Dean Winchester
SupernaturaL
Aragones'le doku uyuşmadı
Turkcell Süper Lig'de, hafta sonundaki derbi maçta karşı karşıya gelecek Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın futbolcularından Uğur Boral ile İbrahim Üzülmez, bir okulda düzenlenen fair-play panelinde soruları yanıtladı.
Çevre Koleji'nde, Okay Karacan'ın yönettiği panelde Karacan ve öğrencilerin sorularını yanıtlayan iki sol kanat oyuncusu, çeşitli konularda mesajlar verdi.
Fenerbahçe'nin bu sezon şampiyonluk yarışından erken koptuğunu iki nedene bağlayan Uğur Boral, “Geçen sezonun gölgesinde kaldık” ve “Aragones'in, Fenerbahçe ile dokusu uyuşmadı” şeklinde açıklamalar yaptı.
“ARAGONES'İN, FENERBAHÇE İLE DOKUSU UYUŞMADI”
Sezon başında yaptıkları maçlar sonrasında aralarında, bu yılın hiç bitmeyeceği ve zor geçeceği yorumlarını yaptıklarını hatırlatan Uğur, başarısızlığı özetle şöyle değerlendirdi:
“Bu yıl bizim sorunumuz doku uyuşmazlığıydı. Hocamızla kopukluklar oldu, oyuncular birbirleriyle kopuktular. Herkes geçen yılki başarının aynısını bu forma ve armayla yakalayabileceğini düşündü. Belki geçen yılki başarının bize yeteceğini düşündük. Rakibin Fenerbahçe armasına karşı ezileceğini, böylece rakibe üstünlük sağlayacağımızı düşündük. Bunlar üst üste bindi, had safhaya ulaştı. Sakatlıklar oldu. Bunlar bahane değil tabii ki. İlk saydığım nedenler bizi etkiledi. Geçen senenin biraz gölgesinde kaldık. Geçen yılki başarıyı bu formayla, armayla hiçbir şey yapmadan, yüreğimizi sahaya koymadan tekrar yakalayabileceğimizi düşündük, ama yanıldık. Bence sorun buydu.”
Zico'nun da hatırlatılması üzerine Uğur, “Şu anki hocamızla başlayıp iyi bir seri yakalasaydık, kimse onunla ilgili de bir şeyler söylemeyecekti. Zico ile de kötü gittiği zamanlar olmuştur. Aragones ile kötü gitti, kötü devam etti. Bunun için herkes, hakkında kötü konuşuyor. Bunu yorumlayacak kişi ben değilim. İkisinin de kendine göre kariyeri var. Aragones, Avrupa Şampiyonu olarak buraya geldi. Fenerbahçe ile dokuları tutmadı bence” diye konuştu.
“ÇOK AGRESİF BİR OYUNCU DEĞİLİM. ONU GENELDE LUGANO YAPIYOR”
Uğur Boral, agresiflik konusu açıldığında takım arkadaşı Lugano'yu dilinden düşürmedi.
Çok agresif bir yapısı olmadığını, sahada agresifliği sadece topa karşı sergilediğini anlatan Uğur, “Çok kart görmedim. Bu yıl da 1 sarı kartla oynuyorum. Çok agresif olan bir oyuncu ve insanların ayağına atlayan bir futbolcu değilim. Onu genelde bizim takımda Lugano yapıyor” dedi.
Galatasaray ile olaylı biten derbideki agresif tavırları hatırlatılarak, “Lugano normal yaşantısında da böyle midir?” şeklindeki bir soruya Uğur, şu yanıtı verdi:
“Aynen öyle. Lugano zaten maçtan sonra sorumluluğu üzerine aldığını söyledi. Gitti kafa attı, yetmedi yumruk attı. Lugano'nun yapısında gerçekten agresiflik var. Güçlü fiziğiyle oynayan bir oyuncu. Yapısı öyle. Kesinlikle taraftarlara oynamıyor, rol yapmıyor. Öyle bir oyuncu. 90 dakika boyunca makine gibi oynar, rakibi nasıl durduracağını düşünür. Herhalde Emre (Aşık) ağabey ile arasında bir husumet vardı. Kafayı attı, maç bu hale geldi. Tabii ki bunları hiçbir şeklide onaylamıyoruz.”
