marlbora_man
New member
- Katılım
- 11 Tem 2005
- Mesajlar
- 74
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Hayatın
oynadığı
oyunların
içinde,
Bir ebe olarak
sana sesleniyorum:
Elma dersem
...
Çık!
Elma!
Hayat ne görürsem o, farkındayım aslında...Bakma yalnızlığım, yadırgayışım, haykırışlarım, susuşlarım, sorgulayışlarıma!
Kim ispatlayabilir senin var ya da yok olduğunu benden başka(?)
Varsın... Yaşıyorsun... Ellerin ellerimin değdiğinden uzak, gözlerin benim bakışlarımla kesişim kümeleri kurmasa da, kim inandırabilir beni, seni, onu yokluğa.
Kim ikna edebilir beni öznesi sen olmayan cümlelerde aşktan anlatmaya(?)
Kimse!
Lakin... Artık sıkıldım ben oyanamaktan. Çocukluğumun oyunları yetmiyor artık bana. Bir aydınlık günde, gözlerimi yumduğumu hatırlıyorum. Önce kendimi, sonra herkesi inandırmıştım bunun bir oyun olduğuna. Yine yine lakinlere sığınıyorum lakin artık avutmuyor bu çocukluk beni. Yüreğimin duvarlarına açtım gözlerimi. Gördüğüm, hissettiğim her odada izlerin var. Lakin, bir yarım kalmışlık var havada, suda, kalabalıkta, anlayacağın hayatta.
Hüzün koydum işte adını. Sana inat gözüme yaş, tümcelerime hüzün koydum! Tümcelerimden taştı, anlarıma doldurdum. Anlarım yok yanını saydıkça, daha bir tekrar eder oldum.
Hüzün,
Yok yüzün...
Hüzün,
Yok yüzüm..
Hüzün,
S(b)ensizliğin ismi...
Gel de tamam olsun ömrüm
Gel de... Ya da çık da...
Hayat ne görürsem o, farkındayım aslında...Bakma yalnızlığım, yadırgayışım, haykırışlarım, susuşlarım, sorgulayışlarıma!
Hadi baştan alalım o zaman:
Hayatın oynadığı oyunların içinde, bir ebe olarak sana sesleniyorum:
"Elma" dersem, çık!
Elma!
Bitsin yarım kalmışlığım