Arınç’ın Kozmik Günlüğü

ramo46

New member
Katılım
2 Mar 2008
Mesajlar
1,913
Reaction score
0
Puanları
0
Siyasetçi konumu itibari ile herkese mavi boncuk dağıtan kişi gibi algılanır.
Hatta çoğu kez kendisi bile böyle görür. Kimsenin kalbini kırmayayım, gönlünü
kazanayım ki oy oranıma halel gelmesin, der. Bu arada siyaset yapanları elbette
ikiye ayırmak gerekir. Hepsini aynı kategoriye sokamayız.

Yolda gördüğü vatandaşı insan olarak değil de, “oy” olarak gören kısmı hiç az değil.

“Merhaba sevgili oy! Fakiri biz korumayacağız da kim koruyacak..Yanınızdayım”
demeleri bu yüzden.

“Söz verip, sonra aklına eseni yapar” onlar. Gücü ellerine geçirdiler mi, birde
genel merkezlerinden arkalandılar mı hep öyle gidecek zannedenler. Bazıları
şanslıdır, siyasete tepeden paraşütle bırakılır, tırnakları ile kazarak gelmez.
Şöyle tehlikesi vardır, siyasi sermayesi olmadığından, karizması gün gelir tükenir.

“Halka hesap sorun” derler, halkın hesap soracak gücü yoktur. İş aynen şöyle olur.

“Zengin arabasını dağdan aşırır, fakir düz ovada yolunu şaşırır.”

Giderek artan haksızlıklar, hukukun hiçe sayılma görüntüsü, ekmeğinin
peşinden koşanlara “sana mı kaldı dayağı” yakınlarda yaşananlar.

Tekel işçilerinin efsaneleşen, haklı direnişine Başbakan

“kusura bakmayın” diyor. “Yan gelip yatamazsınız.”

İyi de onlar yan gelip yatmak değil, kazanılmış haklarını kaybetmeme mücadelesi
veriyor. Devlet güvencesi ve sözü ile kazanılmış haklarını kaybetmek istemiyor.
Ortada bir garabet durum var. Devletin emekli olana kadar çalışma kaydıyla
aldığı bu işçileri, kapı önüne koymaya hakkı yok.

İşçilere muhalefet ve STK desteği olması iktidarı çileden çıkardı.
Onları da muhalefet gibi görmeye başladı, 2. yanlış burada.

Başbakan yedi yıldızlı otelin “hektor” adlı villasında dinlenirken, işçiler
ekmek mücadelesinde, Ankara’nın ayazında girdi yeni yıla.

Tekel özelleşti. Amerikan sigara devleri piyasayı ele geçirdi.
Madem ki özelleştirme yapılıyor, Türk halkı üzerinden milyonlarca doları
cebe indiren o şirketlerle yapılan anlaşmaya işçilerde dahil edilmeliydi.
Hem devlet kurumları çerez fiyatına satılıp, piyasa yabancılara veriliyor,
hem de bu işten ekmek yiyen o sektörde çalışan binlerce kişi sokağa bırakılıyor.

Konuyu uzattım. Vakti zamanında Arınç 2001 yılında Tekel işçisine demiş ki:

“Tekel’ in özelleştirilmesi konusunda üreticinin zararına olan hiçbir şeyi kabul
etmeyeceğiz ve bunun mücadelesini sonuna kadar vereceğiz. Ama bu tepki
burada kalmasın. Meydanlara gelin. Sizin en önünüzde, sizinle birlikte gerekirse
polisten cop yemek de dahil meselenizi haykıracağız’’ ( Gazeteport – 6.1.2010)

“Dün öyle, bugün böyle” konuşanlara ithaf edilmiştir

Arınç?ın Kozmik Günlüğü - Neval Kavcar - Makaleler - Sonsayfa Haberler Son Dakika
 
Geri
Üst