ζeMσΐη
New member
ARGO KONUŞABİLMEK SANATTIR.)
BUYRUN SÖZLÜĞÜMÜZÜN BİR KISMINI DİKİZLEYİN. )
abondone : pes etmek
abanmak : birine yük olarak onun sırtından geçinmeye bakmak
abtestini vermek : azarlamak
afi : gösteriş
afi kesmek :gösteriş yapmak
aftos : metres,oynaş
aklına tükürmek : birinin düşüncesini beğenmemek
akmak : çabucak savuşmak,ortadan kaybolmak
alabandayı yemek : adamakıllı azarlamak
alarga : uzaktan,açıktan
alarga etmek : geri çekilmek,uzaklaşmak
alay geçmek : alay etmek
alengirli :gösterişli,yakışıklı
anam avradım olsun : birini kesin olarak inandırmak için söylenen söz
anam babam :teklifsiz bir seslenme
ananın örekesi : saçma bir söze karşı verilen karşılık
anasının gözü : çok kurnaz,çok açıkgöz
anafordan :yolsuz veya emeksiz olarak
anaforcu : yolsuz veya emeksiz kazanç peşinde olan
anaforlamak : yolsuz veya emeksiz kazanç elde etmek
anahtarcı :kapı,kasa gibi yerlere anahtar uydurarak hırsızlık yapan kimse
andaval : aptal,ahmak,beceriksiz
andavallı :görgüsüz,beceriksiz
anlamak : sahip olmayı istemek
anzarot : rakı
aparmak : gizlice çalmak
apiko : hazır,tetik
arakçı : hırsız
armut : fazla aptal,budala
asıntı : sırnaşan,tebelleş olan kimse
asıntı olmak : sırnaşmak,tebelleş olmak
aşıramento :çalma,aşırma
aşmak : görünmeden kaçmak
aşna fişne :gizli dost
atmak : 1.bilmeden,kestirerek söylemek 2.yalan veya abartılı söz söylemek 3.söylemek
atma Recep,din kardeşiyiz : söylediklerin hep yalan,farkındayız
aval : saflığı sersemlik derecesine varan kimse
aval aval :aptal bir biçimde,aptal aptal
avanta : bir kimsenin emek vermeden sağladığı kazanç
avantacı : çıkarcı,beleşçi,bedavacı
avurtlu : çalım satan,yüksekten atan
ayarlamak :kandırmak
ayazda kalmak : boş yere beklemek
ayna : iyi bir durumda,yolunda
aynalı : parlak yüzlü,yakışıklı,güzel
aynasız : hoşa gitmeyen,kötü,yakışıksız,çirkin,ters,biçimsiz
ayran ağızlı : aptal,budala,sersem
ayvayı yemek : kötü duruma düşmek,işi bozulmak
babaçko : güçlü ve gösterişli,iri yarı kadın
babalanmak : diklenmek,kabadayıca davranmak
bal kabağı : aptal,beyinsiz
balta olma : direnerek birşey istemek,asılmak,musallat olmak
bamya tarlası : mezarlık
bas git : çekil,yürü git,defol
bayılmak : vermek,ödemek
bayramlık ağzını açmak : kaba konuşmak,küfretmek
becermek : 1.ırzına geçmek,kirletmek 2.birisini öldürmek
beleş : karşılıksız,emeksiz,parasız elde edilen
bıçkın : kabadayı
bilezik : kelepçe
bitirim : 1.çok hoşa giden kimse,yer 2.kahve,kumarhane 3.yaman,zeki,çok beğenilen
bitirmiş : bilgili,açıkgöz
bitmek : 1.çok sevmek,bayılmak,beğemek 2.beklenmedik bir anda ortaya çıkmak
boğuntu : bir şeyi değerinden çok yükseğe satma işi
bozuk çalmak : canı sıkılmış,yüzü asılmış olmak
bozum havası : utangaçlık,mahcupluk
bozum olmak : utanmak,utanacak duruma düşmek
bözük : yüreklilik,cesaret
caddeyi tutmak : korkulu bir durumda başını alıp gitmek,uzaklaşmak
caka : gösteriş,çalım,kabadayılık,fiyaka
caka satmak : gösteriş yapmak,çalım satmak
