Aram Tigran'ın getirilmesine izin yok!

alish

вυяαq αℓι&#1
Katılım
17 Ağu 2005
Mesajlar
2,480
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ℓσνє ιѕ ƒєηєявαнçe
İçişleri Aram Tigran'ın getirilmesine izin vermedi​


Geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Ermeni asıllı sanatçı Aram Tigram'ın cenazesinin Diyarbakır'da defnedilmesine izin vermeyen İçişileri Bakanlığı'na DTP'lilerden tepki geldi.

Yunanistan'ta tedavi görürüken hayatını kaybeden Ermeni asıllı Kürt sanatçı Aram Tigram'ın vasiyeti üzerine Diyarbakır'da gömülmesi girişimleri İçişleri Bakanlığı engeline takıldı. Bunun üzerine DTP'li milletvekilleri ve diğer DTP'li yetkililer Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde İçişleri Bakanlığı'nı protesto etti. Protestoya DTP Diyarbakır Milletvekilleri Aysel Tuğluk, Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, DTP İl Başkanı Fırat Anlı ve çok sayıda DTP'li katıldı.

Yapılan açıklamada Tigram'ın Diyarbakır'da gömülmesinin kendi vasiyeti olduğu fakat İçişleri Bakanlığı izin vermediği için cenazenin 5 gündür defin işlemleri için beklediği bildirildi. Büyükşehir Belediyesi önünde yapılan açıklamada konuşan DTP Diyarbakır İl Başkanı Fırat Anlı, sanatçı Tigram gibi değerlere sahip çıkmak gerektiğini belirterek, "Bu değerlere yaşarken sahip çıkmak gerektiğine inanıyorum. Ama öldükten sonra da toplum olarak onlara karşı bir vefa borcumuz olduğuna inanıyorum. Hele yasaklanmış

bir dilin 40 yıl temsilciliğini yapmak, çok kültürlülüğün, bu coğrafyanın tarihsel mirasının, dengbej kültürünün aktarımını yapmak her türlü takdirin üstünde bir çabadır, bir emektir. Bu topraklarda yaşayan Mezopotamya'nın yurttaşları olarak, hepimizin borcunu ödemesi gerektiği inancındayım" dedi.

Sanatçı Aram Tigran'ı milletvekilleri, büyükşehir belediye başkanı, geçmişte beraber çalıştığı tüm dostları ve arkadaşlarının kendi topraklarında son yolculuğuna uğurlama arayışlarını sürdürdüklerini söyleyen Anlı, resmi prosedürler açısından yapılan başvurulara olumlu bir yanıt alamadıklarını kaydettti. Tigran'ı son kez Diyarbakır'da sevenleriyle buluşturup kendi topraklarına emanet etmek istediklerini belirten Anlı şunları söyledi:

"Hrant Dink bir sözünde 'Bizim bu topraklarda gözümüz var ama içine girmek için' demişti. Onun için de Aram Tigran'ın bu topraklarda gözü var. Şu an naaşı, özlediği topraklarla buluşmuş değil. İnanıyoruz ki bunu hep birlikte gerçekleştireceğiz"

Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de, Ortadoğu coğrafyasının Türkler, Kürtler Ermeniler ve Araplar arasındaki kültür ve barış elçisi, ve kültürlerin, dillerin buluşmasında çimento olan nadide şahsiyetlerden bir tanesi olan Aram Tigran'ı kaybetmiş olmanın üzüntüsü içerisinde olduğunu söyledi. Baydemir, Tigran'ın tüm Mezopotamya coğrafyasında çok büyük bir hayran kitlesi olduğuna dikkat çekerek, "Tigran festivallerimizi onurlandırarak Diyarbakır halkının coşkusuna da, hüznüne de her zaman ortak

olmuştu. Kalp rahatsızlığı vardı. O da pek çok kişi gibi şifayı Diyarbakır'da buldu. Diyarbakır ev sahipliği yaptı, başarılı geçen bir ameliyat sonucunda sağlığına kavuştu. Ancak Atina'da doktorlarının ilacını değiştirmesiyle kanda aşırı bir sıvılaşma sonucunda beyin kanaması geçirerek yaşamın yitirdi" diye konuştu.

Daha hastanedeyken kültür danışmanının Büyükşehir Belediyesi ve Diyarbakır halkını temsilen ailesinin yanında bulunduğunu anımsatan Baydemir, Diyarbakır'ın kadirşinaslığını ifade eden bir tarzda Tigran'ı son yolculuğuna uğurlamak için bütün hazırlıkları tamamladıklarını belirterek, "Kabristan ve düzenlemesi hazır. Dini vecibelerin yerine getirilmesi için ilgili kilise hazır. Bir bütün olarak taziyenin kurulacağı yere kadar tüm teknik detaylar gerek büyükşehir belediyemiz gerekse kültürle ilgili sivil

toplum kuruluşlarımızın katkısıyla şu anda hiçbir eksiğimiz yok. Ama maalesef beş gündür naaş halen Atina'da bulunuyor. Maalesef bir türlü getiremiyoruz" şeklinde konuştu.