Bir ara Türkiye'de futbol oynamanın zorluklarından bahsederek, Avrupa kupası mücadelelerinde daha etkili olabildiğini anlatan Uğur, “Messi'yi de getirsen Türkiye ligine, peşine bir adam takarlar, Barcelona'daki gibi oynayacağını düşünmüyorum. Lugano peşine takılırsa hiçbir şey yapamaz o zaman” diye konuştu.
“TAKIMIN DURUMUNDAN DOLAYI DIŞARI ÇIKAMIYORUM”
Günlük yaşantısının nasıl geçtiği sorulan Fenerbahçeli futbolcu, “Şu an antrenmanların dışında evde geçiyor. Takımın durumundan dolayı dışarı çıkamıyoruz. Genelde evdeyim, evcimen bir insanım” dedi.
Dışarıdan görüldüğü gibi “güzel arabalar, kızlar...” gibi söylemlerin gerçeği yansıtmadığını anlatan Uğur, “Herkes gibi bir yaşantım var. Hiç de farklı değil. Çok sık televizyon izlemem. Türk dizilerini değil de yabancı bazı popüler dizileri izliyorum” şeklinde konuştu.
Son yıllarda Türkiye'nin en başarılı takımı olarak (A) Milli Futbol Takımı'nı gördüğünü belirten Uğur, ikinci sırada Fenerbahçe'nin geldiğini savundu.
Ezeli rakiplerinin taraftarlarının çoğunlukta olduğu semtlerde sosyal aktivitelerde bulunup bulunmadığını sorulan Uğur, “Beşiktaş çarşısına gitmem, çünkü Çarşı Grubu radikal bir topluluk. Herhalde bana tepki verirler” yanıtını verdi.
"ÇARŞI KADAR İNANILMAZ BİR TARAFTAR GRUBU GÖRMEDİM"
Taraftarlarının yaptığı protestodan nasıl etkilendikleri sorusunu Uğur, taraftarlarına sitemde bulunarak yanıtladı.
“Bu soruya ben yanıt vermek istiyorum, bizim statta çok oluyor bunlar” diyen Fenerbahçeli futbolcu, özetle, “Çok etkileniyoruz. İkinci bir hataya açık kapı gibi görün bunu. Kendinize olan güveninizi kaybediyorsunuz. 'Tekrar hata yaparsam' diye düşünüp, bir sonraki pozisyonda en basitini yapmak istiyorsunuz. Tepkiler üst üste biniyor. 45 dakika sonunda gol atamıyorsanız, çekilmez bir hal alıyor. Bu konuda bizim bazı taraftarımız çok duyarlı, ama bazıları çok sabırsız. Çok sıkıntı çekiyoruz. İnşallah buna devam etmezler” diye konuştu.
Beşiktaşlı taraftar grubu Çarşı'ya övgüde bulunan Uğur, “Çarşı kadar inanılmaz bir taraftar grubu gördünüz mü?” sorusuna, “Görmedim. Gerçekten Çarşı çok organize. Takdir edilmesi gereken bir taraftar topluluğu, bunu inkar etmemize hiç gerek yok. Onların bu güzel grubunu takdir ediyoruz” diye yanıt verdi.
Okay Karacan'ın, salondaki öğrencileri göstererek “Bu genç arkadaşlar Türkiye kupasını göremedi” diyerek yönelttiği soru üzerine Uğur, “Kupayı onlar görmedi, ben de görmedim. Final maçı Fenerbahçe tarihi için çok önemli. Her şeyimizi o maçta vereceğiz. Taraftarımızın bundan şüphesi olmasın. Bu yılı kupayla kapatabiliriz. O kupayı kesinlikle alacağız. Bizi desteklesinler” dedi.