camekan : gözlük
canına ezan okumak : bir kimsenin hakkından gelmek
canını cehenneme göndermek : öldürmek
cart kaba kağıt : yüksekten atana karşı söylenen söz
carta : yellenme
cartayı çekmek : ölmek
cavalacoz : değersiz,önemsiz,derme çatma
cavlamak : ölmek
cebellezi : hakkı olmayan bir şeyi cebine koyma,sahip çıkma
cebellezi etmek : cebine koymak
cızlam : kaçma,savuşma
cızlamı çekmek : kaçmak,savuşup gitmek
cicoz : hiç yok
cicozlamak : kaçamak,uzaklaşmak
cilalamak : neşesini arttırmak
cins : garip,tuhaf
çaça : sokak kadını
çakal : kurnaz,yalancı,düzenci,aşağılık kimse
çakmak : 1.kabul edilmeyecek birşeyi kurnazlıkla kabul ettirmek 2.içki içmek
çakar almaz : işe yaramayacak durumda olan
çarık : para cüzdanı
çarkına etmek : birine büyük kötülük yapmak
çekmek : içki içmek
çeyrek : alman markı
çıkmak : vermeye katlanmak
çıngar : kavga,gürültü
çifte dikiş : bir sınıfta iki yıl okuma
çuvallamak : başaramamak
dalga : 1.gizli iş,dalavere 2.dalgınlık 3.geçici sevgili
dalgaya gelmek : yanılmak,dalgınlıkla unutmak
dalgaya getirmek : birinin dalgınlığından yararlanmak
dalgıç : birinden habersiz birşeyi almakhuyunda olan kimse
dam : tutuk evi
damlamak : biryere çağrılmadan birdenbire gitmek
dava : sevgili
davul tozu : gerçekleşmesi imkansız olan durumlar için kullanulan söz
dehlemek : kovmak
delik : cezaevi
demirhindi : pinti,hasis
deve olmak : kaybolmak
dik alası : genellikle hoş karşılanmayan birşeyin aşırılığını anlatır
dikiz : bakma,gözetleme
dikizlemek : sezdirmeden bakmak,gözetlemek
dinine yandığım : öfk,kızgınlık gibi duyguları belirtmek için kullanılan ilenme sözü
diskur çekmek : nutuk verir gibi konuşmak
dolma : yaln hile,dalavere
dolma yutmak : kanıp aldanmak
dubara : oyun,düzen
dubaracı : oyunla,düzenle iş gören,düzenci
duman : 1.kötü,yaman 2.esrar
duman attırmak : kötü duruma düşürmek,geride bırakma,birini yıldırma
duman etmek : dağıtmak,bozmak,yoketmek
duman olmak : işi,durumu berbet olmak
dut gibi olmak : çok sarhoş olmak,utanmak,mahçup olmak
düdük : akılsız,boş kafalı
düdük makarnası : aptal,anlayışsız
düdüklemek : cinsel ilişkide bulunmak,aldatmak,kandırmak
dükkan : kumarhane
dümen : dalavere,hile
dümen kullanmak : bir işi kurnazca yönetmek
dümen yapmak : dalavere,hile ile birini kandırmak,aldatmaya çalışmak
dümeni kırmak : çekip gitmek,uzaklaşmak,kaçmak
dümenci : 1.en geride olan,sonuncu,en tembel 2.dalavereci,hileci,düzenbaz
dümencilik : 1.en geride olama durumu,sonuncu olma durumu 2.dalaverecilik,hilecilik,düzenbazlık
ekmek : 1.birini uydurma bir sebeple bırakıp gitmek,atlatmak 2.boşuna harcamak,ziyan etmek 3.yarışta geçmek
ekmeklik : oyunda hep yenilerek kendisinden para kazanılan kimse
ekişmek : 1.utanmak,mahçup olmak 2.sırnaşmak,ısrar etmek
elden gel : ver
emmek : uzun süre yararlanmak
enayi : fazla bön,avanak
enayi dümbeleği : çok enayi
ense yapmak : hiç çalışmadan rahatça yaşamak
enselemek : yakalamak
enselenmek : yakalanmak
