lazaslan
New member
İNTERNETTE ERİŞİM, BÜROKRATLARIN İKİ DUDAĞININ ARASINDA...
Kaynak : http://www.milliyet.com.tr/2007/04/10/guncel/axgun02.html
İnternet ortamında işlenen suçlarla mücadele amacıyla hazırlanan tasarı, 'İnternette sansür dönemi başlıyor' yorumuna neden oldu. Kurulacak Bilişim Güvenliği Başkanlığı bürokratları müstehcen ya da zararlı buldukları siteleri, mahkemeye bile başvurmadan engelleyebilecek
Gökçer Tahincioğlu - Ankara
İnternet ortamında işlenen suçlarla mücadele amacıyla hazırlanan tasarı yaşama geçerse, Atatürk'e hakaret edildiği için "youtube" sitesine erişimin mahkeme kararıyla engellenmesi gibi uluslararası platformda sansür olarak nitelendirilen kısıtlamalar, tamamen bürokratların takdirine bırakılacak.
Telekomünikasyon Kurumu bünyesinde kurulacak Bilişim Güvenliği Başkanlığı bürokratları, müstehcen ya da zararlı buldukları, hakaret ya da suça özendiricilik içerdiğini düşündükleri internet sitelerini, mahkemeye bile başvurmaksızın engelleyebilecek.
TBMM Adalet Komisyonu'nda geçen hafta görüşülerek kabul edilen İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Kanunu Tasarısı, internette sansür döneminin başlayacağı tartışmalarına neden oldu.
'Müstehcen'in tanımı yok
Sadece tasarının hazırlanmasına gerekçe gösterilen 'çocuk pornosu'nun değil, TCK'nın 226. maddesinin bütünüyle "denetim" kapsamına alınması da sansür tartışmalarını alevlendirdi. "Müstehcenlik" başlıklı maddeye göre, çocuk pornosu dışındaki müstehcen yayınların yapılması da suç sayılıyor. Madde, hayvanların cinsellik görüntülerini de müstehcen kabul ediyor.
Maddeye göre, sadece görüntü değil, ses ve yazı da müstehcen olarak kabul edilebiliyor. Ancak söz konusu maddede hangi görüntü, ses veya yazının müstehcen olduğuna ilişkin bir tanım bulunmadığından, müstehcenliğin sınırları da başkanlık tarafından belirlenecek. Bu da çok sayıda sitenin engellenmesi sonucunu doğurabilecek.
Sansür tasarısı
Ulaştırma Bakanlığı'nca faaliyetleri sonlandırılan İnternet Kurulu'nun eski üyesi, İnternet Teknolojileri Derneği Başkanı Mustafa Akgül, tasarıyı şöyle yorumladı:
"Bürokratlar, canı istediğinde yayınları engelleyebilecek. Koca bir kütüphanenin bir kitap nedeniyle yasaklanması gibi sonuçlar ortaya çıkabilir. Verdiğiniz zarar suçla orantısız olabilecektir. Telekomünikasyon Kurumu'na sansür yetkisi veriliyor."
Bilişim sektöründe faaliyet gösteren, Türkiye Bilişim Derneği ve Bilişim Sektörü Derneği'nin de aralarında bulunduğu 13 dernek, yaptıkları açıklamada, tasarının hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına yönelik mekanizmaların ortaya konulması sonucunu doğuracağını belirtti.
Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Hüseyin Biçen de, "Devlet bu konuda samimi değil. Türkiye, 2001'den bu yana çocuk pornosuna ilişkin ek protokolü imzalamıyor. İletişimin engellenmesi için çocuk pornosunu kullanıyor" dedi.
Tasarı neler getiriyor?
Ulaştırma Bakanlığı'nca hazırlanan tasarının TBMM Genel Kurulu'nda önümüzdeki hafta görüşülmesi bekleniyor. Tasarı, mevcut haliyle kabul edilirse şu düzenlemeler yaşama geçecek:
# Telekomünikasyon Kurumu bünyesinde zararlı yayın yapan internet sitelerine erişimi engellemesi ya da siteleri bloke etmesi amacıyla Bilişim Güvenliği Başkanlığı kurulacak.
