DeeD
New member
- Katılım
- 7 May 2008
- Mesajlar
- 208
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 34
Arda Turan İle Çok Özel
Galatasaray'ın kaptanı Arda Turan futbola olan sevgisini ve özel hayatına dair bilgileri Galatasaray Dergisi'yle paylaştı.
Galatasaraylı futbolcu Arda Turan, 50 yaşında Galatasaray Kulübü'ne başkan olmak istediğini söyledi. Arda, Galatasaray'ın aylık yayın organı "Galatasaray Dergisi"nin şubat sayısında yer alan röportajında, 30'lu yaşların ilk yarısı biterken futbolu bırakacağını dile getirerek, "Ama Türkiye'de kalırsam daha erken de bırakabilirim. Futboldan sonra idareci olmak isterim. Son söyleyeceğimi ilk söyleyeyim. Hatta 50 yaşında Galatasaray'a başkan olmak istiyorum. Olmayacak bir şey değil" dedi. "Sence 10 yıl sonra nerede olacaksın" sorusunu ise Arda, "10 yıl sonra nerede olacağımı bilemem, ama bu kalpte her zaman Galatasaray olacak" diye yanıtladı.
"DÜDÜĞÜN ÇALMASI HEYECANI YATIŞTIRAN UYUŞTURUCU İĞNE GİBİDİR"
Maçlardan önce çok heyecanlandığını anlatan Arda, "Kaç maça çıktım bugüne kadar, sayısını bilemem, ama başlama düdüğü çalana kadar heyecanım vardır. Maçlar başlamadan heyecandan ölürüm. Düdüğün çalması ise o heyecanı yatıştıran uyuşturucu iğne gibidir. İdmandaki maçta da öyledir, heyecanımı her zaman içimde tutarım" dedi.
Arda, kaptan olduktan sonra takımdaki sorumluluğunun arttığını da ifade ederek, şunları kaydetti: "Zaten kendini bırakan bir insan değildim. Pukhet'e tatile gittim. Döndüğümün ertesi günü antrenmana başladım. Sadece takımın kaptanı değilim. Florya'ya hemen gitmek istedim. Garsonlar ne durumda, ne olmuş, malzemeci ne yapıyor, onlarla ilgilenmek zorunda hissediyorum kendimi."
"METİN OKTAY BİR TANE, BİR DAHA DA GELMEZ"
Ekşi sözlükte hakkında yazılanlara baktığını belirten Arda, şöyle dedi:"Bazen 'Dur ben şunu bir eleştireyim' diye yazmadıkları saçmalık kalmıyor. Herkes klavyenin istediği tuşuna vurmakta özgür, fakat insan tarafsızlıktan kopmamalı. Bazen daha çok zeka arıyorum insanlarda. Mesela bir yazı vardı hakkımda,'Liverpool'a gitse, tesiste Arsenal marşı çalınsa ne düşünürdü' demişler. Ya ne düşüneceğim, ben Liverpool'da profesyonel futbolcu olurdum. Ben şu anda buranın öz çocuğuyum. Yani bu mahalledenim. Hepimizde vardır, mahalleye bir yabancı gelince bir süzeriz. Birbirimizi kandırmayalım. Galatasaray konusunda profesyonel değilim. Bunu her zaman söyledim. Tamam, para da kazanıyorum. N;apayım, para veriyorlar, almayayım mı? (Gülerek). Bana, 'Taraftara oynuyor' diyorlar. Benim, taraftarı arkama almaya ihtiyacım yok ki, neden böyle bir şey yapayım? Yaşlı teyzeler, küçük çocuklar hepsi beni seviyor, çünkü ön yargılı değiller. Daha net bakıyorlar. Geçen günlerde bir amca bana 'Metin Oktay, ona vuranların kafasını okşardı. Sen 22 yaşındasın, yavaş yavaş olacak' dedi. Kesinlikle doğru söylüyor, ama o Metin Oktay'dı. Metin Oktay bir tane, bir daha da gelmez."
