Anayasa Mahkemesi kararını açıkladı

kent55

Süper Moderatör
Süper Moderatör
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
31,409
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ѕαмѕυηѕρσя








Anayasa Mahkemesi, 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu'nun geçici 1. maddesindeki, 31 Mayıs 2007 tarihli 5678 sayılı Anayasa Değişikliği Kanunu'nun yürürlüğe girdiği tarihten önce seçilen Cumhurbaşkanlarının, iki defa seçilememelerine ilişkin düzenlemeyi oybirliğiyle iptal etti. Yüksek Mahkeme, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görev süresini 7 yıl olarak belirleyen yasa hükmünü, oyçokluğuyla Anayasa'ya aykırı bulmadı.

Anayasa Mahkemesi, CHP'nin Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu'nun bazı hükümlerini iptali istemiyle açtığı davayı esastan karara bağladı.

Gündem toplantısında, Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu'nun iptal isteminin de aralarında bulunduğu 7 dosyayı görüşen heyet, 09.30'da başlayan toplantısını saat 14.30'da bitirdi.

Yüksek Mahkeme, Kanun'un bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle açılan davada, geçici 1. maddenin ikinci fıkrasındaki, ''31 Mayıs 2007 tarihli ve 5678 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce seçilen Cumhurbaşkanları, iki defa seçilememeleri kuralı dahil, Anayasa'nın değişiklik öncesi hükümlerine tabidir'' ibaresini iptal etti.

Heyet, ''Onbirinci Cumhurbaşkanının görev süresi yedi yıldır'' hükmünün de aralarında bulunduğu diğer düzenlemelerin iptal istemlerini ise reddetti. Gül'ün görev süresinin 7 yıl olacağına ilişkin hükmün iptal isteminin reddi kararına üyeler Fulya Kantarcıoğlu, Mehmet Erten, Osman Paksüt ve Zehra Ayla Perktaş karşı oy kullandı.

CHP'nin iptalini istediği diğer hükümler oybirliğiyle reddedilirken, ''seçimin geri bırakılması'' başlıklı 5. maddesinin iptali isteminin reddine üye Osman Paksüt'ün karşı oyuyla karar verildi.

Yüksek Mahkeme'nin karar tutanağı Anayasa Mahkemesi önünde bekleyen gazetecilere, Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Kırtepe tarafından dağıtıldı.


İPTALİ İSTENEN HÜKÜMLER

Kanun'un iptali istenen hükümleri şöyle idi:

-Seçimin geri bırakılmasına ilişkin 5. maddesi: ''(1) Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkan görülmediğine dair karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı seçimi bir yıl geriye bırakılır. (2) Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa, erteleme kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilir.''

-Cumhurbaşkanı adayı gösterilenlerin aday listesinin kesinleştiği tarih itibarıyla görevlerinden ayrılmış sayılacaklarına ilişkin 11. maddesinin 1. fıkrasında geçen ''... hakimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yüksek öğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyeleri, kamu kurumu ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, belediye başkanları ve subaylar ile astsubaylar, siyasi partilerin il ve ilçe yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile belediye meclisi üyeleri, il genel meclisi üyeleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar, kamu bankaları ile üst birliklerin ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alanlar' tümcesinin,

-Propaganda döneminde, Türkiye radyo ve televizyonlarında yapılacak propaganda yayınlarının tam bir tarafsızlık ve eşitlik içinde yapılmasının Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu tarafından sağlanacağına ilişkin 13. maddesinin ikinci fıkrasının,

-14. maddesinin 2. fıkrasında geçen ''Seçilen adayın mal bildirimi, seçim sonuçlarının kesinleşmesini müteakip Resmi Gazete'de yayımlanır'' ibaresinin,

-Aynı maddenin 3. fıkrasında geçen ''Alınan bağış ve yardımlar veraset ve intikal vergisinden müstesnadır. Adaylar ödünç niteliğinde para kabul edemez'',

-Aynı maddenin 4. fıkrasında geçen ''Alınan bağış ve yardımlar sadece seçim harcamalarında kullanılır ve başka bir amaç için tahsis edilemez'' ibaresi,

-Aynı maddenin seçim hesapları ve bağışa ilişkin 6. fıkrasındaki bazı düzenlemelerin,

-21. maddesindeki, ''Seçilen Cumhurbaşkanı adına düzenlenen tutanak, TBMM Genel Kurulunda, TBMM Başkanı tarafından verilir'' tümcesinin,

-''Onbirinci Cumhurbaşkanının görev süresi yedi yıldır. (2) 31/5/2007 tarihli ve 5678 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce seçilen Cumhurbaşkanları, iki defa seçilememeleri kuralı dahil, Anayasanın değişiklik öncesi hükümlerine tabidir.'' hükmünü içeren geçici 1. maddesi.''


AA






 
Anayasa Mahkemesi karar verdi!

Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanı'nın görev süresi konusundaki kritik kararını verdi. Buna göre Abdullah Gül 7 yıl görev yapacak.

DHA
[FONT=Helvetica,Verdana,Arial][/FONT]
15.06.2012 14:50




Anayasa Mahkemesi kararında Gül'ün ikinci kez aday olabileceğini ama ikinci kez seçilmesi halinde görev süresinin 5 yıl olacağını belirtti.

