Pek Tayyibe güvenmesinler.Şu 29 mart yerel seçimleri bitsin onları ilk satacak olan da o dur.Her zaman sattıgı gibi yani.
Erdoğan ve İsrail ..
İsrail'in Filistin'e saldırıları başlattığı gün neredeyse Başbakan Erdoğan, İsrail'in saldırılarından önceden haberdar olmadığını belirtmiş ve İsrail'i kastederek, "Bize de saygısızlık yaptılar" şeklinde bir ibare kullanmıştı. Aslına bakarsanız bu son derece ilginç bir tablo olarak çıkıyor karşımıza. ... MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grubunda yaptığı konuşmada, Erdoğan'ın saldırıdan birkaç gün önce İsrail Başbakanı Olmert'le yaptığı görüşmeye dikkat çekerek şöyle devam etti:
"Bir merakımız da İsrail'in gerçekleştirdiği saldırıyı önce AKP Hükümeti'ne bildirip bildirmediği noktasında düğümlenmektedir. Eğer böyleyse AKP Hükümeti bu insanlık suçuna iştirak etmiştir ve meselenin en küçük bir mazereti dahi olmayacaktır ..."
CHP Genel Başkanı Baykal da, partisinin grup toplantısında aynı soruyu gündeme getirmiş ve şöyle demişti:
"Olmert, Ankara'daydı, Başbakan'la görüşmeler yaptı. Bu görüşmeden hemen sonra bu facia ortaya çıktı. Hepimizin aklındaki soru şudur; Sayın Erdoğan, Olmert'le bu görüşmeyi yaptığı sırada acaba Olmert, Başbakan'ı bu konuda bilgilendirdi mi bilgilendirmedi mi ? Bu konuda BOP eş başkanına bilgi verildi mi verilmedi mi ? Bizim hükümet çevreleri, konuşma sadece İsrail-Suriye sorunlarıyla ilgilidir, diyor.
Şimdi biz merak ediyoruz; buradaki bu görüşmede Başbakan'a bu faciayla ilgili bilgi verildi mi verilmedi mi ? Eğer bilgi vermediyse gerçekten çok acı bir tablo var demektir. Ve çok şey sorgulanmalıdır. Eğer bilgi verdiyse, Türkiye'nin o süreç boyunca sessiz kalıp daha sonra en ağır ifadelerle nutuk atması, samimiyetten yoksun olduğunu gösterir. Bunun hangisi doğrudur, bunu anlamak hakkımızdır."
Erdoğan ise doğal olarak bu iddiaların hepsini reddetti ve İsrail'e yönelik somut yaptırım içermeyen eleştirilerine devam etti. Erdoğan, İsrail yönetimi için "Siz şubat ayında yapacağınız seçimi bırakın, tarih sizi şu yaptıklarınızla insanlık yaşamına bir kara leke düşürdünüz diye yargılayacak" ifadelerini de kullandı. Ancak ne var ki tüm bunlar Başbakan Erdoğan'ın tarihsel hata içinde olduğunu, hatta ortalama bir tarih bilgisinden bile yoksun olduğunu gösterir nitelikte sözler ve tavırlardır.
3 Ocak 2009 günü Cumhuriyet gazetesinde, Leyla Tavşanoğlu'nun "AKP Gazze uyarılarına kulak tıkamış" başlıklı haberinde, İsrail'in İstanbul Başkonsolosu Mordehai Amihai'nin, Cumhuriyet gazetesini ziyaretinde söyledikleri aktarılıyor. Haberde, Amihai'nin, Olmert'in Ankara'da Erdoğan'la yaptığı görüşmeyle ilgili iddialara yanıt olarak söyledikleri şöyle: "Bir hafta öncesine kadar açıkça durumun bizim açımızdan hiçbir şekilde kabul edilemez olduğunu; Hamas, saldırılarını sona erdirmediği takdirde karşı harekete geçmek zorunda kalacağımızı herkese ve açıkça söyledik.
Olayın gizli kapaklı hiçbir yanı yoktu. Herkes çok açık olarak ne yapacağımızdan haberdar edildi. Olmert'in Sayın Erdoğan'la görüşmesinde hazır değildim. Ama Olmert, herkese aynı bilgileri verdiğine göre Sayın Erdoğan'a da aynı şeyleri söylemiştir. Tabii ki şu gün şu saatte vuracağız, demedi. Ama verdiği bilgiler, İsrail'in sonunda harekete geçeceği yönündeydi."
Haber şöyle devam ediyor: "Erdoğan'ın İsrail'i kastederek, 'Bize de saygısızlık yaptılar' sözlerini Amihai şöyle değerlendirdi: 'Dediğim gibi Sayın Olmert, olacaklar konusunda herkese açık bilgi verdi. Sayın Erdoğan'ın bunu neden söylediğini bilmiyorum. Belki o görüşmede Gazze'ye bir harekatın erteleneceği izlenimi edindi. Bunu başka hiçbir şekilde izah edemiyorum.'"
Ayrıca edinilen bilgilere göre İsrail Başkonsolosu Amihai, Cumhuriyet'i ziyaretinde,
"İsrail'i biraz tanıyanların, operasyon hazırlığı yapıldığı mesajını almamış olması imkansız" anlamına gelen sözler söylemiş ve "Tam saatini söylemesek de, Erdoğan ekibinin operasyon hazırlığını anlamış olması gerekir" demeye getirmiş. Tüm bu gerçekler, aslında Erdoğan'ın eğer gerçekten tüm bunlara rağmen İsrail'in bu operasyona başlayacağını hâlâ anlamamış ise ne kadar büyük bir saflık içerisinde olduğunu gösteriyor. Ve anlaşılan odur ki bu saflık, İsrail'in hava harekatına başlamasıyla birlikte Erdoğan için tam bir zaafiyete dönüşmüş durumda. Erdoğan'ın günlerdir İsrail'e yönelik çıkışlarında "İsrail ile bütün ikili anlaşmalarımızı askıya alıyoruz" gibi somut hiçbir ifadenin olmaması da, bu sağlığın(!), hem Erdoğan'ı hem de Türkiye'yi içine düşürdüğü durumun bir göstergesi durumunda.
Erdoğan, Olmert'in sözlerinden gerçekten yakında bir operasyona başlayacaklarını anlamadı ise, dediğimiz gibi İsrail'i tanıyabilecek bir tarih bilgisinden yoksun demektir. Yok eğer anladı ise, o zaman ABD ve İsrail ile girdiği ilişkiler, elini fazlasıyla bağladığı için bugün iç kamuoyunu oyalayarak durumu idare etmeye çalışıyor demektir. Ve bunun sonucunda yarın iş, Gazze'ye, Hamas'ı bitirmek ya da Filistin direnişini kırmak amacıyla BM Barış Gücü gibi bir askeri kuvvet göndermeye kadar varırsa, Erdoğan'ın, tıpkı Afganistan'da olduğu gibi "insani" bahanelerle oraya asker göndermeye kadar bile açık durması kimseyi şaşırtmamalıdır. Ancak görünen manzara hiç hoş değildir. Zamanla işlerin nereye varacağını hep birlikte göreceğiz !
Arzu KÖK
