Allah nurunu tamamlayacaktır

innuendo

HANZALA
Moderatör
Katılım
5 Nis 2007
Mesajlar
9,878
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
FİLİSTANBUL
Allah nurunu tamamlayacaktır
ALLAH.jpg


Cenab-ı Hak, Resûl-i Ekrem (sallallâhu aleyhi ve sellem) vasıtasıyla nurunu iş'al buyurmuştur ve parlatmıştır. Evet devr-i risaletpenahi'nin Efendimiz'in hayatıyla alakalı kısmı biterken Allah'ın nuru da tamamlanmıştır.

Efendimiz, ötelere yürüdüğü zaman -müverrihlerin tespitine göre- sahabi sayısı kadın-erkek, çoluk-çocuk yüz bine baliğ olduğu söylenmektedir. Rical kitaplarında tespit edilen Sahabe sayısı ise yaklaşık on bin kişi kadardır. On bin kişi şöyle böyle sadece bir mahallenin sakinleri kadar demektir. Evet, Resûl-i Ekrem'in kitabıyla, sünnetiyle arkada işin aktivitesini üzerine alan cemaatin kemmî durumu buydu. Keyfî durumuna gelince o çok derindi. Bu insanlar daha sonra cihanların hayat tarzını ve yeryüzünün coğrafyasını değiştirmişlerdir. Kendisinden çok kısa bir zaman sonra da Hulefa-i Raşidîn ve Emeviler döneminde, Afrika baştanbaşa fethedilmiş, Anadolu içlerine kadar gelinmiş; diğer taraftan Mâverâünnehir ve daha ötelere gidilmiştir. Ayrıca yine Emeviler devrinde Endülüs fethedilmiş, Avrupa'nın içlerine girilmiş, hatta İstanbul önlerine kadar gelinmiştir.

O güne kadar bir ma'nada Allah nurunu tamamlamıştır ama tamamlama henüz bitmemiştir. Yeryüzünde o nur inkişaf ve intişar ettikçe, muhtaç gönüller ona koştukça, herkes Resûl-i Ekrem'in neşrettiği envar ve rahmetten istifade ettikçe biz onu daima tamamlanıyor sürecinde göreceğiz. Dünden bugüne Efendimiz'den doğrudan doğruya istifade eden belli bir zümre hep bu gaye-i hayale hizmet etmişlerdir; bundan sonra da edeceklerdir. Hele bir sınıf vardır ki, Allah Resûlü bu sınıfı, "Ümmetimden yetmiş bin insan sorguya suale tabi tutulmadan cennete girecek. Ben Rabb'imden talep ettim, her ferde yetmiş bin insan ilave buyurdu." ifadeleriyle tebcil etmektedir. Cenab-ı Hakk'ın lütfunun ve Resûl-i Ekrem'in re'fetinin ifadesi olarak daha hesapta iken defterini alıp kurtulmuş ve emn ü emana ermiş bu zümrenin sayısı kesretten de kinaye olabilir. Ayrıca yine hadislerin ifadesine göre, bir güruh cezasını kabirde çekecek, başka bir güruh mahşerde sıkıntılar çekecek, ayrı bir zümre ise çilelerini çektikten sonra halas olup cennete dâhil olacaklardır. Binaenaleyh Efendimiz'in getirdiği envar ve esrardan hemen pek çok kimse istifade edecek ve nur-u ilahiden istifadeleri ölçüsünde ötede mükâfat göreceklerdir.

Öyle ise bize de bu nurdan istifade etmek için belli sorumluluklar düşmektedir. Zira Resûl-i Ekrem'in nuru tam inkişaf ettikten sonra o, âhir zamanda hüsuf ve küsufa maruz kalmış ve nurunu eski devirde neşrettiği gibi neşretmez hale gelmiştir. Onun beşâretleri ve müjdelerine dayanarak diyoruz ki, kıyamete yakın son küsuf ve hüsuf dönemi gelmeden evvel yeniden bir kere daha Sahabe-i Kiram devrinde olduğu gibi o nuru inkişaf ettirme uğrunda hırz-ı can etmeli ve öndekilerin arkasında yerimizi almalıyız.


Kürsü​
 
Amenna ve saddakna... Ona şüphe yok ! Yazı çok güzel. Evet, yüzbinden sadece onbini orada kalmış, diğer doksanbin yeryüzüne dağılmışlardır. Onlardan hiç tanıdığımız var mı? Bulunduğumuz ilde hiç ebedi istirahatgahında yatan o kutlu kişilerden olup olmadığını biliyor muyuz? Mesela İstanbul' da benim bildiğim 72 misafir Sahabe var. Hangimiz kaçını ziyaret edebildik? Eyüp-Ayvansaray-Balat-Edirnekapı-Topkapı civarında onları ararken hiç pantolon paçalarımız çamurlandı mı? Aşk bu mu, sadakat bu mu? Şimdi hiç hoş olmayacak ama; bilardoya çağrıldığımızda boğazın öbür yakasına kadar üşenmeden giderken, 10 dk. uzağındaki bu kişilerden kaçını ziyaret ettik? Konuyu biraz dağıttım galiba, hayırlı geceler...
 
elbette.....hiç şüphesiz.. eline sağlık güzel yazı..
 
Teşekkürler abi..
 
saol kardeşim
yazılanlara bakıyorumda,ben hep tersını yapıyorum ne gunahkar kulum ben ya
 
Paylaşım İçin Sağol...Allah Razı Olsun....
 
Andolsun, Ben galip geleceğim ve elçilerim de." Gerçekten Allah, en büyük kuvvet sahibidir.
Güçlü ve üstün olandır.
Mücadele Suresi (21. Ayet)

Ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar.
Oysa kafirler istemese de Allah, kendi nurunu tamamlamaktan başkasını istemiyor.
Müşrikler istemese de O dini (İslam'ı) bütün dinlere üstün kılmak için elçisini hidayetle ve hak dinle gönderen O'dur.
Tevbe Suresi (32-33. Ayet)

De ki: Fetih (Kıyamet) günü inkar edenlere, iman etmeleri fayda etmeyecektir. Onlara göz de açtırılmayacaktır.
Secde Suresi (29. Ayet)

O gün her ümmeti diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağrılır. (Onlara şöyle denilir:)
Bu gün (yalnızca) yaptıklarınızın karşılığı verilecektir.
İnkâr edenlere gelince onlara şöyle denir:
Âyetlerim size okunmuştu da sizler büyüklük taslamış ve günahkâr bir kavim olmuş değil miydiniz?
Casiye Suresi (28-31. Ayet)
 
Geri
Üst