Gül daha Önce ne söylemişti

İstanbul'da bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Cuma Namazı'nı Ümraniye Hakkı Ekşi Camii'nde kıldı. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile İl Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın eşlik ettiği Gül, namaz sonrası camideki vatandaşlarla selamlaştı ve caminin içindeki vakıf binalarını dolaştı.

BİR TEK ARZUM, BU TİP TARTIŞMALARIN BUNDAN SONRA DEVAM ETMEMESİ

Cami çıkışında basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Gül, Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK) 8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili hazırladığı raporu ve merhum Cumhurbaşkanı Özal'ın eşi Semra Özal'ın kendisiyle görüşme talebini değerlendirdi. Gül, "Biliyorsunuz, 20 sene önce Sayın Cumhurbaşkanı Turgut Özal görev başındayken hayatını kaybetmişti. Bu çok önemli, görev başındayken hayatını kaybeden bir Cumhurbaşkanımız. Ondan sonra da bir çok spekülasyonlar olmuştu. Başta aile mensupları olmak üzere zaman zaman bu vefatla ilgili bir çok şüpheler dile getirildi ve birçok yine iddialar ortaya kondu. Ama üzülerek şunu ifade etmek isterim ki, çok köklü bir devlet geleneği olan milletimiz böyle bir süre geçmiş olmasına rağmen görev başında vefat eden bir cumhurbaşkanıyla ilgili derli toplu, bilimsel bir araştırma, soruşturma yapılıp, bütün bu şüpheli zahir edecek bir neticeye varmadı. Geçen sene de hatırlayacaksınız bununla ilgili çok yoğun tartışmalar oldu ve bu talimatı verdim. İlk defa gayet kapsamlı bir çalışma yapılmış oldu. Buradaki maksat şudur, iddia edilen çeşitli şüpheler var, aile tarafından, çeşitli toplum mensupları tarafından, bütün bunların neticeye kavuşması, varsa herhangi bir tereddütlük durum, bunların tamamen açıklığa kavuşturulması ve netice tarihe bu tip tartışmalı bir konunun bırakılmaması için bu talimatı verdim, DDK'da kapsamlı bir çalışma yaptı. Birçok bilim adamlarının kurduğu komitelerin raporları zaten yayınladı, bunları görüyorsunuz" diye konuştu.

Gül, Semra Özal'ın görüşme talebine ilişkin olarak da, "Onunla da en kısa süre içerisinde görüşeceğim, kendisinden kanaatini alacağım. Bir tek arzum şudur; bu tip tartışmaların bundan sonra devam etmemesi, bitmesi ve herhangi bir şeyin karanlık zihinlerde kalmaması. Bunun çok köklü geleneği olan devletimizin yapması gereken bir iş olarak düşünüyorum" dedi.

SURİYE'DE EN KÖTÜ DURUMA GELİNMİŞ VAZİYETTE

Suriye'deki olaylar ve kürtaj tartışmalarıyla ilgili soru için "Birinci konu önemli burada. Diğer konuyla ilgili tartışmalar ayrı" cevabını veren Gül, "Suriye konusu sadece Suriye ile Türkiye arasında bir konu değil. Türkiye ile Suriye'nin karşılıklı bir problemi söz konusu değil. Problem Suriye'de olup bitenlerle tüm insanlığın yaşadığı bir problemdir. Dolaysıyla bütün dünyanın meselesidir. Bizim çok büyük bir korkumuz bugünkü durumlara gelmekti. Üzülerek görüyorum ki bugün neredeyse bir iç savaş duruma gelmiştir Suriye'de olup bitenler. Suriye'de olup bitenleri günü gününe takip ediyoruz, günü gününe çok gerçekçi istihbaratlar alıyoruz. Çünkü komşumuzdur, komşumuzda çok büyük bir alev vardır. Böyle bir yangının, böyle bir acıların yaşanmaması için biz elimizden gelen her şeyi yaptık. Hem Suriye nezdinde, hem de dünya nezdinde yaptık. Maalesef ki, en kötü duruma gelinmiş vaziyette. Ümit ediyoruz ki, Halep'te çok daha büyük olaylar olmaz. Şu anda Suriye'yi yönetenlerin gidişatın ne olduğunu açıkça gördüler. Kendilerine sunulan çok büyük bir fırsat vardı, o fırsatın son şans olduğunu hem burada, hem diğer uluslar arası platformlarda açıkça ortaya koymuştum, o da Annan Planı'nın gayet dikkatli ve bütün noktalarıyla uygulanmasıydı. Gördüğümüz kadarıyla o da şu anda devre dışı kalmak üzere. Dolayısıyla yapılacak iş Suriye rejiminin, Suriye'yi yönetenlerin hem kendi ülkelerine, hem kendi halklarına, hem de kendilerine daha fazla zarar vermemeleri için gerçekçi bir değerlendirme yapıp, bugünden itibaren takip ettikleri politikayı durdurmaları ve Suriye'nin kanın artmasını önlemeleri ve Suriye'de demokrasiye geçişin, halkın hür iradesine saygı duyulacak bir rejimin yolunu açmalarıdır" diye konuştu.

"MAHKEME KARARI NEYSE ODUR"

Cumhurbaşkanı Gül, Anayasa Mahkemesi'nin Cumhurbaşkanı'nın görev süresine ilişkin kararı sorulunca, "Mahkeme kararı neyse odur" şeklinde yanıt verdi.
 

Ekli dosyalar

  • 150620121453173750989_2.jpg
    150620121453173750989_2.jpg
    5.9 KB · Görüntüleme: 46
Geri
Üst