İBRAHİM ÜZÜLMEZ: “ŞAMPİYONLUK İPİNİ GÖĞÜSLEYECEĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUM”
İbrahim Üzülmez, Beşiktaş'ın bu sezon şampiyonluk ipini göğüsleyeceğine inandığını söyledi.
Sivasspor'un performansının takdir etmek gerektiğini vurgulayan Beşiktaşlı futbolcu, bir soru üzerine yaptığı açıklamada, “Elimize kağıt kalem alıp hesap yapmıyoruz. Yapmamak için de 5 maçı kazanmamız gerekiyor. Hocamız, yaptığı toplantılarda, her maçın önemli olduğunu her fırsatta söylüyor. Kazanmak istiyoruz, havayı ve birlik, beraberliği yakaladığımızı düşünüyorum. Bu yarışın sonuna kadar gideceğini düşünüyorum. Kim şampiyon olur derseniz, hata yapan takım yarış dışı kalacaktır. Bu Beşiktaş olmayacaktır, şampiyonluk ipini göğüsleyeceğiz” dedi.
Takımın değişmez isimleri arasında olmanın sırrının çalışmak olduğunu kaydeden Beşiktaşlı futbolcu, “Çok önemli hocalar geldi, gitti. Bu hocaların hiçbiri benim arkadaşım değildi. Benim üzerime düşen çalışmaktı, ben de bunu yapıyorum. Sözleşmem bitiyor, takımla yeniden anlaşırsak iyi olacak” diye konuştu.
Roberto Carlos KIYASLAMASI
İbrahim Üzülmez, bugüne kadar Fenerbahçeli futbolcu Roberto Carlos'tan daha iyi olduğu şeklinde bir yorumda bulunmadığını ifade etti.
Kendisine daha önce bu konuda yöneltilen bir soruya, Roberto Carlos'a hayranlık duyan bir futbolcu olduğunu belirterek “Tabii ki ben ondan daha iyi performans göstermek istiyorum” yanıtını verdiğini anlatan İbrahim, “Bu farklı yayınlandı. Ben, çok örnek aldığım futbolculardan birisi olduğunu söyledim. Hiçbir futbolcunun birbirinden üstünlüğü yoktur. Herkesin kendisine göre özellikleri vardır. Benim ağzımdan Roberto Carlos'tan daha iyi olduğum gibi bir kelime çıkmadı. Kimin daha iyi performans sergilediğine Türk futbolseverler karar verecektir” şeklinde konuştu.
“AVRUPA'DA OYNAYAN TAKIMLARA HERKESİN DESTEK VERMESİ LAZIM”
İbrahim, Avrupa kupalarında mücadele eden Türk takımlarına herkesin destek olması durumunda, başarı çıtasının yükseleceğini kaydetti.
Türkiye'de en başarılı takım olarak, turnuvalarda gösterdiği başarılardan dolayı ön planda milli takımı gösterebileceğini ifade eden Beşiktaşlı futbolcu, şöyle devam etti:
“Milli takımın maçlarında herkes bir bütün oluyor, ama bunu kulüp bazında düşündüğün zaman, Fenerbahçe'nin geçen yılki başarısından çok gururlandım. Sevilla'yı kendi sahalarında elemeleri beni çok mutlu etti. Herkes bu mutluluğu yaşıyor mu? En büyük eksikliğimiz bu. Herkesin birbirini Avrupa'da oynarken desteklemesi gerekiyor. Avrupa'da oynayan takımı desteklemez, fikir ayrılığına düşersek, doğal olarak başarısızlık geliyor.”
