HeLLSPoRT
нα¢кнєℓℓ ѕρσя ѕσяυмℓυѕυ
ALpasLan Dikmen anısına
2 Nisan 2007 Pazartesi tarihinde uLtrasLan hakkında verdiği röportajı
Alpaslan Dikmen’in gözüyle kısaca ultrAslan’ı tanıyabilir miyiz?
20 Ocak 2001 tarihinde tribünümüzün ileri gelenlerinden 53 arkadaşın bir araya gelerek kurduğu ultrAslan Oluşumunu teşkil ederken bu zengindir bu fakirdir; bu varoş çocuğudur bu zengin çocuğudur; bu ortaokul terkdir bu üniversitelidir diye düşünmedik. Oluşumun içerisine herkesi dahil ettik... Ve gerçekten de bunu çok iyi başardık. Çünkü maç günü tüm sınıflar ortadan kalkıyor ultrAslan içerisinde... ultrAslan Oluşumu yurt sathında tüm il ve büyük ilçelerde örgütlenmiş; KKTC dahil tüm üniversitelerde ve tüm kıtalarda temsilcilikleri olan bir yapılanmaya sahiptir. ultrAslan Büyük Galatasaray Taraftarının teveccühü ile bir marka olmuştur. Zaten Galatasaray olmazsa ultrAslan diye de bir şey olmaz. ultrAslan hiç bir zaman Galatasaray isminin önüne geçemez. Zaten buna ilk olarak biz yani ultrAslan Liderleri izin vermeyiz.
Kuruluşunuzdan bugüne 6 yıl geçti. Bu süre zarfında sizce ultrAslan’ın eksileri artıları neler oldu?
Çok açık ve net konuşmak gerekirse, tribün alemi vefasızdır… Hoş spor alemi de öyledir ama tribün çok daha vefasızdır… Binlerce güzel iş yaparsın bir kere hoşa gitmeyen bir iş görüldüğünde tu kaka ilan edilirsin. Biz bunu zaman zaman yaşadık. Örneğin diyelim ki yönetime karşı saygılı ve seviyeli demokratik bir protesto yaparsın birileri seni muhalefetin adamı olmakla suçlar! Protesto etmezsin “Bunlar yönetimin adamı” derler.
Ya da ne biliyim küfre karşı mücadele başlatırsın, broşürler bastırırsın pankartlar açarsın kimse (örneğin medya) bunu görmez bile ama bir hafta tribünde spontane olarak bir küfür edilir “Vayy çapulcular” olursun.ultrAslan Taraftar Grubu, bu zamana kadar genellikle tribün şovlarıyla ve koreografi çalışmalarıyla ön planda oldu. Bunun sizi diğer taraftar gruplarından ayıran en büyük etken olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Doğrudur. Çünkü tribünlerde görsel güzellik olan meşaleyi de (hoş bu şimdi yasaklandı); dev bayrakları da; sopalı pankartları da; koreografiyi de biz başlattık… Özellikle Olimpiyat Stadı’nda yapmış olduğumuz koreografiler yıllardır Avrupa’da imrendiğimiz bazı taraftar gruplarının internet sitelerinde
bile sergilendi ve övgü aldı. Faaliyetlerimiz devam edecek
Lafı da açılmışken diğer taraftar gruplarıyla aranızdaki ilişkilerden bahsedebilir misiniz?
ultrAslanlar olarak rakip taraftar gruplarıyla hiç bir sorunumuz olmadığını söyleyebiliriz. Hatta çok iyi ilişkiler içerisinde olduğumuz gruplar da vardır. Örneğin Trabzonspor, Bursa, Ankaragücü, Sakarya, Göztepe, Genç F.Bahçeliler gibi… Saydığım ve saymadığım diğer kulüplerin tribün liderleriyle de görüşürüz. Özellikle maçlardan önce bir araya geliriz. Yıllardır da hiçbir sorun yaşamadık. En yakın örneği ise Ankaragücü-Galatasaray maçından önce yaşandı. Ankara’ya gittiğimizde bizi şehrin girişinde sağ olsunlar Ankaragüçlü taraftarlar kalabalık bir şekilde karşıladılar, ağırladılar.
