Alçakların son sığınağı...

Vampirella

New member
Katılım
20 Nis 2006
Mesajlar
125
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
44
Alçakların son sığınağı...

Soru şu: BM'nin üç yüz kriteri tarayarak vatandaşın yaşam kalitesini belirlediği "insani gelişmişlik endeksi" nde Türkiye neden Yunanistan'dan 69 basamak aşağıda?
Türkiye vatandaşının ortalama ömrü neden Yunan vatandaşından on yıl daha az?
Bir Yunan vatandaşı bir Türk vatandaşından neden sekiz yıl daha fazla okumuş?
Cevap gayet net ve açık: Çünkü Yunanistan 1981'den beri AB tam üyesi...




Diğer üye ülkelerde olduğu gibi Yunanistan'ı da hangi parti yönetirse yönetsin, asıl iktidar vatandaşı gözeten ve onun refahı ile özgürlüğünü sürekli çoğaltan AB kriterleri...
Bizdeki "vatandaşı sevmeden vatanseverlik yapan" salyalı AB düşmanlığı asıl neyi gözlerden saklamaya çalışıyor, biliyor musunuz? Yöneten ve yönetilen ayrımını...
Türkiye'yi yönetenler bu halkın vergisiyle uluslararası standartların çok üzerinde bir refah ortamında yaşadı.
Ya yönetilenler nasıl yaşadı?
Bir yaşına gelmeden ölen bebekler yönetilenlerin durumunu gösteriyor zaten...
Peki neden yöneten keyif içinde de, yönetilen Yunan vatandaşının 69 basamak gerisinde?
Çünkü Türkiye'deki sistem, yöneteni, devletin içindekini korumakta... AB ise "yönetilenlerin" yaşam kalitesiyle ilgili...
Salyalı milliyetçilik "yabancıyı" hedef göstererek, "yönetileni yok sayan" iç sömürge zihniyetini gözlerden saklamaya uğraşıyor.
Samuel Johnson, bu sahtekârlar için "milliyetçilik alçakların son sığınağı" der.




Soru şu: AB sayesinde çıkarılan dokuz uyum paketinde ve onca yönergeden hangisinde "yönetilenin", sıradan vatandaşın aleyhine bir madde var?
Hangi yönetilenin onuru incinmiş?
Bunu açıkça tartışmadan demagoji yapanlar, Samuel Johnson'un tanımına girer.
Ayrılmaları halinde, kadının ve erkeğin mal varlığını eşit bölüşmelerini öngören yasa değişikliği mi?
Töre cinayetine indirim sağlayan anlayışı değiştiren mi?
Devletten bilgi almamızı mümkün kılan bilgi edinme yasası mı?
Halktan gizlenen MGK tüzüğünün saydamlaşmasını öngören mi?
Tıp laboratuarlarına evrensel denetim arzusu mu?
Et kesimine hijyenik ölçünün gelmesi mi?
Hangisi?
Tümü de sapına kadar "yönetilenlerin" lehinedir. Sanki halkın anasını bugüne kadar ağlatanlar hep yabancılar.
AB sayesinde yönetim anlayışı değiştikçe, yönetenler zorlandıkça, tetikçiyi bağırtıyorlar: Kahrolsun yabancılar.
İşte "milliyetçiliği son kale olarak kullanan alçaklık" da zaten o noktada devreye giriyor.




Boğaz'daki evinin üst balkonunda püfür püfür entarisini giymiş oturan konak sahibi, kan ter içinde akıntıya karşı kürek çeken kürekçiyle dalga geçince, kürekçi sinirlenmiş, konak sahibine,
-Ne gülüyorsun, demiş, sen de öleceksin, ben de...
Konak sahibi yanıtlamış:
-Ama sen öyle öleceksin, ben böyle.
Şimdi, bizdeki tinerci çocuk üslubuyla salyalı milliyetçilik yapanlar, konak sahibi ile kayıkçının aynı ırktan olduğu söyleyerek, aradaki farkı unutturmaya çalışmaktalar.
Vatandaşa "sen öyle öl" diyorlar.
Yunan vatandaşının yaşam standardı AB sayesinde 69 basamak yukarı çıkıyorsa, yönetileni, ezileni koruyan bir zihniyeti konak sahibine karşı neden istemeyeceğiz ki...




