Artık 'teğet geçecek' demiyor

MG_eVİL

New member
Katılım
20 May 2008
Mesajlar
3,623
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Sevsenizde sevmesenizde sonuna kadar Atatürk ve fi
Başbakan bu kez de 'sürtünüp geçecek' dedi...

AA


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin ekonomik krizi en az zararla atlatan ülke olacağını belirterek, "İddiamı devam ettiriyorum, arkasındayım ve 'teğet geçecek' diyorum. Teğet geçmesi demek; bize zarar vermeyecek anlamında değil, sürtünüp geçecek" dedi.

"15. İstanbul Ev Tekstili Fuarı"nın (EVTEKS) açılışında konuşan Erdoğan, 2008'in son çeyreğinde ve 2009'un ilk çeyreğinde yaşanan daralmanın
artık olumluya döndüğünü gördüklerini, sanayi üretiminde kapasite kullanım oranlarında sevindirici bir artış olduğunu ifade ederek, bunlara paralel enflasyon, faiz ve cari açığın da önemli oranlarda düşüş kaydettiğini bildirdi.

Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Burada yine dikkat edilirse, Merkez Bankası gördüğünüz gibi 9,25'e inmiş vaziyette. Aynı şekilde devletin borçlanma faizi yüzde 11-12'ye kadar inmiş durumda. Ama hala 'Efendim, biz Merkez Bankasının açıklamış olduğu faiz
oranlarına inmek durumunda değiliz' gibi bir yaklaşım içinde olan bankacılık anlayışı var. Ben bu anlayışa saygı duyarım, ama doğru bulmam. Çünkü bu acımasız
bir yaklaşımdır. 'Bu acaba kapitalizmin acımasız yüzü müdür?' diye yaklaşanlara biraz haklılık payı kazandırıyor gibi geliyor bana. Onun için burada biraz daha
insaflı olmak durumundayız. İnsaflı olacağız ki bu dayanışma ile ülkemiz ayakta kalsın, daha güçlü hale gelsin, rekabet gücünü kaybetmesin. Rekabet gücünde de
bir basamak daha yükseldik."

-"SÜRTÜNÜP GEÇECEK"-

Başbakan Erdoğan, tedbiri elden bırakmadıklarını, her şeyin olumlu seyrettiği, krizin artık geride kaldığı iddiasında da olmadıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Benim iddiam şu; biz bu krizi en az zararla atlatan ülke olacağız.

Bizim için bu yıl evvel Allah işin sonudur. Ve biz bu yıl sonuna doğru da bunun parıltılarını göreceğiz. İddiamı devam ettiriyorum, arkasındayım ve 'teğet geçecek' diyorum. Aynı... Teğet geçmesi demek; bize zarar vermeyecek anlamında değil, sürtünüp geçecek. Ama sürtünürken tabii bize de bir hasar verecek. Onun için moralleri yüksek tutacağız. Kriz ortamından çok kriz sonrasına yoğunlaşmanın, hem sektörlerimiz hem de ülkemiz için çok daha yararlı sonuçlar doğuracağını da görebiliyoruz.

Türkiye, kriz sürecindeki sağlam duruşunu mutlaka kriz sonrasına da taşıyacak ve istikrarlı büyüme eğilimini devam ettirecektir. Tüm sektör temsilcilerimizin, özellikle de Türkiye'nin lokomotif sektörü tekstilin
karamsarlığa kapılmadan, moral bozucu söylemlere kulak asmadan geleceğe odaklanmasını bilhassa sizlerden rica ediyorum." Erdoğan, 6,5 yıllık süre içinde Türkiye için tarihi nitelikte başarılara imza attıklarını, hep birlikte Türkiye'yi çok farklı kulvarlara taşıdıklarını
belirterek, "Ama ne yazık ki felaket tellalları susmuyor. Bunlar felaket tellallığı yapacak, ama siz işin içindesiniz. Siz işi bilensiniz. Dolayısıyla
bizler moralleri nasıl yüksek tutacağız ki daha iyi bir konuma gelelim, bunun psikolojik yönetimini hep birlikte yapalım. Bunu sizlerle beraber oturarak, konuşarak, dertleşerek, bugüne kadar nasıl getirdiysek, bundan sonra da aynı şekilde inşallah getireceğiz" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, fuarın yurt dışından katılan misafirler açısından da ayrı bir önemi bulunduğunu vurgulayarak, bu misafirlerin fuar vesilesiyle İstanbul gibi bir dünya şehrini yakından tanıma imkanı bulacağını, bu şehrin
eşsiz güzelliğiyle buluşacağını anlattı.