ultrAslan, maçlar dışında da birçok faaliyette bulunuyor. Bunların en önemlisi de geçtiğimiz aylarda sitenizde duyurduğunuz Metin Oktay İlköğretim Okulu’na yaptığınız yardımlar… Bu yardımlar ve yaptığınız maç dışı faaliyetler hakkında bilgi verir misiniz? Bu yardım ve faaliyetlerin maddi yükünü nasıl karşılıyorsunuz?
Ankara’daki Metin Oktay İlköğretim Okuluna yaklaşık 3 yıldır yardımcı olmaya çalışıyoruz. Kılıktan kıyafette; okulun iç ve dış cephe boyasından kırtasiyeye kadar… Bunun reklamını da hiç yapmadık. Buna gerek görmedik. Belki de kulübümüzün yapması gerekeni kısıtlı imkanlarımızla biz yapıyoruz… Ama kulübümüze bile haber vermedik… Aslında sadece bu okula değil Samsun’da ve İstanbul’da birkaç okul daha var kırtasiye ve kitap yardımında bulunduğumuz… Ama dedim ya reklama ihtiyaç duymadık. Bu insani bir vazife oldu bizim için. Ayrıca kimsesiz çocuklar yurtları, huzurevleri gibi ziyaretlerimiz de çok. Sadece İstanbul’da değil yurdun diğer yörelerindeki ultrAslanlar da bu faaliyetleri gerçekleştiriyor. Çanakkale Şehitlik ziyaretlerimiz, G.Saraylı büyüklerimizin kabirlerini ziyaretlerimiz ilk kurulduğumuz günden beri sürüyor. Bunları sitemizden takip edebilirsiniz. Yardım faaliyetlerimiz için bir kaynağa ihtiyacımız yok. Çünkü Büyük Galatasaray Taraftarı kaynağın ta kendisi. Kitap lazım diyoruz yağıyor. Kırtasiye lazım diyoruz kolilerle geliyor. Giyecek lazım diyoruz çuvallarla gönderiyorlar.
Galatasaray’ın tek taraftar grubusunuz ve maçlarda çıkan en ufak olaylarda ultrAslan’ın adı geçiyor. Örnek vermek gerekirse Olimpiyat Stadı’nda oynadığınız PSV maçında çıkan olay.. Medyaya yansıyan görüntülerde şahsın üzerinde ultrAslan poları vardı. Bu tarz olaylara yorumunuz nedir? Ürünlerin isim hakkı ultrAslan Taraftar Grubunda mı? Yoksa Galatasaray Spor Kulübü’nde mi?
Size ilk önce teşekkür etmeliyim çünkü Galatasaray tribünlerinde farklı gruplar olmadığını vurguladığınız için… Evet ultrAslan “Tek Büyük Galatasaray”ın Tek Taraftar Oluşumudur.
Sorunuza gelince; Şimdi şöyle bir gerçek var, üzerinde GS logolu bir ürünle statta ya da sokakta arıza çıkaranlar yok mu? Var… Bunlardan dolayı GS kulübü suçlanabilir mi?.. Aynı şey uA için de geçerlidir. Bu kadar. Ürünlerin isim hakkı kulübümüzdeydi, geçen sene bu zamanlarda yeniden bize geçti.
Ama ha bizde, ha kulübümüzde hiç fark etmez... ultrAslan markası her zaman Galatasaray Spor Kulübü’nün maddi-manevi menfaatleri doğrultusunda kullanılmıştır ve kullanılacaktır.
