g.haneli
Banned
- Katılım
- 4 Eki 2007
- Mesajlar
- 388
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
AK Parti Manisa milletvekili Bülent Arınç, Genelkurmay'ı Dağlıca baskını için şu sözlerle eleştirdi
21 Ekim'de Hakkari'nin Dağlıca bölgesinde yaşanan saldırının yeni bir terörle mücadele konsepti gerektiğini gözler önüne serdiğini ifade eden Arınç, "Bu son olaya bakıyoruz. 200 kişi köprüyü uçurmuş, karakolu basmış, 12 askerimiz şehit olmuş, 8 tanesi de kaçırılmış. Tam da referandumun yapıldığı gün. Peki bu olay nasıl oldu? 200 kişi bir anda sınırdan girdiyse, termal kameralar işe yaramadı mı? Nerede biraraya geldiler, bu istihbarat nerede? Söyleyeceğim çok şey var ama söyleyemiyorum, ancak söyleyebileceklerim bunlar" diye konuştu.
Eski TBMM Başkanı ve AKP Manisa milletvekili Bülent Arınç, Dağlıca baskını sonrasında PKK tarafından kaçırılan ve daha sonra serbest bırakılan 8 askere ilişkin Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaları eleştirirken, yeni bir terörle mücadele konsepti yaratılması gerektiğini söyledi.
Bülent Arınç, katıldığı bir televizyon programında güncel konularla ilgili açıklamalarda bulundu. Terörle mücadele eden güvenlik güçlerinin, bu sırada yaptığı hataları konuşmanın mücadeleyi zaafa uğratabileceği endişesi taşıdığını söyleyen Arınç, "İyi ama bazı yanlışlar da var ve bu yanlışlar da sürüp gidiyor. O zaman bunları da konuşarak, yazarak, bunların üzerine de dikkat çekerek yeni bir terörle mücadele konsepti meydana gelemez mi" dedi.
"SÖYLEYECEĞİM ÇOK ŞEY VAR, SÖYLEYEMİYORUM"
Yeni bir terörle mücadele konsepti oluşturmak için Hükümet ve Silahlı Kuvvetler'in bir an önce harekete geçmesi gerektiğini ifade eden Arınç, 21 Ekim'de Hakkari'nin Dağlıca bölgesinde yaşanan saldırının da yeni bir mücadele konsepti ihtiyacını gözler önüne serdiğini kaydetti.
Arınç, "Bu son olaya bakıyoruz. 200 kişi köprüyü uçurmuş, karakolu basmış, 12 askerimiz şehit olmuş, 8 tanesi de kaçırılmış. Tam da referandumun yapıldığı gün. Peki bu olay nasıl oldu? 200 kişi bir anda sınırdan girdiyse, termal kameralar işe yaramadı mı? Nerede biraraya geldiler, bu istihbarat nerede? Söyleyeceğim çok şey var ama söyleyemiyorum, ancak söyleyebileceklerim bunlar" diye konuştu.
Genelkurmay Başkanlığı'nın kaçırılan 8 askere ilişkin tavrını da eleştiren Arınç, askerlerin serbest bırakılmasının ardından "Genelkurmay'dan 'irtibatı kesilen askerlerimizin Silahlı Kuvvetler ile irtibatı sağlandı' şeklinde bir açıklama" yapıldığını söyledi.
"GENELKURMAY AÇIKLAMASINDAN BİRŞEY ANLAMADIM"
Söz konusu açıklamanın çok "diplomatik bir dille" kaleme alındığına işaret eden Arınç, şöyle konuştu:
"Bu çok diplomatik bir açıklama. Ben bundan birşey anlamadım. Hani ben birşey anladım da, Manisa'da bakkal dükkanında oturan Hasan birşey anlamadı, Hüseyin, Ali birşey anlamadı. Evet, terörle mücadelenin zaafa uğramaması için 'teslim alındı' dememek lazım, çünkü düzenli muharabe yapmıyoruz. Ama kaçırıldılar, bu büyük bir gerçek. Aradan şu kadar zaman geçti, bu açıklama bir doğru olayın üstünü ne kadar örtüyor? Anneler, babalar bilgi istiyor, bilgiye ulaşamıyorlar. Fakat öbür taraftan telefonla ailelerine ulaşanlar var. Bence çok açık olmalıyız. Bunlar bu baskın sırasında kaçırılmış askerlerimizdir. Şimdi bu gerçeği 'İrtibat kayboldu, sonra tekrar döndüler' şeklinde açıklamak.. Hiçbirşeyi yok kabul edemezsin, hiçbir şeyin üstünü örtemezsin."
"TERÖRLE MÜCADELEDE PROFESYONEL 5 BİN ASKER YETER"
Arınç, terörle etkin mücadele için profesyonel ve bölge şartlarına hakim 5 bin askerin yeterli olacağını savundu. Bunun için, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın aksine, Silahlı Kuvvetler'in bütçesinin iki kat artırılmasına ihtiyaç olmadığını savunan Arınç, "Birebir mücadelede etkin yetişmiş, profesyonel savaşçı insanların çok daha iyi sonuç alacağını düşünüyorum. Henüz kıtasına katılalı 5 ay olmuş bir askerle, daha yeni biyolojiden mezun olmuş bir asteğmenin dağ başlarında yapacağı mücadelenin ne kadar etkili olacağını sonuçlarıyla görüyoruz" diye konuştu.
Askeri tedbirlerin yanında sosyal, kültürel ve ekonomik gelişime de ağırlık verilmesi gerektiğine vurgu yapan Arınç, DTP'nin de PKK'yı ve Öcalan'ı reddetmedikçe Türkiye partisi olamayacağını ve giderek marjinalleşeceğini dile getirdi.