İstanbul'un bu akşam UEFA Kupası final maçına da ev sahipliği yapacağını anımsatan Erdoğan, toplantıya katılanlardan maçı izlemelerini istedi.

İstanbul'un şu anda uluslararası fuarların, kongrelerin düzenlendiği bir cazibe merkezi haline geldiğini belirten Erdoğan, hükümet olarak başta İstanbul
olmak üzere Antalya, Ankara ve İzmir gibi şehirlerde bu tür organizasyonları artırmak için çalıştıklarını vurguladı.

Erdoğan, konuşmasının ardından beraberindekilerle fuarın açılışını gerçekleştirdi.

Bu arada, Türkiye Ev Tekstili ve Sanayicileri Derneği Başkanı Recep Tanrıverdi, günün anısına Başbakan Erdoğan'a ipek döşemelik kumaşın yer aldığı bir tablo hediye etti.

..::KAYNAK::..

Ne oldu Teğetçiler buna ne diyecek çok merak ediyorum... Gene Halkıdır bizim başbakanımız doğru demiştir diyecekler... eminim...
 
teğetle sürtünme arasında fark var

bir belediye otobüsünde bir kadının arkasından teğet geçerseniz bişey olmaz
ama sürtünüp geçerseniz kafanıza çanta yersiniz sapık damgası yersiniz
falan filan

demek ki son padişah son halife 1. recep tayyip erdoğan bize bişey demek istiyo.


"kriz sürtünüp geçecek. dikkat edin çanta geliyo"
 
Başbakan Konuşmasına biraz daha dikkat etse daha hoş olur.
 
teğetle sürtünme arasında fark var

bir belediye otobüsünde bir kadının arkasından teğet geçerseniz bişey olmaz
ama sürtünüp geçerseniz kafanıza çanta yersiniz sapık damgası yersiniz
falan filan

demek ki son padişah son halife 1. recep tayyip erdoğan bize bişey demek istiyo.


"kriz sürtünüp geçecek. dikkat edin çanta geliyo"

2011'de Halk O çantayı Çok Sert Bi Şekilde Vuracak Kafasına Onların Haberleri Yok..:goz:
 
o zamana kadar ülke kalırsa.
 
Hadi o başbakan kelime oyunu yapıyor siyasetçi...oy derdi var....Piyasayı rahatlatma derdi var...

Ama size noluyo...kime niye sürtersiniz ya?...türkiye güzel bir kadın mıdır?...bize sürtünen krize,çanta vurmamız neden kötüdür?...bakın benzetmelerle bir yere varamıyorsunuz....

Farzedin kriz berbat etmişti bizi....hükümetin suçu teğet geçecek demesinde mi yoksa kimsenin bilmediği sadece sizin bildiğiniz önlemleri alamamasında mı??
 
Hadi o başbakan kelime oyunu yapıyor siyasetçi...oy derdi var....Piyasayı rahatlatma derdi var...

Ama size noluyo...kime niye sürtersiniz ya?...türkiye güzel bir kadın mıdır?...bize sürtünen krize,çanta vurmamız neden kötüdür?...bakın benzetmelerle bir yere varamıyorsunuz....

Farzedin kriz berbat etmişti bizi....hükümetin suçu teğet geçecek demesinde mi yoksa kimsenin bilmediği sadece sizin bildiğiniz önlemleri alamamasında mı??




hükümetin suçu bilidği halde birilerlerine ve bir yerlere yaranmak için almadığı ve -ya- almakta geciktiği önlemlerdir.


ben 30 nisanda işimden çıkarıldım.
işkur a işsizlik sigortası için başvurdum.
3 saat kayıt için bekledim.
kayıt işlemi 5 dakika falan sürüyor.
3 kişi kayıt yapıyor. (gelen insan sayısını tahimn etmeniz açısından söylüyorum)
ve bana işszlik maaşının bağlanıp bağlanmayacağı 6 temmuzda belli olacak diyorlar.
yani mayıs ve haziran aylarında ben taş kemireceğim.
zaten bir işsiz için en kritik zamnalar işsiz kaldığı 2-3 aydır
daha sonrai zamanlarda ödemelerini harcamalarını ayarlayabilir.
ve ben 6 temmuza kadar beklicem
bana işsizlik maaşı bağlancakmı bağlanmayacakmı diye

hükümetimizde krize ilk önlem oalrak işsizlik fonunda biriken parayı finans sektörüne aktarmayı önermişti.

ne acı dimi?


ama olsun yinede


padişahım çok yaşa

yersen
 
Geri
Üst