“DELİ LAKABINDAN RAHATSIZ DEĞİLİM, SONUÇTA BEN AKILLIYIM”
Bir öğrencinin, “Yıllardır 'Deli İbrahim' diye çağırdık. Bu lakaptan rahatsız mısınız?” sorusuna Beşiktaşlı futbolcu, “Rahatsız değilim, sonuçta ben akıllıyım. Mücadelemden ve saha içindeki oyunumdan dolayı bu lakap takıldı” yanıtını verdi.
Uğur Boral'ın aksine, Fenerbahçelilerin ve Galatasaraylıların yoğunlukta olduğu semtlere gitmekte çekince görmediğini, kendisine oralarda çok sıcak yaklaşımlar sergilendiğini kaydeden Beşiktaşlı futbolcu, geçen hafta Kalamış'ta bir arkadaşıyla gittiği mekanda, kendisine jest yapılarak hesap alınmadığını söyledi.
Kendisine, “Beleşe getirmişsin” şeklinde takılan Uğur'a, İbrahim, “Zorladım almadılar, beleş demeyelim” dedi.
Hakemlerle ilgili değerlendirmesinde, Selçuk Dereli'yi çok sevdiğini ve diyaloglarının Dereli ile iyi olduğunu kaydeden İbrahim, “Türkiye'de klasikleşmiş bir şey var. Hedeflerden uzaklaşılınca hakeme yükleniliyor. Bu bütün takımlar için geçerli, herkes yapmıştır bunu. Herkesin bu kompleksinden kurtulması gerekiyor. Onlar da hata yapabilir, insandır.” diye konuştu.
Futbolcu olabilmek için nasihat isteyen bir öğrenciye İbrahim, “İyi orta yapmasını öğrenmen lazım” deyip güldükten sonra, “Tabii ki herkes futbolcu olmak ister. Zor bir meslektir. Çok çalışmanız gerekiyor. Biraz da şansınız olmalı” dedi.
Samimi ve neşeli bir atmosferde geçen panelin ardından, iki futbolcu, birbirlerinin formasıyla fotoğraf çektirerek, derbi öncesi centilmenlik mesajı verdiler. Futbolcular daha sonra okul için formalarını imzaladı.
Turkcell Süper Lig'de, hafta sonundaki derbi maçta karşı karşıya gelecek Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın futbolcularından Uğur Boral ile İbrahim Üzülmez, bir okulda düzenlenen fair-play panelinde soruları yanıtladı.
Çevre Koleji'nde, Okay Karacan'ın yönettiği panelde Karacan ve öğrencilerin sorularını yanıtlayan iki sol kanat oyuncusu, çeşitli konularda mesajlar verdi.
Fenerbahçe'nin bu sezon şampiyonluk yarışından erken koptuğunu iki nedene bağlayan Uğur Boral, “Geçen sezonun gölgesinde kaldık” ve “Aragones'in, Fenerbahçe ile dokusu uyuşmadı” şeklinde açıklamalar yaptı.
“ARAGONES'İN, FENERBAHÇE İLE DOKUSU UYUŞMADI”
Sezon başında yaptıkları maçlar sonrasında aralarında, bu yılın hiç bitmeyeceği ve zor geçeceği yorumlarını yaptıklarını hatırlatan Uğur, başarısızlığı özetle şöyle değerlendirdi:
“Bu yıl bizim sorunumuz doku uyuşmazlığıydı. Hocamızla kopukluklar oldu, oyuncular birbirleriyle kopuktular. Herkes geçen yılki başarının aynısını bu forma ve armayla yakalayabileceğini düşündü. Belki geçen yılki başarının bize yeteceğini düşündük. Rakibin Fenerbahçe armasına karşı ezileceğini, böylece rakibe üstünlük sağlayacağımızı düşündük. Bunlar üst üste bindi, had safhaya ulaştı. Sakatlıklar oldu. Bunlar bahane değil tabii ki. İlk saydığım nedenler bizi etkiledi. Geçen senenin biraz gölgesinde kaldık. Geçen yılki başarıyı bu formayla, armayla hiçbir şey yapmadan, yüreğimizi sahaya koymadan tekrar yakalayabileceğimizi düşündük, ama yanıldık. Bence sorun buydu.”
