admiral
New member
- Katılım
- 30 Haz 2006
- Mesajlar
- 12,510
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
BEŞİKTAŞ- İBB MAÇI
Kararda, 11 Mayıs 2011 tarihinde Beşiktaş- İBB arasında oynanan Türkiye Kupası Finaline de yer verildi. Spor kulüpleri açısından, kendi ülkelerinde şampiyon olmalarının yanı sıra gerek maddi gelir, gerekse prestij yönünden Avrupa liglerine katılmalarının da önem arz ettiğinin belirtildiği kararda, ligin son 2 hafta maçlarında Beşiktaş'ın puan kaybetmesi halinde Avrupa Kupalarına katılamama durumunun ortaya çıktığı, bu sebeple Ziraat Türkiye Kupası'nı alarak UEFA Ligi'ne gitmeyi garantilemek istediği, karşılaşmadan hemen önce mayıs ayının başlarında, sanıklar Serdal Adalı ve Tayfur Havutçu'nun, Yusuf Turanlı ile irtibata geçtikleri ve İBB Spor futbolcuları İbrahim Akın ve İskender Alın'a Beşiktaş yönetiminin transfer teklifini iletmesini istediklerinin tespit edildiği belirtildi.
“AMAÇ TRANSFER BAHANESİYLE ŞİKE YAPMAK"
Sanık Tayfur Havutçu'nun savunmasında İbrahim Akın'ın transferini bizzat kendisinin istediğini söylerken, İskender Alın'ı ise kulübün istediğini söylediğinin belirtildiği kararda, “ Serdal Adalı ise savunmasında, her iki futbolcunun da teknik direktör Tayfur tarafından verilen transfer listesinden seçildiğini beyan etmektedir. Bu durum dahi başlı başına göstermektedir ki, esas amaç her iki futbolcunun transferi değil, kupa finali öncesinde transferler edilecekleri bahanesiyle şike yapmaktır. Serdal Adalı savunmasında bu isimlerin belirlendiği dönemde henüz kupada karşılaşacaklarının bile belli olmadığını söylemektedir. Ancak bu savunmanın bir an için gerçek olduğu varsayılsa dahi ilginç olan iki ay bekleyip tam da kupa finali öncesinde bu isimlerin transfer edilmeye çalışılmasıdır. Bir başka ilginç olan yön de, final sonrasında her nedense bu transfer etme arzusu birden yok olmuş adı geçen futbolcular aranıp sorulmamıştır. Nitekim suç tarihinde Beşiktaş Kulübü Başkanı olan Yıldırım Demirören gerek Cumhuriyet Savcılığı ifadesinde ve gerekse Mahkememiz'de tanık olarak alınan beyanında; kupa maçı öncesinde İbrahim Akın ve İskender Alın'a transfer teklifinden haberdar olmadığını, İbrahim Akın'ın kulüpten at yarışları ve kumar merakı nedeniyle kendi döneminde gönderildiğini, eğer transfer komitesi ile görüşüp anlaşsa bile kesinlikle almayacağını, kendi gönderdiği futbolcuyu aynı şartlarda geri almasının hiçbir anlamının olmayacağını beyan etmiştir. Ne Serdar Adayı'nın ne de Tayfur Havutçu'nun bu düşüncelerinden kendisine bahsetmediklerini beyan etmiştir. Kulüp başkanın bu ifadesi de, sanıkların gerçek arzularının transfer olmadığının en açık delilidir. İBB Spor futbolcuları sanıklar İbrahim Akın ve İskender alın ile kurulan irtibatın transfer amaçlı olmadığı, transfer vaadiyle şikeye yönelik olduğu izahtan varestedir.“ denildi.
“ŞİKE İLE KUPAYI ALIP BASKIYI AZALTMAK İSTEDİLER"
Türkiye Kupası final maçı öncesinde Beşiktaş futbol takımının Süper Lig'de iddiasız kaldığı ve kulübün Avrupa kupalarına da katılamama riskinin bulunduğunun belirtildiği kararda, "Bu durumun taraftar, kulüp yönetimi ve tüm camia üzerinde baskı oluşturduğu, sanık Tayfur Havutçu'nun; sezon ortasında Beşiktaş Spor Kulübüne teknik direktör olması ve başarılı olamaması halinde sezon sonu kendisiyle yapılan anlaşmanın yenilenmeyeceği düşüncesinin camia içerisinde konuşulduğu, Avrupa Kupaları'na katılabilmek ve takım üzerindeki baskının hafiflemesi için kupanın mutlak surette kazanılması gerektiği düşüncesiyle, sanıklar Serdal Adalı, Tayfur Havutçu ve Yusuf Turanlı tarafından; İBB Sporlu futbolcular İbrahim Akın ve İskender Alın ile, sezon sonunda yüksek transfer ücretleri ile Beşiktaş'a transfer edilecekleri vaat edilerek oynanacak kupa maçında Beşiktaş'a karşı iyi oynamamaları yönünde şike anlaşmasına vardıkları anlaşılmıştır" denildi.