erteke : dikiz
esnaf : kötü yola sapmış kadın
eşek cenneti : öbür dünya
eşekten düşmüş karpuza dönmek : 1.çok sarsılmak 2.kötü bir duruma düşmek
ezmek : harcamak
faça : 1.yüz,çehre,surat 2.giysi 3.iskambil destesinin en altındaki kağıt
façasını almak : birini mahçup etmek,bozmak
fasarya : boş anlamsız söz
fayrap(fire up) : açma,çıkarma
fayrap etmek : 1.herhangi bir işi veya şeyi hızlandırmak 2.açmak,çıkarmak
fertik çekmek : kaçmak
fır : piç,fırlama
fırlama : piç
filinta : yakışıklı,güzel
film çevirmek : eğlenmek hoş vakit geçirmek
filo : bit
fino : esrar
fişek atmak : cinsel ilişkide bulunmak
fit olmak : ödeşmek,razı olmak
fiyaka satmak : gösteriş yapmak
fora etmek : çekip çıkarmak
fos : çürük,boş,kof
fos çıkmak : bir işin sonu gelmemek
foslatmak : utandırmak
frigo : sevimsiz soğuk kimse
frikik : eteğin açılmasıyla bacağın görülmesi
frikik yakalamak : açık bacak görmek
gaco : kadın,dost,sevgili,metres
gaga : ağız
gazlamak : kaçmak
gazla : defol,git
gazoz ağacı : bir sözün çok saçma olduğunu bildirmek için söylenen söz
gebeş : aptal,sersem
geçmişi kınalı : sövgü yerine söylenen bir söz
gerzek : gerizekalı
gevşemek : sevmek,hoşlanmak
geyik : karısının veya bir kadının ihanetine uğramış erkek
gıcık : sözleriyle,davranışlarıyla karşısındakini kızdıran,sinirlendiren,sıkan kimse
gıcık kapmak : bir davranışa veya bir kimseye sinirlenmek
gıcık etmek : sinirlendirmek,öfkelendirmek
gıcır : yeni
gır : 1.söz,lakırdı 2.yalan,uydurma
gır atmak : konuşmak,laf atmak
gır geçmek : bol bol konuşmak,çene çalmak
gır gır geçmek : alay etmek
gır kaynatmak : işlerini bırakıp yarenlik etmek
gümlemek : sınıfta kalmak
güneşe karşı işemek : saygı gösterilmesi gereken şeylere saygısızlık etmek
hacamat : hafif yaralama
hacamat etmek : hafifçe yaralamak
hacamatlamak : hafifçe yaralamak
hafız : 1.aptal,ahmak,bön 2.birşeyi anlamadan ezberleyen kimse
hafızlık : aptallık,ahmaklık
hali duman olmak : kötü duruma düşmek
hallenmek : birşeye karşı istek duymak
hamamcı olmak : güsul aptesi alması gerekmek
hanım evladı : piç
hap : bir içimlik afyon
harcamak : yokolmasına,ölmesine sebep olmak
hasbi geçmek : önem vermemek,ilgi göstermemek,kısa kesmek
hasta : parasız,züğürt
haşatı çıkmak : bozulmak,işe yaramaz hale gelmek,çok yorulmak,bitkin düşmek
hava almak : umduğunu bulamamak,hiçbirşey kazanamamak
hava basmak : büyüklenmek,gururlanmak
hava gazı : boş laf,önemsiz şey
havyar kesmek : vaktini boşa geçirmek
haybe : boş,işe yaramaz,anlamsız
haybeci : işsiz güçsüz,bedavadan geçinen
haydamak : kovmak,defetmek
haza : etkisiz,kusursuz
hırbo : 1.iri yarı kimse 2.sersem,salak ve kaba saba
hırboluk : sersemlik,salaklık
hırt : sersem,budala,ahmak
hırtapoz : sersem,aptal,şaşkın
hırtapozluk : hırtapoz olma durumu
hırtlık : sersemlik,budalalık,ahmaklık
hışır : aptal,sersem
hıyar : kaba saba,görgüsüz,budala
hıyarlaşmak : kaba saba,budalaca davranışlarda bulunma
hoşur : şişman,dolgun,güzel kadın
