αqqα уєкяυ
New member
AKPnin Geçemediği Samimiyet Testi: Uludere
On beş ay önce Uluderede 34 sivilin TSK bombardımanı altında öldürülmesini araştıran Meclis İnsan Hakları Komisyonunun raporu üç muhalefet partisinin itirazlarına rağmen, iktidar partisi AKPnin oylarıyla kabul edildi.
Rapora itiraz eden komisyon üyesi CHP Ankara milletvekili Levent Gök dünkü görüşmemizde sonda söyleyeceği sözü başta söyleyerek, AKP hem Kürt sorunun çözümü konusunda hem de şeffaf ve hesap verebilir bir idare olma konusunda ne kadar samimiyetsiz olduğunu ortaya koydu dedi.
Gökün on beş ay süren çalışmaya ve ortaya konan rapora ilişkin en temel eleştirisi şu:
Biz alt komisyon olarak 4 sorunun cevabını arayıp, işin faillerini bulma ve sorumluları yargıya aktarma taahhüdünde bulunduk. Neydi bi 4 soru: 1. Heron görüntülerini kim değerlendirdi?
2. Hedef tayinini kim yaptı? 3. İstihbarat paylaşımı nasıl yapıldı? 4. Vur emrini kim verdi?
Biz muhalefet olarak bu soruların yanıtını almak için uğraşırken AKPli üyelerin olayı örtbas etme tavrı içinde olduğunu gördük.
***
Alt komisyonda muhalefetin en önemli talebi Operasyonda etkin rol oynayan Genelkurmay Harekat Başkanlığından üst düzey bir subayın dinlenmesi olmuş. Bu yukarıda sayılan 4 sorunun da doğru yanıtını sağlayacak bir talep. Ancak AKP oylarıyla reddedilmiş. Muhalefetin diğer tüm taleplerinin de reddedildiğini belirten Gök, AKPli üyeler tamamen zamana yayma, soğutma ve unutturma taktiği izlediler dedi.
Gökün itaraz etiği bir başka önemli nokta ise, ölenlerin hiçbirinin terör örgütü eli bağlantısı bulunmamasına rağmen, askerler tarafından bile itibar edilmeyen bir PKKlinin itirafların doğrultusunda olayın çiinde örgüt bağlantısı olduğu iması içeren ifadelerin raporda yer almış olması.
Bu yapılırken, Aselsanın İHA görüntülerine ilişkin raporunun da tahrif edilerek kullanılmasını da Gök iyi niyetli bulmuyor
***
Raporun muhalefetin itiraz ve talepleri dinlemeden kabul edilmesini Gök şöyle değerlendirdi:
Başbakanın Bu olay karanlık dehlizlerde kalmayacak sözlerine, komisyonumuzun Türk halkına verdiği taahhütlere karşın AKPli üyeler bu olayın kapatılmasına alet oldular. Hem o ölen insanların ailelerinde hem de tüm toplum üzerinde onarılmaz bir yara açtılar. Uluderede hayatını kaybeden çocukların aileleri bu kararla bir kez daha yıkıldı. Bu olay aydınlatılmadığı müddetçe hükümetin şu anda adına barış süreci, İmralı süreci dediği terör meselesi ya da Kürt meselesinin çözümü konusundaki samimiyeti sorgulanmaya devam edecektir
Gök komisyonun raporuna karşı yazdığı muhalefet şerhinde kamuoyunun tatmin olabilmesi için yapılması gerekenleri net biçimde ortaya koyuyor:
Olay 34 kişinin yaşam hakkının ihlalidir. Devletin özür dilemesi ve olayın sivil ve askeri sorumluları hakkında işlem başlatması gerekir
CHP bilgilendirmeyi hükümetten bekliyor
BDP Eş Genel Başkanı Selahatin Demirtaşın İmralıdaki görüşmede Abdullah Öcalanın CHPnin önerilerini dinleyip takip ettiği yönündeki ifadelerine dün bu köşede yer vermiştik. Demirtaş dün sözlerine netlik kazandırarak Öcalanın takip ediyorum dediği konunun CHPnin daha önce AKPye ilettiği Mecliste Komisyonu ve Akil Adamlar Komisyonu kurulması önerileri olduğunu vurguladı. BDP kaynakları Demirtaşın aynı söyleşide söylediği CHPye bilgilendirme teklifinde bulunduk, yanıt alamadık sözleriyle resmi bir randevu talebini değil CHP yönetiminden bazı isimler üzerinden giden gayriresmi bir nabız yoklamasını kesttettiğini ifade ettiler. Ama anlaşılan o ki, Kılıçdaroğlu yönetimi bu aşamada BDP yerine sürecin ana sorumlusu AKP hükümetini muhatap almak niyetinde...
Bedelini çocuklar ödememeli
Türkiyenin birçok değerli aydınını, gazetecisini, bilim insanını ve milletvekilini yıllardır özgürlüğünden mahrum bırakan, hukuksuzluklarla dolu Ergenekon davaları, sanıkların ailelerine de çok büyük acılar yaşatıyor. Daha önce Tuncay Özkanın kızı Nazlıcanın yaşadığına benzer bir üzücü deneyimi, şimdi de yazarımız İzmir milletvekili Mustafa Balbayın çocukları Yağmur ve Deniz yaşıyor. Zaten yıllardır baba hasretiyle yaşamak zorunda kalan bu çocukların, şimdi bir de babalarının yargılanmasının bedelini bu şeklide ödemek durumunda bırakılması hiçbir şekilde kabul edilemez. Başta ilgili okul ve Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere tüm taraflardan beklenen, bu çocukları bir an önce huzurlu bir eğitim ortamına kavuşturmalarıdır.
