Allah Tektir, Yaratıcıdır

-HaKiKaT-

Altın Üye
Altın Üye
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
10,386
Reaction score
0
Puanları
0
Ruhlar âleminde ALLAH ile yapılan ahitleşmeyle (sözleşme) başlar Tevhid bilinci… "Onlar, ALLAH'ın ahdini yerine getirirler ve verdikleri kesin sözü (Misak'ı) bozmazlar."

778.jpg


Yüce Rabbimiz ALLAH (c.c)'ın "onlar ALLAH'ın ahdini yerine getirirler" buyruğu, selim akıl sahiplerinin özelliğidir. Kadının rahmini vesile kılarak, Yaradan ALLAH; yaratma sıfatıyla Hakkı batılın beynine fırlatıp atmış ve batılı paramparça etmiştir.
Allah’a ortak koşmamak
Anne ve babası tarafından, tağutu reddetmesi gerektiği, aksi halde imanının geçerli olmayacağını öğrenen muvahhid evlad, tıpkı Hz. Yusuf gibi, dil ile ikrar, kalp ile tasdik gerçekleştirecek ve bunu ilan edecektir. "…Çünkü ben, ALLAH'a inanmaz bir kavmin dinîni-ki onlar ahireti inkâr edenlerin ta kendileridir-terk ettim."
"Hani Lokman, oğluna -o ona öğüt verirken (şöyle) demişti: '"Oğulcağızım, ALLAH' ortak koşma. Çünkü şirk elbette büyük bir zulümdür."
Çünkü bu büyük zulüm, insanı ya tağut yapar, ya da köle… Muvahhid toplumların oluşması için, muvahhid ailelerin hazırlanması gerekir. Fertlerin muvahhidleşmesi, bir aile kurması ve kurduğu ailenin her doğan ferdini, yüzünü ALLAH'a döndürerek yetiştirmesi çok önemlidir, bu güzel küçük toplum, nice güzel büyük toplumların oluşmasında öncülük edecektir.
Annelere iş düşüyor
Tüm yeryüzünde, fitneden eser kalmayıncaya, din tamamen ALLAH'ın oluncaya kadar cihad edecek evladları, ancak muvahhid annelerin eliyle yetişecek, Tevhid bilincine erdirilecek nesiller gerçekleştirebileceklerdir… En güzel örnek, Kur'an'da zikredilen, âlemlere üstün kılınan, iffetinden dolayı övülen annemiz, Hz. Meryem'dir… Namus ve hayâ timsali Hz. Meryem, tağuttan, şirkten, küfürden, erkeklerden, hayâsızlıktan uzak, tertemiz yetişmiş, Hz. Zekeriyya'nın eliyle büyütülmüş, eğitilmiş ve dünyayı sarsacak şekilde, Hz. İsa'yı dünyaya getirmesi nasib olunmuştur… 21. yüzyıl olan bu asırda da, tevhidin mahiyetini kavramış, katıksız iman ile Rabbine yönelmiş, davasını yüceltmek ve ilerilere taşımak için mücadele veren muvahhid annelere, yetiştireceği muvahhid evlatlara şiddetle ihtiyaç duyulmaktadır…
Temiz fıtrat
Lokman Hekim'in biricik oğluna hitaben söylediği şu sözler "Ey oğulcağızım, ALLAH'a şirk koşma, çünkü şirk en büyük günahtır" derken bir tane insanın ne kadar önemli olduğunu, onun soyundan devam edecek nesiller için şirksiz imanın, temiz fıtrat üzere nesillerin devamının ne denli şart olduğunu vurgulamaktadır aslında…
Allah’ı bilmek gerek!
“Şüphesiz ki ALLAH, kendisine eş tanınmasını yarlığamaz. Ondan başkasını, dileyeceği kimseler için, yarlığar. Kim ALLAH'a eş tutarsa muhakkak pek büyük bir günah ile iftira etmiş olur." Şirk koşmanın ne demek olduğunu anlayabilmek için, ALLAH (c.c)'ı bilmek gerekir. ALLAH'ı hakkıyla tanımak gerekir.
Sinek dahi yaratamazlar!
“Onlar ALLAH’ı gereği gibi takdir edemediler.” Bu Ayet'in daha iyi anlaşılması için, Hacc, Suresinin 73. Ayeti ile cevap bulalım… "Ey insanlar, (size)bir örnek verildi; şimdi onu dinleyin. Sizin, ALLAH'ın dışında tapmakta olduklarınız-hepsi bir araya gelseler dahi, gerçekten bir sinek dahi yaratamazlar. Eğer sinek onlardan bir şey kapacak olsa, bunu da ondan geri alamazlar. İsteyen de güçsüz, istenen de."
Eş koşmamak
“Hayır, Biz, hakkı batılın tepesine atarız da o, bunun beynini parçalar. Bir de görürsünüz ki bu, yok olup gitmiştir…"
İlk Vahiy, "yaradan Rabbinin adıyla oku" diye indirilmekle, ALLAH'ın yaradan sıfatını hatırlatarak, hiçbir beşerin yaratma vasfına sahip olmadığını, yaratılan beşer sıfatıyla ALLAH'a eş koşmaması gerektiğini kabul etmesi öğretilmektedir.
"De ki, hiç şüphesiz benim Rabbim hakkı yerine koyar."
ALLAH (c.c) ilk Ayet'iyle yaratma sıfatını zikrederek, batılı paramparça etmiş ve Hakkı yerine koymuştur.
Dört şey!
- Muvahhid (Birleyen, birleştirici olan, bir tek kabul eden; Tevhid inancına sahip olan Allah'ın vahdaniyetine şeksiz şüphesiz iman eden ve bu inancı şirkin her türlü pisliğinden uzak tutan kimse. Bu tanımıyla "muvahhid", "müşrik" teriminin tam karşıtıdır.) yuvanın kurulması ve muvahhid evlat yetiştirilmesi için duyulan ilk ihtiyaç, Saliha kadındır…
