Arap Birliği Suriye ile ipleri kopardı

Shawn Michaels

New member
Katılım
26 Kas 2006
Mesajlar
3,107
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ШΛŃŦΞĐ
HaberRes_22775.jpg


ARAP Birliği, yaşanan şiddet olayları nedeniyle Suriye'yle diplomatik ilişkileri kesme kararı aldı. Suriye tarafından ise birlikten çıkan tüm kararların reddedildiği açıklaması geldi.

Arap Birliği Dışişleri Bakanları'nın Mısır'ın başkenti Kahire'de yaptıkları Suriye toplantısının sonucunda 14 maddelik bir karar taslağı üzerinde mutabakat sağlandı.



Toplantıda Arap Birliği'nin karar taslağının tamamına Lübnan çekimser oy kullanırken, Cezayir, Arap Birliği'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne ortak barış gücü kurulması ile ilgili çağrı yapmasını içeren maddelere karşı çekimser oy kullandı.



Karar tasarısında, Arap Birliği'nin BM'ye Suriye için ortak barış gücü kurulması yönünde çağrı yapmasına onay verildi.



Tunus'ta uluslararası bir konferansın toplanması konusu da Arap Birliği Dışişleri Bakanları toplantısından çıkan bir başka yeni karar oldu.



Arap Birliği Suriye'deki gözlemci heyetinin misyonunu sona erdirirken, Suriyeli diplomatların ve dışişleri misyonun uluslararası kurumlar ile toplantılardaki temsil yetkileri durduruldu.



MUHALİFLERİN DESTEKLENMESİ

Suriye muhalefeti ile iletişim kanallarının açık tutulacağı belirtilen karar metninde, muhalifetin desteklenmesi görüşüne de yer verildi. Arap Birliği, Suriye rejimine karşı tüm uluslararası enstrümanların kullanılması üzerinde mutabakat sağlarken, insani ihtiyaçlar dışında Suriye ile ticaretin durdurulması konusunda daha önce alınan kararın daha etkili bir biçimde uygulanması istendi.



Suriye'deki sivil ölümlerinin son bulması ve kentler çevresindeki askeri kuşatmaların kaldırılması isteğinin yinelendiği karar metninde, Kızılay ve Kızılhaç gibi kuruluşların Suriye halkına insani ve tıbbi yardımlarda bulunması gerektiği bir kez daha hatırlatıldı.



Arap Birliği Dışişleri Bakanları toplantısının başlangıcında konuşan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Suud Bin Faysal, Suriye'nin bu güne kadar yapılan tüm barış tekliflerini reddettiğini savunarak, Suriye rejiminin kan dökmesine karşın somut adımlar atılmasını istemişti.



Faysal, Suriye'de kan dökülmesinin devam ettiğini hatırlatarak, Arap Birliği'nin buna seyirci kalamayacağını ifade etmişti.



SURİYE KARARLARI REDDETTİ

Öte yandan Suriye'nin Arap Birliği'ndeki daimi temsilcisi ve Kahire Büyükelçisi Yusuf Ahmet, Suriye'nin, Arap Birliği'nin kararlarını bütün ayrıntılarıyla reddettiğini belirtti.



Suriye resmi haber ajansı SANA'da yer alan habere göre, bugün Arap Birliği'nin Suriye konulu toplantısından sonra bir bildiri yayınlayan Yusuf Ahmet, Suriye'nin Arap Birliği kararlarını tüm ayrıntılarıyla reddettiğini ve daha önce ülkesinin, gıyabında alınacak her türlü kararla ilgisi olmadığını ilan ettiğini hatırlattı.



ESAD'A ANAYASA TASLAĞI

Bu arada Suriye Devlet başkanı Beşşar Esad'ın, yeni anayasa taslağı hazırlamakla mükellef komisyon tarafından hazırlanan anayasa taslağının bir nüshasını teslim aldığı bildirildi.