# Başkanlık, suçların bildirilmesi için ihbar merkezi, internet kafelerde zararlı yayınlara erişimi engellemek için filtreleme ve bloke etme sistemlerinin kurulmasını sağlayacak.
# İnternette bulunan sohbet, mesaj veya benzeri servislerin denetimi için yazılım üretilmesi de başkanlık tarafından sağlanacak.
# Başkanlık, internet sitelerinin sorumlularının isimlerinin web sayfasında görülmesini de sağlayacak. Kendilerine ait bilgileri internet ortamında bulundurmayanlara, 2 bin YTL ile 10 bin YTL arasında para cezası verilecek.
# Başkanlığa, yurtdışından yapılan yayınların içeriğini mahkeme kararı olmaksızın doğrudan engelleme yetkisi tanınacak. Bu durumda örneğin yüklenen bir videoda, Atatürk'e hakaret edilmesi nedeniyle "youtube" adlı internet sitesinin mahkeme kararıyla bütünüyle engellenmesi gibi olaylara sıkça rastlanabilecek.
# Başkanlık, yurtiçinden yayın yapan bir internet sitesinde suç işlendiğini saptarsa, önce yayını engelleyip sonra bu kararı onaylatmak için mahkemeye başvuracak.
# Tasarı, başkanlığa, yurtiçinden yapılan yayınlarla ilgili istisnai bir yetki de sağlıyor. Buna göre başkanlık, çocuk pornosu ve müstehcenlikle ilgili yurtiçinden yapılan zararlı yayınları da yurtdışı yayınlarda olduğu gibi mahkemeye başvurmaksızın engelleyebilecek. Yayının zararlı olup olmadığına bürokratlar karar verecek.
# Erişimin engellenmesi kararına uymayan internet sitesi sorumlularına 10 bin YTL'den 100 bin YTL'ye kadar idari para cezası, 2 yıla kadar hapis cezası verilebilecek.
# Toplu kullanım sağlayıcıları, suç oluşturan içeriklere erişimi önleyici tedbirleri almazsa, 50 bin YTL'ye kadar para cezasıyla cezalandırılacak.
# Engellenen bir sitenin yayınına yer veren internet sitesi de suç işlemiş kabul edilebilecek. Bu sitenin de engellenmesi söz konusu olabilecek.
İNTERNET SUÇLARI
Başkanlık, internet üzerinden TCK'nın şu maddelerine aykırı faaliyetlerde bulunulması halinde yetkilerini kullanacak:
# İntihara yönlendirme
# Suç işlemeye tahrik
# Suçu ve suçluyu övme
# Örgüt propagandası
# Kumar
# Devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar
# Anayasal düzeni bozmaya yönelik eylemler
# Devlet sırlarının ifşasına yönelik eylemler
# Terörle Mücadele Kanunu'nda sıralanan eylemler
# Devletin egemenlik alametleri ve organlarının saygınlığına karşı işlenen suçlar
# Müstehcenlik
Basın bir takım ayak oyunlarıyla susturuldu , şimdi sıra halkta.
Halkı da susturduklarında amaç gerçekleşmiş olacak.
Birileri eleştiri yaptığında ya da muhalefet etmeye kalktığında aşırı bir tepki ile karşılaşıyor.
Hatta daha da ileri gidip "sen nasıl böyle birşey söylersin" deyip azarlanıyor.
Sonra farklı metodlarla o insanları sindirme kampanyası başlıyor.
Hepsi bitti sıra internete mi geldi? Şimdi hedef forumları susturmak mı?
Uslup farklı , demokrasi anlayışı farklı , hitap şekilleri bile farklı....
Nereye doğru gidiyoruz ben çok merak ediyorum.
Bugün sessiz kalıp göz yumanlar , alkışlayanlar , bu olanlara çanak tutanlar ;
yarın ateş kendi eteklerine düştüğünde unutmasınlar ki konuşacak kimse kalmamış olacak...
