ELA_GÖZLÜ
New member
- Katılım
- 29 Ara 2007
- Mesajlar
- 52
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Şimdi anlıyorum
Anlamanın ne sancılı bir hastalık olduğunu...
Susuyorum ve suskunluğum çok şeyi anlatmaya denk düşüyor..
Bazen kusmak istiyorum bütün kötü düşünceleri
Parmak tıkıyorum tık yok..
Kötülüklerde ne kadar sert yapıyor insanı...
Dimdik duruyorsun taş gibi
Hiç birşeyin yumuşatamadığı kalbimi bir çöplüğe atıp gidesim geliyor!..
Kazanç uğruna verdiğim kayıplar
Bir toplu iğne hatta binlerce toplu iğne gibi bütün vücuduma saplanıyor
Öyle katılaşmış ki ruhum
Ne bir damla gözyaşı
Ne de kan akıyor!..
Yılların içinde kaybolmak yani zamanda
Ona yetişmeye çalışırken düşmek ve yaralanmak...
Ve bir daha hiç eskisi gibi olmamak
İnsanın beyni ve kalbi bu kadar birbirine zıt ve düşman olursa eğer
Hangisine kulak vereceğini şaşırırsın
Afallarsın tökezlersin
Düşmeler düşüşler başlar
İçime işleyem birşey var
İçime en içime işleyen
Beni dişleyen birşey var
Kaçıp giz olsam sus olsam pus olsam
İçimdeki ses hiç susmuyor ve hiç hiç yok olmuyor o kahrolu şey...
Ve
Yalanlar
Hep burdalar
Yok desen de
Hep burdalar....
Alıntı..
.............................................................................................................................
Seni severdim
Hüznün koynunda
Seni severdim
Hem uyanık, hem uykumda
Seni severdim
Ve sana rağmen yine severdim
Dar ağacı ip boynumda
Seni severdim
Hüznün koynunda
Seni severdim
Hem uyanık, hem uykumda
Seni severdim
Ve sana rağmen yine severdim
Dar ağacı ip boynumda