Asıl korkuları 'okul' değil

[CounTRy]

Yapılan araştırmalar öğrencilerin eğitim-öğretimde asıl korkusunun okul olmadığını, bazı dış etkilerin çocukların bütün hayatını etkileyebileceğini ortaya koydu.


Aile içi aşırı kollama, duyarsız ve sürekli emir veren öğretmenler ve okulda ya da okul yolunda fiziksel tehdit edici unsurların öğrencilerde okul korkusuna sebep olduğu bildirildi.

Yapılan araştırmalar, öğrencilerin eğitim-öğretimde asıl korkusunun okul olmadığını, çocuk üzerindeki dış etkenlerin bütün hayatını etkileyecek sonuçlarla karşı karşıya kalmasına sebep olduğunu gösterdi.

Ortaöğretimde dahi görülse bile daha ziyade ilköğretime yeni başlayan öğrencilerin asıl korkusunun anneden ayrılmak olduğuna değinilirken, anne ve babanın çocuğun kendilerine bağlı veya bağımlı kalmasını istemesinin yanlışlıklarına dikkat çekildi.

Öğrencileri asıl korkutanın ise, duyarsız öğretmenlerin sürekli emir verme hali olduğu vurgulandı. Ayrıca, öğrencileri uygun olmayan sınıf içi yerleştirmenin de tedirgin ettiği, özellikle çocuğun fazla tehditkar bulduğu yere oturtulmasının korkuyu arttırdığı kaydedildi.

Ahlaki düzeyin çok düşük olduğu, şiddetin ve belirsizliğin hüküm sürdüğü kötü okul ortamları ile okul yolunda fiziksel olarak tehdit edici bir yer veya birilerinin olmasının da çocukların korkusunu arttırdığı ve okuldan uzaklaşmasına neden olabildiği ifade edildi.

Okul korkusuna neden olan bütün bu etkiler dikkate alındığında, okul korkusu bulunan öğrenciler eleştirileceğine, anne-babalar, öğretmenler ve güvenliği sağlaması gereken güvenlik birimlerinin üzerine düşeni yapmasının önemine işaret edildi.

Kaynak: İHA​