Tekrarlıyorum...
Soru bir, Yunanistan neden bize fark atıyor?
Soru iki, AB uyum yasaları "yönetilenlere" nasıl bir zarar getirmiş?
Statükoyu korumak isteyen tetikçi buna demagoji ve küfürle cevap veriyor.
Ne diyordu Samuel Johnson?
"Her alçağın son sığınağı milliyetçiliktir."
Alçaklık etmeden milliyetçilik etmek istiyorsan önce vatandaşını, insanını seveceksin.
Kendi insanını sevmeden, kendi vatandaşına ihanet ederek bırak milliyetçi olmayı, adam bile olamazsın



Mehmet Altan
 
Vampirella Yavuz Özdil'in yazısını koyuyosun sonra Ab yi destekleyen bir yazı bunun sebebi nedir acaba?

Bende bu yazıyı yazana alçak diorum!Bu kadar alçakca bir yazı görmedim..!


Avrupa Birliği'nin Nesine Karşıyım?

Soru şu; halkın büyük çoğunluğunun gördüğü ve yaşadığını Meclis, hükümet ve siyasal partiler ne zaman görecek? Ne zaman kendi milletinin Meclisi, hükümeti ve partisi olacaklar?

1) AB ile yapılan ve Türkiye'yi bir sömürge durumuna düşüren, "iktisadi, siyasi, hukuki, tek yanlı anlaşmalar yüzünden" AB'ye karşıyım. Çünkü bu anlaşmalar demokratik, uygar ve egemenliğin millette olduğu bir devletin değil, "ancak bir sömürge toprağının işbirlikçi yönetimlerinin yapabileceği anlaşmalardır".

2) AB ile kurulan tek yanlı düzenin, Türkiye'yi yıllardır sömürmekte oluşuna karşıyım. Bu tek yanlı düzen yüzünden yerli sanayi çöküyor; çiftçi bir uydu durumuna sokuluyor; bankalar, iletişim, ulaştırma, doğal kaynaklar yabancı tekellerin eline geçiyor. Bu durumu yaratan AB'ye karşıyım.

3) AB ile kurulan ilişkilerin, "Türkiye'nin tüm dünya ülkeleri ile olan ticari ilişkilerini sınırladığı ve ipotek altına aldığı için" AB'ye karşıyım.

4) AB'nin Türkiye'yi " sıfır maliyetle kendisine bağlayıp" , bekleme odasında iğfal ettiği için ona karşıyım.

5) Türkiye'yi tam üye yapıyormuş gibi kandırarak, "adım adım özel statüye doğru götürmesine karşıyım"

6) Kürdistan, Ermenistan ve Patrikhane projeleri ile Türkiye'yi yavaş yavaş bölme politikalarını izlediği için AB'ye karşıyım. PKK ve Öcalan'a sistemli verdiği destek; hukuk skandalları ile mahkemelerinin aldıkları kararlar, "Türkiye'yi adeta bir düşman gibi ilan etmelerine yol açtı" . Bunun için AB'ye karşıyım.

7) İşçi haklarının, memura grev hakkının yerine sadece bölücü ve bireyci haklara yöneldiği için AB'ye karşıyım.

8) İktisadi, hukuki, siyasi ve dini sorunlarda, "AB'nin sürekli olarak çifte standart uygulamasına karşıyım" .

9) AB'nin Atatürk ve Atatürkçü düşünceye karşı olmasına karşıyım.

10) AB'nin içine kapanarak ,"onlar ve ben diye ayrım politikaları izlemesine karşıyım" .

11) "Türkiye'de milletin egemenliği yerine, piyasanın egemenliğini dayatmak istemesine ve sosyal devleti ortadan kaldırmasına" karşıyım.

12) Türkiye'de, "emperyalizmin maşaları olan işbirlikçilere destek vermesine" karşıyım.

13) AB'ye, işçilerimi işsiz bırakan bir sömürge düzeni yaratmaya çalıştığı için karşıyım.

14) AB'nin "işbirlikçi İslamcı siyasilerle birlikte çalışarak" Lozan'ı ve Atatürkçü değerleri yıkmak istemesine karşıyım.

15) "TSK'yi bir düşman gibi görerek, İslamcı ve diğer işbirlikçilerle ona saldırmalarına karşıyım." (*)

Ben, AB ile ilişkilerimizde bütün bu anormalliklere karşıyım.

Sonuçta, AB'nin Türkiye'yi yeniden sömürgeleştirmek istemesine karşıyım. Avrupa Parlamentosu'nun 1994'ten itibaren Türkiye'ye ilişkin kararları alt alta konulup okunduğunda; 17 Aralık 2004 ve 6 Ekim 2005 belgelerinin yanına Gümrük Birliği yükümlülüğünü getiren 6 Mart 1995 belgesi konulduğunda; 6 Mart 1995'ten bugüne kadar geçen sürede Türkiye-AB ilişkilerinin olumsuz sonuçları iktisadi, siyasi, hukuki ve kültürel boyutlarıyla net olarak görülmüş olur. Bu gerçeği aklı başında olan hiç kimse yadsıyamaz.