Zico'nun da hatırlatılması üzerine Uğur, “Şu anki hocamızla başlayıp iyi bir seri yakalasaydık, kimse onunla ilgili de bir şeyler söylemeyecekti. Zico ile de kötü gittiği zamanlar olmuştur. Aragones ile kötü gitti, kötü devam etti. Bunun için herkes, hakkında kötü konuşuyor. Bunu yorumlayacak kişi ben değilim. İkisinin de kendine göre kariyeri var. Aragones, Avrupa Şampiyonu olarak buraya geldi. Fenerbahçe ile dokuları tutmadı bence” diye konuştu.
“ÇOK AGRESİF BİR OYUNCU DEĞİLİM. ONU GENELDE LUGANO YAPIYOR”
Uğur Boral, agresiflik konusu açıldığında takım arkadaşı Lugano'yu dilinden düşürmedi.
Çok agresif bir yapısı olmadığını, sahada agresifliği sadece topa karşı sergilediğini anlatan Uğur, “Çok kart görmedim. Bu yıl da 1 sarı kartla oynuyorum. Çok agresif olan bir oyuncu ve insanların ayağına atlayan bir futbolcu değilim. Onu genelde bizim takımda Lugano yapıyor” dedi.
Galatasaray ile olaylı biten derbideki agresif tavırları hatırlatılarak, “Lugano normal yaşantısında da böyle midir?” şeklindeki bir soruya Uğur, şu yanıtı verdi:
“Aynen öyle. Lugano zaten maçtan sonra sorumluluğu üzerine aldığını söyledi. Gitti kafa attı, yetmedi yumruk attı. Lugano'nun yapısında gerçekten agresiflik var. Güçlü fiziğiyle oynayan bir oyuncu. Yapısı öyle. Kesinlikle taraftarlara oynamıyor, rol yapmıyor. Öyle bir oyuncu. 90 dakika boyunca makine gibi oynar, rakibi nasıl durduracağını düşünür. Herhalde Emre (Aşık) ağabey ile arasında bir husumet vardı. Kafayı attı, maç bu hale geldi. Tabii ki bunları hiçbir şeklide onaylamıyoruz.”
Bir ara Türkiye'de futbol oynamanın zorluklarından bahsederek, Avrupa kupası mücadelelerinde daha etkili olabildiğini anlatan Uğur, “Messi'yi de getirsen Türkiye ligine, peşine bir adam takarlar, Barcelona'daki gibi oynayacağını düşünmüyorum. Lugano peşine takılırsa hiçbir şey yapamaz o zaman” diye konuştu.
“TAKIMIN DURUMUNDAN DOLAYI DIŞARI ÇIKAMIYORUM”
Günlük yaşantısının nasıl geçtiği sorulan Fenerbahçeli futbolcu, “Şu an antrenmanların dışında evde geçiyor. Takımın durumundan dolayı dışarı çıkamıyoruz. Genelde evdeyim, evcimen bir insanım” dedi.
Dışarıdan görüldüğü gibi “güzel arabalar, kızlar...” gibi söylemlerin gerçeği yansıtmadığını anlatan Uğur, “Herkes gibi bir yaşantım var. Hiç de farklı değil. Çok sık televizyon izlemem. Türk dizilerini değil de yabancı bazı popüler dizileri izliyorum” şeklinde konuştu.
Son yıllarda Türkiye'nin en başarılı takımı olarak (A) Milli Futbol Takımı'nı gördüğünü belirten Uğur, ikinci sırada Fenerbahçe'nin geldiğini savundu.
Ezeli rakiplerinin taraftarlarının çoğunlukta olduğu semtlerde sosyal aktivitelerde bulunup bulunmadığını sorulan Uğur, “Beşiktaş çarşısına gitmem, çünkü Çarşı Grubu radikal bir topluluk. Herhalde bana tepki verirler” yanıtını verdi.
