- Katılım
- 11 Mar 2008
- Mesajlar
- 20,694
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Lacivert köşede; Kulübüne "yönetici" bazında "maddi-manevi" olarak yıllarca hizmet etmiş bir Fenerbahçeli Mehmet Ali Aydınlar..
Sarı köşede; Fenerbahçe ve Fenerbahçeliler sayesinde bugünlere gelmiş bir yorumcu Rıdvan Dilmen...
Sağolsunlar!.. Bu hafta Aydınlar ile Dilmen 2 ünlü boksör gibi yumruklaştılar.. Ve yumruklaşmaları sırasında sarfettikleri sözler 25 milyon Fenerbahçeli'yi yay gibi gerdi.
Bu arada Yurt Gazetesi'ndeki ropörtajında Lube Ayar'a "Mayıs kongresinde kulübü ele geçirmek için hazırlanıyorlar, tetikte bekliyorum" dedi Başkan Aziz Yıldırım.. Bu laf üzerine Aziz Yıldırım muhalifleri "Kulübü cemaatlar ele geçirecek demeye çalışıyor ve kendisini sözde işgalci cemaatlere karşı savaşan bir cengaver gibi gösteriyor. Böylece kongrede tek olacak ya da kendisine bağlı kişi veya kişiler tulum çıkartacak, yemezler..!" şeklinde yapıştırdılar cevabı.. İşte bu sözler de allak bullak etti kafaları..
14 ve 21 Şubat'taki duruşmaların heyecanı.. Tonlarca yazılı iddianame ve savunmaların travması... "Sonuç ne olacak?" sorularının cevabının yaklaşması her Fenerbahçeli'nin stresinin artmasına sebep oldu.
Evet, bu badireler atlatılacak. Bu yazılmış kaderin satırbaşları yaşanıp bitecek. Bu çok ciddi sınanma sabredilerek aşılacak.
Ama şuna inanıyorum ki, her Fenerbahçeli bu yaşananları ve bu anları yaşatanları hiç unutmayacak..!
Beyinler bu futbol dışı malzemelerle dolu olarak Karabük'e gelindi..
Fenerbahçe için DÇ. Karabük deplasmanı zordu.. Çünkü, Karabük takımı ilk devre Kadıköy'de Bienvenue'nin golüyle 1-0 yenilmesine rağmen kök söktürmüştü Kanarya'ya.. Gökhan ile Emre'siz başlamak kötünün kötüsüydü.. Serdar ile Yobo'nun anlaşmazlıkları bariz gözüküyordu. Göbekte çakılı oynamayı tercih eden Baroni ile Topuz geriyi yalnızlaştırırken, Caner ise Sow'u desteklemekten uzaktı. Ziegler'in kanadı köy sandığı gibiydi, Orhan ise durumları idare eder görüntüdeydi. Geri pasıyla Karabük'ün 1-0 öne geçmesine, morallerin bozulup 2 dakika sonra 2-0'ın yaşanmasına sebep olan Stoch'un ise artık kendine iyi bakması ve fazla şımarmaması gerek.
"Peki, Alex'e ne diyorsun? derseniz..!"
İlk yarı yoktu, ikinci yarıda bir an alevlenip 1 gol attı, kaçırması imkansız olan 1 penaltıyı da direğe nişanladı.. Uzun lafın kısası, Alex benim Alex'im değil dostlar... Ve korkarım galiba artık eski Alex'i izleyemeyeceğiz..!
Dış mihraklı sorunların yanısıra Fenerbahçe'de Alex'li Alex'sizlik sürdüğü müddetçe Karabük'teki 2-1'lik gibi kazalar bitmeyeceğe benzer.
Alex De Souza varken, yoksa..! - Yurt Gazetesi
Sarı köşede; Fenerbahçe ve Fenerbahçeliler sayesinde bugünlere gelmiş bir yorumcu Rıdvan Dilmen...
Sağolsunlar!.. Bu hafta Aydınlar ile Dilmen 2 ünlü boksör gibi yumruklaştılar.. Ve yumruklaşmaları sırasında sarfettikleri sözler 25 milyon Fenerbahçeli'yi yay gibi gerdi.
Bu arada Yurt Gazetesi'ndeki ropörtajında Lube Ayar'a "Mayıs kongresinde kulübü ele geçirmek için hazırlanıyorlar, tetikte bekliyorum" dedi Başkan Aziz Yıldırım.. Bu laf üzerine Aziz Yıldırım muhalifleri "Kulübü cemaatlar ele geçirecek demeye çalışıyor ve kendisini sözde işgalci cemaatlere karşı savaşan bir cengaver gibi gösteriyor. Böylece kongrede tek olacak ya da kendisine bağlı kişi veya kişiler tulum çıkartacak, yemezler..!" şeklinde yapıştırdılar cevabı.. İşte bu sözler de allak bullak etti kafaları..
14 ve 21 Şubat'taki duruşmaların heyecanı.. Tonlarca yazılı iddianame ve savunmaların travması... "Sonuç ne olacak?" sorularının cevabının yaklaşması her Fenerbahçeli'nin stresinin artmasına sebep oldu.
Evet, bu badireler atlatılacak. Bu yazılmış kaderin satırbaşları yaşanıp bitecek. Bu çok ciddi sınanma sabredilerek aşılacak.
Ama şuna inanıyorum ki, her Fenerbahçeli bu yaşananları ve bu anları yaşatanları hiç unutmayacak..!
Beyinler bu futbol dışı malzemelerle dolu olarak Karabük'e gelindi..
Fenerbahçe için DÇ. Karabük deplasmanı zordu.. Çünkü, Karabük takımı ilk devre Kadıköy'de Bienvenue'nin golüyle 1-0 yenilmesine rağmen kök söktürmüştü Kanarya'ya.. Gökhan ile Emre'siz başlamak kötünün kötüsüydü.. Serdar ile Yobo'nun anlaşmazlıkları bariz gözüküyordu. Göbekte çakılı oynamayı tercih eden Baroni ile Topuz geriyi yalnızlaştırırken, Caner ise Sow'u desteklemekten uzaktı. Ziegler'in kanadı köy sandığı gibiydi, Orhan ise durumları idare eder görüntüdeydi. Geri pasıyla Karabük'ün 1-0 öne geçmesine, morallerin bozulup 2 dakika sonra 2-0'ın yaşanmasına sebep olan Stoch'un ise artık kendine iyi bakması ve fazla şımarmaması gerek.
"Peki, Alex'e ne diyorsun? derseniz..!"
İlk yarı yoktu, ikinci yarıda bir an alevlenip 1 gol attı, kaçırması imkansız olan 1 penaltıyı da direğe nişanladı.. Uzun lafın kısası, Alex benim Alex'im değil dostlar... Ve korkarım galiba artık eski Alex'i izleyemeyeceğiz..!
Dış mihraklı sorunların yanısıra Fenerbahçe'de Alex'li Alex'sizlik sürdüğü müddetçe Karabük'teki 2-1'lik gibi kazalar bitmeyeceğe benzer.
Alex De Souza varken, yoksa..! - Yurt Gazetesi