"Beni çekemeyenleri çok iyi anlıyorum" diyen genç yıldız, "Adam, 'Milli takıma ne verdi, daha ne yaptı' diyor. Görmek isteyen görür. Cevap almak isteyen herkese cevap verebilirim, ama istersem. Sonuçta o kişiyi meşhur etmek de var. Yaptığım hareketlerin, söylediğim sözlerin hepsinin arkasındayım. Geri adım atarsam, onlar ileriye bir adım atar" ifadelerini kullandı. Camiye gidip ibadet ettiğini belirten Arda, şöyle devam etti:"Bunu yapmak, bunu söylemek bana zor gelmez. Ben gece de dışarı çıkıyorum, bir yerlerde arkadaşlarımla oturmayı seviyorum. Tabii ki yaptığım işi etkilemeyecek şekilde. Kesinlikle içki ve sigara kullanmıyorum. İngilizce öğreniyorum. Beni sıradanlıkla eleştiren insanlardan belki daha az, belki daha çok İngilizce konuşuyorum. Tek başıma yurt dışına tatile gittim, hiçbir sorun yaşamadım, çünkü öğreniyorum, öğrendiğimi de ortaya koymaktan çekinmiyorum. Benden çok daha iyi İngilizce bilen arkadaşlarımla da yurt dışına gittim, ama ben daha çok diyalog yaşadım. 13'lü yaşlardan beri kamplarda yaşıyorum. Herkes bir mücadelenin içinde, ben de bu mücadelenin içindeyim. Şu da bilinmeli, ben 22 yaşında bir çocuğum. Hayatta herkes bir mücadelenin içine giriyor, ama çoğunluk bunu liseden sonra yapıyor. Ben çok küçük yaşlardan beri veriyorum bu mücadeleyi ve bir sürü sorumluluk altındayım.""Ben de 22 yaşında olsam, dışardan Arda'yı izleyen bir taraftar olsam, ben de kıskanırdım" diyen Arda, "Güzel arabalara biniyorum, hayatın tadını çıkarmayı biliyorum. Güzel bir kız arkadaşım var. İnsanlar bir şeyler dedikçe cevap da verebiliyorum. İşimi iyi yapıyorum. Bu adamı ben kıskanırdım" diye görüş belirtti.
"GÜNLÜK TUTUYORUM"
Arda, yalnızken kitap okuduğunu ve bunun kafasını çok iyi dağıttığını kaydederek, "Bu aralar okumanın yanına yazmayı da ekledim. Günlük tutuyorum. Haliyle dışarıya yansıtamadığım çok şey var. Özellikle maçlardan önce ve sonra bir şeyler karalıyorum" dedi.Hayattan çok fazla korkan bir adam olmadığını belirten Arda, şöyle devam etti:"Ama her insan gibi çekincelerim var. Kafama takılanları, çekincelerimi kağıda aktarıyorum. Kendim yazmak istedim. Bir tavsiye üzerine değil. Hayat öyle bir yere geliyor ki, anlatmak istediğim çok şey oluyor. Anlatıyorsun, ama belki tam anlatamıyorum, belki de tam anlaşılamıyorum. Aslında üzerimde bir baskı hissetmiyorum, ama bir gerilim de var hayatımızda. Bu açıdan yazmak, rahatlamak için bir yol."Arda Turan, her şeye açık biri olduğunu ifade ederken, şunları kaydetti:"Mesela sezon başı çok çalışırım. Bilgi teknolojileri artık her yerde. Futbolun içinde de var. Ben de takip ederim, ama sezon içinde eski futbolcu kafasında davranırım. Hayat bana her şeyi gösteriyor. Konum olarak en yüksek noktaya çıktım. Galatasaray kaptanı oldum. Türkiye'de futbol adına en yüksek yerdeyim. Genç yaştayım, ama çok şey gördüm. Altyapıdan çıkan genç oyuncu, yedek bekleyen oyuncu, maçı kurtaran oyuncu... bunların hepsini yaşadım."Galatasaray taraftarının kendisinden desteğini çekmesi halinde çok üzüleceğini vurgulayan Arda, "Onlar benden desteklerini çekerlerse çok üzülürüm. Bazen iki maç kötü oynadım, ki bu olacak, o zaman tribünlerde homurdanmalar oluyor. Bu beni çok üzüyor. 33 yaşına gelince bu artar mı, işte bunu bilmiyorum. Bence biz bu takım için her şeyimizi veriyoruz. O yüzden taraftar bunun farkında olmalı. Takım kaybedince bizden daha fazla üzülen olmaz. Futbol çok kolay iş değil. Her gün attığın her pas adama gitmez" dedi.Bir şeyler almak için Milano'ya gidebileceğini dile getiren Arda, "Neden gitmeyeyim ki. İmkan var, bunu herkes yapıyor, ben de yapıyorum. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışmak lazım" diye konuştu.
"ARABA TUTKUSU YOK"
Arda, araba tutkusunun hiç olmadığını ve kullanmayı da sevmediğini kaydederek, bir minibüsü ve şoförü olduğunu, minibüsüyle gezmeyi sevdiğini söyledi. Tatilde bir Norveçli turist ile yaşadığı anıyı da anlatan Arda, Galatasaraylı Arda olduğu söylediği halde karşısındakini inandıramadığını, ancak birkaç futbol hareketi yaptığında Norveçli turisti buna inandırabildiğini ifade etti.