Aram Tigran'ın çok büyük bir değer olduğunu ifade eden Başkan Baydemir, "Tıpkı Nazım Hikmet gibi, tıpkı Ahmet Arif gibi, tıpkı Ahmet Kaya, Yılmaz Güney ve yitirdiğimiz diğer sanatçılarımız gibi. Daha yüksek bir hassasiyeti halen bekliyoruz. Diyarbakır halkının yapacağı tek şey; şanına, emeğine yakışır son uğurlamayı gerçekleştirmek ve bağrına basmaktır. Bundan miskali zerre kadar ürkmemek gerekiyor. Bunu üstad Aram Tigran'a çok görmemek gerekiyor" dedi.

Tigran'ın Diyarbakır'a defnedilme konusundaki vasiyetini açıkladığı kişilerden biri olduğunu belirten Baydemir, "Bu kadar çabamızın nedenlerinden bir tanesi de kendisinin vasiyetidir. Dolayısıyla bunun da bilinmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı.

DTP Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş ise çok kültürlülüğü bünyesinde barındıran bir sanat adamını kaybetmenin acısını yaşadıklarını söyleyerek, "Aram Tigran beş gündür aramızda yok ama aramızda olmak için çaba sarfediyor. Biz de Aram Tigran'ın o çabasına destek olma gayreti içerisindeyiz" dedi.

Demirtaş, Aram Tigran'ı siyasal sürecinde çok yakıcı olduğu, çok hızlı gelişmelerin yaşandığı bir dönemde kaybettiklerini anımsatarak şöyle konuştu:

"Bir yanda kimliklerin, kültürlerin kaynaşmasından kucaklaşmasından söz ediyoruz. Bu toprakların her bir köşesinin bir kültür zenginliği olduğunu hükümet yetkilileri de ifade ediyor. Önceki gün Sayın Cumhurbaşkanı Bitlis ziyareti sırasında Mem ü Zin de bizim kültürümüzdür demişti. Ama aynı pratiği Aram Tigran'ın ölümü üzerinde görmek isterdik. Bir sanatçı sırf etnik kimliğinden ve söylediği türkülerin dilinden dolayı vasiyeti gereği istediği topraklara defnedilemiyor. Başka bir gerekçesi yok, bu resmen

iletilmese de fiilen böyle bir gerekçenin olduğunu, haksız kaygının, korkunun olduğunu biliyoruz."

Gerek İçişleri Bakanlığı gerekse Kültür Bakanlığı nezdinde yoğun temaslarda bulunduklarını söyleyen Demirtaş, söz konusu görüşmelerde konunun hassasiyetini bir kez daha ilettiklerini belirtti. AK Parti Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt'un da konuya ilişkin girişimlerde bulunduğunu açıklayan Demirtaş konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Basın toplantısını yapmadan önce de görüşme trafiğini yoğunlaştırdık. Maalesef huzurunuza kesinleşmiş bir sonuçla çıkamadık. Bir cenazenin beş gün bekletiliyor olması insani ve vicdani açıdan kesinlikle doğru değil. Son derece haksız bir tutum. Biz bir insanın vasiyetini yerine getirme gayreti içerisindeyiz. Hükümetin de böylesi bir insani talebi yerine getirme konusunda son derece esnek ve yardımcı olan bir tutum sergilemesi gerekirdi. Ama maalesef bir krize dönüştürüldü ve bu krizi de şu dakikaya

kadar aşabilmiş değiliz. Beklenti ve umudumuzu yitirmedik."

Atina Pire Konsolosluğu aracılığıyla aileye sözlü olarak iletilmiş olan olumsuz bir cevabın söz konusu olduğunu vurgulayan Milletvekili Demirtaş, "Bu cevapta İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Yabancılar Daire Başkanlığı'nın olumsuz görüş belirttiği ve bu nedenle cenazenin Türkiye'ye nakledilemediği ifade ediliyor. Bunun dışında resmi bir yanıt yok. Biz meselenin olumlu yönde sonuçlanması için bir kez daha buradan ilgili bakanlıklara duyarlılık çağrısı yapıyoruz'' diye konuştu.


İşte Türkiyede'ki adalet anlayışı!!!
 
Geri
Üst