Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Arkadaşlar bi yardım edin !!! Bilgi Toplumu nedir? ......
Valla kendin seçtiysen biraz zorlamışsın kendini Senin için bakayım arkadaşım, bulursam hemen gönderirim...
Buna bir bakar mısın?
BİLGİ TOPLUMU VE EĞİTİM
Coşkun HAMZAÇEBİ
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Enformatik Bölümü
1. Giriş
1980’li yıllardan bu yana gelişmekte olan bilgi teknolojileri toplum yaşantısını çok yönlü olarak değiştirmiş ve yeni bir toplum yapısı oluşmasını sağlamıştır. Masuda, bu yapıya “Bilgi Toplumu” demektedir. Bilgi toplumunda en önemli en önemli faktör bilgi ve bilgi sahibi insandır. Bilgiye sahip olan, zenginliğin de sahibi olacaktır. Bilgi sahibi olma, iyi bir eğitim sistemi ile mümkündür. Bu eğitim sistemi sanayi toplumunun sadece okul dönemi ile sınırlı kalan eğitim sisteminden farklı olacaktır. Bilgi toplumunda eğitim yaşam boyu süren bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.
2. Bilgi Toplumu ve Eğitim
Bilgi toplumu, bilgi teknolojilerini araştıran ve geliştiren, üreten ve kullanan topluma verilen isimdir [1].
Bilgi teknolojileri, bilginin toplanmasını, işlenmesini, saklanmasını, herhangi bir yere iletilmesini ve herhangi bir yerden bu bilgiye erişilmesini, elektronik vb. tekniklerle otomatik olarak sağlayan teknolojiler bütünü olarak tanımlanabilir[1].
Bilgi toplumunun temel özelliklerinden biri, sanayi toplumunda önemli olan maddi ürünlerin yerine, bilgi teknolojileri sayesinde bilginin önem kazanmasıdır. Böylece bilgi toplumunun sürükleyici gücü, bilgi teknolojilerinin ürünü bilgi olacaktır[4].
Bilgi toplumunda bilginin temel özellikleri, üretilebilir olması ve sürekli artış göstermesi, iletişim ağları sayesinde taşınabilir ve paylaşılabilir olmasıdır[4].
Bilgi toplumunun en önemli faktörü nitelikli işgücüdür. Nitelikli işgücü, eğitimli insanla mümkündür. Bilgi toplumunda eğitimli insanın vazgeçemeyeceği yardımcısı, bilgi teknolojileri, özellikle de bilgisayarlardır. Bilgi toplumunda eğitim ve okul anlayışı da değişmektedir. Öğrenme ve öğretme süreci çok kesin ve hızlı bir şekilde değişmektedir.
Bilgi toplumunda eğitim nasıl değişecektir?. Öğretmen ve öğrencinin üstleneceği roller neler olacaktır?. Bilgi teknolojilerinin bu dönüşümdeki yeri ve görevi ne olacaktır?. Aşağıda bu sorulara cevap verilmeye çalışılmıştır.
Sanayi toplumundan bilgi toplumuna dönüşümü sağlayan bilgi teknolojileri, ekonomiyi, kültürel hayatı, siyaseti, iş dünyasını değiştirdiği gibi eğitim sistemi ve anlayışını da değiştirmektedir.
Matbaanın bulunması ve basılı kitapların ortay çıkmasının ortaçağ eğitim sistemini değiştirmesi gibi, bilgi teknolojileri de çağımızın eğitim sistemini o denli değiştirecektir[3].
Bilgi toplumunda öğrenciler kendi kendilerinin öğreticisi olacak, bilgi teknolojilerini özellikle de bilgisayarı en büyük yardımcı olarak kullanacaklardır.
Geleneksel eğitim anlayışı, öğretmenin öğrencinin zayıf yönlerini tespit etmesi ve öğrenciden bu zayıf alanlarda kendisini geliştirmesini beklemesi temeline dayanır. Bilgi toplumunda bu böyle olmayacaktır. Öğretmen, öğrencinin yeteneği olduğu alanları tespit ederek bu alanlarda kendisini geliştirmesine yardımcı olacaktır. Bilgi teknolojileri, öğrencinin yeteneklerinin tespiti ve geliştirilmesinde hem yardımcı hem de zorlayıcı olacaktır[2].