"ÇARŞI KADAR İNANILMAZ BİR TARAFTAR GRUBU GÖRMEDİM"
Taraftarlarının yaptığı protestodan nasıl etkilendikleri sorusunu Uğur, taraftarlarına sitemde bulunarak yanıtladı.
“Bu soruya ben yanıt vermek istiyorum, bizim statta çok oluyor bunlar” diyen Fenerbahçeli futbolcu, özetle, “Çok etkileniyoruz. İkinci bir hataya açık kapı gibi görün bunu. Kendinize olan güveninizi kaybediyorsunuz. 'Tekrar hata yaparsam' diye düşünüp, bir sonraki pozisyonda en basitini yapmak istiyorsunuz. Tepkiler üst üste biniyor. 45 dakika sonunda gol atamıyorsanız, çekilmez bir hal alıyor. Bu konuda bizim bazı taraftarımız çok duyarlı, ama bazıları çok sabırsız. Çok sıkıntı çekiyoruz. İnşallah buna devam etmezler” diye konuştu.
Beşiktaşlı taraftar grubu Çarşı'ya övgüde bulunan Uğur, “Çarşı kadar inanılmaz bir taraftar grubu gördünüz mü?” sorusuna, “Görmedim. Gerçekten Çarşı çok organize. Takdir edilmesi gereken bir taraftar topluluğu, bunu inkar etmemize hiç gerek yok. Onların bu güzel grubunu takdir ediyoruz” diye yanıt verdi.
Okay Karacan'ın, salondaki öğrencileri göstererek “Bu genç arkadaşlar Türkiye kupasını göremedi” diyerek yönelttiği soru üzerine Uğur, “Kupayı onlar görmedi, ben de görmedim. Final maçı Fenerbahçe tarihi için çok önemli. Her şeyimizi o maçta vereceğiz. Taraftarımızın bundan şüphesi olmasın. Bu yılı kupayla kapatabiliriz. O kupayı kesinlikle alacağız. Bizi desteklesinler” dedi.
İBRAHİM ÜZÜLMEZ: “ŞAMPİYONLUK İPİNİ GÖĞÜSLEYECEĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUM”
İbrahim Üzülmez, Beşiktaş'ın bu sezon şampiyonluk ipini göğüsleyeceğine inandığını söyledi.
Sivasspor'un performansının takdir etmek gerektiğini vurgulayan Beşiktaşlı futbolcu, bir soru üzerine yaptığı açıklamada, “Elimize kağıt kalem alıp hesap yapmıyoruz. Yapmamak için de 5 maçı kazanmamız gerekiyor. Hocamız, yaptığı toplantılarda, her maçın önemli olduğunu her fırsatta söylüyor. Kazanmak istiyoruz, havayı ve birlik, beraberliği yakaladığımızı düşünüyorum. Bu yarışın sonuna kadar gideceğini düşünüyorum. Kim şampiyon olur derseniz, hata yapan takım yarış dışı kalacaktır. Bu Beşiktaş olmayacaktır, şampiyonluk ipini göğüsleyeceğiz” dedi.
Takımın değişmez isimleri arasında olmanın sırrının çalışmak olduğunu kaydeden Beşiktaşlı futbolcu, “Çok önemli hocalar geldi, gitti. Bu hocaların hiçbiri benim arkadaşım değildi. Benim üzerime düşen çalışmaktı, ben de bunu yapıyorum. Sözleşmem bitiyor, takımla yeniden anlaşırsak iyi olacak” diye konuştu.
Roberto Carlos KIYASLAMASI
İbrahim Üzülmez, bugüne kadar Fenerbahçeli futbolcu Roberto Carlos'tan daha iyi olduğu şeklinde bir yorumda bulunmadığını ifade etti.