NTV Spor
Galatasaray'ın kaptanı Arda Turan futbola olan sevgisini ve özel hayatına dair bilgileri Galatasaray Dergisi'yle paylaştı.
Galatasaraylı futbolcu Arda Turan, 50 yaşında Galatasaray Kulübü'ne başkan olmak istediğini söyledi. Arda, Galatasaray'ın aylık yayın organı "Galatasaray Dergisi"nin şubat sayısında yer alan röportajında, 30'lu yaşların ilk yarısı biterken futbolu bırakacağını dile getirerek, "Ama Türkiye'de kalırsam daha erken de bırakabilirim. Futboldan sonra idareci olmak isterim. Son söyleyeceğimi ilk söyleyeyim. Hatta 50 yaşında Galatasaray'a başkan olmak istiyorum. Olmayacak bir şey değil" dedi. "Sence 10 yıl sonra nerede olacaksın" sorusunu ise Arda, "10 yıl sonra nerede olacağımı bilemem, ama bu kalpte her zaman Galatasaray olacak" diye yanıtladı.
"DÜDÜĞÜN ÇALMASI HEYECANI YATIŞTIRAN UYUŞTURUCU İĞNE GİBİDİR"
Maçlardan önce çok heyecanlandığını anlatan Arda, "Kaç maça çıktım bugüne kadar, sayısını bilemem, ama başlama düdüğü çalana kadar heyecanım vardır. Maçlar başlamadan heyecandan ölürüm. Düdüğün çalması ise o heyecanı yatıştıran uyuşturucu iğne gibidir. İdmandaki maçta da öyledir, heyecanımı her zaman içimde tutarım" dedi.
Arda, kaptan olduktan sonra takımdaki sorumluluğunun arttığını da ifade ederek, şunları kaydetti: "Zaten kendini bırakan bir insan değildim. Pukhet'e tatile gittim. Döndüğümün ertesi günü antrenmana başladım. Sadece takımın kaptanı değilim. Florya'ya hemen gitmek istedim. Garsonlar ne durumda, ne olmuş, malzemeci ne yapıyor, onlarla ilgilenmek zorunda hissediyorum kendimi."
"METİN OKTAY BİR TANE, BİR DAHA DA GELMEZ"
Ekşi sözlükte hakkında yazılanlara baktığını belirten Arda, şöyle dedi:"Bazen 'Dur ben şunu bir eleştireyim' diye yazmadıkları saçmalık kalmıyor. Herkes klavyenin istediği tuşuna vurmakta özgür, fakat insan tarafsızlıktan kopmamalı. Bazen daha çok zeka arıyorum insanlarda. Mesela bir yazı vardı hakkımda,'Liverpool'a gitse, tesiste Arsenal marşı çalınsa ne düşünürdü' demişler. Ya ne düşüneceğim, ben Liverpool'da profesyonel futbolcu olurdum. Ben şu anda buranın öz çocuğuyum. Yani bu mahalledenim. Hepimizde vardır, mahalleye bir yabancı gelince bir süzeriz. Birbirimizi kandırmayalım. Galatasaray konusunda profesyonel değilim. Bunu her zaman söyledim. Tamam, para da kazanıyorum. N;apayım, para veriyorlar, almayayım mı? (Gülerek). Bana, 'Taraftara oynuyor' diyorlar. Benim, taraftarı arkama almaya ihtiyacım yok ki, neden böyle bir şey yapayım? Yaşlı teyzeler, küçük çocuklar hepsi beni seviyor, çünkü ön yargılı değiller. Daha net bakıyorlar. Geçen günlerde bir amca bana 'Metin Oktay, ona vuranların kafasını okşardı. Sen 22 yaşındasın, yavaş yavaş olacak' dedi. Kesinlikle doğru söylüyor, ama o Metin Oktay'dı. Metin Oktay bir tane, bir daha da gelmez."