Bilgi toplumunda insanların nasıl öğrenileceğini öğrenmesi gerekmektedir. Öğrenilecek konuların önemi azalacak, ancak öğrencinin öğrenmeye devam etme kapasitesinin ve motivasyonunun artmasının önemi değerlenecektir. Bu, ömür boyu öğrenmeyi sağlayacak çekicilikte ve kişinin kendi başına doyum almasını sağlayacak doyuruculukta bir öğrenim disiplini ile sağlanacaktır[2].
Bilgi toplumunda eğitim sisteminin vazifesi öğrenmeyi öğretmek olacaktır.
Bilgi toplumunda bilgiler her an yenilenmektedir. Bu sebeple, eğitim bir ömür boyu sürecektir. Bunu sağlamak için okul binalarına ihtiyaç yoktur. Eğitim zaman ve mekandan bağımsız olarak isteyen herkese sunulabilecektir. Bunu başarmak, bilgisayarlar ve bilgisayar ağları sayesinde olacaktır.
Bugün, adına internet dediğimiz uluslararası bir bilgisayar ağı mevcuttur ve her geçen gün gelişmekte ve yenilenmektedir. 1969 yılında, ARPANET adıyla ABD Savunma Bakanlığı tarafından temelleri atılmış olan internet, günümüzde bütün dünya insanlarına ulaşmaktadır. İnternet çok değişik şekillerde tanımlanabilir. Çünkü internet, kullanıcının arzu ve isteklerine göre, kütüphane, okul, sanat merkezi, sohbet ortamı, alış-veriş merkezi, eğlence dünyası veya iletişim aracı olarak, çok değişik amaçlara hizmet etmektedir. İnternet, bilgi toplumunda vazgeçilemeyecek olan bir yaşam türü olacaktır.
3. İnternetin Eğitimi Dönüştürmesi
Eğitim bilimi, farklı düşünme ve öğrenme tarzlarını desteklemede bilgisayarların, öğretmenler ve ders kitaplarından daha iyi olduğunu göstermiştir. Öğrenci bilgisayar sayesinde, bilgiyi bir kaç ortamda (ses, görüntü, grafik, metin) yöneterek karmaşık süreç ve kavramları daha iyi anlayabilmektedir. Araştırmalar, dikkat eksikliği sorunu olan insanların bilgisayarı, eğitimli bir terapistten daha uzun bir süre izleyebildiklerini göstermiştir. Normal ilgi sürelerine sahip öğrenciler bile, çoklu ortam, etkileşimlilik, hızlı geri besleme ve denetim duygusu sağladığı için bilgisayarı, ders kitaplarına tercih etmektedirler [5].
ABD’de yapılan bir araştırma, bilgisayar destekli eğitimin geleneksel sınıf eğitimine kıyasla %30 daha az maliyetle ve %40 daha az zaman kullanarak, %30 daha etkin bir eğitim sağladığını göstermiştir [5].
Bilgisayar ve internet, öğrenim yaşantısına egemen olacaktır. Eğitime esas katkıları ise, öğrenmeyi sadece okul içinde tutmayıp, okul dışında da devam ettirmesi, zaman ve mekandan bağımsız bir eğitime imkan tanıması olacaktır.
Bilgisayar ağları ve internetin eğitimde kullanılması, öğretmen merkezli klasik eğitimden, öğrenci merkezli ve öğrenci-öğretmen etkileşimli bir eğitim sistemine geçişi sağlayacaktır.
İnternete dayalı eğitim, öğretmen ve öğrencinin rollerini değiştirmektedir. Bu değişiklik, öğrenciyi daha aktif hale getirirken, öğretmeni de her şeyi bilmesi gereken kişi olma konumundan kurtarmaktadır. İnternete dayalı eğitim sisteminde öğretmenin görevi, öğrenciye; neyi, ne kadar ve nasıl öğreneceğini gösterecek rehber olmaktır. Tablo 1’de, geleneksel eğitim ile, ineternete dayalı eğitimin bir karşılaştırılması verilmiştir.
Bilgi toplumunda, öğrenilecek şeyler sürekli yenilenmektedir. Bu yüzden okulda öğrenilen bilgiler yeterli kalmamakta ve okul sonrası hayatta da, yeni bilgiler öğrenmek gerekmektedir. Eğitim hiç bitmemektedir. Yaşam boyu eğitim diye adlandırdığımız bu durum nasıl sağlanacaktır?. Okullardan mezun olmuş, iş hayatındaki insanların tekrar okullara taşınamayacağı aşikardır. İnternet, okulun öğrenciye taşınması sağlamaktadır. İnternetin sunduğu bu okul yapısı, daha önceleri TV veya video imkanlarıyla sunulan okul yapısından çok farklıdır. Bu farklılık, internetin, öğrenci ve öğretici arasında tam bir etkileşim kurulmasına imkan vermesinden kaynaklanmaktadır. İnternet üzerinde kişiye özel eğitimler verilebilmekte, böylece bireysel bir eğitim sistemi kurulmaktadır. İnternet, her bireyin kendi öğrenme hızında öğrenmesine fırsat tanımaktadır.