hödük : görgüsüz,kaba,anlayışı kıt kimse
BUYRUN SÖZLÜĞÜMÜZÜN BİR KISMINI DİKİZLEYİN. )
abondone : pes etmek
abanmak : birine yük olarak onun sırtından geçinmeye bakmak
abtestini vermek : azarlamak
afi : gösteriş
afi kesmek :gösteriş yapmak
aftos : metres,oynaş
aklına tükürmek : birinin düşüncesini beğenmemek
akmak : çabucak savuşmak,ortadan kaybolmak
alabandayı yemek : adamakıllı azarlamak
alarga : uzaktan,açıktan
alarga etmek : geri çekilmek,uzaklaşmak
alay geçmek : alay etmek
alengirli :gösterişli,yakışıklı
anam avradım olsun : birini kesin olarak inandırmak için söylenen söz
anam babam :teklifsiz bir seslenme
ananın örekesi : saçma bir söze karşı verilen karşılık
anasının gözü : çok kurnaz,çok açıkgöz
anafordan :yolsuz veya emeksiz olarak
anaforcu : yolsuz veya emeksiz kazanç peşinde olan
anaforlamak : yolsuz veya emeksiz kazanç elde etmek
anahtarcı :kapı,kasa gibi yerlere anahtar uydurarak hırsızlık yapan kimse
andaval : aptal,ahmak,beceriksiz
andavallı :görgüsüz,beceriksiz
anlamak : sahip olmayı istemek
anzarot : rakı
aparmak : gizlice çalmak
apiko : hazır,tetik
arakçı : hırsız
armut : fazla aptal,budala
asıntı : sırnaşan,tebelleş olan kimse
asıntı olmak : sırnaşmak,tebelleş olmak
aşıramento :çalma,aşırma
aşmak : görünmeden kaçmak
aşna fişne :gizli dost
atmak : 1.bilmeden,kestirerek söylemek 2.yalan veya abartılı söz söylemek 3.söylemek
atma Recep,din kardeşiyiz : söylediklerin hep yalan,farkındayız
aval : saflığı sersemlik derecesine varan kimse
aval aval :aptal bir biçimde,aptal aptal
avanta : bir kimsenin emek vermeden sağladığı kazanç
avantacı : çıkarcı,beleşçi,bedavacı
avurtlu : çalım satan,yüksekten atan
ayarlamak :kandırmak
ayazda kalmak : boş yere beklemek
ayna : iyi bir durumda,yolunda
aynalı : parlak yüzlü,yakışıklı,güzel
aynasız : hoşa gitmeyen,kötü,yakışıksız,çirkin,ters,biçimsiz
ayran ağızlı : aptal,budala,sersem
ayvayı yemek : kötü duruma düşmek,işi bozulmak
babaçko : güçlü ve gösterişli,iri yarı kadın
babalanmak : diklenmek,kabadayıca davranmak
bal kabağı : aptal,beyinsiz
balta olma : direnerek birşey istemek,asılmak,musallat olmak
bamya tarlası : mezarlık
bas git : çekil,yürü git,defol
bayılmak : vermek,ödemek
bayramlık ağzını açmak : kaba konuşmak,küfretmek
becermek : 1.ırzına geçmek,kirletmek 2.birisini öldürmek
beleş : karşılıksız,emeksiz,parasız elde edilen
bıçkın : kabadayı
bilezik : kelepçe
bitirim : 1.çok hoşa giden kimse,yer 2.kahve,kumarhane 3.yaman,zeki,çok beğenilen
bitirmiş : bilgili,açıkgöz
bitmek : 1.çok sevmek,bayılmak,beğemek 2.beklenmedik bir anda ortaya çıkmak
boğuntu : bir şeyi değerinden çok yükseğe satma işi
bozuk çalmak : canı sıkılmış,yüzü asılmış olmak
bozum havası : utangaçlık,mahcupluk
bozum olmak : utanmak,utanacak duruma düşmek
bözük : yüreklilik,cesaret
caddeyi tutmak : korkulu bir durumda başını alıp gitmek,uzaklaşmak
caka : gösteriş,çalım,kabadayılık,fiyaka
caka satmak : gösteriş yapmak,çalım satmak
camekan : gözlük
