Altan CHP'lileri çıldırtacak!
Her yazısında Erdoğanı vuruyordu. 1 günlük ara verdi ve CHPlileri yazdı. Ama öyle bir yazdı kiher cümlesi CHPlileriçileden çıkaracak!
İşte Ahmet Altan'ın "CHPliler" başlıklı o yazısı...
Böyle CHPliler dediğinizde bu birkaç harflik bir şey ama milyonlarca insanı temsil ediyor.
Çoğunluğu iyi eğitim görmüş milyonlarca insanın enerjisi, bu muhteşem potansiyel, bırakın iktidar hayali görmeyi neden bir çakıl taşını bile yerinden kımıldatmaya yetmiyor?
Niye bu enerji tıkanıp kaldı?
Bu sorunun cevabını bulmadan Türkiye kolay kolay huzur bulmayacak.
CHPli dediğimizde daha ziyade şehirli, küçük burjuva alışkanlıklara sahip, eğitimli, kendini solcu olarak nitelemekten hoşlanan, kendini solcu olarak görmek istemesine rağmen dünyadaki ve Türkiyedeki değişimlerden kuşkulanan, muhafazakâr kalabalığa karşı orduyu önemli bir müttefik olarak gören bundan dolayı da özellikle son beş yıldır yenilmişlik duygusuyla kuşatılmış, çaresiz, ordusuz bir çıkış yolu bulmakta yetersiz, yaşama biçimini çok beğendiği Batının felsefi değerleriyle çatışan, hem Batının hem Doğunun değerlerinden kopuk, Atatürke ve 1923e sığınan, sürekli olarak geriye dönmeye uğraşan, gelecekte kendine yer ve umut bulamayan, bütün dünyanın ve emperyalizmin kendisine düşman olduğuna inanan, en büyük tehlike olarak dini ve dindarları gören bir kitleden söz ediyoruz.
Bu ülkenin tuhaf çelişkilerinden biri olarak bu kitle aynı zamanda sanata, yazıya, sinemaya, müziğe, tiyatroya da en düşkün kitle.
Şimdi bu entelektüel değerleri olumluya, politik değerleri ise olumsuzluğa doğru kaymaya açık kitle olduğu yerde sıkışıp kaldı.
Kımıldayamıyor.
Bir tür zihinsel ölüme ve yokoluşa hazırlanıyor.
Varlığını tehlikede hisseden ama nasıl kurtulacağını bilmeyen bir canlının içgüdüleriyle silkelenmeye uğraşıyor ama her seferinde çaresizliğini daha fazla hissedip kendi içine, karanlığına, umutsuzluğuna dönüp bütün hayata düşman kesiliyor.
Bir ülkede böyle milyonlarca insan kendini bir tuzağın içinde hissediyorsa orada huzursuzluk kaçınılmazdır.
CHPlilerin bugünkü politik görüşleriyle siyasetin ve hayatın içinde varolabilmeleri mümkün değil.
Yetmiş milyonluk bir toplumu geriye döndürmeye ne CHPnin gücü yeter ne de dünyanın.
Peki, ne olacak bu milyonlarca insanın enerjisi?
Çaresiz hırçınlıklarına cevap olarak sürekli eziliyorlar, sizin gücünüz yok cevabını alıyorlar, bunun gerçek olduğunu görerek öfkeleniyorlar.
Aslında büyük bir güce ve muhalefet potansiyeline sahipler.
Yıllar boyunca kendi güçlerini ve iradelerini öylesine orduya ipotek etmişler ki ordusuz bir siyasette ne yapacaklarını kestiremiyorlar.
Şu andaki görünüşleriyle, umutsuzluktan politik bir intiharı seçmiş gibiler.
Hâlbuki yaşayabilirler, güçlerini ve enerjilerini hayata yansıtabilirler.
Bunu nasıl yapabileceklerini anlamaları için önce rakiplerini anlamsız biçimde küçümsemekten vazgeçip, AKPnin ve Erdoğanın başarısının kaynaklarını araştırmaları gerekir.
Sizi yenenlerin, sizi nasıl yendiklerini anlamalısınız önce.
Bugünkü AKPnin köklerini oluşturan siyasi partiler yirmi yıl önce yüzde yirmileri bile bulamıyordu sandıkta.
AKP, siyasi yolculuğuna yüzde otuzlarla başladı.
Bugün yüzde ellileri geçiyor.
Bu değişimi nasıl sağladılar?
Bence Erdoğanın ve çalışma arkadaşlarının mucizesi bu sorunun cevabında yatıyor.
Oldukları halleriyle kazanamayacaklarını anlayınca önce kendilerini, sonra da Erdoğanın kişisel karizması sayesinde kendi kitlelerini değiştirdiler.
Batıya, Avrupa Birliğine düşman gözüyle bakan, demokrasiye tramvay diyen bu kitle başarıya giden yolun demokrasiyle ve dünyayla ittifak kurmaktan geçtiğini anladı.
AKP tabanının yaşadığı bu zihinsel devrim Türkiyenin bütün şartlarını değiştirmeye yetti.
CHP, bu mucizeyi anlayamadan, kendini değiştirmeden, dünyanın gidişatını kavramadan, dünyaya açılmadan, kendi hayat tarzını ve varlığını korumanın en iyi yolunun demokrasi olduğunu kabul etmeden canlanamayacak.
Şu anda oksijensiz kalmış durumdalar ve muhtaç oldukları kudret damarlarındaki asil kanda değil demokraside, değişimde, gerçekleri görme gücünde.
CHP hâlâ Ergenekona, darbecilere, ordunun siyasetteki rolüne sahip çıkarak geçmişe dönmeye çalışıyor.
Geçmiş geçti.
Bir daha gelmeyecek.
CHP yüzünü geleceğe, hayata, gerçeklere dönerse, Erdoğanın keyfîleşmesine karşılık demokrasiyi ve gerçek hukuku savunabilirse, siyasete muhteşem bir enerji katılır, Türkiyenin bütün şartları bir daha değişir.
Bugün CHP donan bir insan gibi kendini uyumaya ve ölüme terk ediyor, kalkıp yürüse demokrasi köyü biraz ötede.
Kalkıp demokrasiye doğru yürüyebilir mi?
Bunun için önce yürümek istemesi gerekiyor.
Bu gerçeği onlara anlatacak olan da CHPnin yöneticileri ama anlamsız konuşmalardan, çocukça polemiklerden, ağlayıp ağıtlar yakmaktan başlarını kaldıramadıklarından milyonlarca insanın enerjisi heder olup gidiyor.
rotahaber.com