Gelelim Galatasaray yönetimiyle olan durumunuza. Daha önceki senelerde yapılan protestolarda Galatasaray taraftarı ikiye bölünmüştü. Ancak birkaç hafta önce başlattığınız protestoya büyük bir çoğunluk destek verdi. Protestonuz Galatasaray yönetimi değişene kadar devam edecek mi?
Geçen seneki protestomuzda da aslında katılım % 90 seviyesindeydi. Ancak takımın sahadaki mücadelesi ve şampiyonluk yarışındaki durumu protestodan yana olanları “Takıma destek verelim protesto etmeyelim” zihniyetine götürdü. Aslında biz takıma desteği zaten esirgememiştik ve buna devam edecektik ancak sporcularımızın da isteği ile protestoya geçici bir süre ara verdik. Bunu da aynen bu şekilde duyurduk. Bu sene ise durum biraz daha farklı. İlkönce şunu vurgulamalıyım ki; biz bu protestoyu sportif başarısızlıktan dolayı yapmadık. Yani salt olarak sportif başarısızlığa değildi tepkimiz… Kulüp içindeki köhnemiş bir zihniyet olarak gördüğümüz ve son aylarda iyice yüzeye çıkan LİSECİ zihniyeteydi. (Liselilere değil tepkimiz yanlış anlaşılmasın zira liseci tabir ettiğimiz zihniyetten rahatsız olan bir çok Liseli arkadaşımız da var.) Tabi bu anlamlı protestoyu da bazı yalakalar kendilerince yorumladılar. Bazı yöneticilerin bu olayı maniple ettiğini söyleyen şaşkınlar bile oldu. Halbuki ultrAslan yapılanmasını ve bizleri iyi tanıyanlar biliyor ki; ultrAslan hiçbir zaman kimsenin boyunduruğuna girmez, girmemiştir de. Amacımız yönetimin değişmesi de değil. Zaten Galatasaray’da yönetimler protesto ile değişmez.
Bu, bizi diğerlerine göre çok farklı kılan bir özelliktir. Ama köhnemiş zihniyete karşı yapılan bu protesto kulüpte bir şeyleri canlandıracak, ki bence canlandırdı bile… İlerleyen yıllarda ise Galatasaraylılar bunun faydasını fazlasıyla çok görecek.
Son zamanlarda yönetim içerisinde Özhan Canaydın ve Adnan Polat arasındaki gerilim spor camiasında oldukça geniş bir şekilde yer aldı. Bu ikilinin arasında geçen sürtüşmeyi bir taraftar gurubu lideri olarak değil de, spor yazarı kimliğinizle nasıl değerlendiriyorsunuz?
Siz istediğiniz kadar spor yazarı kimliği deyin
Benim söyleyeceğim her şey farklı yorumlanır O yüzden ben bu konuda yorum yapmayayım. Zaten bu konuları bilen bilmeyen, yetkili yetkisiz herkes konuşuyor. Biz bir şeyler söylemesek de olur. Zaten bizi de direkt olarak ilgilendirmez.ultrAslan Taraftar Grubu olarak yönetimden beklentileriniz nelerdir? Gönlünüzde yatan bir başkan adayınız var mı?
Biz kulüp içerisinde siyasete soyunamayız. Yani şu yönetici olsun, bu gitsin, o kalsın, falanca başkan olsun gibi bir tarafgirlik içinde olamayız. Biz taraftarız işimize bakarız. Sadece taraftarı yok sayandan hesap sorarız, protesto ederiz… Bu kadar.
Sporda şiddet dünyada her geçen gün artıyor. Sizce bunun en büyük etkeni nedir? Şiddetin önüne nasıl geçilebilir?