Kendisine daha önce bu konuda yöneltilen bir soruya, Roberto Carlos'a hayranlık duyan bir futbolcu olduğunu belirterek “Tabii ki ben ondan daha iyi performans göstermek istiyorum” yanıtını verdiğini anlatan İbrahim, “Bu farklı yayınlandı. Ben, çok örnek aldığım futbolculardan birisi olduğunu söyledim. Hiçbir futbolcunun birbirinden üstünlüğü yoktur. Herkesin kendisine göre özellikleri vardır. Benim ağzımdan Roberto Carlos'tan daha iyi olduğum gibi bir kelime çıkmadı. Kimin daha iyi performans sergilediğine Türk futbolseverler karar verecektir” şeklinde konuştu.
“AVRUPA'DA OYNAYAN TAKIMLARA HERKESİN DESTEK VERMESİ LAZIM”
İbrahim, Avrupa kupalarında mücadele eden Türk takımlarına herkesin destek olması durumunda, başarı çıtasının yükseleceğini kaydetti.
Türkiye'de en başarılı takım olarak, turnuvalarda gösterdiği başarılardan dolayı ön planda milli takımı gösterebileceğini ifade eden Beşiktaşlı futbolcu, şöyle devam etti:
“Milli takımın maçlarında herkes bir bütün oluyor, ama bunu kulüp bazında düşündüğün zaman, Fenerbahçe'nin geçen yılki başarısından çok gururlandım. Sevilla'yı kendi sahalarında elemeleri beni çok mutlu etti. Herkes bu mutluluğu yaşıyor mu? En büyük eksikliğimiz bu. Herkesin birbirini Avrupa'da oynarken desteklemesi gerekiyor. Avrupa'da oynayan takımı desteklemez, fikir ayrılığına düşersek, doğal olarak başarısızlık geliyor.”
“DELİ LAKABINDAN RAHATSIZ DEĞİLİM, SONUÇTA BEN AKILLIYIM”
Bir öğrencinin, “Yıllardır 'Deli İbrahim' diye çağırdık. Bu lakaptan rahatsız mısınız?” sorusuna Beşiktaşlı futbolcu, “Rahatsız değilim, sonuçta ben akıllıyım. Mücadelemden ve saha içindeki oyunumdan dolayı bu lakap takıldı” yanıtını verdi.
Uğur Boral'ın aksine, Fenerbahçelilerin ve Galatasaraylıların yoğunlukta olduğu semtlere gitmekte çekince görmediğini, kendisine oralarda çok sıcak yaklaşımlar sergilendiğini kaydeden Beşiktaşlı futbolcu, geçen hafta Kalamış'ta bir arkadaşıyla gittiği mekanda, kendisine jest yapılarak hesap alınmadığını söyledi.
Kendisine, “Beleşe getirmişsin” şeklinde takılan Uğur'a, İbrahim, “Zorladım almadılar, beleş demeyelim” dedi.
Hakemlerle ilgili değerlendirmesinde, Selçuk Dereli'yi çok sevdiğini ve diyaloglarının Dereli ile iyi olduğunu kaydeden İbrahim, “Türkiye'de klasikleşmiş bir şey var. Hedeflerden uzaklaşılınca hakeme yükleniliyor. Bu bütün takımlar için geçerli, herkes yapmıştır bunu. Herkesin bu kompleksinden kurtulması gerekiyor. Onlar da hata yapabilir, insandır.” diye konuştu.
Futbolcu olabilmek için nasihat isteyen bir öğrenciye İbrahim, “İyi orta yapmasını öğrenmen lazım” deyip güldükten sonra, “Tabii ki herkes futbolcu olmak ister. Zor bir meslektir. Çok çalışmanız gerekiyor. Biraz da şansınız olmalı” dedi.
Samimi ve neşeli bir atmosferde geçen panelin ardından, iki futbolcu, birbirlerinin formasıyla fotoğraf çektirerek, derbi öncesi centilmenlik mesajı verdiler. Futbolcular daha sonra okul için formalarını imzaladı.