1995 yılında, ABD’de, National Center for Education Statistics tarafından yapılan bir araştırmada, yüksek öğrenim kurumlarının üçte birinin 1995 yılı güz döneminde uzaktan eğitim dersleri (intenet üzerinden) açtığı görülmüştür. Diğer %25’nin bu tip eğitimi gelecek üç yıl içinde açacağı ve kalan %42’lik kısmın ise böyle bir eğitimi gelecek üç yıl içinde açmayı planlamadıkları tespit edilmiştir. Yapılmış olan bu çalışmadan sadece iki yıl sonra, uzaktan eğitim programı açmış olan 44 üniversite üzerinde yapılan bir çalışmada, bu üniversitelerin %95.3’ü mevcut programlarını geliştirmeyi planladıklarını söylemişlerdir .Bunun sebebi olarak da artan talebi, rekabeti ve yeni pazarlara hitap etmeyi başlıca etken olarak belirtmişlerdir [16]. Bugün bu oranlar eskisine göre çok daha yüksektir.
Uzaktan eğitim maliyetleri düşürmesi açısından da bir zorunluluktur. Böyle bir eğitim sisteminde, okul binalarına ihtiyaç yoktur. Basılı kitaba ihtiyaç yoktur. Eski bilgiler, yeni kitap basar gibi herhangi bir masrafa katlanmadan güncellenebilmektedir. Öğrenciler, internet sayesinde çok bilgiye, çok kolay ulaşabilmektedir.
Bütün gelişmiş ülkelerde, uzaktan eğitim yapan bir çok üniversite vardır. Uzaktan eğitim sadece üniversite düzeyinde kalmamıştır. Orta öğretim kurumları da uzaktan eğitime başlamıştır. Nitekim Japonya’da 1999 yılında iki lise, tamamen internet üzerinden eğitim vermek üzere hizmete girmiştir. Benzer okulların diğer bilgi toplumu olmaya aday bütün ülkelerde de hizmete gireceği beklenen bir gerçektir.
İnternet tabanlı eğitimin öğrenciler ve okullar için faydasını aşağıdaki maddeler özetlemektedir:
Etkileşimli öğrenme,
Öğrenmenin bireyselleştirilmesi,
Çoklu öğretim teknikleri,
Eğlenerek öğrenme,
Okulların diğer okullarla irtibatlı olması, birbirlerine yol göstermeleri,
Velilerle ilişkilerin geliştirilmesi,
Okul faaliyetlerinin duyurulması,
Öğrenci motivasyonunun artması,
Kaynakların ortaklaşa kullanımı,
Kütüphanelerin elektronikleşmesi.
4. Türkiye’de İnternet Tabanlı Eğitim
Ülkemizde İnternet üzerinden eğitim sistemi, ABD ve gelişmiş batı ülkelerine göre biraz daha geridir. Aşağıda bazı örneklerini vermeye çalıştığımız projeler zamanla daha da artacaktır.
Bu alandaki çalışmalardan biri, ODTÜ’de 1998 yılında başlayan ve Enformatik Enstitüsü bünyesinde gerçekleştirilmeye çalışılan METU-Online projesidir. Bu proje kapsamında, değişik bölümlere ait lisans ve yüksek lisans dersleri uzaktan eğitim verilmek üzere açılmıştır[10].
ODTÜ’de yürütülen bir diğer çalışma ise İDE-AS (İnternete Dayalı Eğitim– Asenkron/Senkron) Öğretim Teknolojileri Sertifika Programı’dır. Bu proje ODTÜ SEM (Sürekli Eğitim Merkezi)'nin idari ve ODTÜ Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü'nün akademik sorumluluğunda yürütülmektedir. Projenin amacı, asgari lise/meslek lisesi mezunu gençleri, öğretim teknolojileri konusunda eğitmek ve bu alanda ülkemizin ihtiyaç duyduğu uzman açığını gidermektir[17].