(Karşı)lar neden artıyor?

Ben AB'ye neden karşı olduğumu tek tek saydım. Bunları yıllardır söyledim ve yazdım. Aıtık bıçak kemiğe dayandı; halk görüyor, kimi iş çevreleri artık konuşuyor. Sağduyu sahibi yazarlar köşelerinde yazıyor. Meclis'tekilerin söyleyemediklerini asker söylemek zorunda kalıyor.

- İşçi, AB yüzünden işsiz kaldığını; köylü, Batı tekellerinin dayatmalarının kendisini zora soktuğunu artık anladı.

- Tekstil, ilaç, demir-çelik, mobilya ve daha birçok sektör "yaşadıkları haksız rekabete" isyan etmeye başladılar. AB ile imzalanan tek yanlı anlaşmaların sonuçları ile yüzleşmeye başladılar.

Soru şu; halkın büyük çoğunluğunun gördüğü ve yaşadığını Meclis, hükümet ve siyasal partiler ne zaman görecek? Ne zaman kendi milletinin Meclisi, hükümeti ve partisi olacaklar?

- Ya da ulus, "göstermenin yolunu ve yönetimi" öyle ya da böyle bulacak...


Erol Manisalı..

(*) Avrupa'nın Askerle Kavgası, Truva Yay. 2006
 
AntidepresaN ellerine sağlık çok güzel bir yazı olmuş

diğer yazı hakkında;
hiçte güzel bir yazı değil ne olduğunu veren arkadaşa dahil olamök üzere yazıyı okuyan herkes anlamıştır zaten
 
AntidepresaN' Alıntı:
Vampirella Yavuz Özdil'in yazısını koyuyosun sonra Ab yi destekleyen bir yazı bunun sebebi nedir acaba?

Bende bu yazıyı yazana alçak diorum!Bu kadar alçakca bir yazı görmedim..!

YapıLan payLaşım her zaman payLaşımı yapan kişinin düşünceLerini yansıttığı için yapıLmaz..
VampireLLa da tahmin ediyorum ki orda ki aLçakLığı yansıtmak için koymuştur onu...Ben göremedim ama sen burda bu yazıyı aLkışLadığını mı gördün yoksa..
Sonuç hemfikiriz..
 
IKRA yazıyı desteklemiyorsa ya da saçma bulmuşsa yazının sonuna kendi yorumunu yapabilirdi. ..Ayrıca ben sadece soru olarak sordum iki tezat şey ikisinde de yorumu yok..Neyse yazıya da gerekli cevabı verdik sanırım; )
 
Bu konuyu açtım diye destekliyorum anlamı çıkartılmmalı...Belki de yermek için açtım konuyu?Nerden biliyorsunuz yorum yapmışmıyım ben?Belkide yazarın bazı görüşlerine katıldım bazılarına katılmadım bunu da bilemezsiniz..Bu yüzden yorumumu bekleyin...
 
karizma_5' Alıntı:
avrupa bizi kabul etmez,
kendimizi kandırmayalım
saygılarımla


hakılısn abı yıLLardır da aynı ezıyet alacaklarmı acaba

adamlar musluman ıstemıorlar aralarında
 
AB nin kriterlerine uyacağız diye bu kadar taviz vermeye değer mi?
Bütün bunlar daha fazla demokratikleşme ve insan haklarına saygı için ise bu değerleri kendimiz tatbik edemez miyiz?
82 anayasasını delmek ve daha medeni bir anayasa çıkarmak için AB ye mi ihtiyacımız var?
Sorun ekonomik sıkıntı ise neden dişimizi sıkıp canla başla çalışıp iyi veya kötü kendi malımızı üretemiyoruz sanayileşemiyoruz?
İllaki bir birliğin içerisinde olmamız gerekecekse doğudaki soydaşlarımız türk cumhuriyetleri ile birleşeceğimize neden hristiyan klubü ile birleşmek istiyoruz? Batının son vagonu olacağımıza neden doğunun lokomotifi olmaya çalışmıyoruz?
Zoru deneyeceğimize neden kolaya kaçıyoruz hemde tavizler vererek, toprak pazarlığı yaparak, bütün siyasi gündemimizi bununla meşgul ederek.
Yedi düvele kafa tutup bu güzel ülkeyi bize emanet edenlere Gazi mustafa kemale, kazım karabekire, mehmet akif ersoya, kurtuluş savaşı şehitleri ve gazilerine ve bütün ceddimize ihanet etmiyormuyuz? NEDEN?
 
Geri
Üst