Aman savcı duymasın...

-HaKiKaT-

Altın Üye
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
10,386
Reaction score
0
Puanları
0
'CHP'nin çarşaf açılımı çöktü' değerlendirmesi doğru değil. Açılım yürürlükte; başı kapalı veya çarşaflı bir kadın yakasına altı ok rozeti takarak CHP'de siyaset yapabilir. Parti yönetiminin 'örtülüleri partiden içeri sokmayın, çarşaflıları uzak tutun' gibi bir kararı yok.

Yani CHP toplumda heyecan uyandıran çarşaf açılımında geri adım atmış değil. Çarşaflı kadınların Deniz Baykal'ın birkaç ay önce törenle taktığı rozetleri çıkarıp attığı doğru.

Belli ki CHP'de aradıklarını bulamadılar. Aradıkları neydi, neyin peşindeydiler sorusunun cevabını herkes biliyor; belediye başkan adaylığı. Kapalı kadınları partiye kazandıran Emin Atmaca aday adayıydı, kendisine sözler verildi ancak parti onun yerine bir başkasını aday gösterdi. Rozetlerin çıkmasının nedeni bu... Türk siyasetinde her partide yaşanabilecek türden olağan bir gelişme.

Siyaset uzun soluklu bir iş, 'rozeti tak, adaylığı kap' olmaz. CHP bu olaydan yola çıkarak politikasını değiştirmemeli, başı açık kapalı, çarşaflı çarşafsız ayrımı yapmadan toplumun her kesimine kapısını açık tutmalı.

CHP'nin bugünlerde çarşaf kadar ses getiren bir başka vaadi gündemde... 'Kur'an kursu açılımı' diye niteleyenler var. Kocaeli Büyükşehir belediye başkan adayı Sefa Sirmen, talep gelmesi durumunda her mahalleye Kur'an kursu açacaklarını söyledi. Bu vaade CHP lideri Deniz Baykal da tam destek verdi: "Tıpkı bilgisayar kursu, yabancı dil kursu gibi ihtiyaca cevap verecek doğru ve yararlı bir proje. Kur'an dinimizin özü, hurafelere karşı temel dayanaktır."

Niye olmasın? Pekala olabilir. Eğer gençlerin Kur'an öğrenmek için talebi var ve bu ihtiyacı başka yoldan karşılayamıyorsa belediyenin altyapısını oluşturduğu mekânlarda Kur'an öğretilmesinin ne sakıncası var? Kaldı ki devletin din eğitimi vermekle yükümlü tek kurumu olan Diyanet'in görevlendireceği hocalar öğretecek. Belediye personeli değil.

Laikliğe aykırı değil, tam aksine laikliğin gereği. Bazı kesimlerin yaptığı gibi laiklik dinî değerlerin karşısına oturan bir ilke değil, aksine kutsalları koruyan, dindarın özgürlük alanını teminat altına alan bir ilke. Laiklik Müslümanların en büyük kutsalı Kur'an'ı öğrenmenin önüne engel olarak konulabilir mi? Dinin siyasete alet edilmesiyle de uzaktan yakından ilgisi yok. Bir belediye başkanının toplumdan gelen maddi veya manevi taleplere olumlu cevap vermesinden daha doğal ne olabilir?

CHP Kocaeli adayı Sefa Sirmen'in projesi doğru, Baykal'ın desteği yerinde. CHP'nin en büyük sıkıntısı, toplumun kutsallarıyla barışık görüntü sergileyememesiydi. Bunun bedelini ağır ödedi. Kim ne derse desin yıllar yılı iktidardan uzak düşmesinin ana nedenlerinden biri bu. Çarşaf ve her mahalleye Kur'an kursu açılımı CHP'ye dönük olumsuz havanın kırılması açısından oldukça önemli.

İçeriden çatlak sesler çıkacak. Kur'an kurslarıyla Atatürk'ün partisi CHP'nin ne ilişkisi olabilir, diyecekler. Partiye yön vermek isteyen çevrelerden itirazlar yükselecek. 'Çok tehlikeli bir yol, derhal vazgeçin' diyecekler. Aralarından ihanet olarak yorumlayanlar çıkacak. Halkın hassasiyetlerini dikkate almayan siyasi partilerin varlığını sürdürme şansı yok. Topluma sağır siyasetçilerin tümü tasfiye oldu. Kur'an kursu açılımından geri adım atmamalı. Bu CHP için doğru yol. Bu güzergâhta yürüyüşünü sürdürmeli. CHP'nin içinde düştüğü açmazdan tek çıkışı 'toplumun kutsallarıyla barışmasından' geçiyor.

Yazının başlığını 'Aman savcı duymasın' diye koydum ama CHP'nin rejime, cumhuriyetin değerlerine bağlılığı sınanmıştır. Aynı vaat bir sağ parti adayından sadır olsa başı ağrıyabilir ama CHP için sorun olmaz. Savcı duysa da fark etmez. Savcı kapatma davası falan açamaz. CHP toplumla barışmazsa halk geçmişine bakmaksızın tasfiye edecek.

 
Geri
Üst