Suriye resmi haber ajansı SANA'da yer alan haberde Esad'ın, bugün, yeni anayasa taslağı hazırlamakla görevlendirilen heyetin üyeleriyle bir araya geldiği ve heyetin başkanından, incelenip halk oylamasına sunulmadan önce Halk Meclisi'ne gönderilmesi amacıyla, hazırlanan yeni anayasa taslağının bir nüshasını teslim aldığı belirtildi.

ortadogugazetesi.net
 
araptan birlik olduğu ne zaman görülmüş? araptan birlik olmaz, araptan ancak şeytanın uşağı olunur. adının birlik olması şeytanın uşakları olduğu gerçeğini değiştirmez malesef... adı birlik olan gerçekte uşaklıktır. araptan birlik olsaydı coniler ortadoğuya adım atamazlar camilerde müslüman kadınların ırzlarına geçemezdi.

Okuyun:
Amerikan Askerleri Tarafından Tecavüze Uğrayan Iraklı Kadının Mektubu


"Halkıma, Ramadi`nin, Halidiye`nin ve Felluce`nin insanlarına; erdem ve onurlarını kaybetmeyen tüm dünyadaki insanlara...

Bu size, Amerikan-siyonist hapishanesi Ebu Garib`ten kardeşiniz Nur`un mektubudur.

İnanın buradaki aşağılanmayı, sefaleti ve haysiyetsizliği size nasıl anlatacağımı, kelimelere nasıl dökeceğimi bilemiyorum.

Siz sıcak evlerinizde karınlarınızı doyurup sevdiklerinizle bir arada otururken bizim maruz kaldığımız aşağılanma ve çektiğimiz açlığı, sizler su içerken çektiğimiz susuzluğu, sizler derin uykuda iken Amerikalılar`ın bize yaşattığı uykusuz geceleri, sizler giyinikken bizim yaşadığımız çıplaklığı, bizi soyup önlerinde sıraya dizmelerini nasıl anlatabilir, nasıl kelimelere dökebilirim...

Ey kardeşlerim; kamyonlarınızı ve arabalarınızı Amerikan malları taşırken gördüğümüzde kalbimiz sıkışıyor. Çünkü o araçlar benim halkıma ve ülkeme ait.

Yüreğim kan ağlayarak şöyle diyorum: Allahım! Benim insanlarım, haysiyetlerini ve şereflerini bir avuç Amerikan Dolarına satmış. Yaşadıklarımızı ve kirletilen onurumuzu düşündükçe gözlerimden yaşlar boşanıyor.

Ey kardeşlerim;

Amerikalılar`ın elinde ne ızdıraplar çektiğimizi, neler acılar yaşadığımızı, Allah aşkına, nasıl anlatıp nasıl kelimelere dökeyim?

Kardeşlerim;

Allah`a yemin ederim ki, yaşadıklarımızı dile getirmekten acizim. Bundan ar ediyorum. Ama yine de kelimelere sığınarak size olanları anlatacağım. Amerikalılar`ın bizlere yaptığı haysiyetsizlikleri, çektirdiği eziyeti, işkenceyi ve aşağılanmaları elimden geldiğince anlatacağım...

Hayvani zevklerinin aracı olmadığımızda, kendimizi şehvetlerine teslim etmediğimizde bizi nasıl öldüresiye dövdüklerini ifade etmeme izin verin...

Siz ey bizim dini liderlerimiz olarak ortalarda tozup gezenler!

Amerikalılar`ın bize reva gördüğü bu cinsel ve hayvani eziyetler karşısında hâlâ nasıl oluyor da açık alınla ortalarda görünebiliyorsunuz?

Peygamber Efendimiz`in en değerli hazineniz buyurduğu haysiyet ve şerefinizi çiğnetmekten pek sıkılmış gibi görünmüyorsunuz.

Bizi ve kendinizi birkaç dolar kırıntısı karşılığında pazarlardaki köleler gibi Amerikalılar`a ve Siyonistler`e mi sattınız? Haysiyet ve şerefinizi ne çabuk kaybettiniz?

