Yüksek Seçim Kurulu'nun anayasa değişikliğiyle ilgili yapılaack referandum için 60 güne izin vermemesine tepki gösteren Başbakan Erdoğan, "YSK zorlama bir karar verdi. Bunun farkındayız. Neymiş, 60 gün olmazmış.120 gün olurmuş. Biz 60 güne de hazırız,120 güne de" dedi. 120 günlük sürenin ilginç bir tesadüf sonucu 12 Eylül tarihine denk geldiğini ifade eden başbakan "Burada ilginç bir durum var.120 günlük süre geldi 12 Eylül'e rastladı. 12 Eylül'de sandıklara gideceğiz. Bu sorumluluğunuzu daha da arttırıyor. Gümbür gümbür inşallah o sandıklardan o anayasayı geçireceğiz" dedi.
10 bakan ve 300'den fazla işadamı ile Yunanistan'da 22 anlaşma imzalayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan'dan geçtiği Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nde (MOSB) ortak açılış töreni gerçekleştirdi. Başbakan uydu bağlantısıyla Alaşehir'deki Sarıkız Petrol üretim tesisinin açılışını yaptıktan sonra Türkiye'de ilk defa organize sanayi bölgesine demiryolu bağlantısını sağlayan 40 milyon TL yatırım bedeline sahip MOSB Lojistik Merkezi ile 45 milyon TL yatırım yapılan alt yapı ve tevsi alanlarının açılışın gerçekleştirdi. Başbakan Erdoğan,ayrıca MOSB içinde yer alan 18 firmanın 2 bin 500 kişiye istihdam sağlayacak toplam 405 milyon TL değerindeki yatırımlarını hizmete açtı, 9 firmanın toplam 125 milyon TL değerindeki temelini attı. Kamu ve özel olmak üzere 491 milyon 255 bin liralık yatırımı bu açılışlarla Manisa'ya kazandırdıklarını belirten Başbakan Erdoğan, bu yatırımlarla 2 bin 332 kişinin istipdam sağlanacağını söyledi. Krizin nasıl teğet geçtiğini görmek isteyenleri Manisa'ya davet eden Erdoğan "Yüreğiniz yetiyorsa Manisa'ya gelin. Şu OSB'leri helikopterle yukarıdan gördüğünüz zaman gururlanmamak mümkün değil. Buradan kriz tellallarına, felaket tellallarına, karamsarlara, kötümserlere, Türkiye'nin ufkunu sisli ve puslu göstermeye çalışanlara bir çağrıda bulunuyorum: Krizin nasıl teğet geçtiğini görmek istiyorsanız Manisa'ya gelin. Türkiye'nin küresel krizi nasıl atlattığını görmek istiyorsanız Manisa'ya gelin.81 vilayetimizde çarklar tıkır tıkır işliyor" diye konuştu. Avrupa basının hergün Türkiye mucizesini yazdığını söyleyen Başbakan Erdoğan,ayrıca IMF olmadan bu kirzin aşılamayaacğını söyleyenlere, IMF dayatmasıyla karşılarına çıkanlara bukrizin nasıl kendi yöntemleriyle aşılabiliceğini gösterdiklerini kaydetti.