UTKU ÇAKIRÖZER / CUMHURİYET
On beş ay önce Uluderede 34 sivilin TSK bombardımanı altında öldürülmesini araştıran Meclis İnsan Hakları Komisyonunun raporu üç muhalefet partisinin itirazlarına rağmen, iktidar partisi AKPnin oylarıyla kabul edildi.
Rapora itiraz eden komisyon üyesi CHP Ankara milletvekili Levent Gök dünkü görüşmemizde sonda söyleyeceği sözü başta söyleyerek, AKP hem Kürt sorunun çözümü konusunda hem de şeffaf ve hesap verebilir bir idare olma konusunda ne kadar samimiyetsiz olduğunu ortaya koydu dedi.
Gökün on beş ay süren çalışmaya ve ortaya konan rapora ilişkin en temel eleştirisi şu:
Biz alt komisyon olarak 4 sorunun cevabını arayıp, işin faillerini bulma ve sorumluları yargıya aktarma taahhüdünde bulunduk. Neydi bi 4 soru: 1. Heron görüntülerini kim değerlendirdi?
2. Hedef tayinini kim yaptı? 3. İstihbarat paylaşımı nasıl yapıldı? 4. Vur emrini kim verdi?
Biz muhalefet olarak bu soruların yanıtını almak için uğraşırken AKPli üyelerin olayı örtbas etme tavrı içinde olduğunu gördük.
***
Alt komisyonda muhalefetin en önemli talebi Operasyonda etkin rol oynayan Genelkurmay Harekat Başkanlığından üst düzey bir subayın dinlenmesi olmuş. Bu yukarıda sayılan 4 sorunun da doğru yanıtını sağlayacak bir talep. Ancak AKP oylarıyla reddedilmiş. Muhalefetin diğer tüm taleplerinin de reddedildiğini belirten Gök, AKPli üyeler tamamen zamana yayma, soğutma ve unutturma taktiği izlediler dedi.
Gökün itaraz etiği bir başka önemli nokta ise, ölenlerin hiçbirinin terör örgütü eli bağlantısı bulunmamasına rağmen, askerler tarafından bile itibar edilmeyen bir PKKlinin itirafların doğrultusunda olayın çiinde örgüt bağlantısı olduğu iması içeren ifadelerin raporda yer almış olması.
Bu yapılırken, Aselsanın İHA görüntülerine ilişkin raporunun da tahrif edilerek kullanılmasını da Gök iyi niyetli bulmuyor
***
Raporun muhalefetin itiraz ve talepleri dinlemeden kabul edilmesini Gök şöyle değerlendirdi:
Başbakanın Bu olay karanlık dehlizlerde kalmayacak sözlerine, komisyonumuzun Türk halkına verdiği taahhütlere karşın AKPli üyeler bu olayın kapatılmasına alet oldular. Hem o ölen insanların ailelerinde hem de tüm toplum üzerinde onarılmaz bir yara açtılar. Uluderede hayatını kaybeden çocukların aileleri bu kararla bir kez daha yıkıldı. Bu olay aydınlatılmadığı müddetçe hükümetin şu anda adına barış süreci, İmralı süreci dediği terör meselesi ya da Kürt meselesinin çözümü konusundaki samimiyeti sorgulanmaya devam edecektir
Gök komisyonun raporuna karşı yazdığı muhalefet şerhinde kamuoyunun tatmin olabilmesi için yapılması gerekenleri net biçimde ortaya koyuyor:
Olay 34 kişinin yaşam hakkının ihlalidir. Devletin özür dilemesi ve olayın sivil ve askeri sorumluları hakkında işlem başlatması gerekir
CHP bilgilendirmeyi hükümetten bekliyor
BDP Eş Genel Başkanı Selahatin Demirtaşın İmralıdaki görüşmede Abdullah Öcalanın CHPnin önerilerini dinleyip takip ettiği yönündeki ifadelerine dün bu köşede yer vermiştik. Demirtaş dün sözlerine netlik kazandırarak Öcalanın takip ediyorum dediği konunun CHPnin daha önce AKPye ilettiği Mecliste Komisyonu ve Akil Adamlar Komisyonu kurulması önerileri olduğunu vurguladı. BDP kaynakları Demirtaşın aynı söyleşide söylediği CHPye bilgilendirme teklifinde bulunduk, yanıt alamadık sözleriyle resmi bir randevu talebini değil CHP yönetiminden bazı isimler üzerinden giden gayriresmi bir nabız yoklamasını kesttettiğini ifade ettiler. Ama anlaşılan o ki, Kılıçdaroğlu yönetimi bu aşamada BDP yerine sürecin ana sorumlusu AKP hükümetini muhatap almak niyetinde...
Bedelini çocuklar ödememeli
Türkiyenin birçok değerli aydınını, gazetecisini, bilim insanını ve milletvekilini yıllardır özgürlüğünden mahrum bırakan, hukuksuzluklarla dolu Ergenekon davaları, sanıkların ailelerine de çok büyük acılar yaşatıyor. Daha önce Tuncay Özkanın kızı Nazlıcanın yaşadığına benzer bir üzücü deneyimi, şimdi de yazarımız İzmir milletvekili Mustafa Balbayın çocukları Yağmur ve Deniz yaşıyor. Zaten yıllardır baba hasretiyle yaşamak zorunda kalan bu çocukların, şimdi bir de babalarının yargılanmasının bedelini bu şeklide ödemek durumunda bırakılması hiçbir şekilde kabul edilemez. Başta ilgili okul ve Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere tüm taraflardan beklenen, bu çocukları bir an önce huzurlu bir eğitim ortamına kavuşturmalarıdır.
UTKU ÇAKIRÖZER / CUMHURİYET