Polisiye tedbirlerle ve kanunlarla önemli adımlar atılabilir. Ancak statlarda görülmek istenen karidesli sandviç yiyip, puro içecek zevatlarla futbolumuz çok şey kaybeder. Çünkü bu tarz insanlar bir müddet sonra statlara gitmeyecektir. Çekirdek çıtlatarak izleyenler de maç seçeceklerdir. Ülkemiz tribünlerindeki şiddet ve küfür olayı ise birileri tarafından biraz abartılmaktadır. Çok samimi söylüyorum ki bu konularda en az suçlu olanlar taraftarlardır. Bakın sizin sitenizde yapılan ankette „Sporda şiddeti körükleyen en büyük etken nedir?” sorusunu gördüm. Sonuçlar en son sırasıyla şunlardı; % 45 Eğitimsizlik - % 24 Spor Medyası - % 13 Yöneticiler - % 9 Hukuk Yetersiziliği ve % 7 Taraftarlar... Taraftarların 5. sırada çıkması çok da haksız değil. Medya komplekslerinden, çoluk çocuğun ve hatta hasta ruhlu yazar çizer tayfasının elinden kurtulmalıdır. Asli görevleri olan haberi vermelidirler… Ve yine ‘bence’ asli görevleri olan "Eğiticilik“ görevlerini yerine getirmelidirler.
Son olarak değinmek istediğiniz bir konu varsa görüşlerinizi alalım.
Var… ultrAslan Kurucu Üyesi ve ultrAslan Genel Koordinatörü olarak söylüyorum… Tüm Galatasaraylılar ve kamuoyu bilsin ki ultrAslan Oluşumu içerisinde din, dil, ırk ve sosyal sınıf ayırımcılığı yoktur… Liseli lisesiz diye bir durum ise asla söz konusu değildir… Zaten kurucu üyelerimiz içerisinde bir çok Galatasaray Liseli dostumuz vardır. Ayrıca, siyasi örgütlenme, mafyacılık, karaborsacılık, rantçılık, madde özentiliği vs. yoktur… Bu tip işler özellikle tribün liderlerimiz Sebahattin Bey ve Yılmaz Bey tarafından hoş karşılanmamaktadır. Hepimiz Galatasaraylılığı sonuna kadar özümsemiş, adeta bir yaşam biçimi haline getirmiş kişileriz. Tribünde ve normal yaşamda da Galatasaraylılığımızla gurur duyarız. Bizlere yapıştırılmak istenen yaftalara ise ancak Galatasaray’a duyduğumuz aşk ile cevap verebiliriz... Ya da güleriz
)
bu gülüşünü çok özLeyeceğiz ALPASLAN DİKMEN
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------BAŞIMIZ SAĞOLSUN
Bursa yakınlarında geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden Dikmen için Şişli Camii'nde kılınan ikindi namazının ardından Hasdal Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Cenaze törenine Kulüp Başkanı Adnan Polat, yönetim kurulu üyeleri, Galatasaraylı taraftarların yanısıra, Beşiktaş, Fenerbahçe, Trabzonspor ile diğer kulüp taraftarları katıldı.
-POLAT: "GALATASARAYLILARIN BAŞI SAĞOLSUN"-
Galatasaray Kulubü Başkanı Adnan Polat, Alpaslan Dikmen'in ölümüne çok üzüldüklerini belirterek, "Söylenecek fazla birşey yok. Oldukça mert ve delikanlı bir kişiydi. Ölümüne çok üzüldük. Kendisine rahmet diliyoruz" dedi.
Adnan Polat, bu akşamki Konyaspor maçına siyah forma ile çıkılıp çıkılmayacağı şeklindeki bir soruya, "Şu anda öyle bir hazırlığımız yok. Maçtan önce kendisi için saygı duruşu yapacağız" diye konuştu.
Öte yandan Galatasaraylı taraftarların yanı sıra cenazeye katılan Fenerbahçeli ve Beşiktaşlı futbol severler, Alpaslan Dikmen'in ölümüne çok üzüldüklerini dile getirdiler.
...:::MEKANIN CENNET OLSUN SENİ UNUTMAYACAĞIZ:::...