Ebu Hureyre (r.a)'ın rivayetiyle Rasûlullah(s.a.v) (s.a.s) şöyle buyurur: "Kadın dört (hal ve sıfat)için nikâh olunur: Malı için, soyu için, güzelliği için, dinî için (Ey mü'min, sen bunlardan) dindar olanını ele geçirmeye bak! (eğer dediğimi yapmazsan) iki elin fakirleşir."
Saliha kadın
Dini için alınan, saliha kadın, eşine ve çocuklarına, tıpkı, muvahhid Hıristiyan olan ve ilk vahiy ile iman eden Hz. Hatice annemiz gibi, eğitim ve öğreniminde, dava kadını olmasında örnek teşkil edecektir… Şirksiz şeriksiz iman etmiş kadının ana rahmi, tertemiz evladları, tıpkı bir nebat (bitki) gibi yetiştirecek en mübarek olan bir parçasıdır.
Muvahhid kadının tertemiz rahminden dünyaya gelen aciz kul, büyüyüp rüşdüne erdiğinde, kendisini yetiştiren ebeveynlerin etki ve yetkisiyle, ahretini etkileyecek dünyevi yaşam tarzını seçmiş olacaktır.
Anne – babanın önemi
- EBU Hureyre (r.a)'ın rivayetiyle Rasûlullah(s.a.v) şöyle buyurur: "Her çocuk ancak fıtrat üzere dünyaya getirilir. Bundan sonra annesi-babası (Yahudi ise)onu Yahudi yaparlar, (Nasranî ise) onu Nasranî yaparlar, (Mecusi ise)onu Mecusi yaparlar. Nitekim kusursuz doğan bir hayvan yavrusu içinde siz, kulağı, dudağı, burnu ve ayağı kesik olanı hiç görüyor musun?" Bundan sonra Ebu Hureyre (r.a), şu Ayeti söyledi: "O halde sen, yüzünü bir olan muvahhid dine, ALLAH'ın fıtratına çevir ki, O, insanları bunun üzerine yaratmıştır. ALLAH'ın yaratışı için hiçbir değiştirme yoktur. Bu, dimdik ayakta duran bir dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler." (Rum, 30/30)"
Helak olmayalım!
Yaratma sıfatıyla yüceliğini ortaya koyan ALLAH azze ve celle, Yaratma vasfı olmayan ve asla da olamayacak olan kullarının nankörlüğünü ve Zatını gereği gibi anlayamadıklarını, hatta anlamak istemediklerini açıklamaktadır… Sineği bile yaratamayacak insanoğlu, basit bir yaratılanı ilah ve Rab edinmekte, yaptığının yanlış olduğunu kabullenememektedir. Bazı insanlar da cahilce, tuğyan eden, azgınlaşanların, ilahlık taslayanların peşine takılıp helak olmaktadırlar… ALLAH'ı sever gibi sevdikleri (Bakara, 2/165) İlah, Rab, melik kabul edip taptıkları insanların, ne kadar aciz, ne kadar zavallı olduklarını, bir sineği bile yaratmaya güçlerinin yetmeyeceğini anlayamamaları, ALLAH'ı gereği gibi takdir edemediklerinden, tanıyamadıklarından kaynaklanmaktadır… Muvahhid anne ve baba, evladına, ALLAH (c.c)'ı, Peygamber (s. a.s)'i, Kur'an'ı, Sünneti gereği gibi öğretmelidir ki, "…Ta ki, helak olan kişi bilerek helak olsun, yaşayan (inanacak olan da)kişi de (kât'i bir delil üzere) bilerek yaşasın…"
Hesaba çekileceğiz!
Ahirette, ailesinden hesaba çekilecek olan anne ve baba, yavrularını, ALLAH'ın indirdikleriyle yetiştirecektir, ta ki, evladı, bilerek iman etsin, ilme dayalı tahkiki iman veya inkâr edecekse de bilerek inkâr etsin ve anne babanın sorumluluğu kalksın."Ey iman edenler, kendinizi ve yakınlarınızı ateşten koruyun ki, onun yakıtı insanlar ve taşlardır…" İman edenlerin her biri, kendi nefsini korumada, ehlini, Dinini, malını, canını, neslini, akıllarını korumakla mükelleftir. Yegâne Önderimiz Rasûlullah(s.a.v) (s.a.s), ümmetinden olan muvahhid mü'min leri çobana benzetiyor ve uyarıyor: "Her biriniz çoban ve her biriniz sorumludur. İmam (devlet başkanı) bir çobandır, o da (yönettiklerinden) sorumludur. Erkek, kendi aile fertleri üzerinde bir çobandır, o da bundan sorumludur. Kadın da kocasının evi üzerinde bir çobandır. O da elinin altındakilerden sorumludur. Dikkat edin! Her biriniz çoban ve her biriniz sorumlusunuz." *Ailenin her ferdinden sorumlu olan ve hesaba çekilecek olan ebeveynler, oyuncular olarak yaratıldıklarını ve başıboş bırakıldıklarını sanmamalıdırlar. "Biz, gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunan şeyleri oyuncular olarak yaratmadık." ALLAH'ın halifesi olmak için gönderildiğimiz yeryüzünde, keyfi aratılmadığımızı, sorumluluklarımızın olduğu bize hatırlatılmaktadır… /Milli Gazete


www.dinihaber.net
 
Geri
Üst