canına ezan okumak : bir kimsenin hakkından gelmek
canını cehenneme göndermek : öldürmek
cart kaba kağıt : yüksekten atana karşı söylenen söz
carta : yellenme
cartayı çekmek : ölmek
cavalacoz : değersiz,önemsiz,derme çatma
cavlamak : ölmek
cebellezi : hakkı olmayan bir şeyi cebine koyma,sahip çıkma
cebellezi etmek : cebine koymak
cızlam : kaçma,savuşma
cızlamı çekmek : kaçmak,savuşup gitmek
cicoz : hiç yok
cicozlamak : kaçamak,uzaklaşmak
cilalamak : neşesini arttırmak
cins : garip,tuhaf
çaça : sokak kadını
çakal : kurnaz,yalancı,düzenci,aşağılık kimse
çakmak : 1.kabul edilmeyecek birşeyi kurnazlıkla kabul ettirmek 2.içki içmek
çakar almaz : işe yaramayacak durumda olan
çarık : para cüzdanı
çarkına etmek : birine büyük kötülük yapmak
çekmek : içki içmek
çeyrek : alman markı
çıkmak : vermeye katlanmak
çıngar : kavga,gürültü
çifte dikiş : bir sınıfta iki yıl okuma
çuvallamak : başaramamak
dalga : 1.gizli iş,dalavere 2.dalgınlık 3.geçici sevgili
dalgaya gelmek : yanılmak,dalgınlıkla unutmak
dalgaya getirmek : birinin dalgınlığından yararlanmak
dalgıç : birinden habersiz birşeyi almakhuyunda olan kimse
dam : tutuk evi
damlamak : biryere çağrılmadan birdenbire gitmek
dava : sevgili
davul tozu : gerçekleşmesi imkansız olan durumlar için kullanulan söz
dehlemek : kovmak
delik : cezaevi
demirhindi : pinti,hasis
deve olmak : kaybolmak
dik alası : genellikle hoş karşılanmayan birşeyin aşırılığını anlatır
dikiz : bakma,gözetleme
dikizlemek : sezdirmeden bakmak,gözetlemek
dinine yandığım : öfk,kızgınlık gibi duyguları belirtmek için kullanılan ilenme sözü
diskur çekmek : nutuk verir gibi konuşmak
dolma : yaln hile,dalavere
dolma yutmak : kanıp aldanmak
dubara : oyun,düzen
dubaracı : oyunla,düzenle iş gören,düzenci
duman : 1.kötü,yaman 2.esrar
duman attırmak : kötü duruma düşürmek,geride bırakma,birini yıldırma
duman etmek : dağıtmak,bozmak,yoketmek
duman olmak : işi,durumu berbet olmak
dut gibi olmak : çok sarhoş olmak,utanmak,mahçup olmak
düdük : akılsız,boş kafalı
düdük makarnası : aptal,anlayışsız
düdüklemek : cinsel ilişkide bulunmak,aldatmak,kandırmak
dükkan : kumarhane
dümen : dalavere,hile
dümen kullanmak : bir işi kurnazca yönetmek
dümen yapmak : dalavere,hile ile birini kandırmak,aldatmaya çalışmak
dümeni kırmak : çekip gitmek,uzaklaşmak,kaçmak
dümenci : 1.en geride olan,sonuncu,en tembel 2.dalavereci,hileci,düzenbaz
dümencilik : 1.en geride olama durumu,sonuncu olma durumu 2.dalaverecilik,hilecilik,düzenbazlık
ekmek : 1.birini uydurma bir sebeple bırakıp gitmek,atlatmak 2.boşuna harcamak,ziyan etmek 3.yarışta geçmek
ekmeklik : oyunda hep yenilerek kendisinden para kazanılan kimse
ekişmek : 1.utanmak,mahçup olmak 2.sırnaşmak,ısrar etmek
elden gel : ver
emmek : uzun süre yararlanmak
enayi : fazla bön,avanak
enayi dümbeleği : çok enayi
ense yapmak : hiç çalışmadan rahatça yaşamak
enselemek : yakalamak
enselenmek : yakalanmak
erteke : dikiz