Haber: anka
21 Ekim'de Hakkari'nin Dağlıca bölgesinde yaşanan saldırının yeni bir terörle mücadele konsepti gerektiğini gözler önüne serdiğini ifade eden Arınç, "Bu son olaya bakıyoruz. 200 kişi köprüyü uçurmuş, karakolu basmış, 12 askerimiz şehit olmuş, 8 tanesi de kaçırılmış. Tam da referandumun yapıldığı gün. Peki bu olay nasıl oldu? 200 kişi bir anda sınırdan girdiyse, termal kameralar işe yaramadı mı? Nerede biraraya geldiler, bu istihbarat nerede? Söyleyeceğim çok şey var ama söyleyemiyorum, ancak söyleyebileceklerim bunlar" diye konuştu.
Eski TBMM Başkanı ve AKP Manisa milletvekili Bülent Arınç, Dağlıca baskını sonrasında PKK tarafından kaçırılan ve daha sonra serbest bırakılan 8 askere ilişkin Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaları eleştirirken, yeni bir terörle mücadele konsepti yaratılması gerektiğini söyledi.
Bülent Arınç, katıldığı bir televizyon programında güncel konularla ilgili açıklamalarda bulundu. Terörle mücadele eden güvenlik güçlerinin, bu sırada yaptığı hataları konuşmanın mücadeleyi zaafa uğratabileceği endişesi taşıdığını söyleyen Arınç, "İyi ama bazı yanlışlar da var ve bu yanlışlar da sürüp gidiyor. O zaman bunları da konuşarak, yazarak, bunların üzerine de dikkat çekerek yeni bir terörle mücadele konsepti meydana gelemez mi" dedi.
"SÖYLEYECEĞİM ÇOK ŞEY VAR, SÖYLEYEMİYORUM"
Yeni bir terörle mücadele konsepti oluşturmak için Hükümet ve Silahlı Kuvvetler'in bir an önce harekete geçmesi gerektiğini ifade eden Arınç, 21 Ekim'de Hakkari'nin Dağlıca bölgesinde yaşanan saldırının da yeni bir mücadele konsepti ihtiyacını gözler önüne serdiğini kaydetti.
Arınç, "Bu son olaya bakıyoruz. 200 kişi köprüyü uçurmuş, karakolu basmış, 12 askerimiz şehit olmuş, 8 tanesi de kaçırılmış. Tam da referandumun yapıldığı gün. Peki bu olay nasıl oldu? 200 kişi bir anda sınırdan girdiyse, termal kameralar işe yaramadı mı? Nerede biraraya geldiler, bu istihbarat nerede? Söyleyeceğim çok şey var ama söyleyemiyorum, ancak söyleyebileceklerim bunlar" diye konuştu.
Genelkurmay Başkanlığı'nın kaçırılan 8 askere ilişkin tavrını da eleştiren Arınç, askerlerin serbest bırakılmasının ardından "Genelkurmay'dan 'irtibatı kesilen askerlerimizin Silahlı Kuvvetler ile irtibatı sağlandı' şeklinde bir açıklama" yapıldığını söyledi.
"GENELKURMAY AÇIKLAMASINDAN BİRŞEY ANLAMADIM"
Söz konusu açıklamanın çok "diplomatik bir dille" kaleme alındığına işaret eden Arınç, şöyle konuştu:
"Bu çok diplomatik bir açıklama. Ben bundan birşey anlamadım. Hani ben birşey anladım da, Manisa'da bakkal dükkanında oturan Hasan birşey anlamadı, Hüseyin, Ali birşey anlamadı. Evet, terörle mücadelenin zaafa uğramaması için 'teslim alındı' dememek lazım, çünkü düzenli muharabe yapmıyoruz. Ama kaçırıldılar, bu büyük bir gerçek. Aradan şu kadar zaman geçti, bu açıklama bir doğru olayın üstünü ne kadar örtüyor? Anneler, babalar bilgi istiyor, bilgiye ulaşamıyorlar. Fakat öbür taraftan telefonla ailelerine ulaşanlar var. Bence çok açık olmalıyız. Bunlar bu baskın sırasında kaçırılmış askerlerimizdir. Şimdi bu gerçeği 'İrtibat kayboldu, sonra tekrar döndüler' şeklinde açıklamak.. Hiçbirşeyi yok kabul edemezsin, hiçbir şeyin üstünü örtemezsin."
"TERÖRLE MÜCADELEDE PROFESYONEL 5 BİN ASKER YETER"
Arınç, terörle etkin mücadele için profesyonel ve bölge şartlarına hakim 5 bin askerin yeterli olacağını savundu. Bunun için, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın aksine, Silahlı Kuvvetler'in bütçesinin iki kat artırılmasına ihtiyaç olmadığını savunan Arınç, "Birebir mücadelede etkin yetişmiş, profesyonel savaşçı insanların çok daha iyi sonuç alacağını düşünüyorum. Henüz kıtasına katılalı 5 ay olmuş bir askerle, daha yeni biyolojiden mezun olmuş bir asteğmenin dağ başlarında yapacağı mücadelenin ne kadar etkili olacağını sonuçlarıyla görüyoruz" diye konuştu.
Askeri tedbirlerin yanında sosyal, kültürel ve ekonomik gelişime de ağırlık verilmesi gerektiğine vurgu yapan Arınç, DTP'nin de PKK'yı ve Öcalan'ı reddetmedikçe Türkiye partisi olamayacağını ve giderek marjinalleşeceğini dile getirdi.
Haber: anka
