Dağdaki teröriste Habur’da verilen tavizi, Meclis’teki siyasi uzantılara Cemil Çiçek sundu. Hedef ‘müzakere ortağı’nın anayasa desteğini garantilemek!
“Meşruiyet kalkanı” peşinde...
“Türk”ü bitireceğini açıkladığı yeni anayasa için sabırsızlanan AKP, masaya oturduğu PKK ve siyasi uzantılarına toz kondurmuyor. Son Zana örneği, sayısal çoğunluğun yanı sıra meşruiyet arayan iktidarın tavrını da ortaya serdi.
Ayağına kırmızı halı serilecek!
İktİdarIn tavizkar tavrı, muhalefeti de kızdırdı. MHP’li Semih Yalçın, “Neredeyse kırmızı halı serecekler” derken, Ahmet Kenan Tanrıkulu ise ciddiyetsizlik ve görevi savsaklamayla suçladığı Başkanlık Divanı’nı sert bir dille eleştirdi.
“Sorun çıkmasın” tavrı mı?
CHP’li Hasan Akgöl, “İktidar-BDP sıcaklığı için yumuşak geçiş diye düşünüyorum. Çiçek duydu da duymazdan geldi” derken, Canan Arıtman, “Bu ‘anayasa sürecinde sorun çıkmasın tavrıysa’ çok tehlikeli” ifadesini kullandı.
BDP’lilere neredeyse kırmızı halı serecekler
Çiçek’in, yemini tahrif eden Zana’ya göz yummasına muhalefetin tepkisi sert oldu: AKP, bu tavizkar tutumuyla BDP’lilerin anayasa desteğini garantiye almaya çalışıyor.Yeni anayasa için kolları sıvayan AKP, müzakere masasına oturduğu terör örgütü PKK ve siyasi uzantılarına toz kondurmuyor. Son Zana örneği, sayısal çoğunluğun yanı sıra meşruiyet arayan iktidarın tavrını da ortaya serdi. AKP iktidarının bu kadar tavizkar davranmasındaki amaç, ’müzakere ortağı’nın anayasa desteğini garantiye almak. Meclis’teki yemin sırasında “Türk milleti” yerine “Türkiye milleti” diyerek yemini tahrif eden Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana’ya, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in göz yumması ve aklamaya çalışması, muhalefetin sert tepkisine yol açtı. MHP Gaziantep milletvekili Edip Semih Yalçın, “Meclis Başkanlığı dahil iktidar ve iktidarın mensupları, BDP’liler Meclis’e geldi diye neredeyse kırmızı halı serecekler. Buradaki amaçları yarın gerçekleştirecekleri gündemleri ile ilgili olarak BDP’yi yanlarına çekmektir” dedi. Yalçın, iktidarın açılım politikaları ile ortaya koydukları bir terörle ittifak anlayışını bu sefer Meclis’te terör uzantısı bir parti ile gerçekleştirme gayreti içerisinde olduklarını ifade ederek şöyle dedi: “Doğrusu kol kolalar ve gayet de iyi anlaşıyorlar. Böyle bir yapı içerisinde Türkiye lafzı ile Türk lafzı arasındaki o farkı bilmelerine rağmen görmezden gelmeleri, anayasa ile yapacakları değişiklikle birlikte kimliksiz bir devlet oluşturma gayretinden başka şey değildir.”
Ciddi bir hata içindeler
MHP İzmir milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu da, Meclis Başkanlığı’nın bu konuda ciddi bir hata içerisinde olduklarını söyleyerek şunları kaydetti: “Meclis ilk açıldığında hepimiz yemin ederken kasıtlı olmayan imla hataları veya metin dışına çıkmalar olduğunda başkanlık divanı uyarıyordu. Burada hem oturumu yöneten Meclis Başkanı, hem de kâtip üyeler atlamış ve görevlerini tam olarak yapmamış durumdadırlar.” Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in, yeminin tekrarı ile ilgili soruya cevaben verdiği “Gerekirse bakarız” sözlerini de hatırlatan Tanrıkulu, “Ciddi bakılmayan ve hassasiyet gösterilmeyen bir tavır var. Bazı hukukçular, ’Ne olurmuş Türk yerine Türkiye demiş, kasıt yokmuş’diyorlar. Kasıt var veya yok. Ciddiyetsiz bir tavır var burada.”