esnaf : kötü yola sapmış kadın
eşek cenneti : öbür dünya
eşekten düşmüş karpuza dönmek : 1.çok sarsılmak 2.kötü bir duruma düşmek
ezmek : harcamak
faça : 1.yüz,çehre,surat 2.giysi 3.iskambil destesinin en altındaki kağıt
façasını almak : birini mahçup etmek,bozmak
fasarya : boş anlamsız söz
fayrap(fire up) : açma,çıkarma
fayrap etmek : 1.herhangi bir işi veya şeyi hızlandırmak 2.açmak,çıkarmak
fertik çekmek : kaçmak
fır : piç,fırlama
fırlama : piç
filinta : yakışıklı,güzel
film çevirmek : eğlenmek hoş vakit geçirmek
filo : bit
fino : esrar
fişek atmak : cinsel ilişkide bulunmak
fit olmak : ödeşmek,razı olmak
fiyaka satmak : gösteriş yapmak
fora etmek : çekip çıkarmak
fos : çürük,boş,kof
fos çıkmak : bir işin sonu gelmemek
foslatmak : utandırmak
frigo : sevimsiz soğuk kimse
frikik : eteğin açılmasıyla bacağın görülmesi
frikik yakalamak : açık bacak görmek
gaco : kadın,dost,sevgili,metres
gaga : ağız
gazlamak : kaçmak
gazla : defol,git
gazoz ağacı : bir sözün çok saçma olduğunu bildirmek için söylenen söz
gebeş : aptal,sersem
geçmişi kınalı : sövgü yerine söylenen bir söz
gerzek : gerizekalı
gevşemek : sevmek,hoşlanmak
geyik : karısının veya bir kadının ihanetine uğramış erkek
gıcık : sözleriyle,davranışlarıyla karşısındakini kızdıran,sinirlendiren,sıkan kimse
gıcık kapmak : bir davranışa veya bir kimseye sinirlenmek
gıcık etmek : sinirlendirmek,öfkelendirmek
gıcır : yeni
gır : 1.söz,lakırdı 2.yalan,uydurma
gır atmak : konuşmak,laf atmak
gır geçmek : bol bol konuşmak,çene çalmak
gır gır geçmek : alay etmek
gır kaynatmak : işlerini bırakıp yarenlik etmek
gümlemek : sınıfta kalmak
güneşe karşı işemek : saygı gösterilmesi gereken şeylere saygısızlık etmek
hacamat : hafif yaralama
hacamat etmek : hafifçe yaralamak
hacamatlamak : hafifçe yaralamak
hafız : 1.aptal,ahmak,bön 2.birşeyi anlamadan ezberleyen kimse
hafızlık : aptallık,ahmaklık
hali duman olmak : kötü duruma düşmek
hallenmek : birşeye karşı istek duymak
hamamcı olmak : güsul aptesi alması gerekmek
hanım evladı : piç
hap : bir içimlik afyon
harcamak : yokolmasına,ölmesine sebep olmak
hasbi geçmek : önem vermemek,ilgi göstermemek,kısa kesmek
hasta : parasız,züğürt
haşatı çıkmak : bozulmak,işe yaramaz hale gelmek,çok yorulmak,bitkin düşmek
hava almak : umduğunu bulamamak,hiçbirşey kazanamamak
hava basmak : büyüklenmek,gururlanmak
hava gazı : boş laf,önemsiz şey
havyar kesmek : vaktini boşa geçirmek
haybe : boş,işe yaramaz,anlamsız
haybeci : işsiz güçsüz,bedavadan geçinen
haydamak : kovmak,defetmek
haza : etkisiz,kusursuz
hırbo : 1.iri yarı kimse 2.sersem,salak ve kaba saba
hırboluk : sersemlik,salaklık
hırt : sersem,budala,ahmak
hırtapoz : sersem,aptal,şaşkın
hırtapozluk : hırtapoz olma durumu
hırtlık : sersemlik,budalalık,ahmaklık
hışır : aptal,sersem
hıyar : kaba saba,görgüsüz,budala
hıyarlaşmak : kaba saba,budalaca davranışlarda bulunma
hoşur : şişman,dolgun,güzel kadın
hödük : görgüsüz,kaba,anlayışı kıt kimse