Ankara'da ''Utanç Müzesi'' !

€rd@ls10

Altın Üye
Katılım
2 Ocak 2008
Mesajlar
16,867
Reaction score
0
Puanları
0

Referandumla siyasilerin en önemli malzemesi haline gelen 12 Eylül uygulamaları bir sergiye konu oldu.

Uzun yıllar sadece mağdurların dile getirdiği 12 Eylül uygulamaları, referandumla siyasilerin de en önemli malzemesi oldu. Bu atmosferde Ankara’da darbenin karanlık tarihini anlatan “Utanç Müzesi” sergisi açıldı.


Referandumun yapıldığı günün, 12 Eylül askeri darbesinin 30. yıldönümüne denk gelmesi, partilerin sık kullandığı bir argüman oldu. Uzun yıllar sadece mağdurların dile getirdiği 12 Eylül uygulamaları, bu atmosferin etkisiyle kamuoyunun ilgisini çekmeye başladı. Tarihimizin en karanlık dönemlerinden biri olan 12 Eylül darbesine ilişkin Devrimci 78’liler Federasyonu tarafından Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde önceki gün açılan ve 15 Eylül’e kadar ziyaretçilerin gezebileceği bir sergi açıldı.

1980 - 2010 yılları arasında gözaltında ve cezaevlerinde öldürülen devrimcileri gösteren 442 ismin yazıldığı dev afişle karşılıyor Utanç Müzesi ziyaretçilerini.

Darağacını vermediler

4 katlı müzenin ilk katında Deniz Gezmiş ve arkadaşlarından başlayarak idam edilmiş devrimcilerin kara kalemle yapılmış resimleri ve bu resimlerdin altında bir ilmiğiyle, idam mahkumunun çıkarıldığı kürsüsüyle ve üç direğiyle, ürpertici bir darağacı yer alıyor. Federasyon, Kapatılan Ulucanlar Cezaevi’nde bir süre önce tesadüfen bulunan Deniz Gezmişler ve Erdal Eren’in de aralarında olduğu birçok idamın gerçekleştirildiği darağacının sergileneceğini açıklamıştı. Ancak Altındağ Belediyesi darağacını müzede sergilenmek üzere vermekten vazgeçti. Bu yüzden temsili darağacının altında, asılan devrimcilerin anısına konulan güllerin ortasında “AKP’lilerin darbe karşıtlığı bu kadardır” yazılı bir not konuldu.

Yargılansınlar

“12 Eylül Faşist rejiminin yarattığı utanç tablosu: 1 milyon kişi gözaltına alındı” sözleriyle başlayan ve 12 Eylül’ün bilançosunu anlatan afişlerin yanında, darbecilerin yargılanması ve servetlerine el konulmasını isteyen taleplerin yer aldığı afişler, işkenceleriyle ünlü Mamak Askeri Cezaevi’nin komutanı Raci Tetik’e ilişkin “Aranıyor” ilanı bulunuyor. İlanda “yargı önüne çıkarılmasını sağlamak için görenlerin, yerini bilenlerin, darbe karşıtı platforma haber vermeleri insanlık görevidir” deniliyor. Müzede ayrıca “Suçluyoruz” başlığı altında işkence ve yargısız infaz yapmakla suçlanan polis ve askerlerin listesi yer alıyor.

Son mektuplar...

Fotoğraf sanatçısı Mehmet Özer’in hazırladığı “Sesler, Sular, Yüzler” bölümünde idam edilenlerin fotoğraflarının yanında yakınlarına yazdıkları ve davalarına olan inanç ile yakınlarına yönelik özlemlerini aynı satırlara döktükleri son mektupları ile darağacındaki son sözlerine yer veriliyor. En acımasız işkencelerin yaşandığı 12 Eylül cezaevlerine ilişkin belgeler ve duvar diplerinde, açık görüşlerde çekilmiş fotoğrafların yanında ölüm oruçlarında ölen devrimcileri anan afişler yer alıyor.

Marks ve Ape Musa

“Bunlar bizim çocuklarımız, halkımızın yiğit evlatları” yazısı eşliğinde suikastlerde, çatışmalarda, cezaevlerinde, yargısız infazlarda öldürülen devrimcilere ait yüzlerce fotoğraf sergileniyor. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Mahir Çayan, İbrahim Kaypakkaya’nın yanı sıra, Abdi İpekçi, Che, Marks, Engels, Lenin, Stalin, Mao, Enver Hoca gibi devrimci önderler, Musa Anter ile TKP’nin kurucularından Mustafa Suphi’nin de aralarında olduğu yüzlerce kişinin fotoğrafı yer alıyor.

Utanç Müzesi’nde Diyarbakır Askeri Cezaevi’nde yapılanların anlatıldığı bölümde cop sokma işkencesine maruz kaldığını açıklayan 27, vereme yakalanan 128 ve cezaevinde öldürülen 26 kişinin isimlerine yer veriliyor. Diyarbakır Cezaevi’nin görüş yerini gösteren bir fotoğrafta ise “Türkçe konuş, çok konuş” yazısı dikkat çekiyor.

1100 KAYIP

Sehpaların üzerinde 12 Eylül hukukukun en önemli belgeleri olan dava dosyalarından örneklerin yer aldığı müzede gözaltında kaybedildiği belirtilen 1.100 kişinin isimlerine de tek tek yer veriliyor.

Çarmıh, ters askı, naylon torba

Müzede ziyaretçiler için en etkileyici kısımlardan biri işkencenin temsili olarak canlandırıldığı orta kat. Burada cansız mankenler aracılığıyla “çarmıh, ters askı, filistin askısı, mağdurun başyına naylon torba geçirilerek yapılan boğma işkencesi, kafes deniler dar yerlerde uzun süre hareketsiz bırakma, vücudu ıslatarak elektrik vermek, araba lastikleri geçirelerek işkence yapmak ve falaka” temsil ediliyor. Cansız mankenlerin önündeki “YSY” yazıları ise işkence görenler için “Yemek su yok” anlamına geliyor.

Vatan












































____________

 
Geri
Üst