Dikta içinizde
Türkiye'deki herkesin 12 Eylül darbe anayasasından şikayetçi olduğunu ve iktidar partisi olarak aldıkları yüzde 47 oy oranıyla bu anayasayı değiştirmek için çalışmalara başladıklarını söyleyen başbakan Erdoğan, hukukun üstünlüğünü koruyan, insan haklarını savunan,demokrasiyi yücelten bir anayasa olmaması halinde bir ülkenin hiçbir alanda ilerleme kaydedemeyeceğini söyledi. Taslağı Anayasa mahkemesine götüren CHP'yi 'dikta'lıkla suçlayan Başbakan, şunları söyledi:
''Neyi götürmediniz ki? Ne çıksa hepsini Anayasa Mahkemesine götürdünüz. Anayasa Mahkemesinin adını da bunlar değiştirdi. Bu CHP zihniyeti Anayasa Mahkemesinin adını, Ana Muhalefet Mahkemesi koydu. Türkiye'nin en acil, en önemli, hayati ihtiyacına kulaklarını tıkadılar, sırtlarını döndüler. Düşünebiliyor musunuz, bir Genel Başkan arkadaşlarına diyor ki, 'Siz oy kullanma kabinine girmeyeceksiniz' Nerede demokrasi? Bu ne demek? 'Ben size güvenmiyorum. Olur ya, içeri girersiniz de kabul oyu kullanırsınız' Bunun için onlara güvenmiyor. Sadece kürsüde konuşacaksınız, bu iktidara verip veriştireceksiniz, oy kullanmaya gelince kullanmayacaksınız, hani dikta, nerede demokrasi? Diktayı başka yerde arıyorlar. Dikta içinizde be. Dikta da kendilerine, arkadaşlarına oy kullandırtmayacak kadar dikta. Bakıyorsun bir başka grup. Onlar da yine aynı. Onlar da oy kullandırtmadılar. Sorduğun zaman bağırırlar, 'Partimizi kapattılar.' Eee hadi bakalım, çık meydana. Onlar da oy kullandırtmadılar. Olur ha belki gider kabul oyu kullanır. Onun için de oy kullandırtmadılar. Bunun adı demokrasi değil, bunun adı güven değil. Ama herşeyiyle ekibimiz hem konuşulması gerekeni konuştu, hem de gidip oyunu kullandı. Kim yanındaki arkadaşlarına güveniyor, kim güvenmiyor, bunlar da iyot gibi açığa çıktı."
Anayasa görüşmeleri sırasında meclise gelmesi nedeniyle "Devleti bıraktı, geldi, buraya karargahı kurdu"şeklinde eleştirildiğini de belirten Başbakan Erdoğan, "Geldim. Arkadaşlarımla beraber oturdum, kuliste de oturdum, genel kurulda da oturdum. Çünkü bunu o denli önemsedim. Bu tarihi süreçtir ve biz Meclis'te de yine Başbakanlık makamımızda yine bu görevleri aksatmadan yürüttük" dedi.
Seçimlere 14 ay olmasına karşın "Bu meclis anayasa yapamaz" diyerek milletvekillerinin kendilerini inkar ettiğini kaydeden Başbakan "Bir meclis kapanacağı ana kadar yasa yapar. Bunlar kendilerini inkar ediyor. Sen bu maaşı niye alıyorsun? Yasa yapmak için. Milletin yüklediği emanetini inkar ediyorlar. Bu milletseni milletin iradesini temsil etmek yasa yapmak, anayasa yapmak için gönderdi. Yeri gelirse 16 saat çalışacaksın. Şu anda haftada 3 gün çalışıyorsun. Milletvekili arkadaşlarım gücenmesin. Saat 15, akşam 19-20. O da haftada 3 gün görüyorsunuz" dedi.
Şehit cenazeleri
Şehit cenazelerine katılan MHP'lilerin sloganlar atmasına da tepki gösteren Başbakan Erdoğan, şehitlerin dualarla sakin bir şekilde uğurlanması gerektiğini belirterek şöyle konuştu:
"Çeşitli el kol hareketleriyle şehit cenazelerini istismar edenler var. Cenazeler hepimizin şüphesiz. Onları ebediyete uğurlarken kendi dinimizde bir adap ve kuraları içnde uğurlanır. Oralar slogan atma yeri değildir. Gelirsiniz duanızı yaparsınız. Bağırarak çağırarak değil. Hocalarımız müftülerimiz bu uyarıları yaptıkları halde devam ediyor. Halkımızı uyanık olmaya davet ediyorum. Bunları oy zemini içinde ranta dönüştürme içinde olanlar var. Şehitler hepimizindir. Milil birliğimize kardeşliğimize gölge düşürmek isteyenlere izin vermeyeceğiz. Askerimizle polisimizle mücadelemizi sürdürüyoruz. Jandarmamıza askerimize hükümet olarak verilmiş talimatlarımız vardır. Süreci kararlı şekilde onlar götürüyor. Polisi de aynı şekilde. Hiçbir eksikleri yoktur. Bu mücadeleyi en az zaiyata indirecek şekilde devam ettireceğiz. Er veya geç bu işte biz başarılı olacağız, olmaya mecburuz" dedi.
kaynak