Kaynak : http://www.milliyet.com.tr/2007/04/10/guncel/axgun02.html
İnternet ortamında işlenen suçlarla mücadele amacıyla hazırlanan tasarı, 'İnternette sansür dönemi başlıyor' yorumuna neden oldu. Kurulacak Bilişim Güvenliği Başkanlığı bürokratları müstehcen ya da zararlı buldukları siteleri, mahkemeye bile başvurmadan engelleyebilecek
Gökçer Tahincioğlu - Ankara
İnternet ortamında işlenen suçlarla mücadele amacıyla hazırlanan tasarı yaşama geçerse, Atatürk'e hakaret edildiği için "youtube" sitesine erişimin mahkeme kararıyla engellenmesi gibi uluslararası platformda sansür olarak nitelendirilen kısıtlamalar, tamamen bürokratların takdirine bırakılacak.
Telekomünikasyon Kurumu bünyesinde kurulacak Bilişim Güvenliği Başkanlığı bürokratları, müstehcen ya da zararlı buldukları, hakaret ya da suça özendiricilik içerdiğini düşündükleri internet sitelerini, mahkemeye bile başvurmaksızın engelleyebilecek.
TBMM Adalet Komisyonu'nda geçen hafta görüşülerek kabul edilen İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Kanunu Tasarısı, internette sansür döneminin başlayacağı tartışmalarına neden oldu.
'Müstehcen'in tanımı yok
Sadece tasarının hazırlanmasına gerekçe gösterilen 'çocuk pornosu'nun değil, TCK'nın 226. maddesinin bütünüyle "denetim" kapsamına alınması da sansür tartışmalarını alevlendirdi. "Müstehcenlik" başlıklı maddeye göre, çocuk pornosu dışındaki müstehcen yayınların yapılması da suç sayılıyor. Madde, hayvanların cinsellik görüntülerini de müstehcen kabul ediyor.
Maddeye göre, sadece görüntü değil, ses ve yazı da müstehcen olarak kabul edilebiliyor. Ancak söz konusu maddede hangi görüntü, ses veya yazının müstehcen olduğuna ilişkin bir tanım bulunmadığından, müstehcenliğin sınırları da başkanlık tarafından belirlenecek. Bu da çok sayıda sitenin engellenmesi sonucunu doğurabilecek.
Sansür tasarısı
Ulaştırma Bakanlığı'nca faaliyetleri sonlandırılan İnternet Kurulu'nun eski üyesi, İnternet Teknolojileri Derneği Başkanı Mustafa Akgül, tasarıyı şöyle yorumladı:
"Bürokratlar, canı istediğinde yayınları engelleyebilecek. Koca bir kütüphanenin bir kitap nedeniyle yasaklanması gibi sonuçlar ortaya çıkabilir. Verdiğiniz zarar suçla orantısız olabilecektir. Telekomünikasyon Kurumu'na sansür yetkisi veriliyor."
Bilişim sektöründe faaliyet gösteren, Türkiye Bilişim Derneği ve Bilişim Sektörü Derneği'nin de aralarında bulunduğu 13 dernek, yaptıkları açıklamada, tasarının hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına yönelik mekanizmaların ortaya konulması sonucunu doğuracağını belirtti.
Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Hüseyin Biçen de, "Devlet bu konuda samimi değil. Türkiye, 2001'den bu yana çocuk pornosuna ilişkin ek protokolü imzalamıyor. İletişimin engellenmesi için çocuk pornosunu kullanıyor" dedi.
Tasarı neler getiriyor?
Ulaştırma Bakanlığı'nca hazırlanan tasarının TBMM Genel Kurulu'nda önümüzdeki hafta görüşülmesi bekleniyor. Tasarı, mevcut haliyle kabul edilirse şu düzenlemeler yaşama geçecek:
# Telekomünikasyon Kurumu bünyesinde zararlı yayın yapan internet sitelerine erişimi engellemesi ya da siteleri bloke etmesi amacıyla Bilişim Güvenliği Başkanlığı kurulacak.