"Beni çekemeyenleri çok iyi anlıyorum" diyen genç yıldız, "Adam, 'Milli takıma ne verdi, daha ne yaptı' diyor. Görmek isteyen görür. Cevap almak isteyen herkese cevap verebilirim, ama istersem. Sonuçta o kişiyi meşhur etmek de var. Yaptığım hareketlerin, söylediğim sözlerin hepsinin arkasındayım. Geri adım atarsam, onlar ileriye bir adım atar" ifadelerini kullandı. Camiye gidip ibadet ettiğini belirten Arda, şöyle devam etti:"Bunu yapmak, bunu söylemek bana zor gelmez. Ben gece de dışarı çıkıyorum, bir yerlerde arkadaşlarımla oturmayı seviyorum. Tabii ki yaptığım işi etkilemeyecek şekilde. Kesinlikle içki ve sigara kullanmıyorum. İngilizce öğreniyorum. Beni sıradanlıkla eleştiren insanlardan belki daha az, belki daha çok İngilizce konuşuyorum. Tek başıma yurt dışına tatile gittim, hiçbir sorun yaşamadım, çünkü öğreniyorum, öğrendiğimi de ortaya koymaktan çekinmiyorum. Benden çok daha iyi İngilizce bilen arkadaşlarımla da yurt dışına gittim, ama ben daha çok diyalog yaşadım. 13'lü yaşlardan beri kamplarda yaşıyorum. Herkes bir mücadelenin içinde, ben de bu mücadelenin içindeyim. Şu da bilinmeli, ben 22 yaşında bir çocuğum. Hayatta herkes bir mücadelenin içine giriyor, ama çoğunluk bunu liseden sonra yapıyor. Ben çok küçük yaşlardan beri veriyorum bu mücadeleyi ve bir sürü sorumluluk altındayım.""Ben de 22 yaşında olsam, dışardan Arda'yı izleyen bir taraftar olsam, ben de kıskanırdım" diyen Arda, "Güzel arabalara biniyorum, hayatın tadını çıkarmayı biliyorum. Güzel bir kız arkadaşım var. İnsanlar bir şeyler dedikçe cevap da verebiliyorum. İşimi iyi yapıyorum. Bu adamı ben kıskanırdım" diye görüş belirtti.
"GÜNLÜK TUTUYORUM"
Arda, yalnızken kitap okuduğunu ve bunun kafasını çok iyi dağıttığını kaydederek, "Bu aralar okumanın yanına yazmayı da ekledim. Günlük tutuyorum. Haliyle dışarıya yansıtamadığım çok şey var. Özellikle maçlardan önce ve sonra bir şeyler karalıyorum" dedi.Hayattan çok fazla korkan bir adam olmadığını belirten Arda, şöyle devam etti:"Ama her insan gibi çekincelerim var. Kafama takılanları, çekincelerimi kağıda aktarıyorum. Kendim yazmak istedim. Bir tavsiye üzerine değil. Hayat öyle bir yere geliyor ki, anlatmak istediğim çok şey oluyor. Anlatıyorsun, ama belki tam anlatamıyorum, belki de tam anlaşılamıyorum. Aslında üzerimde bir baskı hissetmiyorum, ama bir gerilim de var hayatımızda. Bu açıdan yazmak, rahatlamak için bir yol."Arda Turan, her şeye açık biri olduğunu ifade ederken, şunları kaydetti:"Mesela sezon başı çok çalışırım. Bilgi teknolojileri artık her yerde. Futbolun içinde de var. Ben de takip ederim, ama sezon içinde eski futbolcu kafasında davranırım. Hayat bana her şeyi gösteriyor. Konum olarak en yüksek noktaya çıktım. Galatasaray kaptanı oldum. Türkiye'de futbol adına en yüksek yerdeyim. Genç yaştayım, ama çok şey gördüm. Altyapıdan çıkan genç oyuncu, yedek bekleyen oyuncu, maçı kurtaran oyuncu... bunların hepsini yaşadım."Galatasaray taraftarının kendisinden desteğini çekmesi halinde çok üzüleceğini vurgulayan Arda, "Onlar benden desteklerini çekerlerse çok üzülürüm. Bazen iki maç kötü oynadım, ki bu olacak, o zaman tribünlerde homurdanmalar oluyor. Bu beni çok üzüyor. 33 yaşına gelince bu artar mı, işte bunu bilmiyorum. Bence biz bu takım için her şeyimizi veriyoruz. O yüzden taraftar bunun farkında olmalı. Takım kaybedince bizden daha fazla üzülen olmaz. Futbol çok kolay iş değil. Her gün attığın her pas adama gitmez" dedi.Bir şeyler almak için Milano'ya gidebileceğini dile getiren Arda, "Neden gitmeyeyim ki. İmkan var, bunu herkes yapıyor, ben de yapıyorum. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışmak lazım" diye konuştu.
"ARABA TUTKUSU YOK"
Arda, araba tutkusunun hiç olmadığını ve kullanmayı da sevmediğini kaydederek, bir minibüsü ve şoförü olduğunu, minibüsüyle gezmeyi sevdiğini söyledi. Tatilde bir Norveçli turist ile yaşadığı anıyı da anlatan Arda, Galatasaraylı Arda olduğu söylediği halde karşısındakini inandıramadığını, ancak birkaç futbol hareketi yaptığında Norveçli turisti buna inandırabildiğini ifade etti.
NTV Spor