 'CHP tamamen kapatılmalı" dedi.
Can Ataklı/ Vatan
CHP artık müze olsun
Başlığa bakınca şaşıracaksınız mutlaka. Söylediğim anda ben de şaşırdım. Dün Bugün TV’de öğle saatlerinde bir canlı yayına katıldım. Konu doğal olarak seçim sonuçları ve yaratacağı etkilerdi. Karşımda Samanyolu TV’den Faruk Mercan vardı. Söz CHP’ye geldi elbette.
Soru basit: CHP başarılı mı değil mi? Mercan CHP’nin aslında başarılı, özellikle yeniliklere açık hale gelmesinin umutlandırıcı olduğunu söyledi.
Ben de “bakış açısının” önemli olduğunu belirterek “CHP beklentilerin altında kaldı. Şimdi eleştiriliyor. Atatürk’ten söz etmemekle, laikliği ağzına almamakla, Ergenekoncuları aday göstermekle, anlaşılmayan Kürt açılımı ile kıyasıya eleştiriliyor. Oysa bunların hangisinin oyları geride bıraktığını bilmiyoruz. Ya da eğer CHP tam tersi bir politika uygulasaydı daha mı aşağıda kalacaktı, yukarı mı çıkacaktı, yoksa yine aynı oyu mu alacaktı” dedim.
Şahsi kanaatim CHP’nin hangi politikayı uygularsa uygulasın alacağı oyun yine bu olacağı yönünde.
Ancak CHP’nin artık değişmesi gerek. Daha da ileri gittim; “CHP’nin kapanması ve yerine yeni ve yeniden bir partinin kurulması belki de en iyi çözüm” dedim.
Canımı en çok sıkan söylem şu: “Atatürk’ün partisi CHP.” Bu büyük bir yanılgı. Evet CHP’yi Atatürk kurdu ama, Atatürk Cumhuriyet’i kurdu. Türk devrimini gerçekleştirdi. Parti yeni Cumhuriyetin demokrasiye geçişi için atılan ilk adımıydı.
Bugün kalkıp da “Biz Atatürk’ün partisiyiz” demenin bir anlamı yok. En başta da Atatürk’e saygısızlık. Atatürk adımı atmış, ölümüne dek şeklen partinin başında olmuştur ama asıl yeri Cumhuriyet’in başıdır. O açıdan bakılınca çok partili hayata geçtiğimiz yıldan bu yana kurulan bütün partiler, bugünkü AKP de dahil Atatürk’ün partisidir, çünkü O’nun kurduğu Cumhuriyet’in ve temelini attığı demokratik hukuk düzeninin ürünleridir.
“Atatürk’ün partisi” tanımı CHP’ye bir psikolojik ağırlık da veriyor. Cumhuriyet’in ilk partisi olması dışında 88 yıllık bir marka değeri olması, tüm çarpışmalarda CHP’yi odak haline getiriyor. CHP düşüncesindeki herkes bu marka içinde kalmak ve paylaşımı burada gerçekleştirmek istiyor.
Şimdi CHP’de kavga var. Bir olasılık partinin bölünmesidir. Ama CHP yine kalacak ve “Atatürk’ün partisi” psikolojisi partiyi ezecek.
Bu da yeni fikirlerin, yeni oluşumların önünün açılmasını engelliyor. O halde akılcı bir yol var. CHP’yi tamamen kapatmak. Atatürk’ün kurduğu ve yaşattığı Cumhuriyet’in ilk partisi olarak bir “demokrasi müzesi” haline getirmek.
Ondan sonra yeni bir partiyi, yeni anlayışla, yeniden kurmak... Bu yeniden kuruluş biraz kural dışı olabilir. Nasıl yeni Meclis’in açılışını en yaşlı üye yapıyorsa, partinin en yaşlısı “geçici genel başkan” olarak atanır. Ardından partiyi yönetmek isteyen gruplar ortaya çıkar, her ilde tüm üyelerin katıldığı seçimle delegeler belirlenir, Kurultay toplanır, kıyasıya tartışılır ve partinin yeni çatısı ortaya çıkarılır.
CHP de Türkiye de bir nefes alır.
Vatan