Görüşmeler için alt zemin
Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana’nın, Meclis’teki hatalı yeminine göz yuman TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e bir tepki de CHP Hatay Milletvekili Hasan Akgöl’den geldi. Akgöl, yemin törenlerinde en ufak bir kelime hatası olduğunda bile yeminin tekrar edildiğini söyleyerek, “Türk” ve “Türkiye” kelimelerinin geçtiği böylesi önemli bir konudaki hatayı Meclis Başkanı’nın yineletmesi gerektiğini ifade etti. Akgöl, şöyle konuştu: “Olaya iyi niyetle bakmak istiyorum ama Meclis Başkanı ’tekrar bir sürtüşmeye gerek kalmasın’gibi mi yorumladı acaba ama pek zannetmiyorum. İktidarın BDP ile görüşmelerinin daha sıcak geçmesi için bir alt zemin, yumuşak geçiş diye düşünüyorum. Meclis Başkanı da duydu ama duymazdan geldi.” Böyle bir durumda yeminin kabul görmemesi gerektiğine dikkat çeken Akgöl, yeminin tekrar edilmesi gerektiğini bunun da hukuki bir süreç olduğunu belirtti. Akgöl, Meclis Başkanı’nın yemini hangi niyetle tekrar ettirmemiş olursa olsun, metnin doğru okunmadığını ve tekrar edilmesi gerektiğini kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı: “Kelimenin hassasiyeti çok önemli, özellikle Türk ve Türkiye kelimelerinde böyle bir durum olması çok önemli. Yemin edilmemiş ve şu an yasama yapamaz.”
Her geçen gün şımarıklıkları artıyor
CHP İzmir eski milletvekili Canan Arıtman, Leyla Zana’nın Meclis’teki hatalı yeminini TBMM Başkanı’nın görmezden gelindiğini belirterek, yeni anayasa yapım sürecinde de bu tavizkar tavrın devam edeceğinin anlaşıldığını ifade etti. Arıtman, 72 milyon insanın “Türkiye milleti” tanımının kullanıldığını duyduğunu ve bunun insanlarda bir infial yarattığını söyleyerek. şöyle dedi: “Türk milleti demek istemiyorlar ve bilinçli, programlı şekilde Türkiye milleti diyerek yemin ediyor. Buna her şeyden önce Meclis Başkanının tepki göstermesi ve yemini tekrarlatması gerekirken son derece yanlış yapmıştır. Şu anda sadece Leyla Zana için değil Meclis Başkanı için de bir infial duygusu içerisindeyiz.” Türkiye’de yaşananların bu noktaya gelmesine verilen tavizlerin neden olduğuna dikkat çeken CHP’li eski vekil Canan Arıtman, terörün artmasındaki en büyük etkenin de bu tavır olduğunu kaydetti. Arıtman şunları söyledi: “Her geçen gün şımarıklıkları artıyor. Meclis kürsüsünden Kürtçe bile konuştular, defalarca Kürdistan kelimesini telaffuz ettiler. Meclis Başkanlığı’nın ve vekillerin de yeterli tepkisi olmamıştır.”
“Meşruiyet kalkanı” peşinde...
“Türk”ü bitireceğini açıkladığı yeni anayasa için sabırsızlanan AKP, masaya oturduğu PKK ve siyasi uzantılarına toz kondurmuyor. Son Zana örneği, sayısal çoğunluğun yanı sıra meşruiyet arayan iktidarın tavrını da ortaya serdi.
Ayağına kırmızı halı serilecek!
İktİdarIn tavizkar tavrı, muhalefeti de kızdırdı. MHP’li Semih Yalçın, “Neredeyse kırmızı halı serecekler” derken, Ahmet Kenan Tanrıkulu ise ciddiyetsizlik ve görevi savsaklamayla suçladığı Başkanlık Divanı’nı sert bir dille eleştirdi.
“Sorun çıkmasın” tavrı mı?
CHP’li Hasan Akgöl, “İktidar-BDP sıcaklığı için yumuşak geçiş diye düşünüyorum. Çiçek duydu da duymazdan geldi” derken, Canan Arıtman, “Bu ‘anayasa sürecinde sorun çıkmasın tavrıysa’ çok tehlikeli” ifadesini kullandı.
BDP’lilere neredeyse kırmızı halı serecekler
Çiçek’in, yemini tahrif eden Zana’ya göz yummasına muhalefetin tepkisi sert oldu: AKP, bu tavizkar tutumuyla BDP’lilerin anayasa desteğini garantiye almaya çalışıyor.Yeni anayasa için kolları sıvayan AKP, müzakere masasına oturduğu terör örgütü PKK ve siyasi uzantılarına toz kondurmuyor. Son Zana örneği, sayısal çoğunluğun yanı sıra meşruiyet arayan iktidarın tavrını da ortaya serdi. AKP iktidarının bu kadar tavizkar davranmasındaki amaç, ’müzakere ortağı’nın anayasa desteğini garantiye almak. Meclis’teki yemin sırasında “Türk milleti” yerine “Türkiye milleti” diyerek yemini tahrif eden Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana’ya, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in göz yumması ve aklamaya çalışması, muhalefetin sert tepkisine yol açtı. MHP Gaziantep milletvekili Edip Semih Yalçın, “Meclis Başkanlığı dahil iktidar ve iktidarın mensupları, BDP’liler Meclis’e geldi diye neredeyse kırmızı halı serecekler. Buradaki amaçları yarın gerçekleştirecekleri gündemleri ile ilgili olarak BDP’yi yanlarına çekmektir” dedi. Yalçın, iktidarın açılım politikaları ile ortaya koydukları bir terörle ittifak anlayışını bu sefer Meclis’te terör uzantısı bir parti ile gerçekleştirme gayreti içerisinde olduklarını ifade ederek şöyle dedi: “Doğrusu kol kolalar ve gayet de iyi anlaşıyorlar. Böyle bir yapı içerisinde Türkiye lafzı ile Türk lafzı arasındaki o farkı bilmelerine rağmen görmezden gelmeleri, anayasa ile yapacakları değişiklikle birlikte kimliksiz bir devlet oluşturma gayretinden başka şey değildir.”
