ße YouRSeLF
New member
Onları ne parasızlık, ne kadro yetersizliği, ne de antrenörsüzlük durdurabiliyor. Futbolun tüm ezberlerini bozuyor, bileğinin hakkıyla finişe koşuyor. Üstelik Fenerbahçe’nin bir eli yağda, bir eli balda olmasına rağmen...
Galatasaray’ın bu sezon ligdeki başarısına iddia ediyoruz hiçbir Türk takımı ulaşamaz... Zorluklardan, kaoslardan güç toplamak Aslan’ın ruhunda var...
Onları ne parasızlık, ne kadro yetersizliği, ne de antrenörsüzlük durdurabiliyor.
UEFA Kupası’na giden yol dahil maddi sorunlar nedeniyle yıllardır deyim yerindeyse iki yakası bir araya gelmeyen Galatasaray buna rağmen mucizeler yaratmaya devam ediyor.
Tarihinin en sıkıntılı döneminde (2001-2002, 2005-2006) iki şampiyonluk çıkarmasını bilirken, üçüncüsü için de artık dakikaları sayıyor. Üstelik ezeli rakibi Fenerbahçe’nin bir eli yağda, bir eli balda iken...
Futbol A.Ş. Genel Müdürü Adnan Sezgin’in belirlediği ilk on birler, eski oyuncuların verdiği taktikler ve Cevat Güler’in deneyimleri futbol üzerine kurulu bütün ezberleri bozmaya yetti de arttı bile...
Sivas maçında Hakan Şükür kenara geliyor ve Arda’nın kulağına “Kenarlarda sıkışma, Nonda’nın yanına geç, rahatla. Böylece gol de atarsın” diyor. Arda da galibiyet sonrası sözünü dinlediği Hakan ağabeyine teşekkür ediyor. Adnan Sezgin’in cep telefonuna Song’u çıkarması için mesajlar yağıyor. Kısacası doksan dakika boyunca takıma herkes karışıyor. Bu manzarada normalde tökezlemesi gereken Galatasaray, oyuncuların hırsı, iştahı ve azmi ile kazanmayı hep biliyor. Üstelik bileğinin hakkıyla.
Yalnız böyle bir şampiyonluktan sonra yeni sezonda takımın başına geçecek hocanın işi bir hayli güç olacak. Çünkü bir sürü yardımcı antrenör ile çalışacak. İşler biraz kötüye gittiğinde ise bu yılın verdiği tecrübe ile ister istemez birileri kendisine karışacak.
Aslında Aslan’ın yarattığı bu tablo Türkiye’deki antrenörlük mesleğini çok zedeledi. İster istemez teknik adamların karizmasını yerle bir etti. Mesela Zico...
Bugün bir dediği iki edilmeyen ancak sezonu ikinci bitiren Brezilyalı hoca, Fenerbahçe’de başarılı olduğunu ve kalmak istediğini söylüyor. Ama nasıl bir takıma geçildiğini kendi kendine sorgulamıyor. Bunu sorgulayan yönetim de yeni sözleşme konusunu ağırdan alıyor.
Ediz SIRAPINAR
Galatasaray’ın bu sezon ligdeki başarısına iddia ediyoruz hiçbir Türk takımı ulaşamaz... Zorluklardan, kaoslardan güç toplamak Aslan’ın ruhunda var...
Onları ne parasızlık, ne kadro yetersizliği, ne de antrenörsüzlük durdurabiliyor.
UEFA Kupası’na giden yol dahil maddi sorunlar nedeniyle yıllardır deyim yerindeyse iki yakası bir araya gelmeyen Galatasaray buna rağmen mucizeler yaratmaya devam ediyor.
Tarihinin en sıkıntılı döneminde (2001-2002, 2005-2006) iki şampiyonluk çıkarmasını bilirken, üçüncüsü için de artık dakikaları sayıyor. Üstelik ezeli rakibi Fenerbahçe’nin bir eli yağda, bir eli balda iken...
Futbol A.Ş. Genel Müdürü Adnan Sezgin’in belirlediği ilk on birler, eski oyuncuların verdiği taktikler ve Cevat Güler’in deneyimleri futbol üzerine kurulu bütün ezberleri bozmaya yetti de arttı bile...
Sivas maçında Hakan Şükür kenara geliyor ve Arda’nın kulağına “Kenarlarda sıkışma, Nonda’nın yanına geç, rahatla. Böylece gol de atarsın” diyor. Arda da galibiyet sonrası sözünü dinlediği Hakan ağabeyine teşekkür ediyor. Adnan Sezgin’in cep telefonuna Song’u çıkarması için mesajlar yağıyor. Kısacası doksan dakika boyunca takıma herkes karışıyor. Bu manzarada normalde tökezlemesi gereken Galatasaray, oyuncuların hırsı, iştahı ve azmi ile kazanmayı hep biliyor. Üstelik bileğinin hakkıyla.
Yalnız böyle bir şampiyonluktan sonra yeni sezonda takımın başına geçecek hocanın işi bir hayli güç olacak. Çünkü bir sürü yardımcı antrenör ile çalışacak. İşler biraz kötüye gittiğinde ise bu yılın verdiği tecrübe ile ister istemez birileri kendisine karışacak.
Aslında Aslan’ın yarattığı bu tablo Türkiye’deki antrenörlük mesleğini çok zedeledi. İster istemez teknik adamların karizmasını yerle bir etti. Mesela Zico...
Bugün bir dediği iki edilmeyen ancak sezonu ikinci bitiren Brezilyalı hoca, Fenerbahçe’de başarılı olduğunu ve kalmak istediğini söylüyor. Ama nasıl bir takıma geçildiğini kendi kendine sorgulamıyor. Bunu sorgulayan yönetim de yeni sözleşme konusunu ağırdan alıyor.
Ediz SIRAPINAR