AntaLya (:

Mayhoş

mayhoş
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
11,125
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ღ♥Sonu Ölüm de olsa O♥ღ
Kaş'ta, kış aylarında da turizmi canlı tutmak amacıyla 14 günlük Likya yolu yürüyüşü düzenliyor. . Daha çok Avrupalı turistlerin ilgi gösterdiği programda 14 günde yaklaşık 200 kilometre yol katediliyor. Likya uygarlığının başkenti Patara Antik Kenti'nde başlayan yürüyüş, profesyonel rehberler eşliğinde Xanthos Antik Kenti'ne kadar devam ediyor. Buradan otobüsle Kaş'a geçen turistler, Çukurbağ köyündeki Fellos Antik Kenti'nde tekrar yürüyüşe geçiyorlar. Kaş'tan Kekova'ya otobüsle geçilmesinin ardından yürüyüşe katılanlar, Theimussa Antik Kenti gezilerek Likya yolundan Simena Antik Kenti'ne ulaşıyorlar.

Simena Antik Kenti'nde denizden 400 metre yükseklikteki Simena Kalesi'ne tırmanan tatilciler, buradan denize inerek yatla Batık Kent'i geziyorlar. Simena Antik Kenti'nin devamı olan Tersane Koyu'nda yattan inen turistler, antik kentte de inceleme yapma fırsatı buluyorlar. Otobüsle Kumluca'nın Mavikent beldesine geçilmesinin ardından Adrasan, Gelidonya Feneri, Olimpos Antik Kenti ve Çıralı'daki Yanartaş parkurları yürüyen tatulciler, buradan Phaselis Antik Kenti'ne geçiliyorlar. Son yürüyüş ise Termesos Antik Kenti'nde yapılarak 14 günlük tur tamamlanıyor.
CnnTürk


137749.jpg

guneyegeic.JPG

ethem_kas7.jpg

3.JPG



Gazipaşa

Henüz popüler olmamış Gazipaşa’nın; Akdeniz’in yamaçlarından denizi seyreden muz bahçeleri ile yanı başındaki tepelere kurulmuş Dağlık Kilikya’nın antik kentlerini, tarihle iç içe incecik kumsallarını, çivit mavisi koylarını, esrarengiz mağaralarını, ulu çamlı-zarif sedirli ormanlarını-yaylalarını keşfettik.


Üç gün boyunca dört bir yanı tarihle-yeşille-denizle çevrelenmiş bu güzel kentin dağlarında, tarihi kalıntıları arasında, muz ve nar bahçelerinde, korsan yatağı olarak çeşitli efsanelere konu olmuş ilginç koylarında-mağaralarında, teknelerin gidip-geldiği maviliklerde Orhan Veli’nin dizeleri dilimizin ucunda yürüdük-yüzdük-dolaştık.

Nar bahçelerinde geçse gün,
Her gün aheste mavnaların,
Görsem açıktan geçişini,
Ve her akşam dizilişini,
Ufukta mermer adaların..

gazipasa_deniz.jpg

gazipasa-paradise.jpg

g2.jpg

204.JPG

anamur0307yr4.jpg

44ea4789-3e93-420c-a9d0-93a28718d2f1.jpg





ÇİVİT MAVİSİ KOYLAR
Denize girmek ve geçmişin izlerini görmek için yine doğu yönünde, Güneyköy’deki Nohutyeri denilen yere doğru gidiyoruz. Yola yakın bir tepede “Kültür Bakanlığı Antiocheia ad Cragum Kazısı” tabelasını görüyoruz. Çalıların, çamların arasında sütunlar gözümüze çarpıyor. Bir süre daha gittikten sonra yol bir tepenin dibinde bitiyor. Önümüzde yükselen tepenin yamacında başlayan kale kalıntıları, yukarıya doğru devam ediyor. Bu bölgenin tarihi geçmişini anlatan rehberimiz Hüseyin Bey “Bu Nohut Kalesi” diyor. Sağımızda derin mavi rengiyle uzunca bir koy, arkasındaki tepede basamak basamak yükselen muz bahçeleri. Solumuzdaki muz ağaçlarının arasından geçerek koylara doğru yürüyoruz. Bir süre sonra dik yamaçtan aşağıya bir patikadan inmeye başlıyoruz. Çam dallarının arasından gördüğümüz, çivit mavisi renkte pırıldayan küçük koylar çok etkileyici. Bu güzelliğin çekiciliğine doğru, çok dik olan yamaçtan, yardımlaşarak iniyoruz. Kral Koyu-Delikli Deniz olarak adlandırılan bu yer, girintili-çıkıntılı, ışık yansımalarıyla renkten renge bürünen kayalarca kuşatılmış. Ortasındaki oyukla denize açılan ve tam da korsanlara göre olan bu gizemli koyda, herkes neşe içinde peş peşe kendini suya atıyor.