# Başkanlık, suçların bildirilmesi için ihbar merkezi, internet kafelerde zararlı yayınlara erişimi engellemek için filtreleme ve bloke etme sistemlerinin kurulmasını sağlayacak.
# İnternette bulunan sohbet, mesaj veya benzeri servislerin denetimi için yazılım üretilmesi de başkanlık tarafından sağlanacak.
# Başkanlık, internet sitelerinin sorumlularının isimlerinin web sayfasında görülmesini de sağlayacak. Kendilerine ait bilgileri internet ortamında bulundurmayanlara, 2 bin YTL ile 10 bin YTL arasında para cezası verilecek.
# Başkanlığa, yurtdışından yapılan yayınların içeriğini mahkeme kararı olmaksızın doğrudan engelleme yetkisi tanınacak. Bu durumda örneğin yüklenen bir videoda, Atatürk'e hakaret edilmesi nedeniyle "youtube" adlı internet sitesinin mahkeme kararıyla bütünüyle engellenmesi gibi olaylara sıkça rastlanabilecek.
# Başkanlık, yurtiçinden yayın yapan bir internet sitesinde suç işlendiğini saptarsa, önce yayını engelleyip sonra bu kararı onaylatmak için mahkemeye başvuracak.
# Tasarı, başkanlığa, yurtiçinden yapılan yayınlarla ilgili istisnai bir yetki de sağlıyor. Buna göre başkanlık, çocuk pornosu ve müstehcenlikle ilgili yurtiçinden yapılan zararlı yayınları da yurtdışı yayınlarda olduğu gibi mahkemeye başvurmaksızın engelleyebilecek. Yayının zararlı olup olmadığına bürokratlar karar verecek.
# Erişimin engellenmesi kararına uymayan internet sitesi sorumlularına 10 bin YTL'den 100 bin YTL'ye kadar idari para cezası, 2 yıla kadar hapis cezası verilebilecek.
# Toplu kullanım sağlayıcıları, suç oluşturan içeriklere erişimi önleyici tedbirleri almazsa, 50 bin YTL'ye kadar para cezasıyla cezalandırılacak.
# Engellenen bir sitenin yayınına yer veren internet sitesi de suç işlemiş kabul edilebilecek. Bu sitenin de engellenmesi söz konusu olabilecek.
İNTERNET SUÇLARI
Başkanlık, internet üzerinden TCK'nın şu maddelerine aykırı faaliyetlerde bulunulması halinde yetkilerini kullanacak:
# İntihara yönlendirme
# Suç işlemeye tahrik
# Suçu ve suçluyu övme
# Örgüt propagandası
# Kumar
# Devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar
# Anayasal düzeni bozmaya yönelik eylemler
# Devlet sırlarının ifşasına yönelik eylemler
# Terörle Mücadele Kanunu'nda sıralanan eylemler
# Devletin egemenlik alametleri ve organlarının saygınlığına karşı işlenen suçlar
# Müstehcenlik
Basın bir takım ayak oyunlarıyla susturuldu , şimdi sıra halkta.
Halkı da susturduklarında amaç gerçekleşmiş olacak.
Birileri eleştiri yaptığında ya da muhalefet etmeye kalktığında aşırı bir tepki ile karşılaşıyor.
Hatta daha da ileri gidip "sen nasıl böyle birşey söylersin" deyip azarlanıyor.
Sonra farklı metodlarla o insanları sindirme kampanyası başlıyor.
Hepsi bitti sıra internete mi geldi? Şimdi hedef forumları susturmak mı?
Uslup farklı , demokrasi anlayışı farklı , hitap şekilleri bile farklı....
Nereye doğru gidiyoruz ben çok merak ediyorum.
Bugün sessiz kalıp göz yumanlar , alkışlayanlar , bu olanlara çanak tutanlar ;
yarın ateş kendi eteklerine düştüğünde unutmasınlar ki konuşacak kimse kalmamış olacak...