Ciddi bir hata içindeler
MHP İzmir milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu da, Meclis Başkanlığı’nın bu konuda ciddi bir hata içerisinde olduklarını söyleyerek şunları kaydetti: “Meclis ilk açıldığında hepimiz yemin ederken kasıtlı olmayan imla hataları veya metin dışına çıkmalar olduğunda başkanlık divanı uyarıyordu. Burada hem oturumu yöneten Meclis Başkanı, hem de kâtip üyeler atlamış ve görevlerini tam olarak yapmamış durumdadırlar.” Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in, yeminin tekrarı ile ilgili soruya cevaben verdiği “Gerekirse bakarız” sözlerini de hatırlatan Tanrıkulu, “Ciddi bakılmayan ve hassasiyet gösterilmeyen bir tavır var. Bazı hukukçular, ’Ne olurmuş Türk yerine Türkiye demiş, kasıt yokmuş’diyorlar. Kasıt var veya yok. Ciddiyetsiz bir tavır var burada.”
Görüşmeler için alt zemin
Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana’nın, Meclis’teki hatalı yeminine göz yuman TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e bir tepki de CHP Hatay Milletvekili Hasan Akgöl’den geldi. Akgöl, yemin törenlerinde en ufak bir kelime hatası olduğunda bile yeminin tekrar edildiğini söyleyerek, “Türk” ve “Türkiye” kelimelerinin geçtiği böylesi önemli bir konudaki hatayı Meclis Başkanı’nın yineletmesi gerektiğini ifade etti. Akgöl, şöyle konuştu: “Olaya iyi niyetle bakmak istiyorum ama Meclis Başkanı ’tekrar bir sürtüşmeye gerek kalmasın’gibi mi yorumladı acaba ama pek zannetmiyorum. İktidarın BDP ile görüşmelerinin daha sıcak geçmesi için bir alt zemin, yumuşak geçiş diye düşünüyorum. Meclis Başkanı da duydu ama duymazdan geldi.” Böyle bir durumda yeminin kabul görmemesi gerektiğine dikkat çeken Akgöl, yeminin tekrar edilmesi gerektiğini bunun da hukuki bir süreç olduğunu belirtti. Akgöl, Meclis Başkanı’nın yemini hangi niyetle tekrar ettirmemiş olursa olsun, metnin doğru okunmadığını ve tekrar edilmesi gerektiğini kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı: “Kelimenin hassasiyeti çok önemli, özellikle Türk ve Türkiye kelimelerinde böyle bir durum olması çok önemli. Yemin edilmemiş ve şu an yasama yapamaz.”
Her geçen gün şımarıklıkları artıyor
CHP İzmir eski milletvekili Canan Arıtman, Leyla Zana’nın Meclis’teki hatalı yeminini TBMM Başkanı’nın görmezden gelindiğini belirterek, yeni anayasa yapım sürecinde de bu tavizkar tavrın devam edeceğinin anlaşıldığını ifade etti. Arıtman, 72 milyon insanın “Türkiye milleti” tanımının kullanıldığını duyduğunu ve bunun insanlarda bir infial yarattığını söyleyerek. şöyle dedi: “Türk milleti demek istemiyorlar ve bilinçli, programlı şekilde Türkiye milleti diyerek yemin ediyor. Buna her şeyden önce Meclis Başkanının tepki göstermesi ve yemini tekrarlatması gerekirken son derece yanlış yapmıştır. Şu anda sadece Leyla Zana için değil Meclis Başkanı için de bir infial duygusu içerisindeyiz.” Türkiye’de yaşananların bu noktaya gelmesine verilen tavizlerin neden olduğuna dikkat çeken CHP’li eski vekil Canan Arıtman, terörün artmasındaki en büyük etkenin de bu tavır olduğunu kaydetti. Arıtman şunları söyledi: “Her geçen gün şımarıklıkları artıyor. Meclis kürsüsünden Kürtçe bile konuştular, defalarca Kürdistan kelimesini telaffuz ettiler. Meclis Başkanlığı’nın ve vekillerin de yeterli tepkisi olmamıştır.”