524041480694774_1260542870.jpg

gazipasa_gueney_2.jpg

13553063.jpg

www.yeniresim.com_-_Trkiye_Resimleri_-_Antalya_-_Alanya_11.jpg




Mavili koylara çıkan tarihi yollar

Denizin içindeki Phaselis Antik Kenti kalıntılarının üzerinden yüzerek kumsala çıktık. Çam ağaçlarının gölgelediği, etrafı harabelerle dolu antik yoldan, tarihin sırlarla dolu atmosferini hissederek yürüdük. Yolun sonunda bir sürpriz bekliyordu; mavilikler içinde bir koy daha!..
Tekneyle Phaselis’e doğru yol alırken, bir yandan hafif hafif dalgalanan Akdeniz’i, bir yandan sırtını Olimpos (Tahtalı) dağına yaslamış Kemer ve Çamyuva sahillerini, yolumuzun üstüne çıkıveren minik koyları seyrediyoruz. Karadan ve denizden gidilebilen bu antik kent, Antalya’ya 58 kilometre, Kemer’e 15 kilometre mesafede.
Uzaklardan yalçın tepeleriyle heybetli görünen Bey Dağlarına bakarken, çevresi çam-sedir-sandal ağacı-makilerle dolu tepeciklerle kuşatılmış koya giriyoruz. Demirleyen tekneden Phaselis’in lacivertli mavili ışıl ışıl denizine atıyor kendini herkes. Koyu çepeçevre ince bir şerit gibi saran kumsala ayak basıyoruz ve iğneli yapraklarını-kozalaklarını denize doğru sarkıtmış çamların altından geçerek antik kentin sokaklarına dalıyoruz.
Ayşe Dönmez..

_0_1204723549.jpg

YY09.jpg

antalya_phaselis_01.jpg

phaselis.jpg

8e1c5a5d-13c2-4df6-9bfa-a88f85b44931.jpg

Phaselis.jpg



Olympos :)

olympos.jpg

olympos_evleri.jpg

olympos1.jpg

olympos_manzara.jpg

olympos1.jpg


KeKova :)
Doğa ve tarihin bütünleştiği bir dünya cenneti olan Kekova olağanüstü güzellikleri bünyesinde barındırmaktadır. Mavi yolculuk yapanların kolayca ulaşıp gezebildiği ve yatlarını emin bir şekilde demirleyebildiği bir yer olan Kekova tarihle iç içe inanılmaz güzellikler sergiler. Kekova'ya denizden ulaşım Kaş ve Kale Çayağzı'ndan kiralanan kayıklarla yapılabilir.

Kaş'tan sonra Uluburun geçilerek Kekova'ya doğru yol alındığında önce Sıcak Yarımadası ile karşılaşılır. Sıcak İskelesinde Aperlai antik kenti, yarımadanın ucunda Toprakada ve Karaada yer alır. Bundan sonra Kekova Adası uzanmaktadır. Bu adadan dolayı tüm bölge Kekova adıyla anılmaktadır. Kekova Adası depremlerle biraz suyu batmış bu nedenle buraya batık şehir denilmiştir. Kekova Adası'nın karşısında Kaleköy ve biraz ileride de yatlar için sakin bir koy olan Üçağız Köyü bulunmaktadır.

kekova.jpg

antalya_kekova2.jpg

CIMG0029%20(Small).JPG

antalya-kekova-batik-sehir.jpg

kekova1999.jpg

15_134kekova3-2.jpg


Cennet yurdumdan ßir köşe daha :)
İyi tatiLLer..


 
teşekkürler Antalya tam bi cennet
 
Kış ortasında böyle konumu açılır insanın canı çekiyo :p
 
Geri
Üst