Allah`ın bizi sizlere bir emanet olarak verdiğini ne çabuk unuttunuz?

Hani bizleri koruyacak, besleyecek ve namusumuzu asla çiğnetmeyecektiniz?

Ne oldu size, verdiğiniz söze?

Amerikalılar, Ebu Garib`te namusunuzu her gün ayaklar altına alıyor.

Mektubumu okuyanları, Allah adına, Ebu Garib Hapishanesi`ndeki vahşiliklere dur demeye çağırıyorum. Buradaki insanlığa sığmayan işkenceleri durdurmak için sesinizi yükseltmeye davet ediyorum. Burada yapılanlar, Siyonistler`in hapishanelerde Filistinli gençlere ve kadınlara yaptıklarından daha berbat.

Orada fiziki işkence yapıyorlardı. Oysa burada her gün ırzımıza geçiyorlar. Vahşi, kana susamış hayvanlar gibi bedenlerimize saldırıyorlar. Avazımız çıktığı kadar çığlıklar atıyoruz ama kimsenin bizi duyduğu yok!

Eğer kalbinizde, ruhunuzda bir zerre insanlık, haysiyet, onur ve şeref varsa, birleşin ve bu hapishaneye saldırın. Gelin ve kurtarın bizi!

Elinize geçen bütün silahlarla bu hapishaneye saldırın! Hem onları hem de bizleri öldürün!!!

Biz çoktan ölüme razıyız. Burayı yerle bir edin!

Hepimizin karnında onların piçleri var! Çoğumuz hamileyiz! Biz dünden ölüme razıyız!

Size yalvarıyoruz; gelin ve kurtarın bizleri! Size, ailelerimize ve ülkemize daha fazla utanç vermemek için ölmek istiyoruz! Bizi öldürün! Size yalvarıyorum; Allah için bizleri, Amerikalılar`ı ve onların piçlerini öldürün!

Allah rızası için! Size yalvarıyoruz....

Bacınız Nur. http://www.islamiyazilar.com/amerik...n_tecavuze_ugrayan_irakli_kadinin_mektubu.htm

izleyin: http://www.youtube.com/watch?v=sY5VmvmwSRM

amerkan çıkarlarının uşakları tarihte ingiliz uşaklığı yapıp mehmetçiklerimizi sırtından vuruyordu yetmiyor karınlarını yarıp sarı lira arıyordu. YEMENİ UNUTMADIK.

________________

Yüzlerce yemen türküsünden biri "mehralı bey" i hediye ediyorum: ÖZLEM DEMÄ°R MEHRALI BEY ( BEN GÄ°DÄ°YOM RÜŞTÜ BEYÄ°M AĞLAMA ) - YouTube

Türkünün kısa bir hikayesi: Yemen İsyanı baş gösterir. Bilhassa İngilizlerin teşvikiyle Osmanlılara sık sık isyan bayrağı açan Araplar, gün geçtikçe işi azıtırlar. Mihrali'yi çekemeyen Vali Reşit Paşa; "Bu isyanı bastırsa bastırsa, Mihrali bastırır." diye Abdülhamit'e haber gönderir. Niyeti, Mihrali belasından (!) kurtulmaktır. Padişahtan gelen haber; "Dilerse gider, dilerse gitmez. Ben, O'nu her şeyde serbest bıraktım." şeklindedir. Durum Mihrali'ye bildirildiğinde; "Gitmem." demeyi yiğitliğine yediremeyip atlısını toplayarak yola çıkar. Adana'da büyük bir kalabalık Mihrali'yi karşılar. "Oralar sıcaktır, sıcağına dayanamazsınız." diye vazgeçirmeye çalışırlar. Mihrali, geri dönmeyi gururuna yediremez. Yola çıkar ve bir zaman sonra Yemen'e varır. Yanındaki kardeşi bu sırada yüzbaşıdır.



Esat Kabaklı - Yemen Üçlemesi - YouTube
 
Geri
Üst