Yine ODTÜ’de, ODTÜ Sürekli Eğitim Merkezi'nin idari ve ODTÜ Bilgi İşlem Merkezi'nin teknik desteği ile sürdürülen İDE-A(İnternete Dayalı Eğitim – Asenkron) programı, bilgi teknolojileri ya da bilgisayar mühendisliği dersi alamamış ancak bu konuya ilgi duyan , kendisini geliştirmek isteyen ve bu alanda çalışmak isteyen kişilere katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. İDE-A projesi kapsamında verilmekte olan, Bilgi Teknolojileri Sertifika Programı’ndan bağımsız dersler de vardır[9].
ODTÜ Enformatik Enstitüsü tarafından 2000 yılında, Informatics-Online yüksek lisans programı başlatılmıştır[8].
ODTÜ Yabancı Diller Yüksek Okulu, İngilizce dilini geliştirmeyi arzu eden herkes için "Distance Interactive Learning - diL" programını hazırlamıştır. "diL" internet üzerinden etkileşimli bir İngilizce dil eğitimi programıdır. Dünyada ve Türkiye'de türünün ilk örnekleri arasında olan bu program, ODTÜ/Yabancı Diller Yüksek Okulu ve ODTÜ/Teknopark A.Ş. ile GANTEK Teknoloji bünyesinde faaliyet gösteren TEMA Bilişim Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. işbirliği sonucu ortaya çıkmıştır[7].
Ülkemizde gerçekleştirilmeye çalışılan bir başka proje ise Sakarya Üniversitesi’nin İDÖ(İnternet Destekli Öğretim) projesidir. 2000 yılında başlamış olan bu proje kapsamında bazı dersler sanal ortamda verilmektedir[12].
Selçuk Üniversitesi de ülkemizde uzaktan eğitim projesi başlatan üniversitelerimizdendir. Üniversite, SUZEP adını verdiği bu proje kapsamında, şimdilik, sadece üç ders (Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, Türk Dili ve İngilizce) sanal ortamda vermektedir[11].
İstanbul Bilgi Üniversitesi'nin gerçekleştirdiği BİLGİ e-MBA, Türkiye'nin internet üzerinden erişilen ilk Lisansüstü İşletme Yönetimi Programı’dır. e-MBA adlı program, internet üzerinden interaktif ders yapılması esasına dayanmaktadır. 50 kişilik sanal sınıflarda yapılan dersler, zaman ve mekan kısıtlamasını ortadan kaldırmaktadır. 2000-2001 akademik yılı güz döneminde başlayan bu programa katılan bütün öğrencilere, eğitimin aksamaması için, bir standart erişim-öğrenim paketi verilmektedir. Eğitim ücretine dahil olan paketin içinde bilgisayar, yazıcı, e-MBA için gerekli olan tüm ders kitapları, cd, dvd, video kasetler bulunmaktadır[6,13].
İstanbul Teknik Üniversitesi’nin UNESCO desteği ile başlatıp yapılandırdığı Uzaktan Öğretim Projesi, ülkemizde yeni kurulan üniversitelere destek vermek, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri'nde yüksek öğretime katkıda bulunmak ve Doğu Avrupa ülkeleri ile yüksek öğretimde işbirliği yapmak amaçlarını taşımaktadır. Projenin gerçekleştirilmesi için çalışmalar sürdürülmektedir[14,15].
5. Sonuç
Bilgi toplumunda bitmiş eğitim diye bir şey yoktur. İleri düzeyde eğitim görmüş kişilerin dahi, sık sık yeniden eğitime tabi tutulmaları gerekmektedir. Bu, bilginin sürekli ve çok hızlı olarak yenilenmesinden kaynaklanmaktadır. Eğitimin sürekliliğini sağlamada, bilgi teknolojilerinin ürünü olan bilgisayarlar ve internet vazgeçilemeyecek yardımcı araçlar olacaktır. Bu araçların kullanılması eğitimin sürekliliğini sağlarken, pedagojik açıdan da yeni bir eğitim sisteminin doğmasına sebep olmaktadır. Öğrenmenin bireyselleşmesini, her öğrencinin kendi öğrenme hızında ve yeteneğinde öğrenmesine fırsat tanımaktadır. Bilgi teknolojiler okul kavramının anlamını değiştirmektedir. Bilgi toplumunda bütün her yer – ev, fabrika , ofis vs. – bir okul konumuna dönüşmektedir.
Ülkemizde de bilgi teknolojilerinin, özellikle de bilgisayar ve internetin yardımıyla yeni bir eğitim anlayışı oluşmaya başlamıştır. Yukarıda örneklerini vermeye çalıştığımız bu çalışmalar daha henüz yenidir, gelişmesi ve diğer üniversitelerimiz tarafından da benimsenmesi kaçınılmazdır.